sonforum.org

Anasayfa Facebook Bugünki Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   sonforum.org > GÜNCEL HABERLER - SİYASET > Köşe Yazıları
Kayıt ol Google Üye Listesi Market Girişi


Köşe Yazıları Beğendiğimiz yada kendi yazdığımız köşe yazılarını paylaşabiliriz.

Yeni Konu aç  Cevapla
Seçenekler Stil
Okunmamış 01-27-2010, 19:36   #1
Kullanıcı Adı
ArieS1917
Standart TEKEL işçileri ve Hrant

TEKEL işçileri ve Hrant
20-01-2010



Şimdi Hrant’ı anmak için Agos gazetesinin önüne gitmek üzereyim. Hava, -1 derece. Ama memleketin hali daha da kötü, siyasi hava -1’in de altında olduğu için, ısınmak için gideceğim. O kadar güzel adamı ve kadını öldürmeselerdi böyle olmazdı bu hava, yenilerini öldürmesinler diye gideceğim.
Selendi’de Romanları linç edip sonra da bir gecede tehcir etmezlerdi, bütün bu yapılanlardan sonra Başbakan çıkıp, Romanları her derde deva TOKİbloklarına yerleştireceğini söyleyemezdi. Yoksulların şehrin dışında, insanlıktan uzakta bir yerde depolandığı dev konserve kutuları...
Edirne’de çocuklara vurmazlardı ve Türkiye’nin muhtelif yenlerinde alabros tıraşlı kabadayılar, kendinden başka herkesi linç etmek için, Türkiye’de kimin konuşacağını kimin susacağını belirlemek için her daim sokaklarda olmazlardı.
Birgün gazetesi bir harita verdi pazar günü. Hakan Akçura’nın bir çalışması. Türkiye’nin linç haritası. 1992’den beri ülkede yapılmış ya da girişilmiş linçlerin olduğu yerler kırmızıyla boyanmış. Harita kıpkırmızı. Kalan yerlerde de linç edecek ‘renkli’ insan kalmamış, ya da Kürtler yaşıyor, bakınca görüyorsunuz. Hrant öldürülmeseydi, Uğur Mumcu, Deniz Gezmiş, geriye doğru hafızamıza sökün eden, tanınmış ya da tanınmamış onca insan katledilmeseydi bu harita böyle olmayacaktı. Kendinden farklı olan her şeye saldıran, korku ve hınçla saldıran bu kalabalıklar böyle büyümeyecekti.
Linç, eğer kendini normal sayanın anormal olarak gördüğünü, devletin sessiz onayıyla, sokakta “itlaf” çabası ise, sormak isterim bu ülkede normal ne?
Tek bir normal var bu ülkede artık. Polat Alemdar. Polat ve onun işbirlikçileri. Karbon kopyası alınıp sokaklara dağıldıkça daha da beterleşen bir tip bu. Cümle kuramayan, kurulan cümleleri anlamayan, her an herkesi düşman sanabilen (birçok linç girişimi göstericilerin PKK’lı ya da yasadışı örgüt üyesi “zannedilmesi” yüzünden oldu son zamanlarda), dinlemeyen, herkesin susmasını isteyen, gelecekle ilgili tasarımsızlığı ürkütücü olan ‘kütleler’, normalin ne olduğunu belirliyor. Bu durum, ülkeyi kütleleşmiş dehşet bedenlerinden müteşekkil hale getirdi. Her şehirde bir kütleleşmiş, dehşet bedeni var. ‘Sapkın’ olarak tarif ettikleri her bir bireye, gruba karşı silahlanmış, tetikte bekliyorlar. Evet, söylediğim kadar ürkütücü. Hatta daha da.
Tek bir çözümü var bu işin: Kütleleşmiş, dehşet bedenine karşı duran bir kitleleşmiş, kardeşlik bedeni. Nerede o? Ankara’da. TEKEL işçilerinde. PKK’lı zannedebildiler mi onları? Yasadışı örgüt sanabildiler mi? Sanabilemezler. Zira kitle, konuşabilir. Cümle kurabilir. Kitle, dehşetin kütlesine karşı koyabilecek güçtedir.
Linç, öyle ya da böyle devlet tarafından onaylanan şiddettir. Ceza hukukumuzda lincin bir suç olarak tarif edilmemesi bir yana, polisin izlemesi, müdahale etmemesi linci her seferinde onaylar. Nihayet, linç edilecek olan “anormal” devlete, iktidara da bir tehdittir. Öldürsünlerdir onu, parçalasınlardır zaten.
Ama ne oldu? TEKEL işçileri, dönüp bakınız son yıllara, kimsenin hiçbir biçimde yerinden kıpırdatamadığı siyasi iktidara geri adım attırmış, susturmuş, pusturmuştur. Daha önemlisi, sokakta, linçin normalleşmesiyle kurulan yeni hukuku da bozmuştur. Yani sadece işçiler için değil, halkın bütünü için bir şey yapmıştır TEKEL işçileri. Türkiye için. Bu yüzden o büyük kardeşlik bedeninden, TEKEL işçilerinin oluşturduğu büyük gövdeden kol bacak koparmaya çalıştı iktidar. O gövdenin toplamından korktuğu için, uzuvlarını kopararak düşkünleştirmeye çalıştı onu. Ne oldu? Olamadı. Zafer, kardeşliğindir. Zafer, işçinindir. Hiçbir gazete bunu birinci sayfasına koymasa bile, bir tek televizyon vermese bile bu böyledir ve Türkiye tarihine böyle geçecektir. Yeni bir dönemin başlaması yakındır. Zafer, şimdiden işçilerindir. Bin kere helal olsun.
(Bu yazıda, Birgün gazetesinin geçtiğimiz pazar günü verdiği Linç eki ve Birikim dergisinin hediyesi olan, Tanıl Bora’nın hazırladığı “Türkiye’de Linç Rejimi” kitapçığından yararlanılmıştır. Emeği geçen herkesin ellerine sağlık.)


http://www.ecetemelkuran.com/
ArieS1917 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Sonforum'un önerileri

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz aktif değil dir.

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı


Saat: 14:55


lisanslı Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2022, Jelsoft Enterprises Ltd.
Forum SEO by Zoints
SonForum.org 2007-2025

2007-2025 © SonForum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " İletişim " kısmından bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı