Yıllardır İstanbul ve Ankara'ya giden hastalar artık Doğu'ya yönlendiriliyor. Son 1 ayda Dicle Tıp Fakültesi'ne 30, Gaziantep Tıp Fakültesi Hastanesi'ne de 5 hasta sevk edildi..



Lösemi hastalığı tedavisinde tersine göç başladı. Bugüne kadar tedavi için İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirlerdeki hastanelere Doğu illerinden hastalar sevk edilirken artık tam tersi bir durum yaşanıyor. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Hematoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevgi Beşışık, İstanbul'daki hastanelerin lösemi tedavi merkezlerine çok sayıda hastanın başvurduğunu dile getirerek, "Üniversite hastanelerinin yatak sayısı ihtiyacı karşılamıyor. Lösemi tedavisi ise beklemeye gelmez. Anadolu'dan birçok hasta daha iyi tedavi olmak için İstanbul'a gelince talep daha da artıyor" dedi. Beşışık son dönemde Ege, Doğu ve Karadeniz bölgelerindeki çok sayıda hastanenin son derece modern hale geldiğini ve lösemi konusunda gelişmiş merkezler kurduklarını belirterek "Malatya, Van, Diyarbakır ve Gaziantep'te çok güzel hematoloji servisleri yapıldı. İstanbul'daki yataklarımız hep dolu. Yoğun talep karşısında hastaların mağdur olmasını önlemek için onları Anadolu'daki yeni ve son derece modern servislere sevk ediyoruz" açıklamasını yaptı.
MODERN VE DONANIMLI
16 yıl önce 36 yataklı olarak hizmete giren Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Sait Alan, başka illerden hastanelerine hasta sevkinin olduğunu belirtti. Alan, son bir ay içinde İstanbul ve Ankara'dan 30 hastanın sevk edildiğini söyledi. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Orhan Ayyıldız ise hastanelerinin oldukça donanımlı olduğunu vurgulayarak, "İstanbul ya da Ankara'dan hasta beklediğimizi çeşitli toplantılar nedeniyle bir araya geldiğimizde meslektaşlarımıza söylemiştik. Dilerim diğer illerden de hasta gelir ve onlara bu modern ve donanımlı hastanemizde sağlık hizmetini eksiksiz verme şansımız olur" dedi.
İstanbul'dan gitti memnun kaldı
Tersine sağlık göçü ile tedavi olan ilk hastalardan Atilla Yaşar, 20 yıldır İstanbul'da yaşamasına rağmen lösemi tanısından 15 gün sonra doktorlarının öneri ve destekleriyle Dicle Üniversitesi Hematoloji Servisi'ne yatırıldı. Petrol kimyasalları firmasında satış görevlisi olarak çalışan Atilla Yaşar (37) şunları söylüyor: "Oradaki doktorla konuşuldu. Benim durumumla ilgili bilgi verildi. Şimdi buradayım ve bir haftadadır kemoterapi tedavisi görüyorum. Çok memnunum. Buradaki doktorlar hastalarla çok ilgileniyor." Tedavinin ilk aşamasının oldukça başarılı devam ettiğini söyleyen Atilla Yaşar, iki çocuğu ve eşinin yakında kendisini ziyarete geleceklerini söyledi.
Memleketlerindeki hizmetten habersiz
Diyarbakırlı 38 yaşındaki Murat Bulut ise lösemi hastalığının tedavisi için yaklaşık 1 ay önce İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne başvurdu. Hastane, yerlerinin olmadığını ve beklememesi gerektiğini söyleyerek geri çevirdi. Bulut'un Diyarbakırlı olduğu öğrenilince hastane doktorları hastayı memleketi olan Diyarbakır'daki Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne gönderdi. İstanbul'dan birçok hastanın tedavi için Diyarbakır'a gittiğini öğrenen Bulut'un yakınları, hastalarını alarak memleketlerine geri döndü. Bulut tedavisine memletinde devam ediyor. Murat Bulut'un ilk geldiğinde kötü olan sağlık durumunun bir aylık tedavi sonrası gözle görülür iyileşme sürecine girdiği öğrenildi.