|
Ekonomi Ekonomi ile ilgili haber,yorum ve araştırmalar bu bölümde. |
|
Seçenekler | Stil |
08-28-2008, 12:10 | #1 |
Türkiye'de ''gelecek vaat eden'' sektörler
Türkiye'de ''gelecek vaat eden'' sektörler
28 Ağustos 2008 Perşembe : 09:57 Türkiye'yi geleceğe taşıyacak 14 sektör ön plana çıktı. İşte yatırımcıları ve kendine yeni gelecek kurmayı hayal edenleri ilgilendiren sektörler: MÜSİAD'ın üç aylık Ekonomi ve Düşünce yayını Çerçeve Dergisi, Ağustos sayısında “Geleceğin Dünyası” başlığı ile okuyucularıyla buluştu. Dergide, Türkiye’de Geleceğin Sektörleri başlıklı çarpıcı bir araştırma da yer almakta. İşadamları için gelecek rehberi niteliğini taşıyan bu araştırmada, yatırım yapılabilecek 14 sektör ön plana çıktı. İşte o araştırmanın önemli kısımları: Enerji Sektörü: Enerji sektörü hem dünyada hem de Türkiye'de katlanarak büyüyecek. Global ekonomide önümüzdeki 10 yılda da yıllık yüzde 3 gibi bir büyüme olabilir. Buna bağlı olarak büyüme ve refahı belirleyecek sektör olarak enerji sektörü birinci planda önem kazanacak. Türkiye’nin Enerji sektöründeki açığı kapatması için tam 130 milyar dolarlık yatırım yapması gerekmektedir. Enerji alanında yeni yatırımlar birbiri ardına devreye girecek ve istihdamda büyük bir artış yaşanacak. Türkiye’nin enerji alanında dışa bağımlılığının enerji sektöründe özel sektör yatırmaları için uygun bir alt yapıya kavuşturulduğu ve yatırımcı çekebilir hâle getirildiği görülmektedir. Dolayısı ile bir yandan ihtiyaçlar, diğer yandan da yapılan yasal düzenlemeler sebebiyle enerji sektörü Türkiye’de geleceğin sektörü payesini kazanmıştır. Otomotiv Sektörü: Başlıca dış ticaret kalemlerinden olan otomotiv sektöründe Türkiye 2007 yılında ilk defa fazla verir hâle gelmiştir. Bu alanda ihracat 2006 yılına göre % 33,8 artmış, ithalattaki artış ise % 8,7’de kalmıştır. Böylece yıl sonunda 3,5 milyar dolarlık bir dış ticaret fazlası verilmiştir. Bu fazlanın oluşturulmasında, son yıllarda sektöre yönelik olarak sürdürülen yatırım hamlesi ve yan sanayinin örgütlenmesi ile beraber, üretime iç piyasanın yaptığı katkıdaki artışın payı büyüktür. Otomotiv sektöründe Türkiye yakaladığı bu ivmeyi sürdürmek zorunda olduğundan, yatırımların gelecekte de devam edeceği tahmin edilebilir. Böylece yüksek rekabetçilik ve yenilikçiliğin geçerli olduğu bu sektörün de geleceği açıktır. Tekstil Sektörü: Düşük üretim maliyetlerini fiyatlarına yansıtarak dünya pazarının yaklaşık 3’te 2’sini Çin’in ele geçirmesi, Türkiye’nin tekstil ve hazır giyim sektörlerinde ihracat hacmini fiziksel olarak azaltmış bulunmaktadır. Üretiminde kalitenin ön plana çıkmasının ise Çin’in bu alandaki gücünü sınırlamasıyla Türkiye bir avantaj daha yakalamış ve kaliteyi artırarak ihracat miktarını artırmıştır. Sektörün daha yüksek katma değer elde edilmesi yönünde yeniden yapılandırma çabaları sürmektedir. Türkiye bu sektörlerde küresel bir aktör olma konumunu hâlen muhafaza etmektedir. Gerekli hamle ve kabiliyet gücüne sahip olan girişimcilerin bu sektörün yüksek katma değerli segmentlerine deplase olması durumunda parlak bir geleceğe sahip olacağı kesindir. Telekomünikasyon: Sektör gelecek 15 yıl içinde yeni oyuncularla ciddi bir büyüme trendi içine girecek. Bunun ilk adımları şimdiden atıldı. Bu sektörde büyük şirketler olduğu gibi, taşeron firmalar da gelişmektedir. Telekom sektöründe ön planda olan hep GSM firmalarıydı. Ama önümüzdeki 15 yılda sektör daha farklı bir tablo çizecek. Alternatif Telekom operatörleri büyük atılım içine girecek. Şu anda atılım planlarını oluşturan firmalar, palazlanacak. Sektör hem kadro hem de ciro olarak büyüyecek. Bilişim Sistemleri ve Teknoloji Sektörü: Burada bütün konsantrasyonumuz teknoloji, inovasyon ve yenilikçilik üzerinde olmak zorunda. Şekilde gösterildiği üzere, aradığımız bütün üstünlükler bu gizemli sözcüklerde saklı. Ar-Ge ile başlayan süreçte, teknoloji gelişiyor, bu kalite ve verimlilik artışı olarak artan üretime yansıyor. Maliyetler düşüyor, kalite de artıyor. Bu da rekabet gücü olarak geriye dönüyor. Hem küresel pazar payı artıyor, hem de kârlılık ve sermaye birikimi artıyor. Bu nedenle bilişim ve teknoloji sektörleri daima geleceğin sektörü hüviyetini taşıyacak. Bilişim sistemleri ve teknoloji sektörü aynı zamanda uluslararası alanda iş yapma kolu hâline dönüşecek. Savunma Teknolojileri: Savunma sektörün yıllık bütünlüğü tam 1,3 trilyon dolar. Bunun yarısını tek başına ABD karşılamaktadır. Bu sektörde savunma teknolojileri sektörü yeniden yapılanacak. Şirketler büyüme atağına geçecek. Türkiye’nin Aselsan, Roketsan, Havelsan, Kale Savunma Sanayi gibi bazı şirketleri bu piyasadan pay alabilir. Bu alanda tedarikçilik içerisine giren başka firmalar da boşluktan yararlanabilir. Eğitim Sektörü: Teknik eğitimden, tarımdan göçenlerin dönüştürülmesine kadar her alanda, değişen ekonomi ve değişen rekabet, buna uygun üretim, Ar-Ge ve insan gerektirmektedir. Sektörler gelecekte kendi ihtiyaçlarını daha çok kendileri karşılamak zorunda kalacak. Kendi elemanlarını ya yetiştirecek, ya da bu işi başkalarına delege edecek, yani standartlarını koyup, siparişini verip satın alacak. Bu doğrultuda gelecekte özel kesimin eğitimdeki payı hızla artacaktır. Yeni üniversiteler açılacak, dershane kavramı değişecek, mesleğe yönelik eğitim diye yeni bir alan derileşecek, meslek eğitimi veren yeni dershaneler açılacak. Perakende Sektörü: Son yıllarda çok hareketlenen sektör de birden fazla şirket birleşmesi ve satın alma yaşanmaya devam edilecek. Perakendedeki hareketlilik yeni açılacak alışveriş merkezleri ile daha da büyük bir boyut kazanacak. Sektörde büyük oyuncuların yanı sıra küçük oyuncular da harekete geçecek. Perakende sektöründe yetişmiş insan sayısı çok az olduğu için ciddi transferler olacak, bu alanda eğitim veren şirketlere ihtiyaç olacaktır. Elektronik: Elektronik sektörü perakendecilikte büyük bir yol alacak. Mağazacılık yapan firma sayısı gittikçe artacak. Yurt dışı elektronik devlerinin Türkiye’ye olan ilgisi sürecek ve yatırımlar yapacaklar. Diğer bir dalga ise sektördeki birleşmeler ve evlilikler olacaktır. Evlilikler hem yerli markalar arasında hem de yerli ve yabancı sermaye arasında olacak. Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik: Halen hem havayolu taşımacılığında hem de lojistik alanında büyük bir patlama yaşanmaktadır. Yerli ve yabancılar atağa geçmiş durumdalar. Devamı da gelecektir. Bu arada parlayan yıldız ise depoculuk olacaktır. Yabancı ve yerli firmalar evlenecek. Türkiye coğrafî konumu münasebetiyle yabancı firmaların ilgi odağı olacak. Sektör büyümenin yanı sıra kurumsallaşma yönünde de ciddi adımlar atacaktır. Sektördeki sorunlar kurumsallaşma ile aşılacak ve hava, kara deniz yolcu taşımacılığı yeni bir döneme bayrak açacak. THY’nın özelleştirilmesiyle rekabet iyice kıran kırana olacak. Demiryollarının etkin, hızlı, ucuz hizmet vermeye başlaması yakındır. Demiryolları devrimini Türkiye’ye girmesi lojistikten birçok alana kadar yeni hareketlenmelere vesile olacak. Sağlık Sektörü: Sağlık sektöründe çok büyük yatırımlar Türkiye’yi beklemektedir. Sağlık Sektörü en fazla yeni yatırım yapılacak sektörlerin başında gelmektedir. Çevre ülkelerden Türkiye'ye olan hasta akışı yatırımları tetikleyecek. İngiltere'nin yaptığı gibi daha birçok ülke Türkiye'de alınan sağlık hizmetini sosyal güvence kapsamına alacak. Yeni hastaneler, tesisler ve klinikler açılacak. Sağlık sektöründe mesleğin haricinde eğitimler gündeme gelecek. "Sağlık sektöründe çalışanların aynı zamanda iyi bir iletişimci olması gerekiyor" tezinden hareketle iletişim dersleri gündeme gelecek. Çevre ve Yeniden Dönüşüm: Sanayileşmenin yol açtığı tahribatı yok etmek veya bunlara kısmen mahal vermemek için alınacak tedbirler dev sektörlerin doğmasına sebep olacak. Türkiye’nin AB çevre standartlarına gelmesi ve imzalama sürecine girdiğimiz Kyoto Protokolünün gereklerini yerine getirmek için yaklaşık 140 milyar dolar gerektiği anlaşılıyor. Bu, gelecekteki yeni iş hacmine işaret ediyor. Bu alanda dünyada öze çıkan şirketler ve sahip oldukları teknolojiler var. İçeride ilk hamleleri başaran yerliler, gelecekte bu büyük şirketlerle iş birliği ve ortaklıklara gitme şansı yakalayacaklar. Güvenlik Sektörü: Güvenliğin her alanı terör, hacker gibi birçok tehdide bağlı olarak katlanarak büyüyecek. Bilgi güvenliği, müşteri güvenliği, alt yapı ve kimlik güvenliği, işletme, sokak, bina kişi güvenliği hızla gelişecek. Güvenlik hizmetlerindeki tüm pozisyonlarda yetişmiş insana ihtiyaç duyulacak. Birçok yeni firma açılacak hizmet ve ürün rekabeti artacak. Danışmanlık: İmâlât sanayinin gelişimi sonucunda ortaya çıkan refah artışı ve yüksek gelir seviyesi hizmet sektörünün önemini arttırmaktadır. Hizmet sektörünün bir kolunu oluşturan danışmanlık kişisel ve kurumsal alanlarda hızlı bir büyüme gösterecektir. Global pazarda rekabet gücünü artırmanın yolu doğru insan istihdam etmekten geçtiği için insan kaynakları konusunda danışmanlık hizmeti ön plana çıkacak. Gelecekte Türkiye denetim, ölçme ve (CE, Basel-II, kurumsal yönetim standartları vb.) sertifikasyon alanlarında büyük bütçeler harcamak zorunda kalacaktır. Biran evvel gerekli insan gücünü hazırlayarak bu sektörlerde danışmanlık pozisyonu alanlar büyüme şansı bulacaklardır. Son olarak Türkiye için inşaat, tarım (tahıl, gıda, hayvancılık) ve turizm sektörlerinin daima geleceğin sektörleri arasında yer alacağını belirtmek gereki http://www.moralhaber.net/45758_Turk...-sektorler.htm güzel bir haber, ilgilenmek lazım, bu krizde akıllı adımlar atmak lazım |
|
|
|
Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir) | |
|
|