sonforum.org

Anasayfa Facebook Bugünki Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   sonforum.org > SONFORUM BÜYÜK ATLAS - ŞEHİR REHBERİ > İçanadolu Bölgesi > Kayseri
Kayıt ol Google Üye Listesi Market Girişi


Yeni Konu aç  Cevapla
Seçenekler Stil
Okunmamış 02-20-2009, 11:30   #1
Kullanıcı Adı
Fırtına_
Standart Kayseri Türbe ve Kümbetleri

Huand (Mahperi) Hatun Kümbeti (Melikgazi)

Kayseri il merkezinde, Kağnı Pazarı’nda Selçuklu Hükümdarı I.Alaaddin Keykubat’ın karısı Mahperi Hatun tarafından yaptırılan külliyenin bir bölümünü oluşturan bu türbe, külliye ile birlikte 1238 yılında yaptırılmıştır.

Huand Hatun Türbesi, Klasik Selçuklu üslubunda yapılmış olup, caminin kuzeybatı köşesinde medrese ile aradaki açıklığın ortasında yer almaktadır. Anıtsal Selçuklu mezar kümbeti olan bu yapıya medreseden eyvanın sağında bulunan dershane içerisindeki bir kapıdan girilmektedir. Dış cephesi oldukça süslü olan türbe kare şeklindeki bir kaide üzerine oturtulmuş kesme taştan sekiz cepheli bir yapıdır. Türbenin her iki yüzünde sivri kemerler olup, bunların iç tarafları kesme taştan düz olarak bırakılmış ve buralara birer pencere açılmıştır. Türbenin sekiz kenarına da üzerleri bezemeli birer bitişik sütun yerleştirilmiştir.

Türbe, mumyalık bölümü ile sandukanın bulunduğu mihraplı üst kattan meydana gelmiştir. Üzeri içten kubbe, dıştan da külah ile örtülüdür. Kaidesi mermer mukarnaslı olan kümbetin dış yüzü tamamen taş işçiliğinin güzelliklerini yansıtan bezemelerle kaplıdır.

İç mekanda külahın altında Ayetü’l Kürsi yazılı bir yazı frizi çepeçevre dolaşmaktadır. Türbe içerisinde üç sandukadan biri olan Huand Hatun’un sandukası eski bir lahit kapağından yapılmıştır. Sandukanın üzerinde sülüs yazı ile Ayetü’l Kürsi ve üç satırlı kabartma mezar kitabesi vardır. Bu kitabenin mealen anlamı:

“Bu kabir, Keykubat oğlu, dünya ve dinin koruyucusu merhum Sultan Gıyaseddin Keyhüsrev’in annesi, namuslu, saadetli, şehide, takva sahibi, ibadet ehli, dindar, mücadeleci, korunmuş, adalet sahibi, dünyada kadınların sultanı, iffetli, temiz, çağının Meryem’i, zamanının Hatice’si, maruf dost, binlerce mal sadaka veren, din ve dünyanın yüz akı, hanım hanımefendi Mahperi hatun’undur. Allah cümlesine Rahmet eylesin”.

Türbe içerisindeki diğer sandukalardan birisi torunu Selçuk Hatun’a aittir. Selçuk Hatun 1284 yılında ölmüştür. Mezarının başındaki kitabenin mealen anlamı şöyledir:

“Esirgeyen bağışlayan Allah’ın adıyla bu kabrin sahibi Keykubat oğlu, şehit sultan Keyhüsrev’in 1284 yılında ölen kızı Selçuki Hatunun’dur”.

Türbedeki üçüncü mezar horasan sıva ile yapılmış olup, kitabesi olmadığından kime ait olduğu bilinmemektedir.


Sırçalı Kümbet (Melikgazi)

Kayseri il merkezinde Birinci Endüstri Meslek Lisesi bahçesinde bulunan Sırçalı Kümbet’in XIV.yüzyılın ortalarında yapıldığı sanılmaktadır. İsmini konik kubbesinde bulunan çini kabarmalardan almıştır.

Kümbet dört köşe bir kaide üzerine oturtulmuş olup, aynı zamanda yuvarlak planlı bir mescide ve mumyalık kısmına sahiptir. Kuzeydeki merdivenli bir girişteki basık kemerli kapısı oldukça sadedir. Girişin iki yanında sütunçeler bulunmaktadır. Giriş kapısı üzerine mermer bir kitabe konmuş ancak, bu kitabenin üzeri yazılmamıştır. Bu bakımdan kümbetin kime ait olduğu da kesinlik kazanamamıştır. Kümbet son derece muntazam kesme taşlardan yapılmış silindirik bir yapıdır. Giriş kapısı ve pencereleri bu yuvarlak kitle ile kaynaştırılmıştır. Giriş kapısı pencere çerçevelerinden daha yüksek tutulmuştur. Kümbetin sade silmeli üç penceresi vardır.

Uzun yıllar harap bir halde bulunan bu yapı, 1940 yılında Y.Mimar Macit Kural tarafından restore edilmiş ve yıkık olan üst örtüsü yarım kubbe şeklinde düzenlenmiştir.


Gevher Sultan Türbesi (Melikgazi)

Kayseri’nin Yenice Mahallesi’nde bulunan Şifahiye Tıp Medresesi ve Gıyasiye Medresesi Anadolu Selçuklu Hükümdarı I.Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından kız kardeşi Gevher Nesibe Sultan adına 1205-1206 yılında yaptırılmıştır. Medresenin doğu tarafında eyvanla köşedeki kışlık dershane arasında Gevher Nesibe Sultan’ın türbesi bulunmaktadır.

Türbe sekizgen planlı olup, içten tromplu, dıştan da çokgen kasnağa oturan sivri bir külahla örtülüdür. Türbenin üst mekanına iki taraftan dörder basamaklı merdivenle çıkılmaktadır. Buradaki sanduka zaman içerisinde kaybolduğu için mescit olarak kullanılmıştır. Bu mekan yarım yuvarlak ve dikdörtgen niş,lerle genişletilmiştir. Güneydeki niş mihrap şekline sokulmuştur. Türbenin çatısı üzerinde Selçuklu sülüsü ile çepeçevre dolaşan Ayetül Kürsi ve Kuran’dan alınma diğer ayetler buraya yazılmıştır. Türbenin mumyalık kısmının kapısı dikdörtgen olup, üzeri tonozla örtülmüştür. İçerisi iki küçük yarıktan ışık almaktadır. Buradaki mezar 1980 yılında yenilenmiştir.


Döner Kümbet (Melikgazi)

Kayseri Talas yolu üzerinde bulunan türbe, Büyükşehir Belediyesi’nce yapılan parkın içerisinde olup, çevresindeki yapıların temizlenmesi ile ortaya çıkarılmıştır. Kayseri’deki Selçuklu eserlerinin en güzel örneklerinden olan bu türbe Prenses Şah Cihan Hatun adına 1276-1279 yıllarında yapılmıştır. Bu kümbete Döner Kümbet denilmesinin nedeni de eserin çok köşeli oluşundan kaynaklanmıştır.

Kümbet kare bir kaide üzerine oniki köşeli bir gövdesi olup, üzeri konik bir çatı ile örtülmüştür. Yöredeki sarımtırak kesme taştan yapılmıştır. Türbe kaidesinin dört köşesindeki iki dilimli kırma şevlerle oniki köşeye dönüştürülmüştür. Kümbetin altında kare planlı bir mumyalık bulunmaktadır. Gövdenin oniki köşesi yuvarlak kemerli bölümlere ayrılmış ve her bir bölümün üzeri geometrik şekiller grifonlar ile kabartma olarak bezenmiştir. Kümbetin giriş kapısı basık kemerlidir. Girişin iki tarafında küçük nişler bulunmaktadır. Bu nişler mukarnaslı yarım kubbeler halindedir. Kümbetin ana yapısının doğu ve batı duvarlarında iki pencere ve güneyinde de mihrap nişi bulunmaktadır. Mihrap nişi çok köşeli olup, iki köşesinde yarım yuvarlak sütunçeler bulunmaktadır. Mihrap mukarnaslı olarak sona erer. Bunun yanı sıra mihrap geometrik silmeli bir çerçeve içerisine alınmıştır. Kubbenin iç kısmı taş örgülüdür.


Çifte Kümbet (Melikgazi)

Kayseri Sivas Caddesi’nin sonunda bulunan bu kümbet Sultan I.Alaaddin Keykubat’ın eşi, Eyyubi Hükümdarı Melik Adil’in kızı Adile Hatun adına kızları tarafından 1247-1248 yılında yaptırılmıştır. Türbenin giriş kapısı üzerinde beş satırlık kitabesi bulunmaktadır. Bu kitabenin mealen anlamı şöyledir:

“Burası, Eyyuboğlu Melik Adil Ebu Bekir’in-Allah onların kabirlerini nurlu, ruhlarını ve kokularını güzel kokulu eylesin. Kızı uğur ve bereketlerin kaynağı, melikeler melikesi, dünya ve ahretin hatunu, üstün hasletlerin sahibi, zamanın Zübeydesi, dünyada kadınların efendisi, İslam’ın ve Müslümanların yüz akı, din ve dünyanın koruyucusu, takvâ sahibi, güzel ahlaklı, saadetli melikelerin şehitliğidir. Bunun yapılmasını muhterem kızları- Allah onları emellerine ulaştırsın ve hallerini güzel kılsın- h.645 (1247-1248) emretti”.

Kümbet kesme taştan yüksek kare kaide üzerine oturtulmuş olup, sekizgen planlıdır. Kümbetin üzeri içten kubbe, dıştan piramidal bir külah ile örtülüdür. Ayrıca duvarların üzerinde sülüs yazılı Kuran’ın Bakara Suresi bir kuşak olarak dolaşmaktadır. Sekizgenin dış yüzleri yuvarlak kemerler içerisine alınmış ve bunların üzerine de birer mazgal pencere açılmıştır. Giriş kapısı duvarların üst noktasına kadar ulaşan dikdörtgen çerçeve içerisine alınmıştır. Mukarnaslı portal nişinin etrafı geometrik yıldız geçmelerinden oluşmuş geniş bir bordür çevirmektedir. Bunun içerisinde mukarnaslı sivri bir giriş ve yuvarlak kemerli kapısı bulunmaktadır. Girişin üzerine kitabesi yerleştirilmiştir. Kümbetin içerisi oldukça sade olup, altında mumyalık kısmı bulunmaktadır.


Kutluğ Hatun Türbesi (Melikgazi)

Kayseri il merkezinde Gavremoğlu Mahallesi’nde, Huand Hatun Camisi’nin doğusunda bulunan bu türbe, Şah Kutluğ Hatun tarafından 1349 yılında yapılmıştır. Vakıflar Genel Müdürlüğü bu türbeyi onarmış ve çevresindeki yapıların yıkılması ile meydana çıkarılmıştır.

Kutluğ Hatun türbesi kare planlı olup, kesme taştan yapılmıştır. Son onarımı sırasında üzerini örten kasnaklı taş külahı yenilenmiştir. Kayseri kümbetleri arasında portali ile dikkati çekmektedir. Giriş kapısı geometrik silmelerden oluşan iki şeritle çepeçevre kuşatılmıştır. Kapı nişi yine geometrik ve bitkisel motiflerin oluşturduğu ve dışarı çıkıntılı konumdadır. Türbeye giriş yuvarlak kemerli olup, bunun da çevresi geometrik motiflerle süslenmiştir. Bunun üzerinde de kitabesi bulunmaktadır. Bu kapı Selçuklu taş oyma sanatının en güzel örneklerinden birisidir. Giriş kapısı üzerinde 0.90x0.60 m. ölçüsünde, dört satırlık kitabesinin mealen anlamı şöyledir:

“Bu türbenin imarını temiz, hanım, şerefli, mahrem, kerem sahibi Şah Kutluğ Hatun-Allah ona dostluğunu devam ettirsin-Oğulları ve anneleri için emretti. Merhum emirler Emir Bahşayis ve Emir Haydar Bey, Allah kabirlerini nurlandırsın h.750 (1349)”.

Türbenin giriş kapısının içerisinde 1.20x0.30 ölçüsünde Kutluğ Hatun’un yaşarken koydurduğu bir kitabe daha bulunmaktadır. Bu kitabede mealen şunlar yazılıdır:

“Bu şerefli şehitliği Hacı Begi diye anılan aileden, korunmuş ve yüceltilmiş Şah Kutluğ Hatun halis malından oğulları ve ruhu için yaptırdı. Allah Rahmet etsin”.

Türbe içerisinde ayrıca Haydar Bey’in ve oğlu Emir Bahşayiş’in mezarları da bulunmaktadır.


Dört Ayaklı Türbe (Melikgazi)

Kayseri Battal Mahallesi’nde bulunan bu türbe, Kırkkızlar ismi ile de tanınmıştır. Mimari üslubundan XIV.yüzyılda yapıldığı anlaşılmaktadır. Kitabesi günümüze gelememiştir.

Kayseri türbeleri arasında farklı bir konumda olup, birbirlerine yuvarlak kemerlerle bağlanmış dört ayak üzerine içten kubbe, dıştan altı kasnaklı piramidal bir külah ile üzeri örtülmüştür. Kemer ayakları dışarıya açıktır. Güney kısmındaki ayakların yanına beşik tonozlu bir yapı eklenmiştir. İçeriden kubbe kasnağına sülüs yazı ile bir ayet yazılmışsa da, ayet zamanla bozulmuştur. Türbe Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 1977 yılında restore edilmiştir.


Cafer Ali Kümbeti (Melikgazi)

Kayseri il merkezinde Melikgazi Belediye Binasının karşısında bulunan Cafer Ali Kümbeti, XIII.yüzyılın sonlarında yapılmıştır.

Mescit olarak da kullanılan bu yapının altında bir mumyalık, üst kısmında ise dikdörtgen bir giriş odası ile sekizgen planlı mescit kısmı bulunmaktadır. Kare kaideden sekizgen bir kaideye geçen bu kümbetin üzeri sekizgen taş bir külahla örtülüdür. Kesme taştan yapılmış olan bu kümbet oldukça sade görünümdedir. Giriş kapısı geometrik işlemelerle bezelidir. Bu kapı derinliğine bir plan göstermektedir. Üzerine de Bakara Suresinden alınmış bir ayet yazılıdır. Kapının iç kısmında bir niş oluşturulmuş ve bunun üzeri mukarnaslı yarım kubbe ile örtülmüştür.

Türbenin üç tarafında üç pencere bulunmakta olup, bu pencerelerin her birisi ayrı bir şekil göstermektedir. Bunlardan giriş kapısının karşısına rastlayan pencere diğerlerine göre daha itinalı yapılmıştır.

Türbenin iç kısmı muntazam sıralı taş bir kubbe ile örtülüdür. Üst örtüdeki külahın saçak kornişi altında kabartma şerit halindeki bir kitabe kümbetin dış çevresini kuşatmaktadır.


Emir Ali Türbesi (Melikgazi)

Kayseri Talas Caddesi ile Hisarcık yolunun kesiştiği yerde bulunan bu türbe kitabesinden öğrenildiğine göre; h.751 (1350-1351) yılında Emir Ali tarafından yaptırılmıştır. Bu türbeye aynı zamanda “Pişrev Ali Türbesi” de denilmektedir. Eskiden mezarlık içerisinde bulunan bu türbe Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 1955 yılında restore edilmiştir.

Türbe kareye yakın dikdörtgen planlı olup, kesme taştan yapılmış, üzeri tonozla örtülmüştür. Türbenin altında mumyalık, üzerinde de mescit kısmı bulunmaktadır. Kuzey duvarının ortasındaki iki taraflı bir merdivenle çıkılan giriş kapısı, sivri kemerli bir niş içerisinde basık kemerlidir. Bu kapının kemeri üzerinde de mermer iki satırlık kitabesi bulunmaktadır:

“Burası Emir Ali Pişrev’in şehitliğidir h.751 (1350)”.

Türbe içerisinde üzerinde Ayet-i Kerimeler yazılı iki mezar bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesinin baş taşı üzerinde; “Burası, merhum saadetli Emir Pişrev diye tanınan Ömer oğlu Ali’nin Allah Rahmet eylesin kabridir”. Mezarın ayak taşında da; “Mübarek Ramazan ayının yarısında h.750 (1349)” yılında öldüğü yazılıdır. Bugün bu mezar taşları Mehmet Zengi Türbesinde bulunmaktadır.


Han Kümbeti (Melikgazi)

Kayseri Talas Caddesi’nde Han Camisi’nin de güneyinde bulunan kümbet, XII.yüzyılda kesme taştan yapılmış, iki katlı, sekizgen planlı bir mezar anıtıdır. Kümbetin altında mumyalık kısmı kare planlı olup, girişi doğu yönündendir. İkinci katın sekizgen külahı altında, dış cephede, kümbeti çepeçevre dolaşan kitabesi bulunmaktadır. Bu kitabenin mealen anlamı şöyledir:

“Bu kabir merhum, mahsun, büyük kumandan, kerem sahibi Cemaleddin Tanrıvermiş bin Davud’undur. Allah makamını nurlandırsın. Allah ki Ondan başka tanrı yoktur. Daima diri ve yarattıklarını koruyan yöneticidir. Kendisine ne bir uyuklama, ne de uyku tutmaz. Göklerde ve yerde olanların hepsi Onundur. Onun izni olmadan kendisinin katında kim şefaat edebilir. Onların önünden ve arkalarından başka bir şey kavrayamazlar. Onun kürsüsü gökleri ve yeri katlamıştır. Onları korumak kendisine ağır gelmez. O yücedir, büyüktür. Dinde zorlama yoktur kendisine ağır gelmez. Doğruluk sapıklıktan seçilip belli olmuştur h.584 (1188)”.

Kümbet içerisinde iki lahit bulunmaktadır.


Suya Kanmış Hatun Türbesi (Melikgazi)

Kayseri Yanıkoğlu Mahallesi’nde bulunan bu türbenin çevresindeki binalar kamulaştırılmış ve türbe de ortaya çıkmıştır. Kitabesi bulunmadığından yapım tarihi bilinmemektedir.

Kesme taştan, birbirlerine yuvarlak kemerlerle bağlı altı ayaktan meydana gelmiş olup, üst kısmı yıkılmıştır. Kalan izlerden, üzerinin konik bir çatı ile örtüldüğü anlaşılmaktadır.


Emir Erdoğmuş Türbesi (Melikgazi)

Kayseri il merkezinde, Seyyid Burhaneddin Mezarlığı içerisinde bulunan bu türbeye Tatarhaniler Türbesi de denilmektedir. Giriş kapısı üzerindeki kitabesinde; “Burası Emir Erdoğmuş’un şehitliğidir h.749 (1348)” yazılıdır.

Bu kitabeden öğrenildiğine göre türbe, XIV.yzüyılın ortasında yapılmış olup, büyük olasılıkla da Eretnaoğulları zamanında yapılmıştır. Emir Erdoğmuş’un da Melik Eretna’nın emirlerinden biri olduğu sanılmaktadır.

Türbe kesme taştan, kare planlıdır. Üzeri yuvarlak bir kasnağın taşıdığı kubbe ile örtülüdür. Giriş kapısı sivri kemerli bir niş içerisinde yuvarlak kemerli olup, bezeme elemanı bulunmamaktadır. Günümüzde bu türbeye yanındaki Seyyid Burhaneddin Türbesi’nden girilmektedir.


Seyyid Burhaneddin Hüseyin Türbesi (Melikgazi)

Kayseri Seyyid Burhaneddin Mezarlığı içerisinde bulunan Seyyid Burhaneddin’in mezarı Ankara Valisi Abidin Paşa’nın yardımı ile Kayseri Mutasarrıfı Mehmet Nazım Paşa tarafından 1892 yılında yaptırılmıştır.

Seyyid Burhaneddin Kayseri’nin Moğollar tarafından işgali sırasında Kayseri’de yaşamıştır. Sultan’ül Ulemâ talebesi ve Mevlana’nın hocasıdır. Ahmet Eflâki’nin “Ariflerin Menkıbeleri” isimli eserinden Seyyid Burhaneddin’in asıl isminin Hüseyin olduğu ve Tirmiz’de 1165-1166 yılında doğduğu öğrenilmektedir. Seyyid Burhaneddin bir süre Kayseri’de kalmış, sonra Konya’ya giderek 9 yıl Mevlâna’ya irşaad etmiştir.

Türbe kare planlı olup, kesme taştan yapılmış, üzeri kubbe ile örtülmüştür. Bu kubbe giriş kapısı dışındaki bölümler tonozlarla kubbeyi desteklemiştir. Güneyinde de binaya bitişik olan Erdoğmuş’un türbesi bulunmaktadır. Türbe XIX.yüzyılın sonunda yapılmış olmasına karşılık Selçuklu üslubundadır. Giriş kapısı üzerinde kitabesi bulunmaktadır.

Kitabe:

Fard-ı âdab ile zair muhlis ki budur
Merkad-ı muhterem-i Hazret-i Burhaneddin
Çeşm-i irfanına kuhi istersen olmalısın
Cephe say-ı kadem-i Hazreti-i Burhaneddin.

Seyyid Burhaneddin Türbesi içerisinde, kubbe altında yarım silindir şeklinde Seyyid Burhaneddin’in sandukası bulunmaktadır. Sandukanın başında Mevlevi şeyhlerinden Kayserili Ahmed Remzi Dede’nin Seyyid hakkında yazmış olduğu (Ayine-i Seyyid-i sırdan) başlıklı manzum eseri bulunmaktadır. Türbenin içerisinde Hz.Peygamber’in torunlarından 1414 yılında Kayseri’de ölen Seyyid Zeynelabidin’in mezarı da bulunmaktadır.

Türbe girişinin solunda Mevlevi mezar taşları bulunmaktadır. Bunların arasında Kayseri Mevlevi Şeyhi Süleyman Turâbi (1835), şeyhin oğlu Hacı Remzi Efendi (1865), Ahmet Remzi Efendi’nin oğlu Süleyman Ataullah’ın (1904) ve Ahmet Remzi Dede’nin (1944) mezarı bulunmaktadır.

Türbenin etrafında sonraki dönemlerde yapılan türbedar odaları vardır. Türbenin yönetimi 1981 yılından itibaren kayseri Müze Müdürlüğü’ne devredilmiştir.


Mehmet Zengi Türbesi (Melikgazi)

Kayseri Müzesi’nin arkasında bulunan bu türbe, kitabesinden öğrenildiğine göre; 1345 yılında Emirzade Mehmet Bey adına yapılmıştır.

Türbe kesme taştan, dikdörtgen şeklinde olup, üzerinde iki satırlık kitabesi bulunmaktadır. Bu kitabede; “Burası Zengioğlu Emirzade Mehmed’in türbesidir h.746 (1345)” yazılıdır.


Alaca Kümbet (Melikgazi)

Kayseri Talas Caddesi’nde bulunan Alaca Kümbet’in kitabesinden Emir Cemaleddin bin Muhammed adına 1280 yılında yaptırıldığı öğrenilmiştir. Ancak, bu kitabenin bir bölümü tahrip olmuştur.

Alaca Kümbet kesme taştan, kare planlı olarak yapılmıştır. Üzeri taştan piramit şeklinde örtülüdür. Türbenin giriş kapısı kuzey yönünde olup, üzeri düz lentolu, mukarnaslı ve sivri alınlıklıdır. İç kısmın güneyi ile doğusunda sivri kemerli nişler, batı tarafında da dıştan çerçeve içerisine alınmış iki pencere bulunmaktadır. İç kısmında mihrap bulunmamaktadır.


Melik Mehmet Gazi Türbesi (Melikgazi)

Kayseri Ulu Cami’nin güneyinde bulunan bu türbenin bulunduğu yerde Melikgazi Medresesi bulunuyordu. Melik Mehmet Gazi’nin Türbesi de cami duvarına bitişik olarak medrese hücrelerinden birisi içerisinde yapılmıştır. Bu türbe, Danişmendlilerin üçüncü hükümdarı ve Ulu Cami’yi yaptıran Melik Gazi’ye aittir. Türbenin kitabesi bulunmamaktadır. Melik Gazi’nin h.1143 (1730) yılında öldüğü dikkate alınırsa, bu türbenin de aynı tarihte yapıldığı sanılmaktadır. Bugün türbenin önü ve medrese park olarak düzenlenmiştir.


Hasbek Kadı Kümbeti (Kocasinan)

Kayseri il merkezinde, Atatürk Bulvarı üzerinde bulunan Hasbek Kadı (Mesut Gülzar) Kümbeti 1184-1185 tarihinde yapılmıştır.

Klasik Selçuklu kümbeti üslubunda, kesme taştan yapılan kümbetin üç satırlık kitabesi giriş kapısı üzerinde bulunmaktadır. Bu kitabede;

“Burası Aksaray’da h.580 (1184-1185) haksız yere öldürülen Nisan oğlu Ali’nin oğlu Mesud’un şehitliğidir. Allah Onu ve kendisini görenlere bütün Hz.Muhammed ümmetine rahmet eyleye” yazılıdır.

Kümbet kare kaide üzerine sekizgen bir plan göstermektedir. Üzeri de taştan sekizgen konik bir çatı ile örtülmüştür. Kümbetin cepheleri iki sıralı, kabartma, yuvarlak kemerlerle bölümlere ayrılmıştır. Bunların içerisine de mazgal pencereler açılmıştır. Giriş kapısı da oldukça sade ve yuvarlak kemerlidir. Kümbetin içerisindeki sandukalar günümüze gelememiştir.


Hacip Kümbeti (Kocasinan)

Kayseri Sahabiye Mahallesi’nde bulunan bu kümbetin kime ait olduğu kesinlik kazanamamıştır. Ancak, Hacip ismi, Selçuklular zamanında sarayda sultanın kapıcılığı ile görevli memura verilen bir isimdir. Bu türbenin de XII.yüzyılda bu görevdeki birisine ait olduğu sanılmaktadır.

XII.yüzyıl Selçuklu kümbetleri üslubundaki bu kümbet, altıgen planlı olup, kesme taştan yapılmıştır. Günümüze harap bir durumda gelmiş, duvarları üzerinde birer dikdörtgen penceresi olduğu anlaşılmaktadır. Türbenin saçak altını çeviren yazı frizi çoğunlukla tahrip olmuştur. Üst örtüsü bulunmamakla beraber bunun da konik bir çatı ile örtülü olduğu sanılmaktadır.


Şeyh Tennuri Türbesi (Kocasinan)

Kayseri Cumhuriyet Mahallesi’nde Şeyh Tennuri Caddesi’ndeki Şeyh Camisi’nin bitişiğinde olan bu türbenin kitabesinden 1484 yılında Fatih Sultan Mehmet’in oğlu Sultan II.Beyazıt zamanında yapıldığı öğrenilmektedir. Türbe içerisinde Şeyh İbrahim Tennuri ve oğulları ve halifeleri Şeyh Lütfullah ile Ali Sultan’ın mezarları bulunmaktadır.

Türbe kesme taştan, altıgen planlı olarak yapılmıştır. Üzeri altı köşeli bir külah ile örtülmüştür. Bu türbe Selçuklu türbe mimarisi ile Osmanlı türbeleri arasında bir geçiş olarak nitelendirilmektedir. Türbe günümüze iyi bir durumda gelmiştir.


Anonim Kümbetler (Kocasinan)

Kayseri Sahabiye Mahallesi’nde, Cürcürler Sokak’ta bulunan üç kümbetten ikisinin kimlere ait olduğu bilinmemektedir. Günümüzde çevresindeki apartmanlar arasında kalmış olup, iyi bir durumda günümüze ulaşabilmiştir. Bu kümbetlerin mimari üslubundan XII.yüzyılda yapıldıkları sanılmaktadır.

Bu kümbetlerden biri kare kaide üzerinde sekizgen planlı, kesme taştan yapılmış olup, üzeri sekiz köşeli piramidal konik bir çatı ile örtülüdür. Kümbetin her cephesine yuvarlak nişler açılmış ve bunların içine de yuvarlak kemerli birer pencere yerleştirilmiştir. Giriş kapısı oldukça sadedir. Diğer kümbet ise, kesme taştan yapılmış olup, sekizgen plan göstermektedir. Üzeri de sekizgen konik bir çatı ile örtülmüştür.

Türbelerin her ikisinin içerisinde de sandukalar bulunmamaktadır.


Ulu Hatun Türbesi (Kocasinan)

Kayseri Cürcürler Mahallesi, Buyurgan Sokak’ta bulunan bu türbe içerisinde üç kardeşe ait olduğu söylenen mezarlar bulunmaktadır. Halk arasında bu türbeye Sazgeldi Türbesi ve Dede Kümbet isimleri de verilmiştir. Türbenin giriş kapısı üzerindeki kitabesinde mealen şöyle yazılıdır:

”Burası h.765 (1863-1864)’de yapılan Hacı Geldi’nin kızı mübarek merhume şahide, makfire Allah’ın rahmetine muhtaç Ulu Hatun’un türbesidir”.

Ulu Hatun’dan sonra bu türbeye Hacı Geldi’nin oğlu Emir Mehmet ve kızı Kiçi Hatun da gömülmüştür. Günümüzde bunlara ait mezar taşları kayseri Arkeoloji Müzesi’ndedir.

Türbe kare planlı olup, kesme ve moloz taştan yapılmıştır. Günümüze oldukça harap bir durumda gelebilmiştir.


Beş Parmak Türbesi (Kocasinan)

Kayseri Erkilet yolu üzerinde bulunan bu türbenin kitabesi bulunmamaktadır. Mimari yapısından XIII.yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. Günümüzde askeri lojmanların içerisinde kalmıştır.

Türbe dikdörtgen planlı olup, düzgün kesme taşlardan yapılmıştır. Eyvan tarzında bir türbe olup, ön cephesine iki yandan merdivenlerle çıkılmaktadır. Türbenin altında mumyalık kısmı, üstünde de sandukanın bulunduğu zemin katı vardır. Türbenin üzeri konik bir çatı ile örtülmüştür.


Şeyh Tacettin Türbesi (Melikgazi)

Kayseri Tacettin Mahallesi, Etiler İlköğretim Okulu bahçesinde bulunan bu türbenin kitabesi bulunmamaktadır. Ancak, 1513 yılında yapıldığı bilinmektedir. Türbe XIV.yüzyıl Mutasavvıflarından Şeyh Tacettin’e aittir.

Kesme ve moloz taştan yapılmış olan türbe, kare planlı olup üzeri kubbe ile örtülüdür. Türbenin güneyinde basit bir kapısı ile batı duvarında da bir penceresi bulunmaktadır.


Şeyh Seyfullah Türbesi (Kocasinan)

Kayseri Cürcürler Mahallesi ile Zekai Bey Mahallesi’nin birleştiği meydanda bulunan Şeyh Seyfullah Türbesi’nin kitabesi bulunmamaktadır. Yapı üslubundan XVI.yüzyılın ortalarında yapıldığı sanılmaktadır.

Türbe kare planlı olup, üzeri kubbe ile örtülüdür. Türbenin cephesi ve köşeleri kesme taştan, diğer duvarları ile kubbesi moloz taştan yapılmıştır. Ön cephesinde yuvarlak kemerli, kesme taştan bir niş içerisinde dikdörtgen bir giriş kapısı bulunmaktadır. Günümüze harap bir durumda gelebilmiştir.

Abdurrahman Gazi Türbesi (Bünyan)

Kayseri Bünyan ilçesi Samağır Köyü’nde yüksekçe bir tepede bulunan bu türbenin kitabesi bulunmamaktadır. Bununla beraber Dulkadiroğulları Beyliği zamanında Alaüddevle Bozkurt ve Alaüddevle Şahrun Beyler Kayseri çevresinde bir takım onarım ve imar işleri yapmışlardır. Türbenin de bu dönemde yapılmış olduğu sanılmaktadır.

Türbe moloz taştan altıgen planlıdır. Oldukça küçük ölçüdeki bu türbenin içerisinde sandukası bulunmaktadır. Türbenin üzeri içten kubbe dıştan da piramidal bir külahla örtülüdür.


Seyid Halil Türbesi (Bünyan)

Kayseri Bünyan ilçesi, Karakaya Köyü’nde bulunan Seyyid Halil Türbesi’nin kitabesi bulunmadığından yapım tarihi bilinmemektedir. Büyük olasılıkla bu türbe yakınında bulunan ve günümüze gelemeyen dergâha aittir.

Türbe moloz taştan yapılmış, altıgen planlıdır. Üzeri içten kubbe, dıştan da konik bir çatı ile örtülüdür.


Seyyid Şerif Türbesi (Develi)

Kayseri Develi ilçesinde, Eski Develi’de, Tekke Sokağı’nda bulunan türbenin kapı kemeri üzerindeki kitabesinden 1295-1296 yılında yapıldığı anlaşılmaktadır.

Türbe düzgün kesme taştan, kare planlı olarak yapılmıştır. Türbenin giriş kapısı ile içerisindeki mihrabı Selçuklu taş işçiliğinin en güzel örneklerini sergilemektedir.Türbenin kuzey cephesindeki kapısı biri altta, diğeri de sekiz kollu yıldızlardan oluşan iki bordürle kuşatılmıştır. Kapı kemerinin kilit taşı üzerinde üç dilimli palmet kabartması bulunmaktadır. Bunun dışında bir madalyon oluşturan yüzeyde altı köşeli yıldız motifi dikkati çekmektedir. Türbenin üzeri kubbe ile örtülü olup, dıştan hafif sivri bir görünümü vardır.

Kubbenin içerisi yatay bir meandr motifi ile çevrilmiştir. Türbenin güney duvarına mihrap yerleştirilmiş olup, mihrap üç cepheli bir niş şeklinde olup, yan tarafları yatay zikzaklarla çevrelenmiş sütunçelerle sınırlanmıştır. Ayrıca mihrap, biri niş kemerini kapsayacak biçimde iki bordürle çerçeve içerisine alınmıştır. Bunlardan dış bordür daha geniş olup, sekiz köşeli yıldızlardan oluşan şeritlerle bezelidir. Üç dilimli palmetler de onları tamamlamaktadır. Diğer bordür zikzaklar halinde ince şeritlerin kesişmesinden meydana gelmiştir.,


Dev Ali Türbesi (Develi)

Kayseri, Eski Develi’de, yerleşime hakim bir yerde bulunan türbenin kitabesinde Dev Ali isimli bir kişiye ait olduğu yazılı ise de yapım tarihi belirtilmemiştir. Türbenin batısındaki kapı ve yan taşları üzerinde bazı yazılar bulunuyorsa da bunla okunamamıştır. Bununla beraber türbenin mimari üslubu XIII. Yüzyılın sonlarına ait olduğunu göstermektedir.

Türbe sekizgen kaide üzerinde sekizgen gövdelidir. Üzeri içten kubbe dıştan sekiz satıhlı piramidal bir külahla örtülmüştür.Muntazam düzgün taştan yapılmış olan türbenin mumyalık ve mescit bölümleri bulunmaktadır. Bunların kapıları batıya açılmakta olup aynı cephededir.Mumyalık kısmı içeriden dikdörtgen planlı olup üzeri tonozla örtülmüştür. İçerisi doğu, batı,güney ve kuzey duvarlarına açılan mazgal pencerelerle aydınlatılmıştır. İç mekanın güneyinde yarım daire bir niş içerisine mihrap yerleştirilmiştir. Ayrıca türbe içerisinde Dev Ali’nin sandukası bulunmaktadır. Türbe içerisinde ve kapı girişinde diğer Selçuklu kümbet ve türbelerinde olduğu gibi bezeme bulunmamaktadır.

Türbe onarılmış ve günümüze iyi bir durumda gelmiştir.


Hızır İlyas Türbesi (Develi)

Kayseri Develi ilçesi, Eski Develi’de yerleşim alanının güneydoğu ucundaki bir tepe üzerinde bulunan bu türbenin kitabesi bulunmamaktadır. Bununla beraber yapı üslubundan ve Seyyid Şerif Türbesi’ne olan benzerliğinden XIII.yüzyılın sonlarında yapıldığı anlaşılmaktadır.

Türbe kesme taştan, kare planlı olarak yapılmıştır. Üzeri kubbe ile örtülüdür. Türbenin kuzey cephesindeki giriş kapısı dikdörtgen şekilde kubbeye kadar ulaşmaktadır. Bunun içerisindeki yuvarlak kemerli bir nişte beyaz mermer söveli giriş kapısı bulunmaktadır. Giriş kapısı üzerindeki beyaz mermerden kitabelik kısmında yazı ve süsleme bulunmamaktadır. Giriş kapısını sınırlayan burmalı sütunçeler rumi ve palmetlerden oluşan bir bordürle kuşatılmıştır.

Türbenin güney duvarındaki mihrap Seyyid Şerif Türbesi’nde olduğu gibi, türbenin en süslü bölümüdür. Burada bulunan üçgen kesitli beş sıra yivle derinleştirilen mihrap nişi bir yazı frizi ile kuşatılmıştır. Mihrabı kuşatan iki bordürden dışta olanı taç yaprakları, basit Rumiler ve üç dilimli palmetlerle çevrelenmiştir. Ayrıca bitkisel kompozisyonlar da onları tamamlamıştır. Diğer bordür yatay zikzaklardan oluşmuş mihrap mukarnaslarının üzerinde, köşelerinde düğümler oluşturmuştur. Ayrıca birbirleri ile geçmeler yapan palmetler, Rumilerden oluşan bitkisel kompozisyonlar da onları tamamlamıştır.


Ebce Sultan Türbesi (Develi)

Kayseri Develi ilçesinin 15 km. güneydoğusunda, Ebce Köyü’nde bulunan bu türbe, yanındaki mescit ile birlikte yapılmıştır. Yapım tarihini belirten kitabesi bulunmamakla beraber, kaynaklarda 1317 yılında onarıldığı belirtilmektedir. XIII.-XIV.yüzyıla tarihlendirilen bu yapı, geçirdiği onarımlar sonucunda mimari özelliğini bütünüyle yitirmiştir.

Türbe kare planlı, yanındaki mescit dikdörtgen planlıdır. Moloz taştan yapılan türbenin üzeri sonraki dönemlere tarihlendirilen kubbe ile örtülmüştür. Giriş kapısı oldukça küçük ve dar olan türbe üç büyük pencere ile aydınlatılmıştır. Türbenin altında mumyalık kısmı bulunmakta olup, üzerindeki bölümde ahşap sandukası vardır.


Şeyh Ümmi Türbesi (Develi)

Kayseri Develi ilçesi Büyük Yazı Mevkiinde bulunan mezarlığın kuzeyindeki türbe, halk arasında Şeyh Ümmi olarak tanınan bir kişiye aittir.

Mimari yönden herhangi bir özellik taşımayan bu türbenin etrafı moloz taştan bir duvarla çevrilmiştir. Açık türbe olup, kitabesi bulunmamaktadır.


Melikgazi Türbesi (Pınarbaşı)

Kayseri Pınarbaşı ilçesi, Melikgazi Köyü’nde bulunan Melikgazi Türbesi yüksek bir tepenin yamacındadır. Kitabesi bulunmamakla beraber Melik Gazi’nin yaşadığı dönem ve türbenin mimari yapısı ve bezemeleri dikkate alındığında XII.yüzyılda yapıldığı anlaşılmaktadır.

Türbe kare kesitli bir plan üzerine kaide kısmı kesme taştan, tamamı tuğladan yapılmıştır. Klasik Selçuklu türbelerinde olduğu gibi iki bölümden meydana gelmiştir. Türbenin alt katında mumyalık, üst katında da sandukaların yer aldığı bölüm bulunmaktadır. Mumyalık kısmına türbe girişinin altındaki kapıdan girilmektedir. Sonraki yıllarda yapının içerisinden de buraya açılan bir geçit yapılmıştır. Mumyalık kısmı çapraz tonozlu ve haç planlıdır. Bu bölümün dışı kesme taştan, içerisi de tuğla moloz taş karışımı ile yapılmıştır. Mumyalığın üzerinde, sandukanın bulunduğu üst kat ince ve yassı tuğlalardan örülmüştür. Türbenin üzeri içten tromplu kubbe, dıştan da altıgen bir kasnak üzerine sivri külah şeklindedir.

Türbenin bütün dış yüzeyi zengin tuğla dekorasyonu ile kaplanmıştır. Burada birbirinden farklı geometrik motifler, baklava ve zikzak şekilleri iç içe geçerek bütün yüzeyi kaplamıştır. Son derece itinalı bir işçilikle duvarlar bezenmiştir. Bunun yanı sıra türbenin dört cephesine birer mazgal pencere açılmıştır. Bu mazgal pencerelerin bulunduğu cepheler dikdörtgen çerçeve içerisinde sivri kemerli, kabartma silmelerle bölümlere ayrılmıştır.

Türbe içerisinde yedi sanduka bulunmaktadır. Bu türbe Meraga’da Kümbeti Kırmız, Niksar’da Kırkkızlar, Sivas’ta Keykavus I’in türbesi ile yakın benzerlik göstermektedir.


Esma Hanım Türbesi (Talas)

Kayseri, Talas ilçesi, Bahçelievler Mahallesi, Talas Mezarlığının içerisinde Ali Saib Paşa’nın annesi Esma Hanım’ın Türbesi bulunmaktadır. Kitabesinde Esma Hanım’ın 1866 yılında öldüğü, türbenin de ölümünden 24 yıl sonra 1890’da yapıldığı belirtilmiştir. Türbenin doğu cephesinde bulunan dört satır halindeki talik yazı ile kitabesinin mealen anlamı şöyledir:

Rahmet-i endüs-i ezel Hazret-i Esma Hanım
Mihriban mader-i İsmet-ver-i Sa’ib Paşa

Bu cihandan ikiyüzsekseniki salında
El çekip kıldı nihan hane-i kabri me’va

Zade ismet-i ser asker Sa’ib-i himmet
İstüne türbe yapub ruhunu etti ihya

Bi bedel yazdı bu tarih-i selisi Muhtar
Yaptı bu türbe-i ul-ya Ali Saib Paşa
1307 (1890).

Esma Hatun Türbesi XIX.yüzyıl batı mimarisi üslubunda tamamen kesme taştan yapılmıştır. Sekizgen planlı türbenin üzeri kubbe ile örtülü olup, kubbe uzantısı üzerine alem yerleştirilmiştir. Türbenin cepheleri dışarı taşkın beyaz mermer kornişlerin üzeri birbirleri ile yuvarlak kemerlerle bağlanmıştır. Bu kemerlerin kornişlerle birleştiği yerler ince bir şeritle dış cepheyi ikiye bölmüş, bunların üzerine de yuvarlak pencereler açılmıştır. Alt kısımda da dikdörtgen söveli, kafesli pencereler bulunmaktadır.


Gülbaba Türbesi (Tomarza)

Kayseri Tomarza ilçesi, Gülveren Mezarlığı içerisinde bulunan bu türbenin Gül Baba’ya ait olduğu söylenmektedir.
Gül Baba ile ilgili halk arasında bir çok söylence bulunmaktadır. Savaşlarda askerlere görünerek onlara su dağıttığı, nereli olduğu sorulduğunda; Tomarza’nın Gülveren Köyü’nden olduğunu söylemektedir. Ayrıca bu kişinin Melik Gazi’nin askerleri arasında olduğuna da inanılmaktadır.
Fırtına_ isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Sonforum'un önerileri

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz aktif değil dir.

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı


Saat: 11:44


lisanslı Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2022, Jelsoft Enterprises Ltd.
Forum SEO by Zoints
SonForum.org 2007-2023

2007-2023 © SonForum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " İletişim " kısmından bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog