|
Aşk, Sevgi ve Evlilik Aşk, Sevgi ve Evlilik ile ilgili herşey . |
Seçenekler | Stil |
12-28-2007, 15:40 | #1 |
Aşk bir yaşayıştır, var oluştur... Yeniden doğmak için....
"Yüzyılların birikimiyle oluşan aşk kültürünü kavrayabilmek derinliği olmayanlardan aşk beklemek (!) gereksiz bir iyimserlikti belki, ama ben, her aşkta umudumla yine sevdim... Aşktı inandım, güvendim,, hatamı yaptım? Belki evet, belki hayır... Karşıma çıkan basit kişilerle diğerlerinin değerini anladım... Bu bir tecrübeydi belki de... Biliyordum, Yaşam, kimsenin anlayamayacağı dengesiyle her gün doğumunda sunduğu umudu, akşam çökünce durduk yerde alırdı gözlerimden...Çoğunlukla aynı başlardı masallar; Zamanın birinde bir kızla bir erkek varmış. Erkek sevdalıymış, kız onu bilmezmiş. Aşkını bilirmiş de onu bilmezmiş. Dilekler ise yüksek katlara bir türlü ulaşmazmış. Kız ay parçasıymış, dolunaydan güzel. Gözlerinin pırıltısını yıldızlar kıskanırmış, bakışlarını şirin. Ellerinin inceliğini Leyla kıskanırmış, belinin inceliğini Aslı... Kadifeden yumuşak sesliymiş, sözleri senfoni inceliğinde güzel. Konuştukça inciler üretirmiş dudaklarından da, sıraya giren kuyumcuların hiçbirinin gücü yetmezmiş satın almaya Saçlarını deniz kızları örermiş o uyuduğunda. Uykusunda terlediği zaman papatya kokarmış teni de, bütün gün etkisi gitmeyen bu kokuların nedenini kimsecikler bilmezmiş... Uyanınca yeryüzü anlam kazanırmış her gün doğumunda yeniden. Gelincikler güneşle barışır da, taç yaprakları kırmızıya boyanırmış kendiliğinden. Rengarenk kuşlar ötüşerek selamlarmış bu güzelliği, denizler çırpınarak. Rüzgar onun için esermiş saçlarını dağıtmaya. Saçları dağılıp çiçek yüzüne dolanınca, kelebekler raksedermiş çevresinde. Gülmesi bir ömre bedelmiş. Güldükçe, diğer çiçekler onun kendilerinden soylu olduğunu anladıkları için aralarında fısıldaşırlar, gizlice yaprak dökerlermiş. Gün gelmiş üzmüşler onu, ama dudaklarından dökülen inciler hiç azalmamış. Ağladığında bütün yıldızlar sönermiş. Ateş böcekleri böyle zamanlarda haber ulaştırırmış onu çok sevene (!)... Birlikte ağlarlarmış; gökyüzü aştan sona yağmur dökermiş gönüllerdeki ateşe. Aşık kimseyi ona benzetemediğinden, içine tek bir damla düşmemiş serinletmeye... Gün gelmiş, çiçek yüzlü sevgili hasta olmuş, aşık sağlığından utanmış. Ama bunu kimsecikler anlamazmış. Bekleyelim dermiş çiçek yüzlü sevgili. Başka bir söz demeyince, ne kadar sevse de aşığın elinden bir şey gelmezmiş. Çiçek yüzlü sevgilinin sesini duymadığı günü gün saymazmış. Burada anlatılır ki, bu aşk başlayalı beri, ateş böcekleri geceleri bilinirmiş yalnızca... Kalbimi kelimelerle doldurdum, mektuplarım onun için parmaklarını yakıyor... Dudaklarını da yakacak.. Dudaklarını ve tüm varlığını... Kıskanıyorum kelimeleri birer kelebek gibi sana uçuyorlar. Kelimeler senin kokunla sarhoş. Saçlarını okşayan rüzgarı kıskanıyorum. Kıskanıyorum..... Aşk bir yaşayıştır, var oluştur... Yeniden doğmak için bir uyanıştır. Aşkın bütün sırrı ise iki kelimede.. "Seni Seviyorum"... |
|
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|