|
Kitap Dünyası Kitaplarla ilgili tüm paylaşım burada. |
Seçenekler | Stil |
03-06-2010, 12:09 | #1 |
Bir Bilim Adamının Romanı (Oğuz Atay) Özeti, Konusu, Karakterleri
Bir Bilim Adamının Romanı
Yazarı: Oğuz Atay Sayfa Sayısı: 280 Yayınevi: İletişim Yayınları Dili: Türkçe İlk Basım Tarihi: Ocak 1987 ISBN: 9754700672 Roman iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde Mustafa İnan’ın doğumundan eğitim hayatı bitene kadarki dönem; İkinci bölümde ise hocalığından ölümüne kadarki süreç anlatılmaktadır. Eser, Mustafa İnan’a şivesi ve görüntüsüyle çok benzeyen bir çocuğun Fen Fakültesi’ne giriş sınavının sonuçlarını öğrenmek için beklediği bir kuyrukta başlar. Kuyruktaki diğer öğrenciler, çocuğa taşralı olarak bakmakta; onun sınavı kazanamayacağını düşünmektedir. Yan blokta ise Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu’ ödülleri dağıtılmaktadır. Orta yaşlı bir adam çocuğun yanına gelir. Bilimle uğraştığı belli olan bu orta yaşlı adam, Mustafa İnan’dan bahseder çocuğa. Törende ‘Bilim Hizmet Ödülü’ ölümünden dört yıl sonra Mustafa İnan’a verilecektir. Törende çocuk, Mustafa İnan hakkıda pek çok şey öğrenir. Oğuz Atay, bu orta yaşlı adam vası*tasıyla Mustafa İnan’in hayatını anlatmaya başlar. Elinizdeki kitapta, Prof. Mustafa İnan'ın hayatından kesitler veren bir de fotoğraf albümü yeralıyor. "sistemi anlamak için," dedi profesör, "daha doğrusu, sistemin gerisindeki matematik düzeni anlamak için, formüllerin gerisindeki matematikçiyi, onun nasıl düşündüğünü sezmek gerekiyor. bunu öğretmiyorlar size; belki liseden sonra da öğretmiyorlar, hiç öğretmiyorlar. matematikçinin neden ve nasıl düşündüğünü hiçbir zaman bilmiyorsunuz belki. "matematiği birtakım uzun ve yorucu işlemlerden ibaret gördüğünüz için de bilim çekici gelmiyor size. sayıların ve eski yunanca harflerin gerisinde canlı ilişkiler olduğunu sezemezseniz, sayılarla hayatın arasındaki ilişkiyi göremezseniz, matematik ve dolayısıyla fizik çalışmanın tek amacı sınıfı geçmek olur." bir bilim adamının romanı/ sayfa:249: sonunda hüseyin inan, "babamı ben yıkarım" dedi. "bu benim görevim." ve hastanenin ameliyathanesinde hüseyin inan, babasının ölüsünü yıkadı. gözleri yaşartır... Her ne kadar bu roman zorla yazdırıldı ve Oğuz Atay'ın içine hiç sinmedi diye söylentiler dolaşsa da ben beğenmiştim. |
|
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|