|
Köşe Yazıları Beğendiğimiz yada kendi yazdığımız köşe yazılarını paylaşabiliriz. |
Seçenekler | Stil |
08-13-2009, 14:18 | #1 |
Şivan Perwer'le yüreği titreyen kim?
Amerika’nın Irak’ı işgal etmesinden birkaç hafta önce Erbil, Dohuk, Süleymaniye sokaklarındaydım.
İstisnasız hemen her köşede, tıpkı bugün olduğu gibi İbrahim Tatlıses ve Mahsun Kırmızıgül vardı. Türkiye, tezkereyi oylar askerimiz de sınırı geçer ihtimali karşısında binlerce Kürt, Türkiye aleyhine gösteriler yapıyordu. O günlerde şöyle bir iddiam oldu: “Türkiye tanklardan önce İbo’yu ya da Mahsun’u yollasın. Bakın gerilim falan kalıyor mu!” Dün, Başbakan’ın Kürt açılımı vesilesiyle, “Şivan Perwer’le yüreği titreyen kim?” cümlesini sarf etmesi bana son derece samimiyetsiz geldi. Çünkü gerçekliği yok... Grup toplantısında gözyaşlarına boğulan milletvekilleri fotoğrafı da yüreğimi kabartmadı tersine içimi bunalttı. Bu kafa ve söylemle Kürt meselesini aşamazsınız. Bu yükün altına ne MHP ne CHP girmeyecek. Bu ortaya çıktı... Amerika’nın çıkarlarını gözeten kafalar tarafından “iki kötü adam” muamelesi görseler de milletin büyük kısmı anayasal bir takım köklü revizyonlara kökten karşı olduklarını gösterdiler. Kimse kendini kandırmasın. Başbakan Erdoğan’ın dünkü konuşması bir manifesto falan değil apaçık çaresizlik vesikasıdır. Bugüne kadar hemen hiçbir temel meselede; hiçbir şekilde ve zeminde uzlaşmayan iktidar ve destekçileri köşeye sıkıştı. Neden? Irak uzmanı Patrick Cockburn’e kulak veren sağduyu sahipleri Türkiye’de Kürt açılımı olarak tezahür eden, kimi çevrelerin telaşının ardında aslında ne yattığını görebilir. Irak ordusu ve Kürtler çatışmanın eşiğinde!... Bu çatışmanın neleri tetikleyebileceği dışında enerji havzaları güvenliği olarak da okumak gerek. Yani işin özü şu: Başbakan’ın yaptığı konuşmadaki hisli(!) vurgular Kürt açılımının çözümüne vesile olacak karmaşık yolun çıkış haritası değildir. Olamayacaktır... Neden mi? Şundan... Bu meselenin halli önce samimiyetten geçiyor da ondan. Allahınız aşkına siz Başbakan’ın veya Bülent Arınç’ın oturup Şivan Perwer dinlediğini ve yüreğinin titrediğini falan mı sanıyorsunuz? Velev ki öyle olsun meseleye böylesi bir zihniyet haritasıyla ve samimiyetten yoksun bir söylemle yaklaşmak neyi nasıl çözer? Kürtler ne istiyor? Açık ve net... Bu siyesetin sözcüleri kim ve nerede duruyorlar? Bir temsil sorunu var mı? Bu sorunda çözüm istediğini söyleyen iktidar neye dayanarak meseleyi kökünden halledecek? Bırakın bu işleri...”Neden şimdi?” sorusuna açık açık yanıt verin... Neden şimdi sorusunun yanıtını bulan bu meselenin bu kafayla neden çözülemeyeceğini de kavrar. Serdar Akinan-Akşam http://www.cafesiyaset.com/haber/200...treyen-kim.php |
|
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|