Silahını bırak, karına ve AB'ye, ABD'ye sarıl

Ölü Kürt ideologu Musa Anter, “Tüfeğini bırak karına sarıl” derdi... Demek istediği; Bölücüler, doğum kontrolüne uymadan artmaları ve Türkiye’nin her yöresine dağılmaları idi. “Niçin, Hakkâri’de, Şırnak’ta sıkışıp kalalım. Antalya da, Mersin de bizim” derdi. Ve geldiğimiz şu noktada işler bu yönde gelişmekte; Kürtler artık her yörede, APO/DTP mitingleri, eylemleri yapıyorlar ve PKK da, şehirlerde terör elemanlarını buluyor! Kürt “akil adamları”, “PKK silahını terörü bıraksın, artık bunlara gerek yok; olgun meyve kendiliğinden avuçlarımıza düşecek, Güney Doğu hatta bütün Türkiye Kürdistan olacak” diyesiler! Ancak bazılarının, fazla beklemeye niyetleri yok, hem, “ortam” şimdi her zamankinden daha müsait!

Ortam müsait

“Ergenekon Davasının” oluşturduğu “ortam” hem, provokasyonlara - teröre, hem de “Barış Taarruzuna” müsait! Şu sırada, böyle bir “taarruz”, AB-ABD yönetmenliğinde ve medyamızdaki “Kürtçüden fazla Kürtçülerin” desteğiyle ivme kazanıyor.
Ana tema şu: Genel af çıkarılsın, PKK silah bıraksın, dağdakiler dağlardan bağlara insinler. Ve bu arada, Erbil’de, ABD himayesinde toplanacak “Kürt Barış Konferansında”. DTP, -hatta bu parti oldukça PKK’ya gerek yok ya- Lideri Karayılan da TC Devletinin temsilcileriyle masaya oturacaklar! Türkiye bu masada ne alacak, ne verecek?..
Türkiye’nin güya kazanacağı; terörün, sona ermesi! Amma ne pahasına? Vereceği de, açıkça Doğunun eyaletlere bölünmesinden başlayarak, “Büyük Kürdistan”
DTP Iğdır kadın milletvekili Pervin Buldan, seçimlerden sonra övünmüştü; “Kürdistan’ın hudutlarını çizdik” diye... Seçimlerden sonra Cemil Çiçek, DTP’nin, Iğdır’da kazanması üzerine, “Bu olaya dikkat edilmeli” demişti de bizim “aydınlar” kıyamet koparmışlardı.


ABD’nin çıkarı

Pekiyi bu “taarruzdan” ABD’nin çıkarı ne? Obama neden bunun için Türkiye’ye geldi? Şimdiye kadar bölücüleri, hatta PKK’yı, maddeten ve manen destekleyen, hatta “lojistik” yardımlar yapan, Kuzey Irak’ta, TSK’nın harekât yapmasına “icazet” vermeyen Amerika, neden şimdi birden bire, “Barış Havarisi” oldu? Kısacası, bizim güzel mavi gözlerimiz için değil, kendi öz çıkarları için!
Akıllı “Kürt Liderleri” Yaşar Kaya, Osman Öcalan hatta halen PKK Başkomutanı Karayılan “PKK silah bırakmalı, dağdan indirilmeli” derken, bazıları Kandil Dağına giden Kürt Teali Cemiyeti fahri üyesi, Barış “Büyükelçisi” Hasan Cemal’e “PKK kesinlikle dağdan inmez, silah bırakmaz” demişler... Kürt konusunda geçmişte yapılanlar yapılmayanlar, olayın tarihi kökleri bir tarafa, bugünkü salt gerçek de bu!

Başbuğ önerisi

Tabii ki, bu sorunu çözmek için silahlı mücadeleden başka, daha muhlisane yollar var: Başta Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ’un “dağdakileri indirmek ve yeniden eğitip Türklüğe kazandırmak” önerisi! Şu sırada, bunun başarısı için müsait zemin de var; bölgedeki Kürt halkı PKK’dan da, terörden de bıkmış durumda. Dağdaki evlatlarının acısını çekiyorlar... Ancak bu “zemin”de, Barış Taarruzu sürecinde, süratle altımızdan kayıyor!’
Çünkü Büyük Kürdistan hayali gerçekleşmek üzere: “Dağa” çıkan-çıkacak olan Kürt gençlerini bu cazibeden kurtarmak mümkün olur mu?
Çok güç ama alternatif, sonunda “Türkiye’nin bölünmesi!” Buna engel olmak için anlık barışçı çözümlere kapılmaktan başka sağlam bir siyasi irade gerek! Nerdee?

Altemur KILIÇ


http://www.yenicaggazetesi.com.tr/a_...hp?hityaz=8327