Zekât ve sadaka, zenginle fakiri birbirine kaynaştırır
http://www.zaman.com.tr/
İslam'da, namaz dinin direği, zekât da köprüsü olarak değerlendirilmektedir. İslam'ın beş ana temelinden ikincisi zekâttır.
Peygamberimiz (sas), İslâm'ı anlatmak için gönderdiği davetçilere şöyle buyurmuştur: "Önce Allah'tan başka bir İlâh olmadığını anlatın, kabul ederlerse, benim Allah'ın kulu ve elçisi olduğumu söyleyin, onu da kabul ederlerse, günde beş defa namaz kılmalarının farz olduğunu ve zenginlerinin malında fakirlerin hakkı bulunduğunu anlatın." (Buharî, Zekât 1) Zekât, Kur'ân'da kırka yakın yerde namazın hemen yanı başında zikredilmiş ve namazdan sonra en önemli temel olduğu vurgulanmıştır. Çünkü zekât toplumu düzene koyan, vatandaşlarının sosyal güvenliğini sağlayan en etkili güçtür. Zenginlerin imkanlarından fakirlere doğru sürekli bir akıştır. Zengin ile fakir arasındaki uçurumun kapanmasına vesile olur. Fakirle zengin arasındaki muhtemel husumeti kırar ve sevgi bağları oluşturur. Zenginin hem günahlarını hem de malını temizler. Toplumu anarşi ortamından kurtarır. Zekât, zenginlerin lütfen verdikleri bir yardım değil, fakirlerin, onların mallarındaki haklarıdır. Bu yüzden veren minnet bekleyerek vermez, alan da minnet ederek almaz. Zekât bir farz olduğu için, bunun yerine getirilmesinde gösteriş olmaz, yani açıktan "bu zekattır" denilerek verilse bir şey olmaz. Ama sadakalarda durum tam tersidir. Sadakaların gizli verilmesi ve gösteriş yapılmasına engel olunması, "sağ elin verdiğini sol elin duymaması" tavsiye edilmiştir.
Sadaka-i fıtr nedir?
Yaratılışın bir şükür ifadesi olmak üzere sevap kazanmak gayesiyle verilen Ramazan sadakasıdır. Sadaka-i fıtır, borcundan ve aslî ihtiyaçlarından fazla olarak nisâp miktarı mala sahip olan her Müslüman'a vaciptir. Bunda, zekatta olduğu gibi üzerinden bir yıl geçmesi gibi bir şart söz konusu değildir. Sadaka-i fıtrın belirlenmesinde, bir kişinin bir günlük normal gıda ihtiyacını karşılayacak miktarın ölçü alınması gerekir. Dinen zengin sayılanlara, usul (anne, baba, dedeler ve nineler), furua (oğul, kız ve torunlar) ve bakmakla yükümlü olduğu kimselere sadaka-i fıtır verilmez. Birkaç kişinin fitresini vermesi gereken kişi bunları ödeyecek mala sahip değilse, önce kendi şahsının fitresini verir. Sonra malî durumu nisbetinde eşinin, çocuklarının, anne-babasının fitresini verir. Diyanet, bu yıl için fitreyi 6 YTL olarak belirlemiştir. Ama isteyen bunun üzerinde de verebilir.