|
Aşk, Sevgi ve Evlilik Aşk, Sevgi ve Evlilik ile ilgili herşey . |
Seçenekler | Stil |
01-30-2009, 05:48 | #311 |
elimden kalbim düşüyor...
kayıyor yavaş yavaş. gözlerimden dökülüyor yıldızlar özlemin büyüyor diğer elimde ağaçlar konuşuyor yapraklar fısıldıyor gitme diyor sesim içimden seni seviyorum diyorrr kalbim kanlar içinde yatıyor parmaklarımda tozları var yıldızların içimde eski bir türkü gitme diyor sen gidiyorsun ben seni seviyorum cümlelerim camlardan siliniyorr yağmur ardından ağlıyorr gidiyorsun koşuyorum ardından değemiyorum sana özledim seni hayatın tadıydın sen....sen olsan şimdi burda ben böyle mahsun böyle ağlamaklı olur muydum ....... |
|
01-30-2009, 23:29 | #312 |
Seviyorum diyordun..
Sana gore sevendin sen Bendeki sevgiden cok baska biseydi gozunde. Ben yagiyordum.... Yagiyordum ve cogaltiyordum denizimdeki sulari Gel-gitlerim oluyodu sozlerin. (geliyordum, gidemiyordum....!) Her sozunde doluyor Her bakisinda cekiliyordum... cekiliyordu sularim, sözlerim, acim... ben yagiyordum... yüregimi temizliyordu sularim. Tohumlarini filizlendirdigi kadar Ciceklerimi cürütüyordu ! Ben yagiyordum. Akiyordum yuregine.... sana umarsizliginin Umudu vermiyordum. Kanini temizliyordum yüregimin Sel olup cosuyordum.... Ben yagiyordum... Gökkusagi bagliyordum acilarina. Mavilikte bir yildiz gosteriyordum. Günese anlam katan karanliklarin oldugunu, Ve yagmurun birtek kislari yagmadigini ispatliyordum. Yagiyordum asagidan yukariya! Ben yürekler dolusu yagiyordum.... Hani derlerya bardaktan bosalircasina... Iste bende oyle ! Yürekten bosaliyordum.... Yagiyor, buharlasiyor Tekrar yagip tekrar buharlasiyordum... Bitmiyordum.... Bitiremiyordun beni... Ben yagiyordum... Gunes doguruyordum sana. Tutkular birakmiyordu pesimi. Oysa biyerde bitmesini bilmeliydim... Ama ben yagiyordum! Erozyona ugruyordu yuregim (ve ben dinmiyordum yinede.) Ben yagiyordum... Topragim kuruyordu. Inan Cok zorladim kendimi Bitecekse birseyler bitmeliydi Olmuyordu... Yagiyordum yanginlarima! Köz oluyordum... Ben yagiyordum... Islaniyordu yanaklarim! |
|
01-30-2009, 23:29 | #313 |
sevginin bittiği yerde sarıl bana
heyecanların tükendiği ve artık yapacak hiçbir şeyin kalmadığı bir anda çek kolumdan../..gözlerimi daya gözlerine bir anda dalıp git bana ismini anmaktan usanmayan dudaklarımı öp.. düşlerimizin yorulduğu yerde tutun bana beni çağıramayacak kadar uzakta ol ve ben gelemeyecek kadar koşayım sana imkansızı iste mesela "unut", de dudaklarım değil gözlerim boşalsın o dakika giderken unutamadığım yerden dönüp bakayım sana özlemlerine gebe kalan bedenimi öp.. üşümeye başladığın yerde ısın bana gözlerim ağlamaktan şişmiş olabilir../..aldırma her halimle güzel bul beni her halimle karış bana bir demet papatyayla bile kandırabilirsin beni sakın unutma sende tutunduğum yer kadar yüreğimi öp. |
|
01-30-2009, 23:32 | #314 |
lümün ikizidir bu aşk,
Bense birinin olmadığı zamanlarıma Öbürünü yetiştirdim hep.. Oysa,sen kanatlarımı kırdın kıralı, Ne aşkı tadabiliyorum, Ne de ölüme kanabiliyorum.. Böyle tükeniş değil benimkisi. Ne onu kabullenebiliyorum, Ne de seni böyle içime sindirebiliyorum. Başka sarılışlara emanet edemezdim seni, Sen başka öpüşlerin koynundasın.. Şimdi hangi mum kokusunda, Hangi mevsimin sabahına uyanıyorsun? Belki de o gözlerin büyüsünde, Derinlerde, Dalıyorsun.. Ölümdür bu aşk, Bense öldüğüm zamanlarımda, Senle yetindim hep.. Ben seni başka sevişlere emanet edemezdim.. Oysa sen, O'nun koynunda, Beni seviyordun. Nasıl inanayım? |
|
01-30-2009, 23:32 | #315 |
bunları yazan ben değilim aslında
parmaklarım hareketteyken düşüncelerim kopuyor benden aslında okadar çok gülerim ki hayatta biriken hiçliğimin patlaması olsa gerek hala nedenini bulamıyorum karamsarlığımın güneşlerden mi bahsetsem kara bulutlardan mı yada isteksizce susup ağladığım zamanlardan mı belkide yaşadıklarım ilgi çeker sizler tarafından bilmiyorum ama yine ağlıyorum askıda kalmış binlerce düşünce kimi acıtıyor, gözlerini kapat diyor kimide anlamsızca gülmemi söylüyor inanmak istemiyorum yalanlara yinede hoşuma gidiyor kandırılmak çektiğim acılar kahkalara boğuyor bazen beni mutluluğuma ağladığımda oluyor çoğu zaman merak ediyorlar kişiliğimi soruyorlar sevmelimiyim sevmemelimi çözülmezsin dedi biri lanetlendim o günden beri anlamadım ki bende beni boğuyorum bütün sevdiklerimi önce zevk duyuyorum deli gibi sonra haykırıyorum sende bırakma beni, emi gidiyor tüm gelenler gelenler gidiyor birer birer giden benlerden geriye bırakıyorlar bana keder son kalanımsın sende gitme yeter.. |
|
01-30-2009, 23:33 | #316 |
Aşkımı vurdular sırtından.
Yüreğimde korkarak sakladığım Alevden sözleri çaldılar acımadan .. Nerede ne zaman Bir yıldız görsem Sen aklıma gelirsin Ağlarım… Ellerim ! Ah o ellerim.. Unutulmuş anıları hiç bırakmayan ellerim… Ben değil O’nun seni sevmeye cesareti vardı. Gözlerine düştüm ki Bu âlemden derindi. Sevdalara kanat çırpan yürekler, Sadece senin yerindi. Ay ışığı dökülmüş gecenin hülyâlarında, Gizemli bir dünyanın Hoş kokulu dalgasına yüreğimi astım. Siyah saçlarına hüznü serdim. Sense Bir gece Kapına dolunay vurdu diye terk ettin beni ! Ben yazgılara baş kaldırdım kör akşamlarda, Sen Kapanan kapıların eyvahını çarptın suratıma… Yaşanmamışları yaşamaya Öfkelerden derlenmiş Siyah_beyaz sözleri Sokak ışığı altında Serseri rüzgârlara Kendi ellerimle küfretmeye mâhkûm bıraktın beni Buna hakkın var mıydı ha var mıydı ? Arka sokakların Silinmiş kaldırımları gibi ezdin beni Yazıklar olsun sana Yazıklar olsun… Gözlerin! Ah o Gözlerim … Ben değil, onlar gördü seni Sonsuz bahar akşamlarında O mavi gözlerin düştü gözlerime ! Ben boyadım gökyüzünü , Gözlerine benzesin diye … Sense Karalar bağladın bulutlara! Güneşin ışıltısına gölge düşürdün Rengârenk gökkuşağı küstü yağmurlara. Buna hakkın var mıydı ha var mıydı ? Sevgimin hâyali Sığar mı sanıyorsun yüreğine? Bütün ömrümü Sonralardan taptığım sana fedâ edeceğimi mi sanıyorsun? Gözlerinden yaş değil Kir akıyor gülüm! Böyle hesapsız Böyle kitapsız gözleri yakmalı mı, Yoksa acı bir ifadeyle bakmalı mı? Aradın ama olmadı Mutluluk seni bulmadı. Ve sen Sen aşkı hiç hak etmedin Sen ki; Duygular aleminde duygusuz Sen ki; Sus-pus gecelerde uykusuz Sen ki; Ruhların ayak izlerinde ruhsuz Sen ve yandaşların Kendi karanlığınızda kayboldunuz. Gök yüzünün maviliğinde, Ufkun kızıllığında boğuldunuz.. Papatyalar dans ederken bahçelerde Gözlerim ışıl ışıl yeşeriyordu. Hiç duymamıştım sesini. Hiç görmemiştim gözlerini Hiç tatmamıştım böylesini Acı zehrini de içirdin ya bana Yazıklar olsun sana Yazıklar olsun… |
|
01-30-2009, 23:34 | #317 |
Teselli istemedim senden
Sadece sar istedim yalnızlığımı Gecelerime dokun gizeminle Öpüşünle söndür yangınları Ne gel dedim yağmur gibi üzerime Ne git dedim biten mevsimler misali Bakışınla tüket ömür denen yılları. Bir ‘ben’ ol istedim sende kayboluşumda Tüm yarım kalanları sil istedim Yeniden başlat hayatı. Sadece ol istedim dualarımda Birlikte doğmak için sabahlara Tek tek toplayalım yıldızları Teselli istemedim senden Kirpiklerime hapsettiğim ‘suskun yaşım’ ol istedim ve gizli sevdamın adı Sev istedim beni umarsızca Kimse bilmesin istedim Karanlıktaki güneşimi.. Bir sen duy yeter sesimi Sen adam gibi adam Ben aydınlıktaki kara deli… Teselli istemedim senden… Sadece ol istedim yarınlarımda Uzaktan da olsa sev istedim... |
|
01-30-2009, 23:35 | #318 |
Ben camım mavi konakta
Her yağmurda damlaların yüzümü okşadığı camım Kışın rüzgarda bir tarafım donar, bir tarafım sobaya bakar Ben camım kırılmamış henüz İnsanların içerisini görmek için baktıları gözüm Rüzgarda titrerim, fırtınada sallanırım Ama yıkılmam hiçbir zaman, kırılmam Soğuk bir kış günü diğer tarafta konuşursun Buğulanır bir tarafım, görmeye aciz kalır herşeyi Ama bilirim orda olduklarını Ağacın rüzgarda savrulduğunu ama yıkılmadığını Denizin denizden çıksa da suyu geri döndüğünü bilirim Ben kırılmam kolay kolay Ne zaman sevdam bitse bu dünyada Rüzgar alır mavi konak, yağmur alır penceresinden Sonra yeni cam takılır mavi konağa, lekesiz ve saf Sevda yine biter, cam yine düşer paramparça olur Yenisi gelir lekesiz olur |
|
01-30-2009, 23:35 | #319 |
Her yer,
Her an Ve her şey büyülenmişti o akşam! ... Ateşe verilmişti en katı yasaklar! Şeytanın bir bildiği vardı sanki! Büyücü görünmez olmuş, Hipnotize etmişti duyguları bir vapurun güvertesinde. Ve şeytan aciz kalmıştı yasaklarıyla! ... Boğazdan esen serin bir rüzgar okşamaktaydı, kadının saçlarını. Belki de, esen rüzgara gizlenmişti büyücü. Ya da; Vapura eşlik eden martıların sesine sinmişti. Kim bilir? Ama; Her an, Her yerde Ve hep onlarlaydı... ***ürmüştü duyguları, Kızkulesi'nin gizemine. Bağlanmıştı artık duygular, büyünün gücüne. Karanlığa sinen romantizm ve Kızkulesi... Akrep donmuş, Yelkovan volta atmayı unutmuştu. Zaman durmuştu artık. Zaman ve her şey büyülüydü! ... Kızkulesine bakan kaldırımlarda, Birleşen ellerin ve Kızkulesine gömülen bakışların esrarı vardı. Sıcak bir bardak çayın buğusuna karışmaktaydı üşüyen soluklar. Ve titreyen dudaklarıyla bir aşk şarkısı mırıldanmaktaydı sevgililer... ''Gurbet elde bir başıma, Kimim var ki senden başka? '' Bir yandan, martıların eşlik etmesi söylenen şarkılara, Bir yandan da, Kızkulesinin hikayesi vardı düşüncelerde. Derin düşler canlanmıştı o akşam! ... Allahım! ... Hiç bitmeseydi, Hiç bozulmasaydı bu büyü. Ama! ... Teşekkür ederim büyücü! Büyülü akşam için! Her şey için! Teşekkürler! ... Seni seviyorum! ... |
|
01-30-2009, 23:36 | #320 |
Gizlerin.....
O derin gömüt, o mitolojik bilmece İç yollarının kayıp harita parçası Kaybolduğum labirent Derinleştikçe düşmeyi sevdiren uçurumun Gizlerinde Kelimelerin gizlenmesindendir suskunluğun.... Gizlerin... Gözlerindeki hüznü örtmeye çalışan kirpiklerin Duyardın seni çağırırdı hayat Duyardın; Sana seslenirdim, sesim yiterdi Gizlerin hep geceydi Güneş; sadece geceyi örterdi.... Sen; fırtınasını içinde saklayan bir limandın çapasını bulmak için açılan gemi tuzlu suyla vaftiz edilmiş balık ve ağır bir sistin kendinde kaybolacak kadar gizlerinde saklanıyordu öldürmeye korkan bir intihar... Sen; kendi yörüngesinde kaybolan bir yıldız Yaşamın; rüyasını kaybetmiş bir uyku Dişlenen dudakların ufak yarası; göz bebeklerin Sus! Konuştukça derinleşiyor gizlerin Korkma benden. Kendinden korkan hiçbir şeyden korkma. Soyun, bir tek gizlerin kalsın üstünde Parmak uçlarının sıcaklığı bir de Uzan yanıma uyu istersen Yakalarım uykundan firar eden düşlerini Ürkme benden Çünkü ben sana yeni hayaller getirmedim Kaçıyordum Gizlerinde saklanmak isteyen Yaralı aşkların firarisiydim Korkma benden; Ben hep yanlış teşhis edildim İçinin esrarını çözmeye değil Onu ellerinden içmeye geldim |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|