sonforum.org

Anasayfa Facebook Bugünki Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   sonforum.org > TARİH - KÜLTÜR ve SANAT > Aşk, Sevgi ve Evlilik
Kayıt ol Google Üye Listesi Market Girişi


Aşk, Sevgi ve Evlilik Aşk, Sevgi ve Evlilik ile ilgili herşey .

Yeni Konu aç  Cevapla
Seçenekler Stil
Okunmamış 01-05-2010, 11:23   #1
Kullanıcı Adı
denizci
Exclamation Boşanmış bir erkekle birlikteyim diyorsanız

Boşanmış bir erkekle birlikteyim

"Onu çok kıskanıyorum ve benden önce başka bir kadının onun eşi olduğunu düşünmek beni deli ediyor."

Bundan bir süre öncesine kadar hiç de evlenmek gibi bir isteğim yoktu. Evlilik teklifi aldığım erkek arkadaşlarıma da bunu açıkça belirtmiş, evliliğe niyetim olmadığını anlatmaya çalışmıştım. Çok yakın arkadaşlarımın bile birer birer nikah masasına oturup, yemin etmeleri, düşüncelerimi hiç etkilememişti. Şimdi bu eski günlerimi ve o eski beni hayretle hatırlıyorum. Çünkü şimdilerde umutsuzca, 'Benimle evlenir misin' cümlesini duymayı bekliyorum.

Peki bendeki bu yüz seksen derecelik değişim nedeni ne? Aslında sebep, yaşımın 29'u geçmesi ve tüm arkadaşlarımın artık düzenli bir hayat kurmam yolundaki telkinleri gibi görünebilir. Ama aslında ben gerçek sebebin bu olmadığını çok iyi biliyorum. Bendeki bu değişimin esas nedeni erkek arkadaşım. O boşanmış bir erkek. Aslında bu durumun beni evlilikten daha çok soğutması ve yüzük takma konusundaki endişemi arttırması beklenebilir, fakat bu bende sanılan aksine tam tersi bir etki yaptı. Onu çok kıskanıyorum ve benden önce başka bir kadının onun eşi olduğunu düşünmek beni deli ediyor. Ona, özel biri olduğumu ve hayatı boyunca onu mutlu edebileceğimi kanıtlamak istiyorum. Belki karısının ona yaşattığı acıları unutturmak, boşanmasıyla birlikte unuttuğu tüm güzel duyguları yeniden yaşatabileceğimi ona kanıtlamak istiyorum. Ve tüm bunlar aslında beni çok korkutuyor. Birini böylesine sahiplenmek istemek, ve duygusal olarak ona bu derece bağlı olmak daha önce tatmadığım bir duygu ve beni dehşete düşürüyor.

Amerikalı psikolog Sandi Mann ise bu durumun sağlıklı olmadığını fakat aynı zamanda son derece normal olduğunu söylüyor: "Boşanmış birisiyle beraber olanlar genellikle beraber oldukları erkeğe kendilerinin, eski karısından farklı olduğunu kanıtlama savaşına girerler ancak bu tehlikeli bir savaştır."

Ülkemizde boşanma oranları Avrupa ülkelerine oranla daha az olsa bile, yine de bu oranların giderek arttığı bir gerçek. Bu yüzden biz kadınların da günün birinde boşanmış bir erkekle beraber olabileceğimiz ihtimali de giderek artıyor. Ve gerçekten de başından kötü bir ilişki geçmiş biriyle beraber olmakla, evliliği boşanmayla sonuçlanmış bir erkekle beraber olmak arasında dağlar kadar fark var. Ben de onunla tanışmadan önce, boşanmış bir erkekle çıkmanın bu kadar zor bir deneyim olabileceğini asla tahmin edemezdim.

Evliliği iki yıl önce sona ermişti ve ben ona rasladığımda boşanmasının ardından epeyce bir süre geçmişti. Buna rağmen ilişkimizi etkiliyor, zorlaştırıyordu.

Geçmişle mücadele

Aslında tüm ciddi ilişkiler sizi bir dönem beraber olduğunuz kişinin geçmişindekilerle mücadele etmek zorunda bırakır ve onun geçmişinde sizi rahatsız eden tüm isimleri maziye gömmek için bir savaş verirsiniz" diyor

'Boşandıktan sonra Aile Bağları' adlı kitabın yazarı psikolog Dr. Janet Reibstein. "Fakat ortada boşanmayla sonuçlanmış bir evlilik varsa bu süreç daha acı vericidir, çünkü karşınızdaki kişi büyük ihtimalle bir yenilgi hissetmektedir."

Evet, yenilgi erkek arkadaşımın da hissettiği tek kelimeyle buydu. Çünkü karısıyla tam on yıl birlikte olmuşlar ve bu on yılın üç yılını da evli olarak geçirmişlerdi. İlişkinin son dönemlerinde artık duygusal olarak bir boşluk yaşıyordu, fakat karısı ondan ayrılmak istemiyordu. Şimdilerde o bir bakıma kendini cezalandırıyor. Ben ilişkilerim sona erdiğinde kendimi mutsuz hisseder, üzülür, acı çekerdim; fakat asla kendimi yenilgiye uğramış gibi hissetmedim. Ya da bir çeşit suçluluk duymadım. Fakat ilişkisi konusunda onun anlattıklarını dinlerken sanki anlayamadığım bir dilde konuşuyordu da ben onu çözmeye çalışıyormuşum gibi bir hisse kapıldım. Çünkü söz konusu
kavramlar bana tamamen yabancıydı. Ve ben her ne kadar tüm bunları bir kenara bırakıp, geleceğimizle ilgilenmeye çalışsam da önümde aşılmaz engeller oluşuyordu. Eski karısının doğum günü, evlilik yıldönümleri, boşanma yıldönümleri, beraber gitmeyi en sevdikleri yerler...

Tüm bunlar onda büyük bir hüzne neden oluyor ve o izin verene kadar ona yardımcı olmama olanak bırakmıyordu. Zaman zaman onun duygusal olarak bana daha açık davranmasını ve bazı sözler vermesini istiyorum, fakat buna henüz hazır olmadığını ve onu buna zorlayamayacağımı bildiğim için geride duruyorum. Aslında benim de kafamda
bazı soru işaretleri oluşmuyor değil. Daha önce de başka biriyle ömür boyu sürecek bir birlikteliğe yemin etmişti, fakat bu yemini tutmadı. Şimdi ben ona tekrar nasıl inanabilirim? Veya hala eski karısıyla görüşen arkadaşlarıyla karşılaştığımızda onların beni kıyaslıyor olabileceklerini düşünüp, rahatsız oluyorum. Ya da daha kötüsü bazen acaba beni bu ayrılıktan sorumlu tutuyorlar mı diye düşünmekten kendimi alamıyorum.

Gerçek hayat

"İlişki" adlı tiyatro oyununun senaristi Amerikalı Julia Cole şöyle diyor: "Evli bir erkekle ilişkisi olan kadınlar çoğunlukla günün
birinde bu evliliğin sona ereceği ve birlikte ideal bir ilişkiye başlayacakları fantazisini kurarlar. Fakat genellikle evli olan taraf da bu ilişkiyi evliliğinden bir kaçış yolu olarak görür ve ilişkiyi evliliğini sona erdirmek için basamak olarak kullanır."

Peki basamak olarak kullanılmamak için ne yapmalı? Julia Cole bu konuda şunları söylüyor: "Bu aslında bir zamanlama meselesi. Eğer boşanmış bir erkekle beraberseniz, ciddi ve geleceğe yönelik bir ilişkiniz olsun istiyorsanız, evliliği sona erdikten sonra ona en az bir yıl süre vermeniz gerekecektir. Çünkü henüz tüm yaşananlar çok tazedir ve belli bir süre sağlıklı bir biçimde düşünemeyecektir."

Psikolog Dr. Rubinstein da boşanma sürecinin zorluklarını ne kadar iyi anlarsanız o kadar tedbirli ve kontrollü olabileceğinizi söylüyor. "Eğer partnerinizle o henüz evliyken beraber olmaya başladınızsa, evliliğinin hangi döneminde beraber olmaya başladığınızı ve boşanma sürecinin ne kadar zor olduğunu düşünün. Tüm zorluklar sizin ilişkinize de yansıyacaktır. Boşanma iyileştirilmeyi bekleyen bir aşk yarası gibidir. Fakat unutmayın ki, bu ilaç yalnızca siz değilsiniz. Öncelikle zaman gerekir. Ve en önemlisi partnerinizin bu kötü deneyimden ders aldığından emin olmalısınız. Ondan size karşı dürüst olmasını isteyin, yeniden evlenme konusundaki düşüncelerini ve evliliğe nasıl baktığını sizden saklamamasını söyleyin."

Çocuklar...

Boşanmış bir erkekle ilişki kurmak, eğer çocukları da varsa daha da zor bir hale gelecektir. Dr. Rubinstein bu konuda şöyle diyor: "Eğer partnerinizin eski eşinden çocukları varsa, birtakım problemlere karşı hazırlıklı olmalısınız. Yoksa sonunda hayalkırıklığına uğrayabilirsiniz."

İşte bir tanığın anlatımları: "Ahmet eşinden yeni
boşanmıştı ve iki genç kızı vardı. Onlarla beraber olmak için, bazen benimle beraber geçirdiği zamandan fedakarlık edip, onları görmeye gidiyordu. Başlangıçta bu durumu kabullenmeye çalıştım. Fakat ihtiyacım olduğu zaman onu yanımda bulamıyordum. Sonunda dayanamadım ve onu terk ettim."

Cole'un düşünceleri ise şöyle: "Eğer çocuklar söz konusuysa ikinci planda kalmayı kabullenmeniz gerekebilir. Sonuçta babaları onların yaşadıkları üzüntüleri hafifletmek gibi bir rol üstlenecek, belki de kendini onlardan her zamankinden daha fazla sorumlu hissedecektir. Yani burada sorun böyle bir erkekle nasıl ilişki kuracağınız değil, ilişki kurup kuramayacağınızdır."

Rubinstein da Cole'un fikirlerine katılıyor: "Çocuklar partnerinizle eski eşi arasında bir köprü görevi görürler. Bu durumda siz incinebilir ve ilişkiniz konusunda şüpheler yaşayabilirsiniz. Fakat unutmamalısınız ki kendinizi asla çocuklarıyla aynı seviyede tutamazsınız. Onlarla rekabet edemez, sorun çıkartamazsınız; aksi halde kaybeden siz olursunuz."

O kadar da kötü değil

Özetle boşanmış bir erkekle çıkmanın beraberinde getirdiği sorunlar açısından çok da eğlenceli olduğu söylenemez. Fakat olaya bir de pozitif açıdan bakmakta yarar var. Sandi Mann şöyle diyor: "Boşanmış bir erkekle çıkmanın olumsuz
olduğu kadar olumlu yanları da vardır. Bu erkekler gerçekten ne istediklerinin farkındadırlar. Başlarından mutsuz bir evlilik geçmişse sizinle yaşadıkları mutluluğun değerini iyi bilir ve bunu kaybetmemek için çaba harcarlar.

30 yaşında avukatlık yapan Erol, şöyle anlatıyor: "Evlendiğimde 24 yaşındaydım. Eşimle üç yıl sonra boşandık. Sanıyorum ki ikimiz de böyle bir sorumluluk almak için henüz çok gençtik. Evliliğimizin son dönemlerinde ben Seval'le tanıştım. Bu bardağı taşıran son damla oldu ve eşime boşanmak istediğimi söyledim. Fakat o buna yanaşmıyordu. Seval'in ailesi de onun evli bir erkekle beraber olmasına şiddetle karşı çıkıyordu. Çok zor günler geçirdik. Boşanmam tam iki yılımı aldı. Bir çok can sıkıcı konuyla uğraşmak zorunda kaldım. Bu arada yeni ilişkimi de bir bakıma test etme fırsatı buldum. Ve şunu söyleyebilirim ki Seval'le evlendiğim gün hayatımın en mutlu günüydü. Kendimi yeniden doğmuş gibi hissediyordum. İlk evlendiğimde son derece bilinçsizdim, fakat şimdi neyi nasıl yapacağım konusunda çok daha kararlıyım."

Benim ilişkime dönersek, bu durumun beni biraz alıngan yaptığını söyleyebilirim. İlişkilere eskisinden çok daha ciddi ve emek verilmesi gereken bir olay olarak bakıyorum. Geçen gün onunla konuşurken bana yaşadığı bunca üzüntü arasında benim tek mutluluk kaynağı olduğumu ve benimle birlikte olmaktan çok büyük keyif aldığını söyledi. Ben de onu çok seviyorum; onu tüm yaşadıklarıyla beraber kabulleniyorum ve işte benim sevdiğim erkek bu diyorum.

Boşanmış bir erkekle birlikteyseniz!
1- Olayları ağırdan almaya çalışın. Böyle bir ilişkiye başlarken, ne kadar büyük bir sorumluluk aldığınızı bilmeli, partnerinize destek olmalısınız.

2- Çıkacak tersliklere karşı sabırlı olmalı, bu arada partnerinizi kırmaktan kaçınmalısınız.

3- Ona kendini toparlaması için zaman tanıyın. Sağlıklı düşünebilmek için en az bir yıla ihtiyaç duyacaktır. Eğer boşanma aşamasında birlikte olmaya başladıysanız, çok dikkatli ve ihtiyatlı davranmalısınız.

4- Size sorunlarından bahsettiği zaman dikkatle dinleyin, fakat evliliği hakkında eleştiri yapmaktan kaçının.

5- Eski karısını da eleştirmekten kaçınmalısınız, çünkü onu eleştirmek bir bakıma partnerinizi eleştirmekle aynı kapıya çıkar.

6- Olaya bir de pozitif açıdan bakmayı deneyin. Bir süre sonra partneriniz ne istediğinin farkına varacak, sizin değerinizi daha iyi anlayacaktır. Bu durumun keyfini çıkarın
denizci isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Sonforum'un önerileri

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz aktif değil dir.

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı


Saat: 13:29


lisanslı Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2022, Jelsoft Enterprises Ltd.
Forum SEO by Zoints
SonForum.org 2007-2023

2007-2023 © SonForum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " İletişim " kısmından bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog