|
Şiirler ve Yazılar Beğendiğimiz yada yazdığımız şiir ve yazıları burada paylaşabiliriz. |
Seçenekler | Stil |
05-21-2008, 17:25 | #1 |
İstanbul Geçiyor
Ağrıların gelir geçer içimden
Ellerimde İstanbul’un Uçmak için havalanıyor kanatlarında Bütün kuşları İstanbul’un... Hani bir denizin vardı, Haliç’ten baktığım O güzel Üsküdar’ında, içime aktığın ılık bir akşam havası Kalemim senin elinde, üzerinde beyaz sayfası Düşlerimde sen, ellerimde kuşların Ciğerlerimde nefesi Güzelliklerin gelir geçer içimden Yedi tepeden bakıyorum denizine Aklımda kalmış işte, Sinan’ın enfesi Yağmurların vardı, yollarıma düşen damlalarında Her sokağında, ayrı bir lezzet tadında adımlarım Ayrı bir gülümseyiş görünmeyen sabi yüzlerinde Bir elimde adın, bir sözümde kalemin Limanına dizilmiş yine sarmaşık gemilerin Mavi sularında bir derya, önünde gözlerin Dalgaların gelir geçer içimden Her vuruluşumda geri çekiliyor suların Bir ben kalıyorum kıyıda Issız bir kıyında Ve mahpus bir Ada’nda Bulutların vardı, özünün nefesini taşıyan Yıldızların arasında ay misali parıldayan Fırtınalarında bile gülümsemek için çabalayan Gencecik ve bembeyaz Yine gezeceğim her gün bulutsuz sahillerini Tebessümün gelir, martılarımın gözlerinde Bütün kentini güneş gibi aydınlatan engin maviliklerinde Sahillerin gelir geçer içimden Beklenen Ada’larında Ormanların vardı, nefesine ses veren Bülbülün sesine nefes veren Yaralı bir kuşun konmak istediği bir yuvan Bir havasına bin ömür harcadığın Bir zeytin dalı, bir incir çekirdeği Bir kabuk gibi, dolduramıyorum cevizini Hayallerin gelir geçer içimden Yanmış, budanmış Yarım kalmış bir dağ gibi Mavi suların vardı, ab-ı hayatında Bir balık olmak, gezmek yüreğinde Derinliklerine dalmak Marmara’nın Damarlarından kopan bir damla sudan Kana kana içmek, içtikçe doyamamak Çocuklar gibi şen olmak, pusatsız dünyanda Sokakların gelir geçer içimden Gönül koymak, oynamak oyunlarını Arnavut kaldırımlarında Seni bekleyenler vardı, her satırlarında Bir dağ başında, bir deniz kıyısında Mum ışığıyla aydınlanmış izbe odalarda Rengarenk ışıkların yanıp söndüğü Ölçüsüz çığlıklarla dolu şarkılı türkülü salonlarda Her sabah güneşinin doğumunu sevinçle bekleyen Ve her akşam o’nu hüznüyle birlikte tekrar uğurlayan Hüzünlerin gelir geçer içimden Elinde bir gül, bekleyenler aldıkça dudaklarında tebessüm Ve her gece seni kirletmek için çabalayan kara bir safderun Bir Kule’n vardı, adına Kız ismini verdiğin Kafesten kurtulmaya çalışan minik kuşlarını Alıyorum yüreğime, teker teker uçururken avuçlarımdan Süt beyaz martılarıma veriyorum saçlarını Yedi tepene birden dağıtıyorum balık ekmek kokularını Tepelerin gelir geçer içimden Hafiften esen bir rüzgarın söylediği türküden İster buradan, ister eski bir İstanbul’dan Çıkarıyorum ateşten gömleklerini Şairlerin vardı, adına şiirler yazan Bir cevher gibi kaleminden süzülen mürekkebi Akıtıyor boğazından geçen bir geminin üzerinde Sarıyer’den uzanıyorum ellerine Galata’da vuruldum gözlerinin ferine Köprülerin gelir geçer içimden Kaç vapurun geçti bugün Boğaziçi’nden Sizlerin olsun bütün köprüleri bu şehrin Ben köprüleri ikimizin arasına kurmuşum zaten Sevdalıların vardı, yakasına gül takan Sevgilerin vardı, gül’ü yakasına taktıran İstanbul, gelir geçer içimden Ve şimdi, hepsi birden Unutmuşlar Unutulmuşlar Unutturmuşlar |
|
|
|
05-21-2008, 17:27 | #2 |
Şairlerin vardı, adına şiirler yazan
Bir cevher gibi kaleminden süzülen mürekkebi Akıtıyor boğazından geçen bir geminin üzerinde Sarıyer’den uzanıyorum ellerine Galata’da vuruldum gözlerinin ferine Köprülerin gelir geçer içimden Kaç vapurun geçti bugün Boğaziçi’nden Sizlerin olsun bütün köprüleri bu şehrin Ben köprüleri ikimizin arasına kurmuşum zaten Sevdalıların vardı, yakasına gül takan Sevgilerin vardı, gül’ü yakasına taktıran İstanbul, gelir geçer içimden Ve şimdi, hepsi birden Unutmuşlar Unutulmuşlar Unutturmuşlar __________________ tskler ceren |
|
05-21-2008, 17:28 | #3 |
bişe değil cnm
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|