Veli Küçük, Tuncay Güney'e maaş bağlamış!
Ergenekon terör örgütü davası sanığı Ümit Oğuztan'la 2001 yılında Tuncay Güney gibi mülakat yapıldığı ortaya çıktı.
Ergenekon dosyasında yer aldığı iddia edilen mülakatta Oğuztan'a , 28 Şubat'ın aktörlerinden Sisi lakaplı Seyhan Soylu, Ali Kalkancı, Emire Kalkancı, işadamı Turgut Büyükdağ, Tuncay Güney, Veli Küçük ve Doğu Perinçek'le ilgili sorular soruluyor.
JİTEM'in kurdurduğu iddia edilen Strateji Dergisi ve Nefes dergilerini çıkaran Oğuztan, emekli Tuğgneral Veli Küçük'ün Tuncay Güney'e maaş verdiğini söylüyor. İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Adil Serdar Saçan tarafından yapılan mülakatta "Tuncay'ın maaşı nereden?" şeklindeki soruya Oğuztan, "General Veli Küçük'ten aldığını söylüyor, onun Davutpaşa kışlasından aldığını söylüyor." cevabını veriyor.
2001 yılı Mart ayında sahte plakalı araç ticareti yapmak suçlamasıyla gözaltına alınan Oğuztan'la, ETÖ firari şüphelisi Tuncay Güney'le olduğu gibi mülakat yapıldığı ortaya çıktı. Sahte plaka sorusu dışında farklı konulara değinilen mülakatta Oğuztan'a Kraliçe Sisi isimli kitapta yer alan gizli isimlerin gerçekte kimler olduğu soruluyor. Ali Kalkancı'yı önce Arena'ya daha sonra da Star'a götürdüğünü ifade eden Oğuztan, bunun karşılığında 600 milyon aldığını anlatıyor. Bu parayı da Emire Kalkancı'nın kıyafetlerine harcadıklarını aktarıyor. Tuncay Güney'in Veli Küçük'ten aldığı belgeleri kendisine getirdiğini ve onları redakte ettiğini ve tekrar Küçük'e gönderdiğini belirtiyor. Ayrıca Güney'in Küçük'ün talimatları doğrultusunda Perinçek'le görüştüklerini belirtiyor.
Oğuztan ayrıca o dönem JİTEM'de çalışan bir Durmuş Coşkun Kıvrak isimli bir albayın kendisini arayıp yurt dışına çıkarılan silahlardan bahsettiğini dile getiriyor. Albay Kıvrak'ın görev yaptığı yerde bir fabrikadan kamyonetlere yüklenen ve seri numaraları silinen silahların Habur'dan yurtdışına çıkarıldığını anlattığını ifade ediyor. Aynı albayın bu bilgileri Gazeteci Uğur Mumcu'ya da bildirdiğini ve bundan sonra Mumcu'nun öldürüldüğünü belirtiyor. Oğuztan:"O meçhul ve ne oluyor bu albay da o zaman görevli, o zaman zoruna gidiyor ne bu rezillik diye tutuyor bunu Uğur Mumcu'ya yazıyor. Bunun belgelerini gönderiyor. Şimdi kamyonlar yükleniyor, falan belge var adamın elinde, dosya gönderiyor. Bansa çıkan aranp da bulunamayan Uğur Mumcu'nun üzerinde çalıştığı dosyanın bu olduğunu söylüyorlar. Uğur Mumca bunun teyidini almak için sağa sola telefon ediyor. Ham bir bilgi. Yani adama gönderilmiş, nedir, ne değildir, bunun üzerine Durmuş Coşkun Kıvrak olacak albay, telefon ediyor, Uğur Mumcu'ya diyor ki sen yanlış yaptın, sağı solu uyandırdın, ben sana bunu haber yapman için gönderdim. Ve arabasına bomba konulduğu gün de Durmuş Albay şeyi telefonla arıyor, gazeteden Uğur beyi bulamıyor, erişilmiyor bir türlü. Diyecek ki, seni öldürecekler, uyarısında bulunacak, bulunamıyor. " Oğuztan, Ergenekon'u a TSK içinde bir yapılanma olarak bildiğini ifade ediyor.
zaman
|