sonforum.org

Anasayfa Facebook Bugünki Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   sonforum.org > EĞİTİM - ÖĞRETİM - KARİYER > SonForum Makale Arşivi > Tarih
Kayıt ol Google Üye Listesi Market Girişi


Yeni Konu aç  Cevapla
Seçenekler Stil
Okunmamış 01-30-2008, 03:42   #1
Kullanıcı Adı
kayısıkentli
Exclamation DÜNYAYI AĞLATANLAR : MARAŞAL TİTO (Binlerce Müslüman Katleden Yugoslav Komünist)

Binlerce Müslümanı Katleden Yugoslav Komünist Lideri

MARAŞAL TİTO

Otuz yıla yakın başbakanlık yönetiminde , Yugoslav halkına terör estiren , özellikle de Müslümanlara ve Müslüman kültürüne karşı acımasız uygulamalarda bulunan Tito , 1892 yılında Hırvatistan’ın Kumroveç şehrinde doğru.


On üç yaşından itibaren çilingir çırağı olarak çalışmaya başladı. Gençlik yıllarında çeşitli yerlerde ****l işçiliği yaptı ve işçi sendikalarında görev aldı. Daha sonra Hırvatistan Sosyal Demokrat Partisi’ni katılarak komünist fikirlerini dile getirdi.


Birinci Dünya Savaşı’na Avusturya – Macaristan ordusunda katıldı. 1917 Bolşevik ihtilâli sırasında Kızıl Ordu’ya girerek Komünist İhtilâlinin taktik ve metotlarını öğrendi. 1934 yılında Yugoslavya diktatörü I.Aleksandr öldürülünce , meydana gelen iç karışıklıklardan istifade etmeye çalıştı. Tam yedi yıl boyunca etrafına sempatizan topladı , çevre aradı , nüfuzunu arttırdı.

1941 yılında Almanlar Yugoslavya’ya girdiler. Gerilla savaşçılığıyla tanınan bu ülke insanları şiddetle direnmeye başladılar. Mukavemet cephesi üç grupta toplanmıştı.
1-“Ustaşlar” , emekli bir askerin komutasında teşkilâtlandılar.
2-“Mihayleviç” adında cesur bir subay “Çentikler”i harekete geçirdi.
3-“Partizan” grubunu ise Tito sevk ve idare ediyordu.

Bunların içinde yalnızca Tito komünistti. Hatta “Partizan”ların büyük çoğunluğu Tito’nun komünist olduğunu bilmiyorlardı.
Tito , kurnaz bir politikayla hem Amerika ve İngiltere’den , hem de Kızıl Ordu’dan büyük yardımlar alarak iyi bir savunma cephesi kurup gerilla taktiğiyle Almanları uzun zaman oyaladı. Öte yanda Mihayleviş çok üstün gayretleriyle Nazilere nefes bile aldırmadı. Ustaşlar ise vur-kaç taktiğini uygulayarak , Almanları perişan ettiler.

Savaş sonunda en büyük payı Tito almak istedi. 1945 yılında kendini Mareşal ilân etti. Aynı yıl yapılan seçimleri Komünist Parti’nin desteklediği “Halk Cephesi” alınca Tito , hakimiyetini iyiden iyiye kuvvetlendirdi. Halk Cephesini destekleyenlerin büyük ekseriyeti Tito’nun gerçek şahsiyetinden habersiz vatansever ve milliyetçi insanlardı.


Temizlik Harekatı

Tito , önce orduyu ele alıp , büyük temizlik yaparak kendine sadık adamları mühim noktalara getirdi. Yapacağı icraata mâni olabileceklerini sandığı en yakın arkadaşlarını bile tek tek temizledi. On iki yıl aynı çadırı ve aynı karavanayı birlikte paylaştığı samimi dostu Stepinçi’i rakip olabilir düşüncesiyle öldürttü.

Yugoslavya’nın bağımsızlığına kavuşmasıyla büyük payları olan “Çentikler” iktidarda söz sahibi edilmedikleri için huzursuzluk duydular. Bunu bahane eden komünist Tito , ülkenin millî kahramanı olan cesur asker Mihayleviç’i 1945’te idam ettirdi. Bunun üzerine aylarca süren yer yer kanlı isyanlar başladı. Ama Tito , hiçbir insaf ve merhamet göstermeden başkaldıranı ezip geçti. Bu olaylar sırasında yüz binlerce Yugoslavyalı başka ülkelere sığındı. Ülkenin tek hakimi olan kızıl diktatör Mareşal Tito , 1948 yılına kadar SSCB ile olan münasebetlerini bir “Uydu” paralelinde sürdürdü. Bu tarihten itibaren sarsılan iktisadi bünyeyi düzeltmek için , Batıya açıldı , bu yüzden Sovyetlerle arası açıldı. “Millî Komünizm” tezini ortaya atan Tito , bağımsız bir politika izleyeceğini ilân etti. Bu ise Sovyetlere açıkça bir isyandı.


SSCB Şaşkın

Tito’nun bu başkaldırıcı tavrı karşısında çileden çıkan SSCB , derhal yıpratma ve çökertme eylemlerine başladı. İlk olarak diğer “Uydu” ülkelerle münasebetini kestirdi. 1948’de de Yugoslavya’yı “Komünist Enternasyonel Birliği”nden çıkarttı. Bununla da meselenin halledilmediğini gören Stalin , “Serçe parmağımı oynatırsam , Tito mahvolur” diyerek tehtitler savurmaya başladı.

Sovyet TASS Ajansı ise “O bir haindir. Kapitalistlerin pis bir aletidir. Tito bir faşisttir” gibi ağır ithamlarla saldırıyordu. Fakat o , ülkesine Stalin’in değil , kendi komünist , damgasının vurulmasını istediği için bütün aleyhteki propagandaya karşı direndi.

Kuşkusuz Stalin , Titocu harekatını silip süpürmek için Kızıl Ordu’yu Yugoslavya’ya göndermeyi düşündü. Fakat aleyhinde neticelenecek daha ağır sebeplerin olması Stalin’i korkutuyordu. Moskova , askeri harekata lüzum kalmadan , yıpratma eylemleriyle Yugoslavya’nın ekonomik varlığını ve Tito hakimiyetini çökerteceğini sanıyordu. Çünkü ülke dağlık bir bölgeydi.Halk ise çete harbine alışıktı. Kızıl Ordu burasını kolayca işgal edemeyecekti.

Moskova ekonomik yönden Yugoslavya’nın felakete uğraması için elinden gelen bütün çabaları gösterdiyse de , Tito Batıdan yardım alarak ayakta kaldı. 1955’te Kruşçef ve Bulganin ikilisi Tito’nun ayağına gelerek açıkça özür dilemelerine rağmen , Yugoslavya’yı Varşova Paktı’nı sokamadılar. Tito , iktidarı boyunca Müslümanlara karşı özel sertlikte bir politika izlemiş , onlara eğitim ve ibadet hakkı , söz ve düşünce hürriyeti vermemiştir. Karşı çıkanlar ise , acımasızca katledilmiştir. (Baron , 1986 : 43)

Tito kendisine has komünizm sistemnini uygulamak için yalnızca Müslümanları ve komünizme karşı çıkan muhalifleri değil , kendisine rakip olabilecek , en yakın arkadaşlarını da harcamıştı. Bunların başında da Milovan Djilas gelmektedir. Milovan Djilas , meclis başkanı ve başbakan yardımcısı olarak etkili bir siyasetçidir. Yıllarca Tito’yla birlikte omuz omuza savaşmış , komünizmin yerleşmesi için birkaç kez ölümden dönmüş ve bir ömrü bu uğurda harcamıştır. Djilas aynı zamanda Yugoslav komünizminin fikir babasıdır. Bunun için bazı tarihçiler , “Djilas olmasaydı , Yugoslav komünizmi olmayacaktı” derler. (Günaydın , 1984 : 71)

Djilas , 1950 yıllarında demokratik düşünceyi ortaya atmış büyük bir cesaretle komünizmden nefret ettiğini açıklamıştı. Bunun yanında , basın hürriyeti , tartışma ve fikir hürriyeti verilmesini isteyecek kadar ileri gitti. Bunun bu tutumu karşısında şaşıran Tito , Djilas’ı hapse atarak susturdu.

Tito , 1967 yılında kendisini ömür boyu başkan seçtirdi. 1980 yılında da öldü. Ama bıraktığı insan katletme geleneğini kendinden sonra gelenler de sürdürdüler.

Tito , savaşın fırtınası arasında binlerce Müslümanı yok etti. Camileri viraneye çevirdi ve Müslüman kültürünün izlerini silmeye çalıştı. Bu iş için görevlendirdiği adamlarını göstermelik hapishanelere koyup kendini hoş göstermeye çalıştı.
Enver DELİORMAN

(Halit ERTUĞRUL'un "dünyayı ağlatanlar" kitabından alıntıdır)
kayısıkentli isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Sonforum'un önerileri

Cevapla


Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz aktif değil dir.

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı


Saat: 08:36


lisanslı Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2022, Jelsoft Enterprises Ltd.
Forum SEO by Zoints
SonForum.org 2007-2025

2007-2025 © SonForum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " İletişim " kısmından bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı