06-18-2009, 17:23 | #1 |
Sevis Benimle...
Şimdi ben bin kez daha acıktım sana, Ve bin kez daha çıldırdı arzularım, Yaşamak istiyorum seni bir başka mevsimin içinde, Gecesinde, gündüzünde her saatinde Sermek tenimi teninin üstüne, Bir ipekten yorgan gibi örtmek sıcaklığını, Ve bir nefes kadar olsun istiyorum uzaklığın, Ve hiç bitmesin istiyorum sana tutsaklığım, Vücudunun kuytularında gezsin istiyorum nefesim, Hiçbir yasak olmasın o dünyada aşka dair, Sana dair, bana dair, En kuralsızını yaşayalım sevişmelerin, Ve en doyulmazını, Şimdi boş ver uzaklıkları, Zamanı boş ver ve mekanıda, Yaşamak istiyorum seni bir başka mevsimin içinde, Ve sermek tenimi o ateşten teninin üstüne, Unutma; Kuralsızca ve hiçbir yasak olmadan, Seviş benimle... |
|
|
|
06-18-2009, 17:23 | #2 |
nehir kenarındaydım bilmediğim ağacın altında gölgesini yıllarca belki taşıdığım en kadın halimle ahşap sesli ezgiler dinledim kimi notası çürük sevişmek perdesinin kapandığı andı inemedim sahnesinden ayrıntıların birkaç öpüşün esriği dudaklarım/gerisi hep unutulan olağandı geçip gitmeleri diş izi bırakmadan ördüm sudan ağlarımı gün batımını bekledim usandırmamıştı beni kızıl yanan düşümden geçen semenderler uslandırmamıştı da avucumda mantarlaşan çizgiler düne ait seviştim yine bilmediğim ağacın altında tanıdıktı gövdesi budak sayısı belirsiz yalnızlığın |
|
06-18-2009, 17:23 | #3 |
Töbe töbeee
|
|
06-18-2009, 17:24 | #4 |
|
|
06-18-2009, 17:24 | #5 |
KALBİM SEVİŞMELİ ÖNCE KALBİNLE Bunca yıllık hasret bitsin sevgilim Kalbim heyecandan dursun isterse Hemen dokunmasın bana ellerin Kalbim sevişmeli önce kalbinle Gözlerin okşasın tüm bedenimi Bakışın yakmalı önce içimi Sesin titretmeli yorgun kalbimi Kalbim sevişmeli önce kalbinle Karşımda dur önce öyle kal biraz Gözlerin kalbime getirsin ilk yaz Ruhum alev alev gövdeme sığmaz Kalbim sevişmeli önce kalbinle Önce sitemimi anlamalısın Gözyaşımda beni dinlemelisin Ne çok sevdiğini söylemelisin Kalbim sevişmeli önce kalbinle Usulca uzanıp sonra ellerin Dolanmalı vücuduma kolların Omuzuna akarken sıcak gözyaşım Kalbim sevişmeli önce kalbinle Okşa saçlarımı hasret ağarttı Beni koyup gittiğinde bahardı Hayalimde hep bu kavuşmak vardı Kalbim sevişmeli önce kalbinle Bozacaksa eğer aşkın sihrini İstemem geriye bana dönmeni Gelmen eğer kaybetmemse sevgini Kalbim sevişmeli önce kalbinle Anlıyorsan eğer duygularımı Alma benden nolur umutlarımı Zaten biliyorsun arzularımı Kalbim sevişmeli önce kalbinle Eğer gelmen demek asıl hasretse Boşamı bekledim bu kadar sene? Biliyorum çok az kaldı gelmene Kalbim sevişmeli önce kalbinle Vuslatın arzusu her an kalbimde Kavuşmak hevesi hep yüreğimde Beraberim zaten ben hayalinle Kalbim sevişmeli önce kalbinle Semanur Dilek |
|
06-18-2009, 17:25 | #6 |
Örümcek Sevişmelerin İhanetine Bulanan Bir Aşk Öyküsü sevişmelerin koynunda yandı gerçekliği duyguların koyuverdin arsızlığını susamışlığının sıyırdın sızlanmalarını yüreğin vur/kaç ye/bitir dilinde yatan zehri saldın damardan içeri çekildin inine hiç dinmedi arzular yeni bir kurban yeni bir savunmasız sağanağı saflığın yemyeşildi haykırışları baharın istenmedi ısrarında yitti sevişlerin/sevmeyişlerin ne koyusu vardı ne açığı renksiz bir geceye kurban gitti bekareti beklentinin sığınılan her yalana bir çentik bu kaç oldu kaçıncı sesleniş -sözüm ona-sevgiliye kaçıncı terk edişin terk edilişin sırtlanın sırtına vurdu sahte sevdanın sinsiliği geceye beş kala yakıldı odu günahların ardından sallanan bir el bile yokken otobüste son veda “hadi geç kalıyorsun/kalk artık” sonrası bir muamma yangınlar çabuk söner izlerinde birikir köz yanar yakar bir gün ele verir kendini yalan sırıtışların yalan sevecenliği sen yalan hayatın(ın) içinde örümcek Atilla Güler |
|
06-18-2009, 17:25 | #7 |
Socrates Nasıl Sevişirdi Socrates nasıl sevişirdi Hangi düşüncenin huzura ermesi? Yoksa Tanrı'ya yaklaşmanın mahremiyetini bilir gibi mi? Şimdi düşünüyoruz asil olan sevişmek Sevgiliye sunduğunun anlamını farketmek İkramdır deniz dibi elleri ile esen rüzgarda Dilektir dokunmak Şefkattir okşamak Şimdi Socrat gibi düşünerek sevişiyorum Dilediğim kadar... Kerem Kayar |
|
06-18-2009, 17:26 | #8 |
Bu sabah gene Dört milyon kez öptüm o dudaklarından Ve artık yetmediğini düşünüyorum Beş milyona çıkarmalıyım beklide Evet yalan değil her sabah seni dört milyon kez öptüğüm Ve yalan değil seninle hayal sevişmelerim Karar verdim, Seni seviyorum demeyeceğim bundan sonra Çünkü her seferinde kendimi aptalca hissediyorum Bu kadar basit mi sana olsan sevgim Rahatça seni seviyorum diyebilecek kadar Hiçbir kelime, hiçbir cümle, hiçbir nesir, hiçbir şiir Hiçbir kitap ve hiçbir kütüphane kurtarmaz, Seni nasıl sevdiği mi Hele o iki kelime asla Seni seviyorum diyebilecek kadar sevseydim eğer Hemen şimdi söylerdim seni seviyorum diye Ama artık asla Dedim ya artık karar verdim seni seviyorum demeyeceğime Ve artık karar verdim Böyle hayalinle sevişirken öleceğime Bir gün beni kaybedersen gerçeklerinde Ben buradayım seninleyim hayallerimde Kimse engel olamaz seninle sevişmelerime Ve böyle her sabah Beş milyon kez dudaklarından öpmeye Seni sevmiyorum … Seni sevmiyorum … Seni sevmiyorum … Ve artık karar verdim Hiçbir zaman sevmeyeceğime… . |
|
06-18-2009, 17:26 | #9 |
Sev beni sevgilim Yasemin koksun her yer... Sar beni sevgilim Aşk bahçesine gidelim... Tut beni sevgilim Hiç düşmeyelim... Bak bana sevgilim Işığımızı görelim... Seviş benimle sevgilim Tenimizdeki ateşi hissedelim... Öp beni sevgilim Güller bitsin dudakların değdiği yerde... Dinle beni sevgilim Akıl çıksın saklandığı yerden Ve tekrarlansın yedi harikamız... . |
|
06-18-2009, 17:27 | #10 |
İdamlık sevişmeler Uzak bir melodinin, çamaşır ipine mandallanmış kelimeleri bunlar. Benim değil, senin de değil, belki bir kendini bilmezin... Biz altında oturur sıramızı bekleriz sorsalar, sıramız gelmeden temizlenmeyiz. Tüm bu köpüklü sular, üstümüze damladıkça aslında söyleyenin, yazanın ve de çalanın değil bizimdir, ikimizindir onlar. Uzak bir melodinin koynunda onların kelimeleri ile sevdim seni de ben. Bizim olmayan bir yatakta bizim olmayan bir tutkuyu armağan ederken biliyordun sende, biliyordum bende bunun cezası idamdı. Bizim olmayan bir çamaşır ipinde, yüzü karanlık bakan bir aleme karşı sallandırılmaktı. İbrahim Tolga Özsoy |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|