|
Erkeğe Dair... Erkekleri ilgilendiren herşeyi burada paylaşabiliriz... |
Seçenekler | Stil |
07-01-2009, 04:56 | #1 |
Hanımları Depresyona Sokan Erkekler
Uzman psikolog Aslihan Tokgöz Tozlu kadinlari olumsuz etkileyen tipleri belirledi.
Uzman psikolog Aslihan Tokgöz Tozlu, ikili iliskilerde erkeklerin hatali ve yanlis davranislarinin kadini depresyona soktugunu beilrterek, "Kadini yipratan bazi davranislar, ruhsal sikintilari da beraberinde getiriyor. Aldatilma, fiziksel siddet, sözlü ve psikolojik siddet, asagilanma, hiç yerine konma, fiziksel görünümündeki eksiklikleri yüzüne vurma gibi davranislar, kadini bir süre sonra içine kapanir ve depresif bir görünüme sokuyor" dedi. Memorial Hastanesi Psikoloji Bölümü'nden Uzman Psikolog Aslihan Tokgöz Tozlu, kadinlara hayati zehir eden erkek tipini anlatti. Iste Tozlu'ya göre kadinlari depresyona sokan erkek tipleri: "Kiskançlik ve sahiplenme duygusu: Ikili iliskilerde iliskiyi ve kadini yipratan en önemli unsurlardan biri kiskançliktir. Ama bunun da ötesinde kadini çok fazla yipratan ve kiskançligin da önüne geçebilen durum, sahiplenme duygusu. Evlendikten sonra erkegin kadina hissettirdigi, 'Sen benim malimsin' düsüncesi. Bu, erkeklerde daha fazla gözleniyor. Bu düsüncenin beraberinde kontrol mekanizmasi geliyor. Erkek, kadinin kiyafetlerini, davranislarini, arkadaslarini (erkek kadin fark etmiyor) görmesini istemiyor. Esinin isine karisiyor ve bir süre sonra çalismasina da karsi çikiyor. Hatta daha da ileri giderek, 'benden önceki hayatini bitiriyorsun, benimle yeni bir hayata basliyorsun' diyebiliyor. Erkek kadinin, gardrobu yenilemeler, arkadaslari yenilemeler, kendi çevresine göre insanlari seçme gibi davranislar sergiliyor. Bastaki heyecanin azalmasi ya da bitmesi: Evliligin basinda kadin için de erkek için de bu birliktelik; yeni, heyecan verici, degisik olabilse de kontrol mekanizmasi devreye girdiginde erkek kadinin benligini elinden aliyor. Kadin bir süre sonra tek basina karar verecek bir birey olmadigini anlamaya basliyor. 'Ben seninle varim, çünkü beni ben yapan bütün her seyi seninle biraktim' düsüncesiyle kadin bir süre sonra yok oluyor. Ardindan da kadini yipratan bir tablo ortaya çikiyor. 'Senin ailen benim ailem' tartismasi: "Senin annen benim annem, senin ailen benim ailem" ayrimi, ikili iliskilerde kadin ve erkek için çok fazla yipratici oluyor. Ama erkekler evlendikten sonra aile kavramini biraz daha ön planda tuttugu için kadin bundan çok daha fazla etkileniyor. Erkek, 'Annem benden önce gelir. Bir sey yapacaksan önce annemden izin alacaksin' gibi yaptirimlar uygulayabiliyor. Bu durum bir süre sonra kadin için çekilmez bir hal aliyor. Erkeklerde aile ile ilgili bu tür davranislar kültürel bir sey, kesinlikle öncelikle ataerkil olmaktan kaynaklaniyor. Biz kavrami ile bir birliktelik kurulmuyor. Kadin, erkegin evine ve ailesine getiriliyor. Sonrasinda ise 'Sen bizim malimizsin' deniyor. Bizi oldugumuz gibi her seyimizle kabul edeceksin ve her dedigimizi yapacaksin gibi hissettiriliyor. Kadin yok sayiliyor, yok ediliyor. Bir süre sonra da duygularini ifade edemeyen, kendini anlatamayan kadin çatlayacak hale geliyor. Kiskançlik: Kiskançlik da kontrol mekanizmasi nedeniyle ortaya çikan bir durum. Erkek kiskançligi kadinin her seyini kontrol altina almaya çalisiyor. Kendisinden izinsiz hiçbir sey yapmasina izin vermiyor. Giydigi giysiden görüstügü arkadaslarina kadar kiskançlik yapiyor. Iletisim bozuklugu: Kadinlar için öne çikan en önemli meselelerden biri de iletisim bozuklugu. Kadinlari en çok yipratan erkek tipi, iletisim sorunu olan tiptir. Sürekli içine kapanik ise, konusmuyorsa, zamanini bilgisayarin ya da elinde kumanda ile televizyonun karsisinda geçiriyorsa bir süre sonra kadin esinden sogumakta ve yipranmaktadir. Esini psikologa götürmek için girisimlerde bulunur ama genellikle erkekler bu konularda psikolojik yardim almaktan kaçinirlar. Kadinlar daha çok duygusal, erkekler ise daha çok cinsellikle ilgili konularda psikolog yardimi almaktadir. Kadinin bu noktada istedigi el ele bas basa göz göze oturmak degil, birlikte bir seyler konusarak sohbet etmektir. Kadinlari en çok yipratan durumlardan en önemlisi, çiftlerin birbirleriyle konusamamalari. Öyle çiftler var ki birlikte bir seyler yapmaktan sikiliyorlar. Bir yere gideceklerse arkadaslarini da çagirmak isterler, paylasim olmadigi zaman iliski çiftleri yipratir. DEPRESYON BELIRTILERI Uzman Psikolog Aslihan Tokgöz Tozlu, kadinlarin depresyona girme belirtilerini ise söyle açikladi: "Içine kapaniklik, yemek yeme aliskanliklarinda bozukluk, ev içinde esiyle paylasamadigi seyleri ailesi ve arkadaslariyla paylasmaya çalismasi, ruhsal ve psikolojik olarak çökme, kaygi bozukluklari, depresyon, sürekli kötü bir sey olacak duygusuyla yasamaya baslama, çok ciddi bir ruhsal yatkinliga sahipse o tetiklenebilir. Böyle durumlarda kadinin kesinlikle psikolojik yardim almasi önerilir. Içinden çikilmaz bir hal alan ruhsal durumunun daha da kötüye gitmemesi için kadinin izleyecegi en önemli yol, bir uzman yardimiyla içinde bulundugu durumu asmaya çalismasidir." |
|
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|