sonforum.org

Anasayfa Facebook Bugünki Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   sonforum.org > TARİH - KÜLTÜR ve SANAT > Aşk, Sevgi ve Evlilik
Kayıt ol Google Üye Listesi Market Girişi


Aşk, Sevgi ve Evlilik Aşk, Sevgi ve Evlilik ile ilgili herşey .

Yeni Konu aç  Cevapla
Seçenekler Stil
Okunmamış 01-04-2010, 13:13   #1
Kullanıcı Adı
denizci
Exclamation Ben söyledikten sonra ne kıymeti var?

Ben söyledikten sonra ne kıymeti var?


Yaşam Koçu ve İlişki Terapisti Yeşim Duru, kadın-erkek ilişkilerinde sevgiyi her gün test etmek yerine, bazı şeyleri güvene bırakıp, açıksözlülük içinde hayatı yaşamanın mutluluğa giden yol olduğunu belirtiyor.

Birçok bayan arkadaşım ya da danışanlarımla yaptığımız sohbetlerde, konu hep erkek arkadaşlarının ya da eşlerinin ne kadar duyarsız olduğundan açılsa, romantizmden hiç haberleri olmadığından, defalarca imada bulunduğu ya da başkalarının ilişkilerinden örnekler verdiği halde eşinin/sevgilisinin kendisine hiç jest yapmadığından bahsedilir.

“Bir gün bir çiçek alıp gelmedi”,“Bir kere sürpriz yapsa, bir yerde yemek rezervasyonu yaptırmış olsa”,“Evlilik teklifi yaparken bile tek taş yüzük almadı” diye yakınıp dururlar.
Talepler çoğu zaman benzer olsa da, “Neden böyle bir beklentin olduğunu söylemedin?” sorusuna verilen cevap hep aynıdır; “Ben söyledikten sonra ne kıymeti var, kendisi düşünmedikten sonra!”.

Bayanlar, kendilerinin dile getirmesi üzerine erkeğin taleplerini karşılaması durumunu doğal bulmuyorlar. Jestin zorla yapıldığını, içten gelmeden yapılan jestin suni olacağını ve mutluluk vermeyeceğini düşünüyorlar. Hemcinslerimin duygularını her ne kadar anlasam da, bu görüşe çok katılmıyorum.

Bunu beklentilerinizi tanıtma süreci olarak görürseniz; en azından siz istediniz diye jest yapması hiç yapmamasından iyi değil mi? Hiç değilse, sizin isteklerinize ve ağzınızdan çıkan sözlere önem veriyor ve sizi mutlu etmeye çalışıyor demektir.

Erkekler, bayanların düşündüğünün aksine, bu tür jestleri içlerinden gelmediğinden değil, düşünemediklerinden yapmazlar. Kendileri için bu tür jestleri gerekli bulmadıkları ve önem sıralamalarında romantizm öncelikli olmadığı için, kadınların bu tür beklentileri olduğunu bilmezler, bilseler de gereğini düşünmezler. Hoş, çoğu erkek evlenme arifesinde zaten bir sürü masraf varken, niye kendilerince hiçbir işe yaramayacak bir tek taşa dünyanın parasını vermeleri gerektiğini de anlamaz. Hele bir de sevgilileri böyle bir talepte bulunmuyorsa, kardeşleri, anneleri de onları uyarmıyorsa, tamamen fuzili buldukları bir masrafı yapmaya gerek bile duymazlar.

Kadınlar da beklentilerini dile getirmedikleri, eşleri de kendiliğinden düşünmediği için yıllar sonra bile içlerinde uhde kalacak birikimler yaratıp üst üste düğümlerler. “Evlenirken bana bir yüzüğü bile çok gördü”,”Bir evlilik yıldönümümüzde bile, bir çöp alıp gelmedi” diye ömür boyu kocalarının ne kadar duyarsız olduğunu anlatırken, içlerinde belki de yeterince sevilmiyor olmalarının sızısını duyar dururlar.

Kadın ve erkek arasındaki bu düşünce farklılığının, tamamen çocukluk öğrenimlerimizden kaynaklandığına inanıyorum. Zaten genetik olarak erkekler daha mekanik, daha rasyonel ve daha gereklilik üzerine düşünmeye yatkındırlar. Kadınlar ise daha naif ve duygusal! Toplumsal şartlanmalar da cabası; teklifi erkek yapar, kadın naz yapar, erkek hediyeler alır falan filan...

Bir de çocukluk zamanlarımızdaki günlük hayatımızı düşünün. Şimdi büyük şehir şartlarında pek mümkün değil, ama bizim çocukluğumuzda, erkek çocukları kahvaltısını bitirir bitmez kendilerini sokağa atar, akşam babalar eve gelene kadar kan ter içinde koşturur dururdu.
Kız çocukları ise daha kısıtlı zamanlarda dışarıda oynar, vakitlerini genelde anneleri ile birlikte, ev işlerine yardım ederek, kalan zamanlarda da ya herkesin kocasından yakındığı komşu günlerinde ya da tv karşısında pembe dizi seyrederek geçirirlerdi.

Kocalardan yakınılan komşu günlerinden aklımızda kalan, kocamızın neyi yapmaması gerektiği iken, pembe dizilerden de birbirinden yakışıklı ve romantik erkeklerin sevgililerine şampanya kadehleri içinde yüzükler hediye ettiklerini, kavgaların ardından evlerine giren kadınların demet demet güllerle karşılaştıklarını seçer, hafızamıza alırdık. Bu romantik sahnelerde annelerimizin iç geçirdiğini sık sık işitir, evlenmek üzere büyütülen genç kızlar olarak, annemiz yaşayamasa bile biz büyüdüğümüzde bu kadar güzel aşk evlilikleri yaşayacağımızı hayal ederdik. Sanki izlediğimiz pembe dizideki holding patronlarının alabildiği pahalı hediyeleri karşımıza çıkacak her erkek almaya maddi olarak muktedirmiş gibi.

Oysa bizim izlediğimiz hiçbir pembe diziyi izlemeden büyüyen erkekler, top peşinde koştururken, ne şampanyadan çıkan yüzüklerden haberdarlar ne de demet demet güllerden...

Onların anneleri de komşu günlerinde kocalarından şikayet eder ve pembe dizilerde iç geçirirken, oğullarını eşlerinden daha romantik olacakları şekilde yetiştirmeyi düşünmemişler bile. Ya da düşünmüşler ama oğlunun mutlu edeceği müstakbel gelinleri gözlerinin önüne gelince vazgeçmişler, “Ne gerek var canım” diye. İşte sorun burada başlıyor. İlişkimizi yaşarken, eşimizi ya da sevgilimizi seviyor ve sevildiğimizi de biliyorsak, her gün bu sevgiyi test etmenin ne anlamı var?

“Saç diplerimi boyattığımı fark etti mi, 2 cm de kısaltırdım üstelik, beni sevmiyor mu artık” gibi endişelerle içimizi kemireceğimize ya da adamı bunaltacağımıza, bazı şeyleri güvene bıraksak sevgiyi her gün test etmesek, istediğimiz şeyleri eşimize açıkça söylesek ve eşimiz karşılık verince de mutlu olmayı ve şükretmeyi bilsek, hayat öncelikle bizim için daha kolay olmaz mı?
denizci isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Sonforum'un önerileri

Okunmamış 03-01-2010, 01:59   #2
Kullanıcı Adı
Good Life (:
Standart

Zaman zaman benimde yaptığım birşey... Ama ben önceden uyarıyor olmama rağmen yapıyor, o zaman kullanıyorum bu cümleyi

Teşekkürler, bu görüş açısınıda değerlendirme lazım
Good Life (: isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz aktif değil dir.

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı


Saat: 13:06


lisanslı Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2022, Jelsoft Enterprises Ltd.
Forum SEO by Zoints
SonForum.org 2007-2023

2007-2023 © SonForum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " İletişim " kısmından bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog