|
Köşe Yazıları Beğendiğimiz yada kendi yazdığımız köşe yazılarını paylaşabiliriz. |
Seçenekler | Stil |
11-16-2009, 08:58 | #1 |
terör sanıklarına tahliye taktikleri
Diyelim ki “terör örgütü” üyesi olmaktan tutuklu sanıksınız... Ama yeriniz yurdunuz belli. Ev adresiniz ortalıkta... O zaman Albay Dursun Çiçek gibi, en azından “teorik” olarak 43 saatte tahliye olabilirsiniz.
Hatta bırakın tahliyeyi, adli tıp raporuna, orijinal belgeye rağmen “delil yetersizliğinden” tamamen yırtabilirsiniz bile... *** Üstelik... Albay bir de “darbeye teşebbüsle” de suçlanıyordu... Ama siz Genelkurmay Karargâhı’nda görevli değilseniz “darbe” de söz konusu olmaz. Çünkü ne tankınız vardır, ne topunuz... Ne de eskilerden gelen darbe tecrübeniz. Onun için biz “terör” üzerinden gidelim. *** “Terör sanığı”nın acilen tahliye olması için... Avukatınız bir üst mahkemeye itiraz edecek. Zaten bu kolaylıkla yapılacak bir iş. Sonrası biraz daha zor... Diyelim ki sizi 9. Ağır Ceza Mahkemesi tutukladı. Bu durumda “itiraza” hangi üyelerin bakması gerektiği konusuna aşırı özen ve ilgi göstereceksiniz. Kimlerin nereden, nasıl, kimin yerine atanacağı son derece önemli. Eğer istenilen başarıldıysa, fevkalade... Canınızı sıkmayacak bir karar söz konusu olabilir. Hatta mahkeme sizi bir “ak kaşık” gibi suçsuz da ilan edebilir. Yeter ki tertip kıvamlı, üyeler mazbut olsun. Bunu başardığınız an... Çoğu gitti azı kaldı demektir. *** Bundan sonra izlenecek yol, gidilecek adrese gelince... İşi iyice sıkıya almak için... Bir önceki haliyle sizi tutuklayan ve şimdi sizin “itirazınızı” görüşecek olan mahkemenin kurul üyelerinin muhakkak son kararnamede HSYK’nın “atadığı” kişiler olmasına dikkat etmelisiniz, hatta bu konuda ısrarlı olmalısınız. Bunu sağladınızsa artık hiç korkmayın. İş garanti demektir. Tahliyeyi bekleyebilirsiniz... *** Ancak... İşler beklediğiniz gibi gitmezse... Eviniz, yurdunuz, işiniz, adresiniz belli olmasına rağmen itiraz ret edilirse... O zaman da umudunuzu yitirmeyin. Umut tükenmez... Bir aksilik olursa Çiçek emsalini daha yakından inceleyin. Size göre avantajlarını araştırın. Yılmayın. *** Örneğin... Savcı sizi çağırınca hemen gittiyseniz, hemen gitmeyin. Şöyle bir yirmi otuz gün geçmesini bekleyin. Sağa sola nasıl suçsuz ve günahsız olduğunuza dair mesajlar gönderin. Günahınızın alındığını söyleyin. *** Ayrıca... Eğer Albay değilseniz Albay olmaya çalışın. Kurmay değilseniz Kurmay olmaya çalışın. Genelkurmay Karargâhı’nda değilseniz Genelkurmay Karargâhı’nda olmaya çalışın. İrtica ile Mücadele Eylem Planı hazırlamadıysanız bu belgeyi hazırlayın. Günahsız insanların sağına soluna silah, bomba koymayı önermediyseniz bunu önerin. *** Bunları başardınız ama gene mi tahliye yok? Durun durun yıkılmayın. Daha aranacak çare, bulunacak bir hal var. Üstelik şimdi önereceğimi başarırsanız, durum garanti olabilir. *** Ne mi yapacaksınız? Söyleyeyim... Avukatınız siz ifade vermeye gitmedikçe, bir yakınınızın ağır hasta olduğunu, onu görmeye gittiğinizi söylesin. Ancak bunu 10 Kasım gibi toplumsal olarak hüzünlü olduğumuz ulvi bir güne rastlatın. O gün hasta ziyaretine gitmeniz daha anlamlı ve etkili olacaktır. Ama siz böyle bir ziyaret yapmayın. *** Bunun yerine... Üniformaları çekip Genelkurmay’ın yolunu tutun. Ve Genelkurmay Gelincik Salonu’na sızmayı deneyin. Bunu da başardınızsa... Ufak bir harekete daha ihtiyacınız kaldı demektir. Ne mi? Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarıyla öğle yemeği yemeniz... Ve yaklaşık 1,5-2 saat komutanlarla sohbet etmeniz... Bundan sonrası garanti... *** Bunu başarırsanız size ilk defasında 18 saatte, aleyhinizde ağırlaşan deliller söz konusu olsa bile ikinci defada da 43 saatte tahliye garantisi veririm. Hatta buna öylesine eminim ki bırakın sadece “terör” örgütü üyesi olma suçlamasını... “Darbe teşebbüsü” bile tahliyeyi engelleyemez. Hatta artık sizin için “delil, melil” de kalmaz, tümden yırtıp kurtarırsınız. Yani iş garantidir. Ama hem “terör örgütü üyesi” suçlamasından, hem de Albay Çiçek hasletlerinden uzaksanız, o zaman ben bile bir şey yapamam. Ama illa da tahliye diye tutturuyorsanız, o halde süratle ona benzemeye çalışın, yoksa yok. Çünkü... Albay Çiçek’e benzemeyen “terör örgütü” üyesi sanığı iseniz yandı gülüm keten helva... |
|
|
|
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|