|
Aşk, Sevgi ve Evlilik Aşk, Sevgi ve Evlilik ile ilgili herşey . |
Seçenekler | Stil |
01-26-2009, 02:54 | #111 |
Bir bunalim, bir cinnet
Cekiyorum belimden Ruhsatsiz silahimi, Bütün hayallerimi kusatiyorum... Sarjörümde ondört kursun Ondördünü de bosaltiyorum... Sana Nisbet!.. Serseri gibiyim, gözüm kara Ayaklarimin altinda Bütün hatiralari eziyorum... Seninle gecen bütün hayallerimi Bir bir kursuna diziyorum Bu kursunlar, Sana Kismet!.. |
|
01-26-2009, 02:54 | #112 |
Paçaları ıpıslak bitmekte olan gece Herkez yağmurdan kaçmış Ben yağmura yürürüm Günahkar iken, Seni böylesi aşkla kutsadığım için, Makyajı akmış kadınlar gibi, Tanık olur ve ağlar, Boyasını dökecek kadar tüm binalar Bir tek ben duyarım onların feryadını Yükselip sonsuzluğu çınlatacak kadar Karanlık kavşaklar da bilir beni Bu yüzden salmamaya direnir asi,kaçak hayalini Bak işte yeniden geliyorsun! Ateş kayıklarının üstünde alev alev Yine gülüp kaçıyorsun yansan da Yine de güzelsin Yine kül olsan da Akşam sürgününden geldim az önce Bilmediğim birkaç sokak daha tanıdım Kırmızı güller bıraktım peşimde Tükürebildiklerimle Günbegün beliren kamburumdan, Dönüpte bakamadım bile Kırağı sabahların bir bekçisi olmalı elbet Yapraklardan yuvarlanırken yağmur suları, Toprağa düşmeden bir duası olmalı Birçok kimsenin olduğu, Kendi boyutun da huzurunu dilemeliyim Tanrıdan Güneş şefkatli elleriyle dokununca toprağa, İlk ışıklarla geçişini seyretmeliyim, Yağmur penceresi gözlerimin ardından |
|
01-26-2009, 02:54 | #113 |
Her şeyi sana yazdım seni de her şeye... Kalemler tükettim, tükenmeyen hasretle, ucundan dökülen aşkla, umutla çığlıklar, belki de nefretle. Her umuda avuc açtım sen dilendim. Aşktan harap bir dilenci şimdi yüreğim... Her şeyi sana yazdım seni de her şeye... Hayallerimin paragraf başlarına, umutlarımın parantez içlerine. Kalemler tükettim tükenmeyen hasretle.. Her şeyi sana yazdımseni de herşeye Binlerce kez okudum her gün bir ilkokul defterinden. Binlerce kez okudum seçebilmek için seni soru işaretlerinden Seni ezberledim hergün karmakarış yazılar içinden. Sana da kendimi yazdım bana ait harflerle, farklı alfabelerle.. Herşeyi sana yazdım Herşeye seni yazdım... |
|
01-26-2009, 02:55 | #114 |
Seni Bekleyişimin Adı Yok... Aslında bir kibrit kafi gündüzleri tutuşturup, Gecenin gerdanına dizi dizi yıldızlar yapmaya. Hani sabahın boyu yetişse uzanıp öpecek alnından Ay’ı Bir de hep geç kalınmış ömrün son deminde gelmese ölüm Belki böylesi dar gelmez giyindiğimiz mutluluklar Mevsimlerin peşine takılıp ta, Hüznü oradan oraya taşıyan yağmurlar gibiyim.. Sıcak avuçlarda buhar olup göğe karışan Soğuk bakışlarda buz kesip anlamdan alabildiğine uzaklaşan Seni bekleyişimin adı yok, Hasreti çeke çeke uzaklara götüren çok vagonlu trenlerin de. Hani giden gider de, geçmişi kalırya geride, Onu hep yaşlı gözlerle bekleyen. Zamanla dilindeki özlemi kırıverir zaman, en hassas yerinden Çok geçmeden, çok geçiyor yokluğunun üzerinden, Haram saatler diziliyor boğazıma uzadıkça sensizlik, Tenhasına sere serpe uzandığım düşler de yetmiyor Yorgun arzularımı kışkırtmaya Verdiğim sözlere saklanmış militan kılıklı yalanlar yakayı ele veriyor bir bir Tutuklayıp aynalara hapsediyorum Sonra vicdanım delil yetersizliğinden serbest bırakıyor Seni bekleyişimin adı yok Dursun diye duvarlara çivilediğim zamanın da Payıma düşen yalnızlığın zirvesinde, Saçlarımla gizlice siyahını paylaşıyor gece. O zaman, bu şehir bir kez daha düşüyor gözümden Kalabalık kaldırımlarında adım adım eziliyor günahlarımın gölgesi Sanki ben değildim külçe külçe acıların sahibi Ağır korkuların ezip yel değirmelerine verdiği Savrulmuş bedenimin, rüzgarında ölmeden dirildiği Sanki sen değildin bırakıp giden Üstüne üstlük hiç gelmemişken Seni bekleyişimin adı yok Kurulmamış köprülerden geçmeye çalışan benliğimin de Şiirlerim şahit olsun ki İki satır arasına sığmıyor yalnızlığım Ne nokta anlatabiliyor kararsızlığımı Ne de virgül koyabiliyorum yılların ardına Yenik düştü keşkelerim oynadığım oyunlara Yine de teslim olmadım Ama sen, namluda hüzün Beni tam on ikiden vurdun Seni bekleyişimin adı yok Gelmeyişinin de…! |
|
01-26-2009, 02:55 | #115 |
Şimdi senden uzakta, gurbet illerindeyken,
''Gelsin'' diye bir haber saldığın gün gelirim. Nedâmet denen sazın teli ellerindeyken, En hicaz şarkıları çaldığın gün gelirim. Ben mi geri çevirdim sen bir davet verdin de? Yemin Billâh gelirim bu Mayıs'ın dördünde... Sana bile yetmeyen o daracık gönlünde Benden başka herkesi sildiğin gün gelirim. Gül yorgunu gamzene pişman umutlar takıp, Mazi denen deftere hisli bir kibrit çakıp, Bensiz geçen günlere yeni ağıtlar yakıp, Feryatla saçlarını yolduğun gün gelirim. Dermanını hazır tut, sızım çoktur bilesin. Yalan ziyafetine karnım toktur bilesin. Haraç-mezat satacak sevdam yoktur bilesin Kadrimi kıymetimi bildiğin gün gelirim. |
|
01-26-2009, 02:55 | #116 |
Ancak her ayrılıkta olduğu gibi, bu ayrılığın da belirli bir süresinin olması yüreğimin tek tesellisi.
Her ne kadar bu sürenin uzunluğunu bilmesek de sonunun olduğunu bilmek umutlandırıcı. Zaten her şey umut edebilmekle başlamadı mı ? Seni düşünüp de kendimi kaybettiğim vakitlerin anısına yazdım bu satırları sana. Bazen otobüste iki sevgilinin başlarını yaslayıp uyurken ki rahatlığında, bazen sokakta babasının elinden tutan bir çocuğun gözlerindeki güvende buldum seni. Düşündükçe seni bir kuş olasım gelir ve sana olan hasretimi gidermek için bir uçtan bir uca uçasım gelir... Ve her sana uçasım geldiğinde bir kuş hafifliğinde sana akar yüreğim, yokluğunda yok olmaktan korkarak. Sana kavuştuğumda öylesine teşekkür etmek istiyorum ki, beni en zor günlerimde yalnız bırakmadığın için. Tam tersine, bana daha fazla ilgi gösterdin. Seni tanımak ne kadar güzel bir şeymiş. Keşke seninle daha öncelerin tanışabilseydik... Bir zamanlar bütün insanlara küsmüştüm. Ama sen bana yine güven verdin!!! İnan ki seni çok seviyorum. Bir insani bu kadar seveceğimi hiç tahmin edemezdim. Ama anladım ki sen bu dünyada bir tanesin. Aslında yazılması gereken çok şeyler var. Ama bunları sana hasretim son bulduğunda kendim söylemek istiyorum… Seni her gün daha fazla özlüyorum ve daha fazla seviyorum… Bunu sakın unutma Mutlu günler bizi bekliyor! Hadi gel artık. Dayanamıyorum hasretine... GEL ARTIK..... |
|
01-26-2009, 02:56 | #117 |
Gelecekmisin? bir gün gelecekmisin? öyle çok canım yanıyorki sevgilim, bu sensizlik,bu kimliksizlikten. bazen tüm dünyanın ağırlığı, kirpiklerime çöktü sanıyorum. öyle eriniyorumki sabahları, gözlerimi açmaya, sanki gözlerimi açsam, kirpiklerimin ucundan, dünya düşecek sanıyorum. neden bilmem, sen dönmezsen bana, dünya da dönmez diye korkuyorum, mevsimler olmaz , kar yağmaz, güneş doğmaz sanıyorum, birgün gelecekmisin? ehh geleceksen gel artıkk. dünyayı kirpiğimin ucunda, daha fazla tutamıyorum. |
|
01-26-2009, 02:56 | #118 |
Hiçbir yerinde yok asaletin ibresi Sesinde kamaşmasında tensel bir büyünün Atlas hani libas ve kuytu bakışlı mavi gözlerin Sanki hepimize bütün şiirleri hala fısıldayan Bir eski büyük şairmiş gibi Aşk bir erken didişme bir sorgu sualmiş de Mezbele ve yaralıymış eski yaraların yeniden kanamasından Hiçbir yerde yok asaletin ibresi Bir adamın yüzünde ya da yalana çok benzeyen Bir doğru sözünde belki..... Saçlarının çevriminde ıslak bir beyaz kadının Yüksek rakımlı göllerin buzul saflığında Ve kokusunda çiçeklerinin kanirej’in Elbet şiir olacak şairin tesellisi Ve en kötüsü bile işe yarayacak aşklaşmaların Yazana değilse bile okuyana faydalı "bak aynı başına gelmiş adamın benim başıma gelen" O da üzülmüş aynı benim gibi .... Benimki daha acıklı değil onunkinden, Fiyakalı değil onun acısı benimkinden.. Sade güzel olan kelimeler.. Sade kelimeler... Kelimeler.... Sen aşka aşıksın müsaitsin gördüğünü abartmaya Biz olsa olsa bir müddet aşklaştık aşkım aşık olmadık Bir elim sana uzanır, öteki berikinin zaten elinde Bırak yoluma gideyim bildiğimce Yabancısı olduğum bir şey değil yabancılar Baktım yerlisi yabancısı aşağı yukarı hepsi benzer erkekler.... Eğer bir söz, bir ses bekliyorsan bu adamdan İçinde hiç gönderme isteği bulunmayan bir git Lazımsa eğer... İşte orada duruyor... Ağzımın bir yerinde... Almak ister misin dilini sokup aklıma Sana ait olan herşeyi bir nefeste Bir göz yumma anında Bir soğuk telefon konuşmasında Geri alabilir misin? Seni benden geri alabilir misin? Kovabilir misin beni senden? Sevgilim.. Yoksa sen, Sevgilim olmayabilir misin?.. |
|
01-26-2009, 02:56 | #119 |
Sabret
Son defa Sevmek istedim Kahretsin ki İlk defa öğrendim Aşık olmayı şimdi ne sevgi istiyorum ne de başka aşk dilim susmayı sen de beklemeyi öğren yüreğim a .ş ..k ...ı ....m .......s .........a ...........b .............r ..............e ................t |
|
01-26-2009, 02:57 | #120 |
Bu gece hasretin,bir başka acıtıyor canımı,
Yar..! özlemin yüreğimden doldu da taştı.. Sen başka bir diyarda,beklerken sabahları, Sensiz doğsa da güneş,gündüzlerim karanlıktı Neyleyim güneşi,gülen gözlerin yoksa karşımda.. Varsın aydınlanmasın,karanlıkta kalsın günlerim.. Sensizlik yazılmışsa yazıma,kaderim der çekerim.. Sen ister sev beni,istersen sevme,ben ikimiz içinde severim... Hatıralar avutur,merhem olur tuz bastığın yarama.. Sen hep gül yeter ki,ben karalar bağlarım başıma Mutlu olman için,el açmış yalvarıyorken Allah´a.. Aldırma hasretinden tükenen,yüreğime akan yaşlara Sen ağlama sevdiğim,mutlu ol gülsün gözlerin Sana değil kendimedir,acı dolu yüreğime sözlerim Varsın olmasın vuslat,umutlarım son bulsun neyleyim..? Özlemlerimle,sensizlik içinde kapansın,seni görmeyen gözlerim Hasretim sanadır,özlemim sana,seni hep sevdim,ölene dek de seveceğim. |
|
Konuyu Toplam 4 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 4 Misafir) | |
|
|