Süper Lig’de sadece iki hafta oynanmışken G.Saray Teknik Direktörü Skibbe’yi gönderme tartışmaları alevlendi. Spor yazarlarının kimi “Skibbe gitmeli” derken kimi de “Skibbe iyi bir adam, iyiler Türkiye’de zor barınır ve biz göndermeyi çok seviyoruz” dedi.
Turkcell Süper Lig’de iki hafta geride kalırken Galatasaray Teknik Direktörü Michael Skibbe’nin takımdaki geleceği tartışılmaya başlandı. Sarı kırmızılıların Şampiyonlar Ligi’nden elenmesi ve Skibbe’nin oyuncu tercihleri bu tartışmalara neden oldu. NTVMSNBC, spor yorumcularına G.Saray’ın Skibbe stratejisini sordu.
3 HAFTA DEĞİL 10 HAFTA BİLE YETERSİZ
Mert Aydın (NTV Spor yorumcusu)
Bir takıma ve bir ülkeye yeni gelmiş bir teknik direktörü böyle tartışmak için 3 hafta değil 10 hafta da yetersizdir. Bu tartışmaların asıl sebebi herkesin kendini teknik direktör zannetmesi ve futbolu bu işi yapan insanlardan daha iyi bildiğini düşünmesi.
Biz şunu karıştırıyoruz: Bir teknik direktör eleştirilebilir. Skibbe de eleştirilebilir. Galatasary Şampiyonlar Ligi’nde kalamadıysa Skibbe de eleştirilir. Eleştirilmeyecek hoca, eleştirilmeyecek insan yoktur. Ama göndermeli mi göndermemeli mi tartışmalarının ve “Hoca değil, adam değil” tarzında yorumların yapılması çok yanlış.
G.SARAY SABRI SAYESİNDE BAŞARILI OLDU
Galatasaray bugüne kadar sabrıyla tanınan ve bu sabrı sayesinde başarılı olmuş bir takım. Diğer iki büyükten farkı bu. Fakat geçen sene sonunda yaşanalardan sonra ve şimdi de Skibbe’nin tartışılmasıyla G.Saray’ın geleneği değişecek mi bilemiyorum. O geleneğin sürdürülmesi anlamında da bu tartışmalar çok saçma geliyor.
BİZ GÖNDERMEYİ ÇOK SEVİYORUZ
Mutlaka Skibbe’nin hataları vardır. Ama bir teknik direktörü asmak için yeterli bir sebep değildir. Şimdiden UEFA’da olası bir başarısızlık durumunda basında bir kelle isteneceğini tahmin etmek çok zor değil. Çünkü biz göndermeyi çok seviyoruz.
Batı dünyasında genel olarak durumun bizdeki gibi olmadığını söyleyebiliriz. İspanya ve İtalya’da Türkiye’deki kadar olmasa da bu tarz tartışmalar ağır eleştiriler şeklinde oluyor.
TEKNİK DİREKTÖR KIYIMINDA SINIR TANIMIYORUZ
Bağış Erten (Radikal Yazarı)
Türkiye’de çok kısa ve yetersiz bir sürede yargılama başlıyor. Geçen sezon ilk kim gider, kaçıncı haftada gider, diye sorular sormuştuk spor yazarlarına. En iyimser olanı bile beş hafta vermişti. Ama birinci haftada ilk istifa başlamıştı. Bu sene ise lig başlamadan istifalar başladı. Görünen o ki teknik direktör kıyımında sınır tanımıyoruz.
İYİLER TÜRKİYE’DE ZOR BARINIR
Esas sorun kriterlerin ne olacağı, beklentinin ne olduğu meselesi. Üç haftada bir başarı beklentiniz varsa asıl sorun budur. Bunun dünyanın hiçbir yerinde böyle olduğunu düşünmüyorum. Skibbe fazla iyi bir adam ve iyiler Türkiye’de zor barınır.
G.SARAY’IN GELECEĞİNİ KÖTÜ ETKİLEYECEKTİR
Üç haftalık bir süre herhangi bir teknik adam için hiçbir şey vermez. Skibbe üzerindeki çok çabuk başlayan yargılama süreci Galatasaray’ın geleceğini de kötü etkileyecektir.
ACIMASIZLIĞI ANLAMIYORUM
Aslında bu durum bir hissiyata dayanıyor. Skibbe’nin genel olarak takıma hakim olamadığını ve çok iyi bir taktik aklı olmadığını düşünüyor herkes. Ama Skibbe takımın transferlerinin çoğunu kendisi yapmadı. Transferlerini yapmadığınız bir takımda ne oynatacağınızı ancak zamanla anlayabilirsiniz. O yüzden bu acımasızlığı anlamıyor ve kınıyorum.
TEKNİK DİREKTÖRLER ÖRGÜTLÜ DEĞİL
Bu eskiden gelen bir durum ve giderek hızlanan bir süreç... Teknik adamlar işin niteliği gereği vitrinde olan insanlar ve yöneticiler gönderme-göndermeme gibi sorumlulukları üstlenmek zorunda. Bu doğal bir şey ve dünyanın her yerinde böyle. Ama bunun süresinin gittikçe kısalıyor olması çok sıkıntı verici.
Bunda teknik direktörlerin kolektif olarak hareket edememesinin de payı büyük. Yani örgütlü değiller. Örgütlü olmadıkları için de bir duruşları yok.
Bu durumun yaratılmasında kulüp yöneticileri ve basın birbirini tetikliyor. Basın yazdıkça yönetimler etkileniyor, yönetimler huzursuzlandıkça basın yazıyor. Açıkçası biribirini dolduruşa getiren bir süreç var ortada.
Dünyada durum lige ve futbol kültürüne göre değişiyor. İtalya bize benziyor mesela. Şampiyon olan kulüplerin teknik adamlarının sıklıkla kovulduğu bir ülke. İngiltere’yse bizim tam zıttımız. Uzun süreli teknik adamlar cenneti.
TÜRKİYE’DE BÖYLE ŞEYLER OLUR
Mustafa Denizli (Milliyet Gazetesi Yazarı)
Bir teknik direktörün üç hafta içinde değerlendirilmesi söz konusu olamaz. Özellikle büyük takımlar aylarca düşünüyorlar, karar veriyorlar, yabancı veya yerli bir teknik adamla anlaşıyorlar ama üçüncü haftada tartışmaya başlıyorlar. Ancak Türkiye gibi ülkelerde böyle şeyler gündeme gelir.
Zaten takımlar o teknik adamı iyi olduğu için seçiyorlar. Sık dokuyarak seçiyorlar. Ama hemen homurdanmalar başlıyor. Kısa sürede bir doku uyuşmazlığı olabilir fakat bence bu Türkiye’de gelenek halini aldı. Dünya liglerinde böyle şeyler olmaz.
TEKNİK DİREKTÖR GİDİYORSA BU YÖNETİMİN YANLIŞIDIR
Türkiye’de üç hafta sonra bir teknik direktör gidiyorsa bu teknik adamın değil yönetimin yanlışıdır. Medya da böyle şeyler yazmaya başlayınca gündem kendi kendine oluşuyor. Taraftarın eğilimi de o yönde oluyor. Başarısız bir sonuçtan sonra homurdanmalar başlıyor. Bir teknik adamın başarısında Türkiye Ligi daha önemli bir etken olarak görülüyor. Skibbe’nin eleştirilmesinde Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’nden elenmesi büyük etken ama Türkiye Ligi’nde arka arkaya alınacak olumsuz sonuçlar sonrasında da hemen ‘gönderilsin’ sesleri çıkmaya başlar.
BAŞARILI OLACAĞINA İNANIYORUM
Ömer Üründül (Sabah Gazetesi Yazarı)
Ben Skibbe’nin takımı yeni tanıdığını düşünüyorum. Oyuncu değişikliklerinde bazı hatalar yapıyor ama takımı yeni tanıdığı için bunların normal olduğuna inanıyorum. Galatasaray’ın iyi bir kadrosu var. İleride başarılı olacaktır.
Türkiye’de basın, kulüp yöneticileri, seyirci hepsi bu durumun oluşmasında bir etken. Anlık başarılara odaklanıyoruz. Futbolda kaybetmek diye bir şey elbette var. Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’nden elenmesi normal karşılanmalı. Böyle şeyler olabilir. Dünyanın en büyük takımları bile böyle önemli kupalarda kazaya uğrayabilir.
UZUN SÜRELİ İSTİKRAR SAĞLANMALI
Takımda uzun süreli istikrar sağlanmalı. Bence ligde şampiyonluğa ulaşan bir teknik adam başarısız sayılabilir. Tam tersi de geçerli; lig şampiyonu olamamış bir teknik adam başarılı olarak görülebilir. Bunun birçok örneği var. Galatasaray’ın UEFA’da karşılaşacağı olumsuz bir kaza sonrasında Skibbe de gönderilir mi bilemiyorum. Bu Galatasaray’ın yönetiminin göstereceği tavra bağlı.
İYİYE GİTMESİ GEREKİRKEN KÖTÜYE GİDİŞ VAR
Hakan Ünsal (NTV Spor Yorumcusu)
Genel olarak bir teknik direktörü değerlendirmek için üç hafta yeterli bir süre olmayabilir ama Skibbe geldiğinden beri yaptığı teknik hatalarla, oyuncu seçimiyle, saha içinde oynattığı oyunla hocalığı hakkında ipuçlarını çoktan ortaya koydu. İyiye gitmesi gerekirken kötüye doğru bir gidiş var.
Skibbe’nin geçtiğimiz yıl Feldkamp’ın yaptığı hatalara benzer hatalar yapması, maçların gidişatına etki edememesi, oyunu okuyamaması, yetenek bakımından çok büyük eksiklikleri olduğunu gösteriyor.
BAŞARILI OLABİLECEĞİNE İNANMIYORUM
Ben en başından beri Skibbe’nin Galatasaray’a bir şey verebileceğine inanmıyordum. Yabancı antrenörlerin dört büyüklerin başına gelme nedeni Türkiye Ligi Şampiyonluğu’na oynaması değil. Amaç Şampiyonlar Ligi’nde başarı sağlamaktır. Türkiye Ligi ölçü değil, ölçü de olmamalı zaten.
UEFA’DA FİNAL ÇOK ZOR
Galatasaray yönetimi UEFA’da final oynayacağız diyor ama ben bunun çok zor olduğunu düşünüyorum. Gaklatasaray yönetimi geçen sene Feldkamp’a o kadar dayanmakla o hatayı yaptı. Bu sefer o kadar uzun süre bekleyeceklerini sanmıyorum. Hatta UEFA’da gelebilecek bir başarısızlık Skibbe’nin daha erken gönderilmesine yol açar.
BERABERLİĞE SEVİNEMEZ
Galatasaray’ın teknik direktörü Kayseri deplasmanında 1 puan için “Bugün iyi mücadele ettik” diyorsa bir kere nerede olduğunu bilmiyor demektir. Galatasaray Kayseri’den beraberlikle döndü diye sevinemez. Dört büyükler için beraberik kabul edilemez. Skibbe daha bunların farkında değil. Türkiye’deki oyuncuları, Galatasaray’ı tanımadığı çok net.
Anadolu takımları ile dört büyüklerin teknik direktör değiştirmelerini birbirinden ayırmak gerekiyor. Dört büyüklerde performans ilk etkenken, Anadolu takımlarında kulüp başkanlarının ve yöneticilerin keyfi idareleri de etkili olabiliyor.
HOCALAR KENDİLERİNİ KONUŞTURUYORLAR
Hocalar mevzuyu kendileri yaratıyor, kendileri hakkında olumlu veya olumsuz konuşturuyorlar. Ersun Yanal için niye olumsuz bir şey konuşulmuyor? Aragones de iyi başlamadı ama oyunu okuması ve müdahale etmesi artıları oldu. Aragones ortaya bir şeyler koyuyor ama Skibbe de o da yok.
HAZIRLIK KAMPINDAN BERİ TARTIŞILIYOR
Levent Tüzemen (Sabah Gazetesi Yazarı)
Skibbe hazırlık kampından beri tartışılıyor zaten. Yani Şampiyonlar Ligi’nden önce de tartışılıyordu. Yaptığı oyuncu tercihleriyle olsun, oynattığı oyunla olsun tartışılıyordu. Galatasaray’a katkı yapacak, vizyon katacak bir hoca olmadığını göstermişti. Skibbe’nin Bayer Leverkusen ile yakaldığı bir başarı da yoktu. Almanya’da teknik direktörler kolay kolay gönderilmez.
BİR HATA VARSA ERKEN DAVRANILMALI
Her şey başlangıçtan belli. Bir hata varsa erken davranmak doğru olur diye düşünüyorum. Galatasaray yönetimi Skibbe’nin başarılı olacağına inanıyorsa devam edecektir ama sonuçlarına da kendisi katlanacaktır.
G.SARAY’IN İSTEDİĞİ İLK İSİM BİLE DEĞİL
Skibbe iyi bir insan, centilmen bir teknik adam ama Galatasaray’da futbolcuları ezen bir hali yok, otoritesi yok. Futbolcular da Skibbe’ye yardım etmez. Yani ipler Skibbe’nin elinde değil. Transferleri yönetim yaptı. Gerisini düşünün artık. Skibbe yönetimin ekisi altında çalışıyor. Bu çok açık. Zaten Skibbe Galatasaray’ın istediği ilk isim bile değildi. Bunu biliyoruz.
UEFA’YA KATILAMAZSA DAHA FAZLA KALMAZ
Skibbe’nin bundan sonra da başarılı olacağını düşünmüyorum. Yönetimde muhalif sesler yükselmeye başladı. Eğer Galatasaray UEFA Kupası’na da katılamazsa Skibbe daha fazla kalamaz.
Türkiye’de bu işin başındaki insanlar futboldan anlamıyorlar. Teknik direktör seçimlerinde takımlar hata yapıyorlar. Sonra da istifalar, kovulmalar oluyor. İyi seçimler yapamıyorlar. Teknik adamların da bir duruşu olması lazım. Sonra teknik adamların gönderilmesine üzülüyoruz.

ntv