![]() |
![]() |
#1 |
![]() Nevşehirli Damat İbrahim Paşa Camisi (Kurşunlu Cami) (Merkez)
![]() Cami 88.00x44.00 m. ölçüsünde dikdörtgen bir avlu içerisindedir. Bu avludan camiye üç kapı ile girilmekte olup, ana giriş avlu kapısı kuzeybatıdadır. Bu kapı üzerinde Şair Nedim’in yazdığı mermer bir kitabe bulunmaktadır. Güney duvarındaki giriş kapısı yol seviyesinden ötürü yüksekte olduğundan avluya merdivenle inilmektedir. Diğer kapı doğu yönündedir. Cami avlusunda kâgir kubbeli 2.00 m. genişliğinde sekizgen, ahşap saçaklıklı bir şadırvan bulunmaktadır. Şadırvan sekiz sütunun taşıdığı üst örtünün altında sekizgen planlıdır. Bu sütunlar siyah beyaz taştan yapılmış olup, sivri kemerlerle birbirine bağlanmıştır. Şadırvanın mermer su haznesi de onikigen planlıdır. Nevşehirli Damat İbrahim Paşa Külliyesi’nden cami kare planlı olup, 16.80x16.80 m. ölçüsündedir. İbadet mekânı ile mihrap önü arazi konumundan ötürü dayanak duvarları ile sınırlandırılmış bir platform üzerindedir. Caminin giriş kapısı üzerinde dokuz satırlık kitabesi bulunmaktadır. Kitabe: Cenâb-ı hazret-i Sultan Ahmet Han Gazi kim Binâ-yı şevketin mimâr-ı sun’i lemyezel yapdı İmam-ı müslimin kim cami’-i ahlâk-ı nüsnâdır Vücûdun feyz-i Mevlâ muktedayı her düvel yapdı Ne geldi ne gelür evreng-i mülke misli zirâ kim Anın yaptığı Hayri ne evâhir ne evvel-yapdı O şâhinşâh-ı dehrin sihr-i hâsı sâdr-ı mümtâzı Ki Mevlâ hâk-i dergâhından iksi-i emel yapdı Cenâb-ı âsaf İbrahim Paş kim Hâlil âsa Yıkılmış diller, çok Kâbeyi müzd-i ‘anel yapdı Mizâc-ı devleti şûr-ı ‘adu ifsâd itmişken İdüb ıslâh-ı zatü’l-beyn bîceng û cedel yapdı İdüp ‘atf-ı ‘inân vadî-i hayre tûsen-i tab’ı Ne hâk üzre kadem basdıysa bir râ’nâ mahal yapdı Hususan matla’-ı hurşid-i zatı olduğu belde Ki ihyâ idüp anı Nevşehir kıldı güzel yapdı Becâ-yı senk-i zire sîm û zer dökdü esasında Bu dilcû cami’-i nittiyse itdi mahasal yapdı Hele billâhi ol sadr-ı mu’allâ kadr-i cûd âyin İlâ yevmi’l-kıyâme fahre lâyık bir mahal yapdı Zebân hame-i Vehbî bilüb tavsifde ‘aczin Ne söz yapdı ise musaddâk mâ-kall ûdel yapdı Hemşire hânmân-ı devletin ma’mur ide Mevlâ Ki böyle bir ibâdetgâh-ı Rabb-ı lemyezel yapdı Duâ itmek gerekdir beş vakitte okunup târih Bu beytullâhı İbrahim Paşa bî-bedel yapdı Harrahu el-‘abbu’l-müznib el-fâkir Veliyûddin gafire lehu. ![]() Caminin önünde altı sütunun taşıdığı, üzeri kubbeli altı bölümlü bir son cemaat yeri bulunmaktadır. Son cemaat yeri kubbeleri sivri kemerlerle birbirlerine bağlanmış mermer mukarnas başlıklı sütunlar üzerine oturtulmuştur. İbadet mekânı ana duvarlardaki iki sıra, kubbe eteğinde de birer sıra pencere ile aydınlatılmıştır. İbadet mekânının doğu ve batı cephelerinde dörder, kuzey ve güney cephelerinde ikişer ve mihrap önünde de iki pencere bulunmaktadır. Bu pencereler düz lentolu olup, üzerleri silmeli taş sövelere sahiptir. Dış cephede ise bu pencerelerin üzerinde kemer örgüsü duvar yüzeyinden daha içerlek, içi dolu sivri kemerlerle hareketlendirilmiştir. Mihrabın bulunduğu bölüm kare planlı olarak dışarıya taşırılmış ve üzeri bir tonozla örtülmüştür. Mihrap nişi dikdörtgen şekilde dışarıya taşırılmışsa da mihrap içeride yuvarlak şekildedir. Mihrap profillerden oluşan dikdörtgen bir çerçeve içerisine alınmış, üzeri altı sıra mukarnas dizisi ile örtülmüş yedi kemerli bir nişten meydana gelmiştir. Mihrap nişini çevreleyen profiller yanlarda birer sütunçe ile yumuşatılmıştır. Minberde Lale Devri bezemesi uygulanmıştır. Minber korkulukları, minberin üçgen kısmı kare ve dikdörtgenlerden oluşan çerçeveler içerisine alınmış, her birinin çevresine natüralist üslupta çiçekler yerleştirilmiştir. Buradaki kedigözleri içerisine mermer yüzeylere vazo içerisinden çıkan çiçek motifleri yerleştirilmiştir. Camide ahşap işçiliğinin örnekleri ile de karşılaşılmaktadır. Cami giriş kapısı kündekâri tekniğindedir. Pencere kapakları da yine kündekâri tekniğinde yapılmıştır. Bunların yanı sıra cami pencerelerinde vitraylara, alçı bezemelere de geniş yer verilmiştir. Bununla beraber camide çiniye çok az yer verilmiştir. Yalnızca mihrap önünde 30x30 cm. ölçüsünde üç çini karo görülmektedir. Bu çinilerde Lale Devri özelliklerini yansıtan laleler bulunmaktadır. Bunların arasında beyaz renkte bir yazı frizi yerleştirilmiştir. Bunun dışında bir çini karo da mihrap önü mekânının batı duvarında, minber yakınında bulunmaktadır. Burada da Lale Devri özelliklerini yansıtan lalelerden oluşmuş natüralist bir kompozisyon görülmektedir. Caminin kalem işleri ibadet mekânı ve son cemaat yerinde görülmektedir. Kubbe içerisine sekizgen bir göbek ve buradan kubbe eteğine kadar uzanan madalyonlardan oluşan ışınlı bir kompozisyon meydana getirilmiştir. Sekizgen göbeğin ortasında, çevresinde beyaz kırmızı ve mavi renklerin yardımıyla Rumilerden oluşmuş bir yazıt dikkati çekmektedir. Ayrıca buradaki kalem işlerinde beyaz, kırmızı ve mavi renklerde boyanmış çiçekler, Rumiler ve kıvrık dallar görülmektedir. Aynı bezeme mihrap önünde de tekrarlanmıştır. Kalem işleri cami içerisindeki her pencere sırasında da farklı düzenlerde yapılmıştır. Bu kalem işleri Lale Devri özelliklerini yansıtan lale motifleri ile natüralist üsluptaki çiçeklerden oluşmaktadır. Caminin iç ve dış kalem işlerinden sonra en yoğun şekilde uygulanan bezeme taş bezemedir. İç mekânda mihrap, minber ve galeride mermer üzerinde, dış mekânda, son cemaat yerinde yine mermer üzerine uygulanmış bezemeler görülmektedir. Caminin avlusuna biri medrese giriş kapısının karşısından, biri de güney duvarının batı köşesindeki iki kapıdan girilmektedir. Avlu giriş kapıları dikdörtgen bir çerçeve içerisine alınmış sivri kemer içinde basık kemerli bir açıklığa sahiptir. Bu kapılardan ana giriş kapısı profillerle çevrelenmiş ve üzerine de bir kitabe yerleştirilmiştir. Caminin kuzeydoğu köşesinde minaresi bulunmaktadır. Bu minareye son cemaat yerinden basık kemerli bir kapı ile çıkılmaktadır. Minare kaidesi caminin beden duvarının üst kotuna kadar yükselmektedir. Minare dışarıya taşkın bir kaide üzerinde olup, gövdesi on altıgen planlıdır. Minarenin tek şerefesi barok üslupta yapılmıştır. Bu minare XIX.yüzyılda onarılmış ve ampir üslubundaki şerefe altı bezemeleri de yenilendiğini göstermektedir. Cami avlusunun kuzeydoğu köşesine su deposu, tuvaletler; arka avlunun güneydoğu köşesine de üç basamakla çıkılan bir meşruta eklenmiştir. Kaya Camisi (Merkez) Nevşehir Cami-i Atik Mahallesi’nde bulunan Kaya Camisi’ni Damat İbrahim Paşa 1715 yılında yaptırmıştır. Cami kesme taştan bir yapı olup, dikdörtgen planlı bir avlu içerisinde yer almaktadır. Avlu kapısının kilit taşı, kemer köşe dolgularında lale ve yıldız motifleri dikkati çekmektedir. Kare planlı caminin önünde, yuvarlak kemerlerle dört sütunun taşıdığı üç bölümlü bir son cemaat yeri bulunmaktadır. Son cemaat yeri bölümlerinin üzeri küçük birer kubbe ile örtülmüştür. İbadet mekânı pandantifli bir kubbe ile örtülüdür. Cami içerisinde dikkati çeken bir bezemeye rastlanmamıştır. Giriş ekseninde bulunan mihrap bezemesiz olmasına rağmen mukarnaslı bir bordürle çerçeve içerisine alınmıştır. Mermer minber korkuluklarında ise baklava dilimleri, merdiven kapısı üzerinde de rozet motifleri görülmektedir. Caminin kuzeybatısındaki taş kaideli, tel şerefeli ve silindirik gövdeli minare XIX.yüzyılın sonunda buraya eklenmiştir. Alâeddin Camisi (Avanos) Nevşehir Avanos ilçesinde bulunan Alâeddin Camisi’nin kitabesi günümüze gelemediğinden yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır. Bununla beraber yapı üslubundan XIII.yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. Selçuklu döneminde yapılan bu cami sonraki dönemlerde yapılan onarımlarla ve eklerle Selçuklu özelliğini tümüyle yitirmiştir. Bugünkü konumu ile cami geçirdiği onarımlar ve eklerden ötürü üç ayrı bölüm halindedir. Bu bölümlerden birinci bölüm caminin yapıldığı ilk döneme aittir. Kesme taştan, kare planlı olan bu bölüm tromplu bir kubbe ile örtülmüştür. İbadet mekânı mihrap nişinin üzerindeki pencerelerden aydınlatılmış olup, mihrabı da geç dönemde yapılmıştır. Bu nedenle de bir özellik taşımamaktadır. Bu bölümden sivri kemerle ikinci bölüme geçilmektedir. İkinci bölümün XVI.yüzyılda Hacı Mehmet isimli bir kişi tarafından yapıya eklendiği söylenmektedir. Bu bölüm dikdörtgen planlı, beşik tonozlu olup, diğeri gibi kesme taştan yapılmıştır. İkinci bölümde kuzey yönündeki bir kapı ve pencere ile üçüncü bölüme açılmaktadır. Caminin üçüncü bölümü 1963-1964 yıllarında yapılan onarım sırasında buraya eklenmiştir. Dikdörtgen planlı ve üç sahınlı olan bu bölümün üzeri beşik tonozla örtülmüştür ve mimari bir özellik taşımamaktadır. Ulu Cami (Yeraltı Camisi) (Avanos) Nevşehir ili Avanos ilçesinde bulunan bu caminin kitabesi bulunmadığından yapım tarihi ve banisi bilinmemektedir. Bununla birlikte, yapı üslubundan XVIII.yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. Cami kesme taştan, dikdörtgen planlı olarak yapılmıştır. İbadet mekânına toprak zeminden merdivenle aşağıya inilerek ulaşılmaktadır. Bu yüzden de camiye Yeraltı Camisi ismi verilmiştir. Caminin güneyde olan girişi dışarıya doğru çıkıntılı olup, iki yanına birer mihrap nişi yerleştirilmiştir. İbadet mekânı içten tonozlu, dıştan da düz toprak damlıdır. Giriş ekseninin karşısında olan mihrap yuvarlak bir niş şeklinde olup, bezeme yönünden bir özellik taşımamaktadır. Yapıya sonradan eklenen minber oldukça kaba bir görünümde ve herhangi bir özelliği bulunmamaktadır. Taş kaide üzerinde yuvarlak gövdeli ve tek şerefeli minaresinin de geç dönemlerde buraya eklendiği sanılmaktadır. Karavezir Camisi (Gülşehir) ![]() Kitabe: “Şahı-Şahani Hamidi Şeyh Sadr-ı Zişan-ı Silahtar Paşa, hayr-ı niyetiyle razı-i Hak içün, kıldı bu cami pür nuribina, sıdkile aşafı alişane, beş vakitte idelim hayr ve dua, tam tarih-i itmamın da oldu bir beyt ile lüfti göya, kıldı bu camii ehya-e lillah-i sahibi Sadr Mehmed Paşa 1193.” Yapı topluluğunun merkezini oluşturan cami 400 m2’lik bir alanda, bir avlu içerisinde olup, doğu, güney ve batı yönündeki kapılardan avluya girilmektedir. İki renkli kesme taştan yapılan kemerli avlu kapılarının üzerinde dua kitabeleri bulunmaktadır. Cami kesme taştan yapılmış, köşe ve duvarlarını güçlendirmek amacıyla küçük kuleler köşelere yerleştirilmiştir. Caminin önünde beş sütunun taşıdığı, üzerleri biri tonoz diğerleri kubbeli dört bölümlü bir son cemaat yeri bulunmaktadır. ![]() Caminin orijinal kalem işleri bilinmemektedir. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün 1960 yılında yapmış olduğu onarımda sanat tarihi yönünden değeri olmayan kalem işleri iç görünümü olumsuz yönde etkilemiştir. Caminin kuzeybatısındaki minare taş kaide üzerine yuvarlak gövdeli ve tek şerefelidir. Kızılkaya Köyü Camisi (Gülşehir) Nevşehir Gülşehir ilçesi, Kızılkaya Köyü’nde bulunan bu cami kitabesinden anlaşıldığına göre 1293 yılında yaptırılmıştır. Ancak banisi ile ilgili bir bilgiye rastlanmamıştır. Cami kesme taştan oldukça küçük ölçüde bir yapı olup, değişik zamanlarda yapılan onarımlara rağmen özgünlüğünü korumuştur. Dikdörtgen planlı olan cami, sütunlarla üç sahna ayrılmıştır. Bunlardan orta sahın kubbeli olup, yanlarındaki beşik tonozlarla desteklenmiştir. Diğer iki sahın beşik tonoz örtülüdür. Giriş kapısının ekseninde bulunan mihrap dışarıya çıkıntı yapmakta olup, bezeme yönünden bir özellik taşımamaktadır. İbadet mekânı kubbenin doğu, batı ve güneyindeki pencerelerle aydınlatılmıştır. Minaresi kesme taş kaide üzerine yuvarlak gövdeli ve tek şerefelidir. Taş Camisi (Gülşehir) Nevşehir ili Gülşehir ilçesi Tuz Köyü’nde bulunan bu caminin kitabesi günümüze gelemediğinden yapım tarihi ve banisi kesinlik kazanamamıştır. Bununla beraber mimari yapısından XIII.yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. Cami kesme taştan olup, dikdörtgen planlıdır. İbadet mekânı sütunlarla üç sahna ayrılmıştır. İbadet mekânının mihrap önü kubbeli, soluna rastlayan bölüm yıldız tonozlu ve diğerleri de çapraz tonozlarla örtülüdür. Yuvarlak bir niş şeklindeki silmeli mihrabı kısmen de olsa özelliğini korumuştur. Geç dönemlerde eklenen ahşap minberin bir özelliği bulunmamaktadır. Aşçıbaşı Camisi (Gülşehir) Nevşehir ili Gülşehir ilçesinde bulunan Aşçıbaşı Camisi’nin giriş kapısı üzerindeki kitabeden Aşçıbaşı Süleyman Ağa tarafından 1715 yılında yaptırıldığı yazılıdır. Cami kesme taştan dikdörtgen planlı bir yapıdır. Ancak XX.yüzyılın ikinci yarısında yapılan onarımlarla yapı güneye doğru genişletilmiştir. Bu nedenle de özgünlüğünden kısmen uzaklaşmıştır. Caminin kayaya oyularak yapılmış olan kuzey bölümü tek payeli basit bir plan gösterdiği gibi üzeri düz bir damla örtülmüştür. Yapıya sonradan eklenen bölüm beşik tonozludur ve eski bölümden iki sivri kemerle ayrılmaktadır. Mihrap ve minberi bir özellik taşımamaktadır. Caminin minaresinin ilginç bir görünümü vardır. Minare kesme taştan yapılmış olup, dışarıdan basamaklarla çıkılmakta olup, üzeri de küçük bir çatı ile örtülüdür. Bu görünümü ile minareden çok bir kulübeyi andırmaktadır. Tekke Camisi (Hacı Bektaş Veli Külliye Camisi) (Hacıbektaş) ![]() Cami kesme taştan, kare planlı olup, üzeri içten kubbe, dıştan da sekizgen bir kasnak üzerine sekizgen bir külah ile örtülmüştür. Caminin önünde iki sütunlu üç kemerli bir son cemaat yeri bulunmaktadır. Basık kemerli bir kapıdan girilen caminin üzerini örten kubbeye trompların yardımı ile geçilmiştir. Caminin kuzeybatı köşesinde çıkıntı duvarı üzerine yerleştirilmiş minaresi oldukça küçük ölçüde olup, yuvarlak gövdeli ve tek şerefelidir. Cuma Camisi (Hacıbektaş) Nevşehir Hacıbektaş ilçesi, Akpınar yolu üzerinde Kadıncık Ana Evi’ne yakın olan bu caminin kitabesinden, Dulkadiroğullarının son beyi Şehsuvaroğlu Ali Bey tarafından 1519 yılında yaptırıldığı öğrenilmektedir. Caminin oldukça yüksek duvarlarla çevrili bir avlusu bulunmaktadır. Dikdörtgen planlı, moloz ve kesme taştan yapılmış üç eyvanlı bir camidir. Caminin önünde üç kemerli bir son cemaat yeri bulunmaktadır. Son cemaat yerinin duvar uzantıları köşe payeleri şeklinde olup, bunların arasına iki küçük paye yerleştirilmiş ve hafif sivri kemerle birbirlerine bağlanmıştır. İbadet mekânı içerisinde dikdörtgen biçiminde nişler bulunmaktadır. Mihrap son derece basit, minber ise yakın tarihlerde yapılmış olup, herhangi bir özellik taşımamaktadır. Caminin üstü ahşap kiremitli bir çatı ile örtülmüştür. Caminin doğu duvarında, dışarıdan bir merdivenle baldaken tarzındaki küçük minareye çıkılmaktadır. Bu minare dört taş sütunun kemerlerle birbirine bağlanmasından meydana gelmiş olup, üzeri de külah şeklinde kapatılmıştır. Taşkın Paşa Camisi (Ürgüp) Nevşehir ili Ürgüp ilçesi’nin 18 km. güneybatısındaki Damse Köyü’nde bulunan bu cami Karamanoğulları dönemi eserlerindendir. Caminin kitabe yeri bulunmasına rağmen kitabesi günümüze gelememiştir. Mimari üslubundan XIV.yüzyılın ortalarında yapıldığı sanılmaktadır. Cami kesme taştan ve dikdörtgen planlıdır. Caminin giriş kapısı geometrik ve mukarnas bordürlü olup, iki küçük sütun üzerine oturmuştur. Buradaki sütun kaideleri bitkisel motiflidir. Sütun başlıkları ise Rumilerle bezenmiştir. Buradan iki basamakla ibadet mekânına girilmektedir. İbadet mekânı iki dizi halinde üçer sütun ile üç sahna ayrılmıştır. Mihrap önü küçük pandantifler üzerine oturmuş küçük bir taş kubbe ile örtülüdür. Bunun dışında kalan alanlar toprak dam örtülüdür. Ancak iç mekân XX.yüzyılın başında beyaz badana ile sıvanmış ve bezeme özelliğini yitirmiştir. Caminin mihrap ve minberi bugün özgün olmayıp, yakın tarihlerde yapılmıştır. Caminin orijinal mihrap ve minberi ağaç işçiliği yönünden son derece önemli örneklerdendi. Bunlar 1940 yılından önce Kayseri Müzesi’ne, daha sonra da Ankara Etnoğrafya Müzesi’ne götürülmüştür. Özellikle mihrap ceviz ağacından oyma tekniği ile yapılmış, son derece ince bir işçilik göstermektedir. Mihrap üzerinde yazı kuşakları, kıvrık dallar, geometrik geçmeler, tomurcuk motifleri oyma tekniği ile yapılmıştır. Minber de aynı özellikleri taşımaktadır. Caminin yanında sekizgen bir kümbet, altıgen bir kümbet ve bir de medrese bulunmaktadır. Yaz Camisi (Mescidi) (Ürgüp) Nevşehir Ürgüp ilçesi, Damse Köyü’nde, Taşkın Paşa Camisi’nin yanında bulunmaktadır. Mescit kesme taştan dikdörtgen planlı olarak yapılmış, üzeri içten beşik tonoz, dıştan da düz bir damla örtülmüştür. Mescide bitişik olarak dört sütunlu, kubbeli minaresi bulunmaktadır. |
|
![]() |
![]() |
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|