sonforum.org

Anasayfa Facebook Bugünki Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   sonforum.org > SPOR > Galatasaray
Kayıt ol Google Üye Listesi Market Girişi


Galatasaray Aslanlarla alakalı tüm haber ve yorumlar burada.

Yeni Konu aç  Cevapla
Seçenekler Stil
Okunmamış 01-26-2009, 02:49   #1
Kullanıcı Adı
Melancholy
Question Spor Yazarları: "İlk Yarı Ümitli Sonrası Ümitsiz!"



Sivasspor’la oynadığı 17 hafta karşılaşmasından 2-0 yenik ayrılan Galatasaray için spor yazarlarının ortak kanısı kötü futboluyla 3 puanı kaptırdığı Sivas’ın ekmeğine Ümit’in yağ sürdüğü yönünde.

Ligin ikinci yarısında ilk maçlarına çıkan Sivasspor ile Galatasaray arasında gülen taraf ev sahibi oldu. 17. haftadaki maçta Sivasspor 2-0'lık skorla hanesine 3 puanı yazdırırken kötü saha şartları ve Ümit Karan'ın gördüğü kırmızı kart sarı-kırmızılıların maçtan mağlup ayrılmasına neden oldu.

İşte spor yazarlarının Sivasspor-G.Saray karşılaşması için yorumları:

Levent Tüzemen (Sabah): Zihinler de Donunca

Sivasspor aklıyla, gücüyle, inancıyla Galatasaray'ı yendi. Türk takımları olarak yabancı hocalara adeta aşığız. Türk antrenörlere güvenmiyoruz. Yabancı hocaya gösterilen sabrı ve desteği yerliden esirgiyoruz. G.Saray sezon başı Bursa'da kaybettiği maçın benzerini Sivas'ta da kaybetti. Skibbe'nin Sivas'ı incelemediği çok belliydi, Bülent Uygun G.Saray'ı mükemmel analiz ettiği gibi, maç boyu oturmadı ve oyuncularıyla birlikte maçı yaşadı.
Galatasaray'ın sisteminin işlemediği belliydi ama Skibbe oyuna elini sokmadı. Suç sadece Skibbe'de mi? Hakan Balta, Sabri, Ayhan, Emre, Arda, Baros, Topal, Barış milli oyuncular değil mi? Kaygan ve sulu zeminde nasıl oynanacağını bilmeleri gerekmez mi? Israrla, "Halı saha" mantığı içinde kısa pas yaptılar. Ayakta zor durmalarına rağmen kalenin dibine girerek golü aradılar.. Barış ve Sabri'nin dışında şut bile düşünmediler. Oysa G.Saray Benfica ve Berlin'i nasıl yenmişti? Rakibin üzerine gelmesini beklemiş, tıpkı Sivas gibi hücuma çabuk çıkıp, golü bulmuştu. Sivas'ta zihinler donmuş olacak ki bu felsefe işlemedi.
Not: Yerdeki buza tekme atıp yardımcıyı ıslattı diye bir oyuncunun atılışına ilk kez tanık oluyorum. Ama başka bir şey anlatacağım: Karan atılıyor ve sahadan çıkmadan yardımcı hakemin önünden Sivaslılar oyunu başlatıyor. Abdurrahman eliyle Yunus Yıldırm'a işaret edip Karan'ı gösteriyor, Yıldırım'ın kulaklığına o sırada 4.hakemden uyarı geliyor. Sivaslılar uyanıyor ve orta alanda topu tutuyor. Karan çıkıyor ve oyun ikinci kez başlatıyor. Bu nasıl bir hatadır? Cevabı hakem hocaları versin.

Hakan Ünsal (Star): Uygun'un Başarısı

Zemine bakınca çim gözüküyordu. Ama bu sizi aldatmasın. Oyuncular toprak saha kadar sert bir zeminde futbol oynamaya çalıştılar. ‘Beterin beteri vardır' diye düşünüp en azından zeminin buzla kaplı ve kar yağışının olmaması biraz olsun futbol oynanmasını sağladı. İlk 15 dakika zemine alışmaya çalışan ve biraz da Sivas'tan çekinen Galatasaray, bu dakikalardan sonra arı gibi çalışan orta sahası ile oyunun kontrolünü eline aldı. İlk yarı boyunca da normal bir zeminde oynuyormuş gibi hep ayağa oynamaya çalıştılar. Fakat zemin çok kaliteli geçebilecek bir maçı sıradanlaştırdı. İki takımın da özelliklerini aldı götürdü.
Skibbe çok etkisiz kalan Baros'un yerine Yaser'i aldı.Yaser özellikle kafa topuna çok iyi çıkan bir oyuncu.Yani takımdaki oyuncuların özelliklerine ters yerden iyi olan,vücudunu kullanan bir forvet değil. Galatasaray adına kötü olan maçta gol pozisyonuna girememesi idi. 10 kişi kalan takım için tamam ama eksik değilken de pozisyonu yoktu.
Maçta en beğendiğim oyuncu, Bilica idi. Zeminden dolayı berabere bitmesi muhtemel maç, Ümit Karan'ın kırmızı kart görmesini çok iyi değerlendiren Bülent Hoca sayesinde Sivas'ın galibiyeti ile sona erdi...

Ahmet Çakır (Zaman): Gemiyi Batıran Kaptan!

Kaptanlar kaç tür olabilir, bilmiyorum ama genel olarak onları iki kategoride toplayabiliriz: Takım kurtaran kaptan, gemiyi batıran kaptan! Kış koşullarında Sivas'ta top oynamanın nasıl birşey olduğunu, sadece bizim gibi orada takırdayanlar değil, sıcak odasındaki rahat koltuğunda (Yazlık olanına şezlong denir) televizyon başındaki izleyiciler bile rahatlıkla anlamıştır.
Zeminin hem beton hem de bataklık olmak gibi iki akılalmaz özelliği aynı anda taşıması futbolun değerini sıfırlamıştı. Evet, uygar bir ülkede böyle zeminde top oynanmazdı ama bu tür itirazların anlamı yoktu. Burası Türkiye'ydi ve geçmişte daha kötü koşullarda bile oynanmıştı. Buna karşın iyi kötü oynamaya çalışan Galatasaray'dı.
Gelgelelim takımın en sorumlu davranması gereken adamı taç çizgisindeki bir mücadele sonrası oyundan atıldı. Kendisi maçtan sonra "Hiçbirşey yapmadım ve söylemedim. Hakem beni niçin attığını açıklamalı" diye isyan etti ama geçmiş olsun. Çok önemli bir maç kaybedildi ve şampiyonluk yolunda ağır bir yara alındı. Üsttarafı sadece laf! Üstelik bunun öncesinde de topu elle almaya çalıştığı iki pozisyonda ortamın gerginleşmesine yol açmıştı.
Rakibin eksik kalışı Bülent Uygun'a en büyük kozunu oynama imkanı verdi. Muhammed'in yerine Balili'yi alıp gol şansını artırdı. Bunun ödülü de çok çabuk geldi. Hakan Balta'nın yetersiz hamlesi rakibe gol pası oldu. Golün ardından G.Saray'ın 10 dakika tek kale oynaması ilginç bir durumdu ama üretkenlik sıfırdı. Skibbe bunun nedenini doğru görüp Baros-Yaser değişikliğine gitti. Bunun da çare olması mümkün değildi. Çünkü oyun artık kesin olarak evsahibine dönmüştü. Nitekim Sivasspor'un ikinci kez Balili ile çıkışında ikinci golü bulmasıyla maç bitti. Böylece Sarı Kırmızılı takım kaptanının büyük katkısıyla berbat bir başlangıç ya da bitiriş yapmış oldu. Sadece 10 gün sonra burada kupa maçı oynamak zorunluluğu Cim Bom için ikinci kâbus olacak. Sivasspor geçen sezon evinde 3 büyüklerle yaptığı maçları kaybetmesi yüzünden büyük hedefe ulaşamamıştı. Bu sezon Fener'den sonra Cim Bom'u da yenerek önemli bir aşama yaptığını ortaya koydu. Kırmızı Beyazlıların şampiyonluk türkülerini bundan sonra daha gür bir sesle söyleme hakları olacaktır. Yunus Yıldırım hakemlik hayatının en rahat maçlarından birini yönetti. Bunda iki taraf oyuncularının da iyiniyeti en önemli etkendi. 77 dakika sarı kart çıkarmak zorunda kalmayışı bunun kanıtıydı. Statta yapılan küfür edilmemesi anonsuna seyircinin harfiyen uyması, o dondurucu soğukta insanın içini ısıtan güzelliklerden biriydi. Sivasspor sadece futboluyla değil taraftarıyla da büyüyor.

Cüneyt Tanman (Takvim): Harakiri

Zirve mücadelesinde çok önemli bir maç. Ligin iyi top oynayan iki ekibi, ama öyle bir 44 dakika izledik ik tam bir hayal kırıklığı. Aslında bu maç için "İlk 44 dakika ve sonrası" diye anlatmak daha doğru bir yorum olacak.
İlk bölümdeki kötü futbolda saha şartları çok etkili oldu. Kış döneminde Sivas'ta maç oynamak çok zor. Top kontrolünü bırakın ayakta kalmak bile mümkün değil. Aslında bu kötü şarttan ev sahibi Sivasspor'un daha da çok etkilendiğini söyleyebiliriz.
ikinci yarıda forvetler biraz daha hareketlenseydi maç G.Saray'ın lehine dönebilirdi. Ama öyle bir şey oldu ki maçın kaderi tamamiyle değişti. Ne eksikler ne zemin, ne Sivas'ın yapamadığını kaptan Ümit yaptı. 'Yaptı' diyorum eğer hakeme hakaret ettiyse. Sadece yere vurup hakemin üstüne su sıçrattı diye atıldıysa yan hakem bu işin altından kalkamaz. Eğer Ümit takım kaptanı olarak arkadaşlarına hakim olması gerekirken kendini attırdı ise bu affedilmeyecek bir hata. Kaybedilen 3 puanın en önemli sorumlusu...
Bu dakikadan sonra saha şartları da düşünüldüğünde bir kişi fazla oynamakla Sivas'ın ekmeğine yağ sürülmüş oldu. Bülent Uygun, Balili hamlesini yaparak maçı tamamıyle lehine döndürdü. Özellikle 51. dakikadaki 1. golden sonra G.Saray daha da riskli oynamaya başladı. Arkada çok alan bırakmaya başladılar Sivas, ikiyi de buldu. Farkı daha da arttırabilirdi.
Galatasaray adına çok önemli bir kayıp. Sarı-Kırmızılılar, şampiyonluk yarışında bu 3 puanı çok arayacak.

Yalçın Dümer (Fanatik): Yardımcısız Maç!

Hava buz, saha jilet her türlü hataya gebe. Kısaca şartlar pekte hoş değil futbol adına. Hele konuk takımın eksiklerini hesaba katarsak Galatasaray için daha da zor bir gün. Skibbe tüm olumsuzlara rağmen duble golcü sürmüş Sivasspor önüne.
Sivas'ın tek umudu kontralar ve tek başına Mehmet Yıldız. Resim bu olunca pozisyon zenginliği olmamasına rağmen oyuna hükmeden İstanbul ekibi. Taki Yunus Yıldırım'ın yardıcımcısı sahne alana kadar. Küfür yok sadece Ümit'in salladığı krampondan gelen küçük bir çamur parçasının beyefendinin üzerini lekelemesi sonucu dengeler yerde. Nereden bulurlar böylelerini anlamak zor.
Goller birbirinin kopyası sanal asistlerin mimarları Sabri ve önünde oynayan Barış. Hani derler ya koridor oldu diye işte öyle birşey. De Santics'te ‘Beni bu havalar mahvetti' edasında gelene paşam dedi adeta.
Evet Galatasaray için ağır bir başlangıç telafisi zaman alacak. Salı akşamı kupada görüşmek üzere daha sağlıklı şartlar ve hakemin konuşulmadığı bir futbol keyfiyle...

Osman Tanburacı (Yeni Şafak): İlk Yarı Ümitli Sonrası Ümitsiz!

Futbol oyununda olmazsa olmazlar vardır.
1-Her pozisyon sonrası isyan etmeyeceksin
2-Sahayı bahane edip yenilgine kılıf aramayacaksın!
Galatasaray, Sivasspor karşısında bu iki öğretiyi unuttuğu için sahadan 2-0 yenik ayrıldı!
Kaptan Ümit Karan ilk yarının son dakikasında yok yoluna oyundan atılınca Galatasaray'ın da kaderi belli oldu. Kaptan 'ben ne yaptım da atıldım' diye yırtına dursun, şu çok iyi biline ki; ota bota kızıp, hem de hiçbir önemi olmayan bir pozisyonda isyan bayrağını açarsan sen kaptan olamazsın!
Galatasaray forması bu kadar bedava değil,
Kaptanlık da bu kadar ucuz değil!
Ümit resmen bir çuval incirin içine etti!
Galatasaray ilk yarı Sivasspor'u kendi yarı alanına hapsetti. Akıllı bir oyunla topu çabuk kullandı ve rakibinin üzerine çullandı. Mehmet Topal oyunun dengesiydi. Emre Aşık defansta emniyet, Arda her yerdeki gayret, Barış da kesintisiz güç kaynağı olarak kusursuz oynadılar. Ayhan oyun kurgusunda yine etkin isimdi, Baros sakatlanmaktan korkar halde, Ümit Karan derbederdi... Kim ne derse desin Galatasaray ilk yarıda oyunun hakimiydi. Sivasspor ise kazandığı topları doğrudan rakibin arkasına atarak hatalardan gol aradı, Galatasaray Sivasspor'a bu fırsatı vermedi! İlk yarı neredeyse pozisyonsuz bitti!
On kişi kalan Galatasaray karşısında Sivasspor'un hocası Bülent Uygun Balili ve Sezer'i oyuna soktu. Gol geliyorum dedi. Şansı yaver gitmeyince birbirinin kopyası iki gol yedi! Sol kanattan Sabri'nin kaçırdığı toplar ters direk dibine ortalanınca Sivas'ın gollerini; Sağbek Abdurrahman ve oyuna ikinci yarı giren Sezer attı. Volkan da kademeye girmekte geç kalınca kader ağlarını ördü!
Geriye tek laf kaldı;
Bravo Sivasspor. Şeytanın bacağını kırdın!

medyaspor
Melancholy isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Sonforum'un önerileri

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz aktif değil dir.

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı


Saat: 20:18


lisanslı Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2022, Jelsoft Enterprises Ltd.
Forum SEO by Zoints
SonForum.org 2007-2023

2007-2023 © SonForum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " İletişim " kısmından bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog Snus Satın al düşmeyen takipçi satın al