sonforum.org

Anasayfa Facebook Bugünki Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   sonforum.org > EĞİTİM - ÖĞRETİM - KARİYER > Kariyer - Meslekler - Kişisel Gelişim
Kayıt ol Google Üye Listesi Market Girişi


Kariyer - Meslekler - Kişisel Gelişim Kariyer-Meslekler-Kişisel Gelişim - CV ve bu konularla alakalı haber yorum ve paylaşımlar.

Yeni Konu aç  Cevapla
Seçenekler Stil
Okunmamış 02-12-2009, 22:39   #1
Kullanıcı Adı
Hasret
Standart Sesimizi kontrol altında tutmak

ETKİLİ BİR SES GELİŞTİRME
Ses çoğumuzun sandığından çok daha önemlidir. Nixon bir konuşma metnini okumakla teypten dinleme arasındaki bayat farkı anlamıştı. Biz gazel bir sesin farkına varmayız çünkü böyle bir ses amaçlanan işi dikkati çekmeden yaptırır. Ancak ses etkisiz olduğu zaman onu hemen fark ederiz. Bazı insanlar sesleriyle para kazanır. Mel Blanc Wamer Brothers'm çizgi filmlerini seslendiren aktör. Bazı aktörlerin reklamlarda kullanılan çok etkili sesleri vardır. Paul Burke William Conrad James Garner ve David Janssen sık sık; TV reklamlarında duyulur veya bizzat görünür. Bu kadar dinlenmelerinin nedeni duygularını en önemli göstergesi olan sesi çok iyi kullanmalarıdır.
Duygulardan başka ses yalan söylediğimizi de gösterir. Mucit Allen Bell insanların seslerini analiz ederek gerçek mi yoksa yalan mı söylediğini saptayan bir aygıt yapmıştır. Poligrafın aksine aygıtın insan vücuduna takılmasına gerek yoktur. TV yayınlarını teypleri telefon konuşmalarını da analiz edebilmektedir. Psikolojik gerilim ölçer (psychological stress evaluator PSE) diye adlandırılan bu alet seste insan kulağı tara. fından algılanmayan titremeleri ölçmektedir. Ses saniyede 8 ile 14 devir arasında bir hızla titreşir. Bir insan gerçeği söylediği zaman sesi kontrol eden kaslar rahat. tır ve belirli bir düzen gösterir. Yalan söylediği zaman yaşadığı zorlanma doğal olmayan bir gerilim yaratır ve düzen değişir. Bu işlem üzerinde kontrolümüz yoktur. Bell PSE’ yi önce TV'deki Doğrucu Hangisi programında (üç yarışmacı aynı kişi olduklarını iddia ederler. Amaç hangisinin yalan söylemediğini anlamaktır) denedi. Bu deneyler sonucunda PSE’nin yüzde 95 oranında doğruyu bulduğunu öne sürdü. Bir başka denemede üç PSE operatörü John Dean v.e John Mitchell'in TV'deki Watergate haberlerindeki beyanatımı tahlil etti. Mitchell bir kaç noktada gerilim gösterdi. Örneğin Richard Nixon'un dinleme veya örtbas etme olaylarına karıştığımı sanmadığımı söyledi. Dean ise hiç bir. gerilim göstermedi. Hepinizin bildiği gibi tarih Dean'in doğru Mitchell 'in yanlış olduğunu gösterdi. Dale Carnegie Söz Söyleme ve Kendine Güvenme kitabında şöyle der: ''Biz bu dünyada dört şeyle değerlendirilir ve sınıflandırılırız: Ne yaptığımız nasıl göründüğümüz neyi nasıl söylediğimiz.'' ''Nasıl söyleyeceğinizi' çalışarak geliştirebilirsiniz. Gırtlak kasları çalışarak güçlendirilebilir ve ayarlanabilir.

Ses Kontrolü
Sesimizi kontrol etmeyi çok küçük yaşta öğreniriz. Yeni doğmuş bebekler binlerce değişik ses çıkartabilir. Fakat altı aylıktan itibaren bu sesler genellikle ana dillerinin sesleriyle sınırlanır. İngilizce'de tahminen her biri üç saniye süren 50 ses vardır. Bu sesler soluk fonasyon rezonans ve telaffuzun birleşmesiyle oluşur.
Normal soluk üç ila beş saniyede bir nefes alıp verilmesidir. Konuşmaya niyetlendiğimiz zaman daha çabuk soluk alır sonra kontrollü bir şekilde soluk veririz. Nefesli sazlardan birini çalanlar iyi bir nefes kontrolünde diyaframın önemini bilir. Diyafram göğüs boşluğu ile mide arasında bulunan bir kastır. Genişlediğinde göğüs boşluğunda havaya daha fazla yer açılır. Daraldığında havayı dışarı çıkmaya zorlar. Ses çıkarma (fonasyon) için hava nefes borusu ve gırtlaktan geçirilir. Adem elmasının olduğu yerde bulunan bir çift ses teli. sesi oluşturur. Bu ses telleri dışarı atılan hava ile titreşir. İnanılmaz karışıklıktaki bir takım kaslar ses tellerinin uzunluğunu kütlesini esnekliğini ve sertliğini değiştirerek sesteki tını ve yükseklik farklılıklarını yaratır. Titreşen hava rezonans yaratmak için burun kanalından boğaza ve ağız boşluğuna geçer. Bu bir stereo sistemdeki hoparlör kutusunun görevini yapar. Burun kanalları ve ağız boşlukları değişik büyüklükte ve biçimdedir. Bu boşlukların ve geçitlerin büyüklük ve biçimleri sesi değiştirmek için ayarlanabilir. Konuşma sürecindeki son adım telaffuzdur. Siz her ses için dilimizi dişlerimizi dudaklarımızı uygun şekilde biçimlendirerek telaffuz ederiz. Eğer sözcükleri yanlış telaffuz ediyorsak bu durum sadece siiiü1zemenin yanlış kullanılmasından ileri gelir. Şarkı söylemenin yararlarından biri insanlara sesleri daha özenle telaffuz etmeyi öğretmesidir. Böylece dinleyici şarkıların sözlerini anlayabilir. Bu disiplin günlük konuşmalarda da sürdürülebilir. Dale Carnegie Amerika'da fena halde parasız kalan bir ir.u;.i.:in hikayesini anlatır. Adam tek giyeceği olan eski elbisesini ve yırtık ayakkabıları giyerek bir iş görüşmesine gider. Görüşmeci adamın dili kullanmadaki ustalığına hayran kalır. Sefil görünüşüne rağmen konuşması onu özel bir kişi haline getirmiştir. Görüşmeci her ne kadar onu işe almazsa da onun için bir arkadaşından randevu alır. Sesinizi uygun bir şekilde kontrol ederek insanları böylesine etkileyebilirsiniz. Önceleri eşim her ağzımı açışımda ismimi söylemekten başka bir şey yapmıyor gibi göründü. işyerimde bu ''hizmet''ten yoksun kaldığım halde üç hafta içinde ''şeylerden kurtulmayı başardım. Daha sonra ortağımdan aynı çareyi ona uygulamama izin vermesini istedim. Onun alışkanlığı benden daha köklü olmasına rağmen o da kendisini bir kaç haftada '.tedavi etti. iş arkadaşlarınızı ve müşterilerinizi. geri iletim sisteminize katmaktan korkmayın. Şirketlerden çoğu kişinin şeycilerin üzerine gittiğini gördüm. Kullanılan her ''şey'' sözcüğü için bir kutuya para atma cezasına başvuruluşuna dahi rastladım. Bazı grupların bu paralarla ''şey'' partisi düzenledikleri de oldu.Konuşmanızdaki anlamsız sözcükleri azalttıktan sonra da zaman zaman bunlara tekrar başvurup vurmadığımıza dikkat edin. Eski bir sigara tiryakisinin kahveyle beraber sigara araması gibi siz de cümle içindeki boşlukları herhangi bir sesle doldurmak isteyeceksiniz. Geri iletim ortağımızın herhangi bir düzensizlikte sizi uyarmasını söyleyin.

Sesin Nitelikleri
Sesin ilk niteliği tonudur. Her ses belli bir tonda çıkar. Ses tonlarımız değişik tip cümlelere göre değişir. Düz cümlelerin başı düşük soru cümlelerinin sonu düşük ses tonuyla biter. Sesimizin tonları dar veya geniş iniş-çıkışlı olabilir. Örneğin Clint Eastwood'un sesi monoton bir çizgi izlerken radyodaki Great Gildersleeve oldukça değişik tonları komiklik için kullanılır. Gergin ses boğaz daraltılarak çıkartılır ve dinlenmesi zor bir sestir. Bir keresinde daha yüksek sesle konuşabilmek için özellikle gergin ses tonu kullanan bir papaz dinledim. Vaazın onuncu dakikasında boğazına bir gıcık yerleşiverdi. Gıcıklı sesiyle sürdürmeye ça!ıştığı vaaz nedeniyle kendisini dinleyen tüm cemaate yavaş yavaş bir öksürük manisi yayılmaya baş!adı. Vaazm sonuna doğru dinleyiciler adeta. bilinçsiz öksürme ve gırtlak temizleme korosu oluşturmuştu. Papazsa tam aksine onlar öksürdükçe daha yüksek sesle konuşmaya çalışıyordu. Ses yüksekliği sesin ikinci niteliğidir. Sözcüklere anlam kazandırmak için ses yüksekliğini değiştirerek anlamı kontrol etmek açısından çok yararlıdır. Yüksek ses çıkarmanın doğru yolu o papaz gibi zorlanmak değil daha etkin olmaya çalışmaktır. Bu da diyaframı doğru kullanmakla olur. Yüksek ses çıkarmak için ses tellerinizden fazla miktarda hava geçirmek zorunda değilsiniz. Bu özel sırlarını balona doldurmaya çalışan biri gibi sizi nefes nefese bırakır. Havayı ciğerle. rinizden dışarı diyaframınızla itmelisiniz. Okulda trompetle bir parça çalarken müzik öğretmenim beni aniden dürterdi. Diyaframımı doğru kullanıyorsam hafifçe yutkunurdum; eğer yanlış nefes alıyorsam garip bir ses çıkardı. İyi bir nefes kontrolu yapıp yapmadığınızı anlamak için şu deneyi uygulayabilirsiniz: Yüksek sesle konuşur. ken ağzınızı elinizle hafifçe kapatın. Eğer sesiniz tamamen kesiliyorsa soluğunuzun yetmediği anlaşılır. Sesiniz kısmen kesiliyorsa diyaframınızı kullanış şekliniz doğrudur bir başka deneyse ağzınızdan birkaç santim uzaktaki bir kibriti söndürmeden yüksek sesle konuşmaktır. Sesin yüksekliği gırtlakla sağlanubilir. Bu yöntemi geliştirirseniz daha yüksek tonda uzun süreli bir konuşma yapmak için hazırlıklı sayılırsınız. Üçüncü ses niteliği rezonanstır bu olmadan ses genizden gelir. Rezonans kanallarınız üşütme veya iltihaplanmayla tıkanabilir.En son ses niteliği ise tempodur. Hızlı veya yavaş akıcı veya aksak konuşabilirsiniz. İş hayatımızda hepimizin makinalı tüfek gibi konuştuğu zamanlar mutlaka olmuştur. En beğendiğim ömeklerden biri 1961'de çevrilen Bir İki Üç filminde oynayan James Cagnuy'dir. Duraklamalı konuşma konuşmaya tiyatrovari bir hava katar veya California bilmecesindeki 'duraklama'' gibi belli sözcükleri vurgular. İster düşünmek için ister etki yaratmak için yapılsın durak!amalar abartılırsa konuşmanıza o!an ilgiyi dağıtabilir. Şirket içi eğitim seminerlerinde bir yöneticinin yapacağı önemli bir konuş. mayı (örneğin basın bülteni gibi) yeniden daktiloya çeker ve en etkili ses kalıplarına böleriz. Eski başkanlardan Carter dinleyicilerinin dikkatini dağıtacak şekilde cümlelerini olur olmaz yerlerde sık sık bölerdi. Tipik birkaç cümlesi şöyleydi: ''Amerikan halkının benim... yaptığım gibi bazı.. lükslerden... vazgeçmesi gereklidir. Örneğin ben... Biny'i istediğim... kadar göremiyorum.'' Başkan Carter'ın bir de sesini cümle sonlarında azaltma atışkanlığı vardı. 'Bu onun inandırıcılık ve doğruculuk izlenimini bozuyordu. Ses seminerlerinde her öğrencinin anlattığı kısa kişisel öykü teybe kaydedilir. Daha sonra bunlar tek tek grupla beraber tahlil edi1ir. Bazı ses nitelikleri birden fazla yoruma açıktır. Örneğin erkeğin yumuşak sesi başka etkenlere de bağlı olarak zayıf ve efemine veya çok güçlü olarak değerlendirilebilir. Marlon Brando Baba filminde sakin ve kısık bir ses kullanmıştı. Sadece güçlü ve saygın insanlar yu. muşak ve yavaş tempolu bir ses kullanmayı göze alabilir. Bunlar ağızlarından çıkacak her sözcük için karşılarındakileri bekletebilir.

Sesinizi Nasıl Geliştirirsiniz?
Bir konuşmacı olarak ses niteliklerinizin yarattığınız etkiye nasıl katkıda bulunduğunu anlarsanız kendinizi bu konuda geliştirmeye baş!ayabilirsiniz. ilk adım sesinizi banda almaktır. Ucuz bir teyp bu iş için yeterlidir. Pek çok şirket bunları eğitim amacı ile kullanır. Teybinizi açın ve onun varlığını hiç dikkate almadan olağan konuşmanızla sesinizi kaydedin. Çoğumuz sesimizi kaydetmekte olan bir teybin karşısında donup kalırız. Uzun süren kasetlerden alın ve telefonda konuşurken veya yemek yerken yani teybin çalıştığını unutabileceğiniz zamanlarda kayıt yapın. Bir tanıtmada veya bir toplantıda konuşma yaparken arkadaşlarınızdan birine sesinizi kaydettirin. Önemli olan sesinizin doğal olarak kayda alınmasıdır. Çoğumuzun sorunu ifade açıklandığından yoksun olmaktır. Sabit bir ses tonu ile aynı tempoda konuşuruz. Her gün radyo ve TV'de dinlediğimiz profesyonel seslerden öğrenilecek çok şey vardır. Komedyen George Carlin bütün spikerlerin sanki aynı yayın okulundan çıkmış gibi olduklarını söyleyerek şaka yapar.Konuşmalarının bu kadar birbirine benzemesinin nedeni etkili konuşma teknikleri konusunda ustalaşmış olmalarıdır. Anlam taşıyan sesleri çalışmayı en sevdiğim yer otomobilimdir. Bazı reklamları o kadar çok dinlemişimdir ki ezbere bilirim ve sunucu ile aynını da söylerim. Eve gelince haberleri ve hava raporunu çocuklarıma profesyonel sunucu gibi veririm. Sesinize vücudunuzun herhangi bir kası gibi davranın.

Alıntı
Hasret isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Sonforum'un önerileri

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz aktif değil dir.

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı


Saat: 21:34


lisanslı Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2022, Jelsoft Enterprises Ltd.
Forum SEO by Zoints
SonForum.org 2007-2023

2007-2023 © SonForum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " İletişim " kısmından bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog Snus Satın al düşmeyen takipçi satın al