|
Köşe Yazıları Beğendiğimiz yada kendi yazdığımız köşe yazılarını paylaşabiliriz. |
Seçenekler | Stil |
02-19-2010, 17:52 | #1 |
yargı alanında düğmeye kim bastı?
Demek ki yargı bağımsız değilmiş’ diyeceğimiz olaylar yaşanıyor. Yargı üzerinden ciddi ve sarsıcı bir güç çatışması gözlemliyoruz.
Sanki yargıdaki iyi çocuklara ‘Haydin aslanlarım’ denildi. Aslında düğmeye Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ bastı. “Sabrımız taşarsa bildiklerimizi açıklarız” dedi. Bu söz aslında ‘Tepemi attırırsan bildiklerimi açıklarım’ şeklindeki tehdit amaçlı mafya jargonu gibi idi. Daha sonra Deniz Kuvvetleri Komutanı yargılanan albaylara kefil olduğunu iddianamenin yanlış olduğunu söyledi. 26 Şubat 2010’a kadar Üçüncü Ordu Komutanı Özel Yetkili Savcıya şüpheli sıfatı ile ifade verecekti. Bütün bu olaylar Ergenekon davası ile yakından ilgiliydi. Söyleyecek sözü bitenlerin tehditli konuşması, askeri konvoyu yürütmesi gerçekte bir kuşatılmışlık ve suçluluk duygusunun ifadesidir. Yargının Siyasi Yargı kararı çok göze çarptı. HSYK boşuna çırpınıyor, genç savcılar daha demokrat. Erzurum’da tutuklanan Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner Ergenekon terör örgütü davası gerekçesi ile tutuklandı. Ağır ceza mahkemesi tutuklama itirazını oy birliği ile reddetti. HSYK soruşturma iznine, dosya incelenmesine gerek duymadan aynı davanın dört savcısının yetkileri olmadığına hükmetti. HSYK’nun yargısal görevi yoktur ama ETÖ yargılama faaliyetinin ortasında dört yetkiliyi alandan çekti. Dolaylı olarak yargılama faaliyetine müdahale etti. Yani HKSK denetleme yetkisi olmadan savcıları görevden uzaklaştırma kararı vererek doğrudan taraf olduğunu ilan etmiş oldu. Yargıtay ve Danıştay kurulları dosya incelemesi yapmadan, gerekçeleri rapora dökme ihtiyacı hissetmeden ihsası rey biçiminde HSYK’yı desteklediler. Bir tarafta Erzurum’da tabii hukuk süreci diğer taraftan Ankara’dan yargı elitlerince genç yargıçlara doğrudan müdahale. Yargı elitlerinin kürsü bağımsızlığını hiçe sayan bu kararı ikinci Şemdinli kararıdır. Ferhat Sarıkaya’ya yapılan hukuksuzluk şimdi Erzurum’daki genç savcılara yapılmıştır. İzmir’de Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Kadir Sağdıç ve Tuğamiral M.Fatih Ilgar şüpheli sıfatı ile ifadelerini verdiler. Kendilerine güveniyorlardı ki sorunsuz ifade verdiler. Ama Üçüncü Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk bir ay içinde sorgu öncesi günlerde Erzincan Erzurum Kara yolunda 20 araçlık konvoy yürüterek sanki gözdağı verdi. Birinci Şemdinli olayında yargılanan subaylara ‘İyi çocuklar’ diyen KKK Orgeneral Yaşar Büyükanıt hakkında suç duyurusunda bulunan Savcı Ferhat Sarıkaya görevden alınmıştı. Şimdi de Ergenekon davası kapsamında kuvvetli deliller sonucu sorgulanmak üzere olan bir Orgenerali sanki kurtarmak için HSYK devreye girdi. Yargıç bağımsızlığının bu derece sarsıldığı uygulama ancak militarist yönetimlerde olur. Yargı askeri gücün etkisi altında değil diyemeyiz. Siyaset askeri gücün etkisi altından çıkmaya başladı derken birileri yargıyı devreye sokarak siyaseti tanzim etmeye çalışıyor. Siyaset bu defa aciz durmamalı Demokratik meşruiyeti olmayan darbe Anayasasının değiştirilmesinin tam zamanıdır. Böyle açık hukuksuzluğun olduğu bir uygulama da iktidar partisi kendi içinde bütünlüğü sağlayacak daha ikna edici haklı bir gerekçe bulamaz. 330 oyla ve referandumla yargı reformu için TBMM’nin 24 saat çalışmasını bekliyoruz. İdeolojik hegemonyaları ancak TBMM göğüsler. Güç odaklarının anladığı dil halk iradesidir. Milletten alınan emaneti altı defa gitme beceriksizliği gösteren siyasetçiler gibi heba etmemeliyiz. Uzlaşmacılığın teslimiyetçiliğe dönüşmeyeceğini ümit ediyoruz. Yetkisini aşan orgeneral bile olsa tabii hukuktan kaçmamalıydı. Prof. Dr. Nevzat Tarhan |
|
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|