|
Şiirler ve Yazılar Beğendiğimiz yada yazdığımız şiir ve yazıları burada paylaşabiliriz. |
Seçenekler | Stil |
03-11-2009, 14:02 | #1 |
Suda Beklet Yaşanmış Ne Varsa..
Bulanık bir nehrin sularına baktığında da Görebilir pekala insan; Deniz mavisi düşler… Ve bazen de bulanık mavisine düşer denizin İçinde yaşattığı umut rengi düşler… Öldürmeyen intiharları denemekle Bizi yüreğinde öldürenleri yaşatıyoruz hep Ki bir gün ortak intiharlarda buluşmak için Yaşamak adına ölmek diyoruz… Bilirim Hiç tanımadığım insanların hayat gemileri için Bir el sallayıştan ötesi değil; Yüreğimdeki enkazdan kaçırılan harflerin Sayfalardaki renksizliği… Terk edilmiş o kadar çok insan var ki Terk edenini öldürememiş İçindeki intiharlarda… Terk edenlerse terk ettikleri kendilerinden Haberdar bile değil henüz… Yüreğin susması şairliğin ilk hecesiydi de Ben mi görmemiştim; Mutlu şiirler yazarken mutsuz bir kalemle Ne çok isterdim Kanadı kırık bir martı olmayı Ya da önce bir kanadım olsun isterdim; Can kırıklıklarımı taşıyacak… Gitsem ölümkalsam ölüm; Soluğu kesilmiş bir ayrılıktan payıma düşen Hayatı bir sözlük anlamıyla yaşayamayacak kadar yenik Gerçek anlamıyla yaşadığım kadar yorgunum… Neden hep benim yüreğime saplanır parçaları bilmem; Kalemi kırılan sevdaların… Başkalarında okunup altı çizilmiş Sözcükleri gibiyim yasak bir kitabın Söyleyeceklerim varsa da içimde görünenler dışında Bana çizilen sınırdan sonrası çift yönlü bir uçurum sadece biliyorum… “Mavirinin renk cümbüşünde gülemeyen umuda biraz gri sürülse Hüzün pek mi renksiz kalır” diyorum bazen kendime… Belki de Belli bir süre sonra karanlığa alışması gibi gözlerin Yürek de yalnızlığa alışır kim bilir… Peki ama yüreğin gündüzüne inen gece Umudu gölgeleyebilir mi hiç ve sürülmüş olarak hayatın mutluluk makamından Neden hep makamsız susar yürek ki farksızsa eğer bir etten Neden kucaklar acıyı bir çığ gibi yürekten!... İki yakasını bir araya getiremeyen kent Büyük İstanbul… Söylesene ben nasıl uyurum şimdi senin kışında Sana ölü kentliğini unutturmuş sevdamı yatırmışken sen ölüm uykusuna!... Ağır bir yenilginin cüzzam madalyonu bu Yatalak gülüşlerim…yüzümdeki hüzne taktığın Biliyor musun; yuttuğun hayatlardan arda kalan cılız bir kılçığım ben Ve hala boğazına takılıyorum her nefes alışımla Koynunda taşıdığın sevdaların Hangi biri gülebildi ki küllerini savurmadan rüzgarına… Bana herhangi bir insandan daha yabancı olmayı seçen sevgili Sense al götür şimdi öfkemi benden uzaklarakulaklarına varmadan öldür çığlıklarımı… Suda beklet yaşanmış ne varsa Yaklaştırır belki seni bir aşkın ilk kavuşma anına… Bırak uğruna ölümler kuşanan kanatlı şiirlerime Bulaştırdığın griye emanet Kalsın insanüstü hüznüm… Korkma griliğime ortak etmem kimseleri yar Bilmem kaçıncı bakışın bu yırtık bir sayfadaki kendine Aynaları kırılmadı mı hala kuru ezberinin… İnhihar sınırına taşınmış hayatımıhayatından kaçırmaya devam et sen Yağmur sonrası toprak kokuları dolduğunda içine Anla ki; birileri hala senin yüreğine baharlar ekme telaşı içinde… Ya da bir insan öldürmeyen bir intiharla Gerçekten ölmüş demektir… Unutma hayat yabancısı olduğun insanlarla gelir sana sevgili Ve sen yabancılığınla gidersin hayattan… ORHAN KARIN |
|
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|