Orucu Bozanlar
Bayılmak, bir şeyi yemek, içmek ve cinsel ilişkide bulunmak demek olmadığı için bayılanın orucu bozulmaz. Oruçlu iken günün belli bir süresinde bayılan kimsenin orucu bozulmaz, ayılınca orucuna devam eder. Ancak hastalığı yüzünden bir ilâç alması, bir şey yiyip içmesi gerekirse orucunu bozar ve sonra –sıhhati avdet edince- bozduğu ve tutmadığı kadar orucu kazâ eder.
Âyetler ve hadîslere bakıldığında orucu bozan şeylerin “yemek, içmek ve cinsel ilişki”den ibaret olduğu görülmektedir. Bunların da unutarak değil, bilerek yapılmış olması orucu bozar. Unutmadan fakat kazarâ, istemeden boğazından içeriye bir şeyler giden kimsenin de orucunun bozulacağı konusunda görüş birliği yoktur. Yeme ve içmenin şekli bellidir, ilgili nasları (âyet ve hadîsleri) tabîi mânâ ve sınırları içinde ele alan ve değerlendiren âlimlere göre ancak normal deliklerden vücûdun içine giren şeyler yeme ve içme sayılır ve orucu bozar. Yaradan, deriden (emilme yoluyla), vücûda sokulan iğneden içeriye giren nesneler, yeme içme sayılamayacağı için orucu da bozmazlar. Yine bazı âlimlere göre lavman, içeriye gıda vermeyi değil, barsaklardakini dışarı çıkarmayı sağladığı için orucu bozmamaktadır.
Hasta ve yolcu olanların orucu tutmayıp başka zamanlarda kazâ etmelerine izin verildiğini biliyoruz. Hiçbir zaman oruç tutamayacak durumda olanlar, güçleri varsa, her oruca karşılık bir fakire, bir günlük yiyecek veya bedelini verirler. Buna da gücü yetmeyenlerin bir şey yapmaları gerekmez.
Belli zamanlarda enjeksiyon yoluyla insülin almaları gereken şeker hastaları gibi hastaların oruç tutmalarında tıp bakımından bir sakınca bulunmazsa, oruçlu iken iğnelerini yaptırabilirler, bu iğne orucu bozmaz.
Müctehidler bir konuda farklı hükümleri benimsemiş olurlarsa, âlim olmayan müslümanlar bu hükümlerden herhangi birini alıp uygulayabilirler, “belli bir müctehidinki alınacak ve daima buna bağlı kalınacak” diye bir kural yoktur. İhtiyaçlar ve zarûretler kolaylık kapılarını açar.
Prof. Dr. Hayreddin Karaman