Bir hayat kadınının anıları!

**MetinCeylan** · 04-21-2008, 14:59

Bir hayat kadınının anıları!
21 Nisan 2008 Pazartesi 13:47
O yıllarca hayat kadını olarak çalıştı. Şimdi anıları kitap oldu. Kitapta ilginç detaylar var...

22 Temmuz seçimlerine İstanbul 2. Bölge’den bağımsız milletvekili adayı olarak giren eski hayat kadını Ayşe Tükrükçü’nün yaşamı kitap oldu.

Gazeteci Alper Uruş tarafından kaleme alınan ve Detay Yayınları’ndan çıkan “Hayatsız kadın” isimli kitapta Tükrükçü, yedi genelevinde geçen iki buçuk yılını, geneleve nasıl düşüp; kurtulduğunu anlattı.

9 yaşında öz amcası Ali Rıza’nın tecavüzüne uğrayan, lise 2’ye kadar Almanya’da(Kreuzberg) eğitim gören, aile içi şiddete dayanamayıp evlenmek umuduyla Türkiye’ye gelen Tükrükçü’nün; (Seda’nın), o alemi tüm çıplaklığıyla anlattığı kitaptan kesitler...

GENELEVDE YAŞAM

“Başkaydı genelevde yaşam... Gün erken başlıyor, geç bitiyordu. Sabah erken kalkılıyor, yıkanılıyordu önce. Sonra gün içinde ayaküstü yapılan yemekten çok aperatif tarzı öğle yemeğinin yerini de tutacak kahvaltıya oturuluyordu satılanlar. Günün en güzel anı, genelevin koşullarını gözönüne alındığında kahvaltının üzerine içilen bir fincan kahve ve bu ağır emekçilerin nadiren ettikleri hoş sohbetler oluyordu. İçilen kahvenin ardından saçlara fön çekilir, tırnaklara oje sürülür ve bir erkeğe en güzel en cazip gelecek makyaj seramonisi saat en geç 11.00’de tamamlanırdı. Salona çıkıldıktan sonraysa akşamın 22.00’sine bazen 23.00’üne kadar çalışılırdı. Ortalama bir hayat kadını sıradan bir gününde 20-25 erkeğe sunulurdu.”

NEON LAMBALAR NİYE VAR?

“Genelevde çalışan hayat kadınlarının odasının vazgeçilmez parçası olan bu neon lambalar, erkek için cazip bir seks ortamının aksesuarı gibi görülse de hayat kadınları için aslında hasta oldukları dönemde bunun müşterileri tarafından farkedilmemesi için alınan önlemdi.”

MUAYENEDEN GEÇMEK İÇİN
“Adet olan hayat kadını bir gece önce kanının durması için bir fincan dolusu kahvenin içine bulamaç haline gelinceye kadar limon sıkar, bunu yerdi. Bunu fincan fincan içilen kahveler izlerdi. Muayene günüyse çatala çıkmadan tazyikli suyla yapılan temizliğin ardından önce muayenesini olur ardından da hiçbir şey yokmuş gibi çalışmaya devam ederdi.”

YATAK İSTİRAHATİ LAZIM AMA
Tedavisi bir hafta ile on gün arasında süren “bel soğukluğu”ndan kurtulmanın yolu en az bir hafta sürecek olan 750-1000 mg’lık iğne tedavisi ve yatak istirahatiydi ama patron evine gelen hayat kadınını düşünemezdi bu alemde. Değil bir haftalık yatak istirahati, bozulmayan acı kural hayat kadınlarının kürtaj olduktan birkaç saat sonra müşteriyle olmasıydı. Bunu Mersin genelevinde kürtaj olduktan dört saat sonra müşteri alan Ayşe de yaşamıştı.
kaynak:http://www2.internethaber.com/news_detail.php?id=137756

04-21-2008, 14:59	#1
Kullanıcı Adı MetinCeylan	Bir hayat kadınının anıları! Bir hayat kadınının anıları! 21 Nisan 2008 Pazartesi 13:47 O yıllarca hayat kadını olarak çalıştı. Şimdi anıları kitap oldu. Kitapta ilginç detaylar var... 22 Temmuz seçimlerine İstanbul 2. Bölge’den bağımsız milletvekili adayı olarak giren eski hayat kadını Ayşe Tükrükçü’nün yaşamı kitap oldu. Gazeteci Alper Uruş tarafından kaleme alınan ve Detay Yayınları’ndan çıkan “Hayatsız kadın” isimli kitapta Tükrükçü, yedi genelevinde geçen iki buçuk yılını, geneleve nasıl düşüp; kurtulduğunu anlattı. 9 yaşında öz amcası Ali Rıza’nın tecavüzüne uğrayan, lise 2’ye kadar Almanya’da(Kreuzberg) eğitim gören, aile içi şiddete dayanamayıp evlenmek umuduyla Türkiye’ye gelen Tükrükçü’nün; (Seda’nın), o alemi tüm çıplaklığıyla anlattığı kitaptan kesitler... GENELEVDE YAŞAM “Başkaydı genelevde yaşam... Gün erken başlıyor, geç bitiyordu. Sabah erken kalkılıyor, yıkanılıyordu önce. Sonra gün içinde ayaküstü yapılan yemekten çok aperatif tarzı öğle yemeğinin yerini de tutacak kahvaltıya oturuluyordu satılanlar. Günün en güzel anı, genelevin koşullarını gözönüne alındığında kahvaltının üzerine içilen bir fincan kahve ve bu ağır emekçilerin nadiren ettikleri hoş sohbetler oluyordu. İçilen kahvenin ardından saçlara fön çekilir, tırnaklara oje sürülür ve bir erkeğe en güzel en cazip gelecek makyaj seramonisi saat en geç 11.00’de tamamlanırdı. Salona çıkıldıktan sonraysa akşamın 22.00’sine bazen 23.00’üne kadar çalışılırdı. Ortalama bir hayat kadını sıradan bir gününde 20-25 erkeğe sunulurdu.” NEON LAMBALAR NİYE VAR? “Genelevde çalışan hayat kadınlarının odasının vazgeçilmez parçası olan bu neon lambalar, erkek için cazip bir seks ortamının aksesuarı gibi görülse de hayat kadınları için aslında hasta oldukları dönemde bunun müşterileri tarafından farkedilmemesi için alınan önlemdi.” MUAYENEDEN GEÇMEK İÇİN “Adet olan hayat kadını bir gece önce kanının durması için bir fincan dolusu kahvenin içine bulamaç haline gelinceye kadar limon sıkar, bunu yerdi. Bunu fincan fincan içilen kahveler izlerdi. Muayene günüyse çatala çıkmadan tazyikli suyla yapılan temizliğin ardından önce muayenesini olur ardından da hiçbir şey yokmuş gibi çalışmaya devam ederdi.” YATAK İSTİRAHATİ LAZIM AMA Tedavisi bir hafta ile on gün arasında süren “bel soğukluğu”ndan kurtulmanın yolu en az bir hafta sürecek olan 750-1000 mg’lık iğne tedavisi ve yatak istirahatiydi ama patron evine gelen hayat kadınını düşünemezdi bu alemde. Değil bir haftalık yatak istirahati, bozulmayan acı kural hayat kadınlarının kürtaj olduktan birkaç saat sonra müşteriyle olmasıydı. Bunu Mersin genelevinde kürtaj olduktan dört saat sonra müşteri alan Ayşe de yaşamıştı. kaynak:http://www2.internethaber.com/news_detail.php?id=137756

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)

Kullanıcı ismi		Beni hatırla
Şifreniz