![]() |
|
SonForum Siyaset Meydanı Siyasetle ilgili haber,yorum,araştırma ,siyasi tartışma bölümü,siyasi serbest kürsünüz . |
![]() ![]() |
Seçenekler | Stil |
![]() |
#1 |
![]() Unuttuğumuz Kerkük Katliamı
Birinci Dünya Harbi sonunda Mondros Mütarekesi hükümlerine ve uluslararası savaş kurallarına aykırı olarak işgal edilen Musul , Kerkük ve Süleymaniye , yaklaşık 1000 yıldır Türklerin yaşadığı bölgedir.Bu bölge halkının nüfus çoğunluğu bugünkü bazı saçma iddialara ve demografik yapıyı değiştirme çabalarına rağmen Türkmendir. Şehirlerde Türkmenler yaşarken kırsal kesimlerde de Kürtler vardı.Araplar nüfus bakımından üçüncü sırada ve azınlıktaydılar. Türkmenler , Irak’ın kuzeyinden itibaren çoğunlukla Telafer , Musul , Erbil , Altunköprü , Kerkük , Tuzhurmatu , Kifri , Karatepe , Hanekin , Mendeli ve Bağdat’ın güneydoğusunda bulunan Bedre’ye kadar uzanan bir şerit üzerinde yerleşmişlerdir. Bugün Irak’ta bulunan ABD işgal gücü de Irak Türkmenlerini görmezden gelmeye çalışmakta ve Kürtlerden yana bir tutum izlemektedir. Esasında o toprakların gerçek sahipleri olan Türkmenlerin kötü kaderi malesef Birinci Dünya Savaşı sonunda İngilizler tarafından çizilmişti. Gelişen sanayilerinin petrol ihtiyacı nedeniyle zengin yer altı kaynaklarına sahip olan bölgeyi elimizden almak için binbir türlü yönteme başvurmuşlardır . Lozan Konferansı sonrasında İngilizlerle sınır görüşmelerinin yapılacağı dönemlerde , Hakkari’de Süryani isyanı ve daha sonra Şeyh Sait İsyanı çıkmış , Türkiye’nin içerden elini kolunu bağlıyarak dışarıya güç ayırması engellenmiştir. Her şeye rağmen Türkiye’nin ısrarlı tutumu sonucu Lozan konferansında çözülemiyen Musul sorununun , Türkiye-İngiltere arasında çözülmesi için dokuz ay sure verildi.Bu sure içinde de çözülememesi halinde Milletler Cemiyetine götürülmesine karar verildi.İngiltere ile yapılan Haliç Konferansında konu çözümlenemeyince, İngiltere tarafından Milletler Cemiyetine intikal ettirildi ve tahmin edebileceğiniz ve her zaman olduğu bizim aleyhimize sonuçlanarak mevcut fiili durumu sınır olarak ilan etmişlerdi. Sonucta 05 Haziran 1926’da Ankara Antlaşmasıyla Irak sınırımız bugünkü haliyle kesinleşmiştir. Irak Türkleri için dram bundan sonra başlamaktadır. Şehirli ve zengin olan Türkmenler her dönem değişik baskı ve zulme maruz kalmışlar ama ne Dünya’dan ne de Türkiye’den hakettikleri ilgiyi görememişlerdir.Giderek mal varlıklarını kaybeden , ekonomik ve siyasi olarak güçsüzleşen Türkmenler , İngilizler , Araplar ve sonra da Kürtler tarafından ezilmiş ve çeşitli katliamlarla sindirilmiştir. Yaşanan bir çok olaydan biri olan 14 Temmuz 1959 Kerkük katliamı ise , 1958’de Irak’ta Krallığın devrilmesi ve yeni rejimin yarattığı belirsizlik ortamı nedeniyle kendine zemin bulmuştur. İhtilal lideri Sovyetler Birliği destekli General Kasım iktidarını güçlendirmek için Kürtlerden yardım almıştır.Hatta yeni Irak Anayasasında “…Araplar ve Kürtler Irak’ın müşterek sahipleri..” olarak gösterilmiş fakat Türkmenler yok sayılmıştır. Krallık döneminde SSCB’de yaşamak zorunda kalan Molla Barzani son gelişmelerden cesaret alarak Irak’a dönmüştür. Kurulan yeni Cumhuriyette Kürtlerin önemli mevkilere getirilmesiyle Türkmenler için kan ve gözyaşı yeniden ve daha şiddetli bir şekilde geri dönmüştür. (1) Irak Cumhuriyeti’nin 1.nci kuruluş yıldönümü olan 14 Temmuz 1959 günü Kerküklü Türkmenlerin çocuklarıyla katıldıkları kutlamalar sırasında Kürt destekli Irak ordusu Türkmenleri vahşice öldürmeye başlamıştır. Saldırganların “Kahrolsun Türkiye“ gibi bazı sloganları dikkat çekiciydi. Amaçları belli olmuştu. Ama kurbanlar her zaman olduğu gibi günahsız ve savunmasız biçare insanlar yani Türkmenlerdi. Üç gün süren bu katliam sırasında ilan edilen sokağa çıkma yasağı bile kurbanlar için geçerliyken insan kasabı Kürtler ellerinde baltalar , silahlar , iplerle kapı kapı dolaşıp savunmasız Türkmenleri evlerinden alıp canavarlar gibi vahşice işkenceler edip , cesetlerini arabaların arkasına takıp sokaklarda sürüklüyor ve parçalayıp öldürüyorlardı. Her zaman olduğu gibi ne ABD , ne Avrupa ülkeleri bu duruma ses çıkarmadıkları gibi malesef Türkiye de görmezden gelmeyi tercih etmişti. Ne acıdır ki 1959 yılında yaşanan bu elim olayı Türk radyoları “Kerkük’te meydana gelen olaylarda İngiliz Kolonisi zarar görmemiştir” şeklinde halka duyurmuştur.…(2) Bu zihniyetin ışığında düşünürsek Türkiye’nin Irak ve Türkmen politikası hakkında acaba bugün ne diyebiliriz ??? Kerkük katliamında başta Irak Ordusu Albayı Ata Hayrullah ve kardeşi Dr.Yarbay İhsan Hayrullah olmak üzere şehit edilenlere Allahtan rahmet , Türkmen kardeşlerimize başsağlığı diler , yaşamakta oldukları bugünkü zorlukları da birlik ve beraberlikle daha fazla eza ve cefa çekmeden aşmalarını temenni ederim. Süheyl ÇOBANOĞLU http://www.internetajans.com/default...id=22&aid=1826 |
|
![]() |
![]() |
|
|
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|