![]() |
![]() |
#1 |
![]() ![]() ![]() ![]() Bir goncaydı, inciler kokulu... Hiçbir gül fidanı dökmemişti bunca kutlusunu goncanın ve hiçbir gülde bir araya gelmiş değildi bunca güzellik. Bir goncaydı; dışından içi görülüyor, zahirinden bâtini okunuyordu. Bir goncaydı; yeşil kundağında gül-i rânâ, belki berrak sadefinde dür-i yekta... Ve bekleyenler, kaç bin yıldır O'nu beklemekteydiler oysa. Âhir zaman kokusu yayıldı kuzeylere ve güneylere, magrip ve masruklara.. Avizesi cevzâ, ışığı dolunay idi gecenin... Bir Gül açtı, ve yeminler edildi ömrüne. Bir Gül açtı, taşırdı sevinç ırmaklarını. Bir Gül actı, ve dünya ilk kez dünya olduğunu hissetti. Bir Gül açtı, varlık doruğa ulaştı. Bir Gül açtı ve önünden sonu hayırlı oldu beşeriyetin Yeleleri rüzgara yaşlanmış küheylanlar şaha kalktılar sonra, Semave'den Save'ye; Bahira'dan Nusirevan'a, haberler ilettiler dört bir yana. -Muştular size ve bize! dediler, Muştular toprağa ve suya!... Kadim haberlerin haberi geldi. Karanlık gecenin bulutlarına dolunay doğdu. Zaman o gül gibi gül görmedi zaman olalı Gülün güzelliği dillerde destan olalı ![]() ![]() ![]() ![]() |
|
![]() |
![]() |
|
|
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|