![]() |
|
SonForum Siyaset Meydanı Siyasetle ilgili haber,yorum,araştırma ,siyasi tartışma bölümü,siyasi serbest kürsünüz . |
![]() ![]() |
Seçenekler | Stil |
![]() |
#1 |
![]() Dursun Karataş adlı eli kanlı katille ilgili ikinci kez bir ölüm haberi çıktı. Hollanda'da tedavi gördüğü hastanede kanserden ölmüş...
İnanalım mı? Ailesi cenazesini istanbul'a getirecekmiş. İstanbul'da gömeceklermiş. Elbette ölen biri için kalanların insani olarak yapacakları vardır. Her ne kadar ölenin insanlıktan zerre kadar nasibi olmasa da. Ailesinin de doğal olarak böyle bir arzu içinde olması ve cenazeyi getirip gömmesi de normal... Ancak, işe bakın ki, BİNBİRSURAT" veya örgüt içindeki adıyla "Dayı" olarak bilinen Dursun Karataş İnterpol tarafından 174 ülkede yaklaşık 150 ayrı suçtan aranıyordu. Karataş'ın talimatıyla düzenlenen eylemlerde, 95 emniyet mensubu, 29 asker, 85 vatandaşın öldürüldüğü, 378 güvenlik görevlisi ve vatandaşın yaralandığı emniyet kayıtlarında tescilli.... Karataş'ın ölüm emrini verdiği yüzlerce kişi arasında eski başbakanlardan Nihat Erim, eski Gümrük Bakanı Gün Sazak, eski MİT Müsteşarı Hiram Abas, Özdemir Sabancı, emekli orgeneraller Adnan Ersöz ve Hulusi Sayın, emekli oramiral Kemal Kayacan, emekli yarbay Ata Burcu, eski Adalet Bakanı Mehmet Topaç, eski DGM Başsavcısı Yaşar Günaydın bulunuyor. Size inandırıcı geliyor mu peki, bir adamın 174 ülkede aranıp da bir türlü bulunamaması ve sözümona dost bir ülkede hastanede ölmesi... Bakın katilin kimliğine...1953 yılında Elazığ'da doğdu. 1978'de İstanbul Teknik Üniversitesi Derneği'nde Devrimci-Sol fraksiyonunu kurdu. Örgüt, o dönemde eski başbakan Nihat Erim ve MHP Genel Başkan Yardımcısı Gün Sazak'ı öldürdü. 12 Eylül harekatından sonra 30 Eylül 1980 tarihinde yakalanan Karataş, 3 Kasım 1980'de tutuklandı. Yargılanma sonucu idama mahkum oldu, cezası müebbete çevrildi. Dokuz yıl cezaevinde kalan ve bu süre içinde örgütü cezaevinden yöneten Karataş, 25 Ekim 1989'da Bayrampaşa Cezaevi'nden, örgütün ikinci ismi Bedri Yağan'la birlikte firar etti. Avrupa'ya kaçtı ve bugüne kadar Almanya, İngiltere, Fransa, Yunanistan, Belçika ve Hollanda gibi ülkelerde, sahte kimlikle ve kaçak olarak yaşadı. Örgütü 1994'de terörist Mahir Çayan liderliğindeki THKP-C'den esinlenerek DHKP-C (Devrimci Halk Kurtuluş Partisi ve Cephesi) adını aldı. Karataş, 9 Eylül 1994'de Fransa'da yakalandı ve dört ay cezaevinde kaldıktan sonra 26 Ocak 1995 tarihinde serbest bırakıldı. Ve bu terörist 174 ülkede arandığı halde yüzlerce sivil, ünifrormalı insanın katili olduğu halde bir türlü Avrupa ülkelerinde fink atarken bulunamadı... Şimdi de öldüğü ve Türkiye'ye getirilip gömüleceği söyleniyor. Getirir ve gerçekten öldüyse gömerler de... Üstüne üstlük bundan sonra bu pisliğin her ölüm yıldönümünde birileri çıkar mezarı başında anma toplantısı yapar, eylem koymaya kalkışır, Türkiye'yi destablize etmeye çabalar... Anlayacağınız, pisliğin bunca yıldır yaptığı tahribat yetmemiş gibi şimdi de ölümüyle Türkiye'yi kaşınacak... Avrupa böyle işte. Bir koyundan ne kadar post çıkarabiliyor, görüyor musunuz? Sözümona terörizme karşı küresel işbirliği diyoruz. Avrupa değerleri diyoruz, insan hakları diyoruz... Ama, elini kolunu sallaya sallaya son nefesine kadar Avrupa ülkelerinde fink atıyor... Ve gerçekten arasalardı, bu pisliği bulamazlar mıydı? 174 ülkede arandığı halde bulunamadığına inanıyor musunuz? |
|
![]() |
![]() |
|
|
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|