![]() |
|
Köşe Yazıları Beğendiğimiz yada kendi yazdığımız köşe yazılarını paylaşabiliriz. |
![]() ![]() |
Seçenekler | Stil |
![]() |
#1 |
![]() Türk Ordusu'na Endonezya modeli
"Bülent Arınç'a suikast" bahanesiyle Özel Kuvvetler Komutanlığı Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığında aramalar yapıldı. Böylece Amerika, Türk Ordusu'na karşı Endonezya modelini uygulamaya koydu. Bu uygulama ile Türk Ordusu'na yapılan operasyon "psikolojik savaş" aşamasından "eylemli çökertme" aşamasına geçmiştir. "Suikast" soruşturmasına dayanak yapılan ihbar numarasının 1230606 oluşu, ihbarın Amerika'dan yapıldığını gösteriyor. Peki; Endonezya modeli nedir? Geçmiş senelerde Amerika "komünizmle mücadele" bahanesi ile Endonezya Özel Kuvvetlerine çeşitli kirli operasyonlar yaptırmıştı. Amerika, yeterli delil biriktirdikten sonra, bu operasyonları bire bin katarak Endonezya'daki Amerikancı basın vasıtasıyla piyasaya sürdü. Endonezya Ordusunun direnci kırıldı. Peki, Amerika'nın amacı neydi? Endonezya'nın da bir bölücülük sorunu vardı. Doğu Timor'daki bölücüler, Endonezya'dan ayrılmak istiyorlardı. Amerika da gayet tabii Doğu Timor bölücülerini destekliyordu. Aynen biz de PKK'yı desteklediği gibi. Endonezya Ordusunun bölücülerle mücadele azmini kırmak için, itibarını sıfıra indirmek gerekiyordu. Gerçekten de, itibarı sıfırlanmış olan ordu, bölücü eylemlere müdahale edemedi. 2000 yılında Doğu Timor, bağımsızlığını ilan etti. Türkiye'de nasıl uygulanacak? Şimdi aynı plan Türkiye'de uygulanmak isteniyor: Ordumuzun itibarı sıfırlanacak, Doğu'da ilerde meydana gelecek olan bir isyana müdahale edemeyecek ve bölge "Kürdistan" adıyla Türkiye'den ayrılacak. Belki de hâkim kozmik odalarda "Doğu'daki muhtemel ayaklanmaya karşı ordunun ne gibi önlemler alacağı"na ait bilgilere ulaşmak istiyor? Bu bilgiler ABD ve PKK'ya ulaştırılacak. Ona göre hareket edecekler. 1986 yılında ABD, şimdilerde uygulatmaya çalıştığı "Türkiye himayesinden Kürdistan Planı"nı Evren ve Özal'ın oluruyla Türk Ordusu'na da dayatmıştı. Plan, Genelkurmay Başkanı Org. Nejdet Üruğ'un sert direnciyle karşılaştı ve engellendi. Daha sonra, ABD emrinde Kuzey Irak'a girme planına karşı çıkan Org. Torumtay istifa etti, plan suya düştü. Komutanlar, Amerika'nın Türkiye'yi bölmeyi amaçlayan planlar yaptığını ve bu planları Türk ordusu eliyle uygulamaya koymak istediğini anladılar. İşte bu süreçte, 1990 yılında Org. Doğan Güreş döneminde Özel Harp Dairesi, Özel Kuvvetler Komutanlığı'na (ÖKK) dönüştürüldü, 1992'de de personeli yeniden yapılandırıldı. Bu sadece bir isim değişikliği değil, ABD ilişkilerinin sorgulandığı sürecin de somut bir sonucuydu. Öyle ki; Özel Kuvvetler Komutanlığı ile Daire ABD ve Gladyo'nun sultasından çıkarıldı! ABD görevlileri Org. Karadayı döneminde ÖKK binasından çıkarıldılar. NATO ve ABD ilişkileriyle, ABD parasıyla, ABD eğitimiyle milletine karşı oluşturulmuş olan bir yapı, artık Milli Kuvvet haline dönüştürülmüştü. Bundan dolayı ÖKK, ABD'nin hedefi haline geldi! Türk Ordusu üzerindeki denetimi elinden kaçırdığını anlayan ABD ateş püskürmeye başladı. Amerikan ordu dergilerinde "Türk Generalleri hizadan çıktı" cinsinden haber yorumlar yayımlandı. ABD, Muavenet gemimizi topa tuttu, askerlerimizi şehit etti. Temmuz 2003'de Kuzey Irak'ta Süleymaniye'de Özel Kuvvetler birliğimizin başına "Kürt liderlere suikast yapacaklardı" bahanesi ile çuval geçirdi. ABD ordusu Nevada Çölü'nde "Binyılın Meydan Okuması" adı altında Türkiye'yi işgal tatbikatı yaptı. Bu tatbikat, ABD tarihinde o güne kadar görülen en kapsamlı ve en uzun süren tatbikat idi. ABD'nin PKK'ya yardımını belgeleyen Org. Eşref Bitlis, uçağı düşürülerek şehit edildi. Malatya'da ÖKK birliğini taşıyan uçağımız düşürüldü. Daha sonra, Amerikan ordu dergisinde Türkiye'nin güneydoğusunu da içine alan Büyük Kürdistan haritası yayımlandı. Belki anlamayanlar vardır diye İtalya'daki NATO toplantısında ABD'li subaylar bu haritayı ekrana yansıttı. Türk subayları toplantıyı terk etti. Böylece ABD, Türk Ordusu'na karşı savaşı fiilen başlattığını alenen açıklamış oluyordu. Fehmi Koru, Yeni Şafak'ta yazdı: "Ergenekon'un düğmesine Tayyip Bey ile Bush'un Oval Ofis'teki görüşmesinde basıldı" Ama bütün bunları yapmak için, Türk Ordusu'nun vatanı savunma iradesinin kırılması gerekiyordu. Ergenekon tezgâhları ile aynen Endonezya'da yapıldığı gibi önce Türk ordusunun saygınlığı yok edilecekti. Türk ordusu, Amerikancı AKP hükümetinin Barzani Devleti'ni tanıma ve himaye altına alma yolunda attığı adımlara ses çıkaramayacak. "Ordu siyasete karışmamalı", "Ne yani, yine darbe mi yapmak istiyorsunuz" suçlamaları ile susturulacak. Özel Kuvvetler, güneydoğuda kışkırtılacak olan bir ayaklanmaya müdahale edemeyecek. İşte, son "Arınç suikastı" tertibini de bu açıdan ele almamız mümkün. Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda yapılan aramalar aynı zamanda, Genelkurmay Başkanının yanına Kuvvet Komutanlarını da alarak Trabzon’da Oruç Reis Firkateyni’nde yaptığı açıklamalara cevaptır. Amerika, TSK’nin Başbuğ’un ağzından yapmak istediği kendini savunma girişimine yeni bir atak ile karşılık vermiştir. Bugünkü durum, Türk Ordusunun yıllar yılı NATO kontrolüne terk edilmesinin bir sonucudur. ABD, NATO anlaşmalarına ve yapılanmasına dayanarak içimizdeki operasyonu yürütebilmektedir. Türk Ordusu’nun NATO içinde kalarak milli niteliğini muhafaza edemeyeceği ve kendisini koruyamayacağı artık son gelişmelerle bir kez daha kanıtlanmıştır. Genelkurmay Başkanlığı, Türk Ordusu’na yönelik asimetrik psikolojik saldırıyı yapanların kim olduğunu açıklayarak milletimizi bilgilendirmelidir. Kaynaklar: (Vatan ve Emek Cephesi) (Aydınlık gelecek hareketi…) Yusuf KOTAMAN http://www.kentgazetesi.com/habergoster.aspx?id=10385 |
|
![]() |
![]() |
|
|
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|