![]() |
|
Köşe Yazıları Beğendiğimiz yada kendi yazdığımız köşe yazılarını paylaşabiliriz. |
![]() ![]() |
Seçenekler | Stil |
![]() |
#1 |
![]() CHP’li Kılıçdaroğlu’nun “genel af” açıklaması ve Baykal’ın “yanlış sözler bunlar” çıkışını arka arkaya dinleyince Murphy’nin sözü aklıma geldi.
Adamın söylediği CHP’ye gerçekten uyuyor. Çok değil birkaç ay öncesini hatırlayınız. Deniz Baykal ve CHP’nin ileri gelenlerinin yüzü gülüyor, 7,5 yıl sonra kendilerini -bir koalisyon ortağı olarak da olsa- ilk defa iktidara yakın görüyorlardı. Sonra hesapta olmayan işler olmaya başladı. Dersim krizi, demokratik açılım sürecinde kullanılan söylemlerle “işlerin ters gitme eğilimi” baş gösterdi. Sonra işler gerçekten ters gitmeye başladı. Kemal Kılıçdaroğlu, Baykal’ın hiç hazzetmeyeceği şeyler söylemeye başladı. Bir konferans sırasında söyledikleri bir “özeleştiri” gibi sunuldu ama öyle değildi. İnceden inceye Baykal’ı can evinden vuruyordu Kılıçdaroğlu. “Oturduk sıcak evlerimizde gazete okuduk. Ankara’nın öbür tarafına gidelim dedik mi? Altındağ’da bir aileye misafir olduk mu, onları misafir ettik mi? Onlar (Ak Parti M.A) bunu yapıyor, biz yapamıyoruz. Rahata alıştık. Tatillere gidiyoruz. Kılıçdaroğlu’nun bu sözlerini okuduğum anda hafif mırıldanarak Kadir Çöpdemir’in yaptığı gibi “Oyy oyy oyy ooyy” dediğimi hatırlıyorum. 1 Şubat’ta bu köşede çıkan “Kılıçdaroğlu aslında kimi eleştirdi” başlıklı yazıda bu sözlerin doğrudan Baykal’ı hedef aldığını söylemiş ve “üç vakte kadar” CHP içinde ciddi sorunların yaşanabileceğini yazmıştım. CHP’deki “işlerin hepten terse gitme eğilimi” geçen hafta 12 CHP’li kadının Mersin’deki “çarşaf yırtma eylemi” sonrası istifa ettirilmesi ile devam etti. Ama Kılıçdaroğlu’nun Batman’da yaptığı “genel af” çağrısı, aradığı fırsatı Baykal’ın önüne getirmiş oldu. Bugüne kadar hiç yapmadığını yaptı Baykal ve bazı kapalı toplantılarda “halefi” olduğunu işaret ettiği Kılıçdaroğlu’nu basının önünde alenen eleştirdi. “Bu sözler yanlış sözler. Bunu gündeme getirmek ve buradan bir arayışa girmek kesinlikle doğru değildir.” CHP’de Mayıs ayında genel kurul toplantısı var. Baykal, “sıcak evinde” gazete okumaya devam ediyor. Kılıçdaroğlu ise, peşine taktığı “yandaş kameralarla” gecekondulardan resim veriyor. (gerçi Altındağ’da gittiği ilk gecekondu tanıdık çıkmıştı ama neyse konumuz o değil) Öbür tarafta Mustafa Sarıgül, Tekirdağ’da topladığı kalabalıkla CHP’ye gözdağı veriyor. Henüz inandırıcı boyutta olmasa da Ankara’da yapılacak ilk seçimde CHP’nin baraj altında kalacağı tartışmaları yapılıyor. Ne demişti Murphy? ““Bir şeyin ters gitme eğilimi varsa, o şey mutlaka ters gider; Bir şey ters gitmeye başladı mı, ondan sonraki her şey de ters gider.” Mehmet ACET |
|
![]() |
![]() |
|
|
![]() |
#2 |
![]() Kılıçdaroğlu gibiler Chp'den ayrılıp; yerlerine Öymen gibiler gelirse, Chp'ye oy vermediğim halde memnun olurum.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|