Canan Hanım, Ertuğrul Bey ve maymun (Salih TUNA)

[kelebek35]

Canan Arıtman “soyağacının” baba tarafından Osmanlıyı kuran Kayı Boyu'na, anne tarafından Selanik'e dayandığını söyler de, Ertuğrul Özkök durur mu?!
O da “Soyağacımın tepesindeki maymun…” diyerekten kökenini açıklıyor.
Lakin Canan Hanım gibi anne tarafı, baba tarafı şeklinde ayrıntılara girmiyor.
Neyse, sağlık olsun.
Da…
Hadi Canan Hanım Cumhurbaşkanının kökenini diline doladığı için açıklama yapma gereği duyuyor; Ertuğrul Özkök' e ne oluyor?!
Fırsat bu fırsat deyip, herkesin yüklendiği Canan Hanım üzerinden kendini temize çıkarmak istiyorsa, beyhude.
Öyle olsaydı, Canan Arıtman da Hitler'in üzerinden paçayı kurtarırdı. ( Etnik kökenin, DNA'nın peşinde değilim diyor, daha ne desin? )
Demem o ki, onun bunun üzerinden kendini temize çıkarmak maksadıyla mevzuyu maymuna bağlamak marifet değil.
Bakalım “soyağacının” tepesine yerleştirdiğin maymun, sureti haktan görünmene kifayet edecek mi?
“Velev ki ailemde Ermeni vardı. İftihar ederim…” gibi ifadelerle hamaset yelkenlerine üfürmek kolay.
Senin anlayacağın, ailemde bir Yahudi, bir Rum, bir Bulgar, bir Çingene, bir Rus, bir Kürt, hülasa bütün ırklardan bir numune olsa da iftihar ederdim demekle iş bitmiyor.
Hemen ardından serdettiğin lakırdıları ne yapacağız?!
Yani…
“Ya Türklüğüm? / Onunla iftihar ettiğimi, binlerce defa yazdım. / Darısı, ailesinde Türk olduğu için gurur duyamayanların başına…” demek ne oluyor?
Bu kadar hassas bir konuda bile kurnazlık yapmak ayıp değil mi?
Bu ülkede kaç milyon Türk, kaç milyon Ermeni veya (verdiğin örnekler içinde yer alan) kaç milyon Bulgar yaşıyor?
Mesela, Türk olduğu için “gurur” duyanların, Bulgar olmaklığıyla “iftihar” edecek birini cumhurbaşkanı seçme olasılığı nedir?
Bu kafayla mı Cumhurbaşkanına ayar vermeye kalkışıyorsun?
Çingene, Yahudi, Bulgar falan diyerek tırışkadan “iftihar” nağmeleri döktürmenin bedeli, “Darısı, ailesinde Türk olduğu için gurur duyamayanların başına” demek midir?
Değilse nedir?
Vaktiyle…
Genel yayın yönetmenliğini yaptığın gazetenin logosundaki “Türkiye Türklerindir” yazısını kıvırtmak için, “Türk kelimesini” ırk manasında almadığını söylüyordun.
Zaten Türk kavramını “ırk” manasında alsaydın, “velev ki Bulgarlığın” yahut “velev ki Ermeniliğin” ile nasıl iftihar edecektin?
Bir de, Kürtlere, “Kürdüm ama ben bir Türküm” dedirtmek için, Türk kelimesine “etnik” bir anlam vermeyi içine sindiremiyordun.
Bakıyorum da, Canan Arıtman vesilesiyle (sayesinde mi deseydim?) etnik veya ırk anlamındaki “Türklüğü” basbayağı sindirmişsin!
Hayırdır?
Yahu sen insanoğlunun soyağacını maymunda bi güzel eşitlememiş miydin?
N'oldu?
“Maymundan geldiğim için gurur duyuyorum. Ya kertenkeleden gelseydim ne yapardım?! Her sıkıştığında kuyruk bırak, valla zor zanaat…” denmiyorsa eğer, insanın kökeniyle iftihar etmesinin veya gurur duymasının (senin kavlince) bir mantığı var mı?
Hangi niyetle olursa olsun, ırk mevzusunu, “iftihar” veya “gurur duymak” şeklinde dillendirmek, nihayetinde “ırkçılık” kapısını aralar.
O zaman da Canan Arıtman'ı “köken avcılığı” yapmakla ayıplamanın anlamı kalmaz.
Çünkü her insan iftihar edebileceğinin peşine düşer.
Gayet doğaldır bu!
Halbuki doğuştan gelen özelliklerden ötürü gurur duymak yerine mütevazı olmak gerekir.
İnsanoğlu inisiyatif sahibi olmadığı hususlarda niçin gurur duysun ki?!
“Maymun” meselesine gelince...
Doğrusunu isterseniz insanın kökeni hususunda maymundan bahsetmenin pek önemi yok.
İnsan gelsin de, isterse maymundan gelsin.
Ama insan…
Ali Şeriati'nin dediği gibi, insan; beşer değil.
Çünkü insan olmak “hür” olmaya yükselmektir.
Bir de bazı kaynaklarda yer alan, insanın maymuna dönüşmesi sorunu var ki; işte o “beşer” kalmaktan da fena!



Salih TUNA
yeni şafak