|
Aşk, Sevgi ve Evlilik Aşk, Sevgi ve Evlilik ile ilgili herşey . |
Seçenekler | Stil |
01-24-2009, 23:09 | #91 |
sevginin bittiği yerde sarıl bana heyecanların tükendiği ve artık yapacak hiçbir şeyin kalmadığı bir anda çek kolumdan../..gözlerimi daya gözlerine bir anda dalıp git bana ismini anmaktan usanmayan dudaklarımı öp.. düşlerimizin yorulduğu yerde tutun bana beni çağıramayacak kadar uzakta ol ve ben gelemeyecek kadar koşayım sana imkansızı iste mesela "unut", de dudaklarım değil gözlerim boşalsın o dakika giderken unutamadığım yerden dönüp bakayım sana özlemlerine gebe kalan bedenimi öp.. üşümeye başladığın yerde ısın bana gözlerim ağlamaktan şişmiş olabilir../..aldırma her halimle güzel bul beni her halimle karış bana bir demet papatyayla bile kandırabilirsin beni sakın unutma sende tutunduğum yer kadar yüreğimi öp.. |
|
01-24-2009, 23:10 | #92 |
Al işte..! Yine allak bullak oldum Ellerim titriyor Kalbim çıkacak yerinden Ne söyleyeceğimi bilemiyorum. Al işte..! Buz kestim,canım acıyor Kalbimde bir bıçak Hızla ilerliyor da durmuyor Gözlerim ağlıyor. Al işte..! Sigaram sönmek bilmiyor Şarkılar beni çağırıyor ama Dermanım yok, koşamıyorum Halim kaçtı, fenalaştım bak. Al işte..! Saçmaladım, toparlayamıyorum Saçım, başım dağıldı Fotoğrafları bulamıyorum Çıldıracağım, sabrediyorum. Al işte ya..! Al da kurtar beni Sevgi bahçene al Masmavi denizine al Gözlerine al beni Karasına sar Sıcacık yüreğine al Sen bendesin Kendini al..! |
|
01-24-2009, 23:10 | #93 |
¤ Ağlıyorsun ¤ Seni yağmalamışlar kuytularda korkuların nefes nefese Yüreğinden bıçaklanan sevdalarda Pişman mısın kendine düşman mısın? Hep yanlış sevdalara çiçeklenmiş kuruyup savrulmuşsun Hasretin çıldırıyor anılara gecelere sığmıyorsun Şu soğuk duvarların dili olsa anlatsa neler çektiğini Buz gibi yastıklara sarılıp da sabahı zor ettiğini Ağlıyorsun... Ağlıyor ağlıyorsun Artık gülüp geçiyorsun aşklara inanmıyorsun Yorgunsun biliyorum oysa birtek sözcük yeterdi anlatmaya Saçların o elleri özlüyor Çığlar yuvarlanıyor ömrünün uçurumlarında O en saklı yerinde ağlayan kahkahalar hangi yasak umudun ihanetidir Birer birer kopartmışlar büyüttüğün çiçekleri Anlıyor musun? Yaprak döken gençliğinin satır aralarında Altı kırmızıyla çizilmiş ve tırnak içine alınmış suskunluğun başharflerisin Şehirler uyurken boğazına sarılırken öfkeler Bu gizli gülmelerin bu sessiz ağlamaların nedir anlamı Sen hangi mevsimin yağmurusun Ağlıyor musun? |
|
01-24-2009, 23:11 | #94 |
Sevgini kalbimde hissetmek,
Ellerini tutmak istiyorum, Neden ve niçin demeden, İsmini haykırmak istiyorum. Seninle yaşamak istiyorum, En güzel duygularını, Ve sonsuza dek bu hayatı, İçimdeki boşluğu, Yalnız seninle tamamlamak istiyorum, Olur olmaz demeden, Resmini değil seni öpmek istiyorum, Uyumadan önce her gece, Mümkün olmadığını bile bile. |
|
01-24-2009, 23:11 | #95 |
Haydi abbas, vakit tamam;
Akşam diyordun işte oldu akşam. Kur bakalım çilingir soframızı; Dinsin artık bu kalp ağrısı. Şu ağacın gölgesinde olsun; Tam kenarında havuzun. Aya haber Sal çıksın bu gece; Görünsün söyle gönlümce. Bas kırbacı sihirli seccadeye, Göster hükmettiğini mesafeye Ve zamana. Katıp tozu dumanı, Var git, Böyle ferman etti Cahit, Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş’tan; Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan. |
|
01-24-2009, 23:11 | #96 |
Beni unutma... Katlanıp atılmaya layık karalanmış bir kağıt olsam da; Beni Unutma Unutma beni; silik bir hatıra olsam da Rüzgarda ufalanıp savrulmuş bir kalbim varsa da.. Sonbaharda kuruyup ayaklarının dibine düşen bir yaprak olsam da beni unutma... Karanlıkta farkedilecek bir parıltım dahi yok ama; Sen bu kurumuş gülü yine de unutma Işığım yok, güneşim yok, baharım, yeşilim, rengim yok Ama bir de sen beni yok sayma beni unutma Cennetten kovuldum, sokaklarda uyudum, Yusuf oldum, kuyulara atıldım Ateşlerde soğudum, İbrahim`i buldum; İsmail oldum, ıssız çöllerde bırakıldım, Unutuldum ama kimseyi unutmadım Unutmadım ayağımı ıslatan damlayı bile Unutmadım üstüne bastığım toprağı bile Dağlarda ovaları; ovalarda karları unutmadım Göklerde gezdim, yerleri unutmadım Varlar hep aklımdaydı Yokları bile kalbimden silemedim Unutmak insana yakışmaz, unutmayı sevmedim Kendim için değil, Senin kalbinde bir siyah leke olmasın diye söylüyorum inan ; BENİ UNUTMA Unutma! Unutmak günahtır, bunu unutma , BENİ UNUTMA... |
|
01-24-2009, 23:11 | #97 |
yalnızlığını kar taneleriyle paylaşan sokak lambası ol geceleri perdeleri ol hüzüne açılan pencere tiyatrolarının melankolisine yansı çayı ve sigarasıyla perdelerini aralamışların, usulca dudaklara akan gözyaşlarının içindeki renk ol ayrı kalmışların, bir ay kalsın cam buğularına yansıyan, bir de sen .. yalnızlığını kar taneleriyle paylaşan sokak lambası ol geceleri kalbi ol acınmadan kırılmış duyguların, bulutuna yansı yağmur altında yalnızlığıyla ıslanan terkedilmişin, uyku ol acılarına yarım kalmış rüyaların, bir ay kalsın gitmelerin burukluğuna yansıyan, bir de sen .. yalnızlığını kar taneleriyle paylaşan sokak lambası ol geceleri ışığını uzak şehirlerin özleminden alan güneş ol içine yansı istasyonlarda tren beklerken üşüyen insanların, rotar yapmış düşleri ol sevdasını geride bırakmışların, bir ay kalsın yolcu yalnizliğina yansiyan, bir de sen .. yalnızlığını kar taneleriyle paylaşan sokak lambası ol geceleri küçük bir çocuğun çizdiği sonbahar resmi ol dökülmüş yapraklarına yansı odun sobalı bir köyevi ağacının kavak yaprakları hışırtısından ürken bir alabalığına ışık ol köy deresinin bir ay kalsın baca dumanlarına yansıyan, bir de sen .. yalnızlığını kar taneleriyle paylaşan sokak lambası ol geceleri alt geçitlerin parlaklığıyla karnını doyuran sokak çocuklarına su ol birikmiş sularına yansı ıssız sokakların, sigarası ol herşeyini yitirmiş bir şarapçının, bir ay kalsın evsizlerin ateşine yansıyan, bir de sen .. yalnızlığını kar taneleriyle paylaşan sokak lambası ol geceleri boyacı çocuklara gökkuşağından bir halkalı şeker ol ezilmişliğine yansı boyama kitabı düşlerinin, tahterevallisi ol hayat için eğildikleri her yerde insanlığın, bir ay kalsın kırık gülüşlerine yansıyan, bir de sen.. yalnızlığını kar taneleriyle paylaşan sokak lambası ol geceleri bir ay kalsın sensizliğime yansıyan, bir de sen .. sen en yalniz sokak lambasi, ben en ürkek kar tanesi, ışığınla parlıyor,titriyor,ısınıyorum. ışığınla yansıyorum o yapayalnız pencerelere. sen yeter ki yalnizliğini benimle paylaşan sokak lambasi ol geceleri, Sana yağarım göklerden, piyano ile,sabah ezani ile, en korkak halimle, en insan halimle, en sevgi yüklü halimle ulaşırım sana, direnirim sana kadar, yağmur olmam ara sokaklarda sızmış bir şarapçının yüzüne, yağmur olmam birbirine aşk ile sarılmış iki sevgilinin şemsiyesine, yağmur olmam bir yalnizin izlediği dereye, sana gelirim erimeden, seninle parıldar, seninle titrer, seninle eririm. işte o vakit; bir ay yansır suskunkuğuma,bir de sen.. |
|
01-24-2009, 23:12 | #98 |
Dilimde sabah keyfiyle yeni bir umut türküsü Kar yağmış dağlara, bozulmamış ütüsü Rahvan atlar gibi ırgalanan gökyüzü Gözlerimi kamaştırsa da geleceğim sana Şimdilik bağlayıcı bir takvim sorma bana -Ihlamurlar çiçek açtığı zaman. Ay, şafağa yakın bir mum gibi erimeden Dağlar çivilendikleri yerde çürümeden Bebekler hayta hayta yürümeden Geleceğim diyorum, geleceğim sana Ne olur kesin bir takvim sorma bana -Ihlamurlar çiçek açtığı zaman. Beklesen de olur, beklemesen de Ben bir gök kuruşum sırmalı kesende Gecesi uzun süren karlar-buzlar ülkesinde Hangi ses yürekten çağırırsa beni sana Geleceğim diyorum, takvim sorma bana -Ihlamur çiçek açtığı zaman. Bu şiir böyle doğarken dost elin elimdeydi Sen bir zümrüd-ü ankaydın, elim tüylerine deydi Sevda duvarını aştım, sendeki bu tılsım neydi? Başka bir gezegende de olsan dönüşüm hep sana Kesin bir gün belirtemem, n`olur takvim sorma bana -Ihlamurlar çiçek açtığı zaman. Eski dikişler sökülür de kanama başlarsa yeniden Yaralarıma en acı tütünleri basacağım ben Yeter ki bir çağır beni çiçeklendiğin yerden Gemileri yaksalar da geleceğim sana On iki ayın birisinde, kesin takvim sorma bana -Ihlamur çiçek açtığı zaman. Bak işte, notalar karıştı, ezgiler muhalif Hava kurşun gibi ağır, yağmursa arsız Ey benim alfabemdeki kadîm Elif Ne güzellik, ne de tat var baharsız Güzellikleri yaşamak için geleceğim sana Geleceğim diyorum, biraz mühlet tanı bana -Ihlamurlar çiçek açtığı zaman. Ihlamurlar çiçek açtığı zaman Ben güneş gibi gireceğim her dar kapıdan Kimseye uğramam ben sana uğramadan Kavlime sâdıkım, sâdıkım sana Takvim sorup hudut çizdirme bana Ben sana çiçeklerle geleceğim -Ihlamurlar çiçek açtığı zaman. |
|
01-24-2009, 23:12 | #99 |
Bu sehre yagmur yagiyordu. Bütün sehir agliyordu. Ben en çocuk halimle üsüyordum. Kimse sen degildi, kimseyi istemiyordum. Sehirle birlikte bende agliyordum, gözyaslarimi kimse farketmiyordu. Yorgun adimlarla, islak sokaklari dolasiyordum. Bir yerlerde seni bulmayi umuyordum. Yürüdükçe dahada siddetleniyordu yagmur, sokak sokak geçerken bu sehri umudumu da kaybediyordum. Iste en büyük tehlike buydu. Umutsuz yasarmiydi insan? Umutsuz direnebilirmiydi hayatin acimasizligina? Yagmura ev sahipligi yapan gece, hiç asilamayacak bir engel gibi karsimda duruyordu. Hazirliksizdim, sensizken saatlerin bu kadar geçmez oldugunu bilmiyordum. Koynuma hasretini alip uyumaktan nefret ediyordum. Bu yüzden gece bitsin diye yürüyor, yürüyor, yürüyordum... Ah su köse basini döndügümde görebilsem seni, yada su parkin sirilsiklam olmus banklarinda otururken bulsam... Bilirim; sende seversin yagmuru, aldirmazsin islanmaya. Bu yüzden sasirmazdim seni gördügüme. Bir köse basi daha dönüyordum, yagmur bana eslik ediyordu. Sehrin sokaklarinda degil, senin yoklugunda kayboluyordum. "Nereye gitsem" diye düsünüyordum, çünkü sen olmadiktan sonra hiçbir yer farketmiyordu. Öylece amaçsizca dolasiyordum. Oysa her sokaga sevdamizi yazacaktim ben. Taslara adini kaziyacaktim. Askimiz yillara, yagmura, kara meydan okuyacakti. Yikilmayacaktik, yipransakta antik çagdan kalan bir kale gibi ayakta duracaktik. Bir maratonun iki güçlü kosucusu olacaktik. Sevda kosumuz ancak ölümle noktalanacakti. Yagmur duruyormu ne? Ama kime ne? Ben içimde ki yagmuru durduramadiktan sonra neye yarar ki? Ben yüregimde ki gri bulutlari kovalamadiktan sonra gökteki yildizlarin görünmesi neyi degistirir ki? Içim üsüyordu, titriyordum. Bir sabahçi kahvesi görüyordum. Demi sevdalardan süzülmüs bir bardak taze çay... Titremem duruyordu biraz. Kahveci çiraginin sesi ile irkiliyordum, "abi çok islanmissin sobanin basina geç..." Bir yanardagin içine atsalar beni isinirmiyim saniyorsun? Beni ancak teninin sicakligi döndürebilir hayata. Ancak, ellerini tuttugumda yasadigimi anlayabilirim. Çay bogazima diziliyordu, bitirmeden kalkiyordum. Biliyordum, bir baska gecede, bir baska yagmurda, yine sensiz, yine umarsiz, yine yanliz yürüyecegim bu yollari. Yeter gel artik. Gel de dindir bu yagmuru, bu gözyaslarini. Sen rüyalarima bile gelmeyince sol yanim aciyor..... |
|
01-24-2009, 23:12 | #100 |
Ararsa ellerin ellerimi, Gözlerinde yagmurlar, Üzülme... Yum gözlerini usuldan. Bak yüregindeyim. Estirme hüzün rüzgârlarini, Kov sahilinden deli dalgalari. Sakin, serin pinarlarda .............çaglar damlalarim... Daglardan esen meltemlerde, Akan çesmende benim. Yika yüregini temiz sularimda, Gönlünde melankoli kalmasin, Sifalidir damlalarim, Ben yagmurum, Yagmur, Benim... |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|