STENT TEKNOLOJİSİNDE YENİ ARAYIŞLAR

Bursa Acıbadem Hastanesi Kardiyoloji Sorumlusu Prof. Dr. Ethem Kumbay, 'Girişimsel Kardiyoloji 80'li yıllardan sonra ivme kazandı' dedi.

Acıbadem Bursa Hastanesi Kardiyoloji Sorumlusu ve Girişimsel Kardiyoloji Çalışma Grubu Önceki Başkanı Prof. Dr. Ethem Kumbay, girişimsel kardiyolojinin şu anda koroner arter hastalıklarında cerrahi ye eşdeğer tedavilerin yapıldığı bir branş olduğunu söyledi. Kumbay şöyle devam etti: “Eğer biraz açmak gerekirse kapak hastalıklarında, en fazlada mitral darlığı ve pulmoner darlıkta damar yolu ile kalbe kataterle girerek dar olan kapağı balonla genişleterek açıyoruz. Bu kapak hastalıklarına yaptığımız bir girişimsel tedavi. Bu gün daha da ileri gidilerek aort kapağına protez kapak takılmaya başlandı. Yani ameliyatsız olarak damar yoluyla gidiyorsunuz, bozuk olan kapağın yerine protez kapak yerleştiriyorsunuz ve bunu bırakabiliyorsunuz. Ancak bu şimdilik az sayıda ve bazı merkezlerde deneme safhasındaki çalışmalar”. Diğer bir girişimsel tedavi alanı kalp boşlukları arasında doğumsal açıklıkların ( Atriyal septal deffekt, ventriküler sptal deffekt) ve ana damarlar arasındaki açıklıkların ( A-V fistül, PDA ) kapatılması uygulamalardı” Sağlık Yayıncılık

Alternatif Girişimsel Tedavi Yöntemleri Var
Günümüzde girişimsel tedavinin daha çok koroner arter hastalarına uygulandığını söyleyen Kumbay, anjiyo yapılarak koroner arterlerdeki tıkanıklıkların ve darlıkların saptandığını belirtti. Koroner damarlardaki tıkanma veya darlığın açılma endikasyonu varsa damarı emniyete almak için önce damar buyunca bir ince tel yerleştirdiklerini belirten Kumbay, ray olarak kullandıkları bu tel üzerinden balon kateter göndererek damardaki darlığı genişlettiklerini ifade etti. 80’li yıllarda damar darlığını sadece genişletilerek bırakıldığını dile getiren Kumbay: “80’li yılların sonuna doğru balonla genişlettikten sonra koroner stentler takılmaya başlandı. Balon şişirilmesi ile yeterli açıklık sağlanamazsa balon üzerine monte edilmiş stenti damarın daralmış yerine götürüyoruz, balonu şişiriyoruz ve stenti damar içine yerleştirerek çıkıyoruz. Böylece stent ile esnek bir organ olan damardaki balon sonrası tekrar daralma olasılığını ortadan kaldırıyoruz ayrıca tedavi sonrası damarın açık kalma olasılığını arttırıyoruz” şeklinde konuştu.
Girişimsel kardiyolojinin kalp blokları ve diğer ileti bozukluklarında da kullanıldığını dile getiren Kumbay: “Kalbin akümülatör bölgesinden uyarı çıkmayabiliyor, durabiliyor veya ileti yollarında bir bozukluk gelişerek kalp hızı 40’ların altına iniyor. O zaman da biz fizyolojik olarak vücudun ihtiyacı olan dakikada kalp atım hızını sağlamak için kalp pili takıyoruz” dedi. Kalp dışında beyine, bacaklara ve böbreklere giden damarlarda da girişimsel tedavi uygulandığına işaret eden Kumbay: “Yine aynı şekilde damarlarda daralma varsa genişletilip yeterli kan akımı için yeterli açıklık sağlanması yine girişimsel kardiyolojinin ilgili alanlarıdır. . Bunun dışında şimdi ana atar damara ( Aort ) da stent yerleştirilmeye başlandı” diyerek başlıca girişimsel tedavilerin bunlar olduğunun dile getirdi.

Girişimsel kardiyolojide yoğun çalışmaların devam ettiğini vurgulayan Kumbay, “Stent taktığımız hastaların damarlarında tekrar daralma olmasını önlemek amacıyla belli rejimler ve tedaviler uygulanıyor. Kan pıhtılaşmasını azaltıcı ilaçların etkileri yönünde veya takılan stentlerin açık kalma oranlarına yönelik çalışmalar var. Stent teknolojisinde yeni arayışların yanında yapılan tedavi sonuçlarını takip yönünden erken dönemde, orta dönemde hem de uzun vadede karşılaştırmalı olarak çalışmalar bütün merkezlerde devam ediyor” dedi.

İnkanlar Genişletilmeden Çıkarılacak Bir Tam Gün Yasasına Sıcak Bakmıyoruz
Prof. Dr. Ethem Kumbay pek çok hekimin kendisi gibi üniversitelerden ayrılıp özel hastanelerde göreve başladığına dikkat çekti. Girişimsel kardiyolojinin çok aktif branş olduğuna işaret eden Kumbay, kalp hastalarının yatak başında yapılan tedavilerin günümüzde yeterli olmadığını özellikle koroner arter hastalarında yapılan girişimsel tedavi sonuçlarının cerrahi ile eşdeğer olduğu bilimsel çalışmalarla gösterildiğini belirtti. Kumbay ayrıca şunları vurguladı: “Cerrahi tedavi için belli bir süreç gereklidir yanı bir süre gereklidir, ani olarak bu tür bir ameliyatı yapamazsınız. Biz yaşamın sınırında kalmış bir hastayı anında alıp, damarını açıp stent, takabiliyoruz. Bu yılın ocak ayında çıkan bir kanunla reçete ile dışarıdan herhangi bir malzeme alınması yasaklandı. Bu kanun hekim olarak bizim işlerimizi çok zorlaştırdı. Hastaya pil takmak gerektiğinde, hasta adına pil ihalesine çıkıyoruz, pil alındıktan sonra hastaya randevu veriyoruz, bu sistemi son derece yavaşlatan bir durum”. İşin birde ekonomik boyutunun olduğunu dile getiren Kumbay, kendisinin muayenehanesi olduğunu ve burayı kapatıp kamuya dönmesinin mevcut koşullarda pek mümkün olmadığını belirtti. Kumbay ayrıca “Belli bir ücret politikası veya maddi imkânlar elde edilmedikten sonra Tam Gün Yasası’na sıcak bakmıyoruz” şeklinde konuştu.

Öğretim Üyesinin Performansını Yetiştirdiği Öğrencinin Kalitesi Belirler
Performans sistemi hakkında da değerlendirmelerde bulunan Kumbay: “Performans sisteminin üniversite eğitimi ile uyum sağlaması mümkün değildir. Performans öğretim üyesinin yaptığı işlem için uygulanacaksa öğretim üyesini asli görevi olan eğitim görevini yeterince yapamaz. Kendimi örnek verirsem, girişimsel uygulamayı araştırma görevlisi öğrencime yaptırmazsam uzmanlık eğitimi kesinlikle eksik kalır. Bir öğretim üyesinin performansı eğittiği öğrencilerin bilgilerinin ve becerilerinin artması oranında değerlendirilmelidir. Bunun da halen kamu hastanelerinde ve bazı üniversite hastanelerinde uygulanan bu performans sistemi ile pek olası olmadığı anlaşılmaktadır.

Kongredeki Kurslar, İç Hastalıkları Uzmanları Tarafından Büyük Rağbet Gördü
Kongrelerde kurs sistemini ilk defa Girişimsel Kardiyoloji Çalışma grubu olarak başladığını bildiren Kumbay, öğrenme aşamasına gelmiş uzmanlık öğrencilerine yönelik kurslar düzenlediklerine işaret etti. Eğitim amaçlı olarak düzenledikleri kursların beklenenin çok üzerinde katılım gördüğünü söyleyen Kumbay: “Orada gördük ki kurslar sempozyum olan salondan daha çok rağbet görüyor. Bu ulusal kongremizde de katılımcılardan büyük bir çoğunluk olan iç hastalıkları uzmanlarına ve aile hekimliği uzmanlarına yönelik mesajlar içeren toplantılara önem verildi. Bu meslektaşlarımıza bazı hastalıkların tanı ve tedavisinde ki oldukça karışık uluslararası kılavuzlardan çok bazı hastalıklarda erken girişimsel tedavilerin önemi, bu hastaların mümkün ola en kısa sürede üst merkezler ulaştırılması ve bu sırada yapılması gerekli tedaviler özetlenmekte. Dernek yönetim kurulunca konuşmacı ve oturum başkanları karşılarında kardiyoloji uzmanı değil iç hastalıkları ve aile hekimleri olduğu bilinci ile konularını sunmaları istendiğini söyleyen Kumbay bunun son derece anlamlı ve iyi yönde bir çalışma olduğuna dikkat çekti.