|
Liseler ve Üniversiteler Lise ve üniversite ilgili her paylaşım burada. |
Seçenekler | Stil |
01-09-2010, 11:36 | #1 |
gümüşhane Mareşal Fevzi Çakmak Anadolu Öğretmen Lisesi
Gümüşhane Mareşal Çakmak Anadolu Öğretmen Lisesi, ilk olarak 1954 yılında Gümüşhane Öğretmen Okulu adı ve statüsü ile eğitim ve öğretime başladı. O zamanki bina Süleymaniye Mahallesi (Eski Gümüşhane) yolu üzerinde bulunan eski bir bina idi. Bu bina, bir yangın neticesinde kullanılamaz hale gelince okul, şehir merkezine taşındı. Bu bina ise okulumuzun boşaltılmasından sonra bir müddet İmam-Hatip Lisesi, bir müddet Adalet Meslek Lisesi ve şimdilerde de AÖF irtibat bürosunun bulunduğu Zafer Meydanındaki taş binadır. Bu binada eğitim-öğretim zor şartlar altında devam ederken, okul için daha teferruatlı ve modern bir bi*nanın yapımı için çalışmalar başlatıldı. İlk olarak arsa teminine gidildi ve en uygun yer olarak Mare*şal Fevzi Çakmak Paşa'nın çadır kurarak askerlikle*rini teftiş ettiği yer belirlendi. Zaten buraya halk arasında "Mareşalin Düzü" denilmekteydi. Derhal çalışmalara başlandı ve şu anda kullanılan binalar inşa edildi. Arsanın özelliğinden dolayı, Gümüşha*ne Öğretmen Okulu olan okulun adı da Mareşal Fevzi Çakmak Öğretmen Okulu olarak değiştirildi. Şu anki binalarda eğitim-öğretime 1966 yılında başlandı.
Okul , 1954 yılından 1974 yılına kadar "Öğretmen Okulu" olarak eğitim-öğretimi sürdürdü. 1974 yılında Öğretmen Okulunun bünyesinde bir de Öğ*retmen Lisesi açıldı. Öğretmen Okulu statüsü ise Eğitim Enstitüsü olarak değiştirildi. Eğitim Enstitü*sü de 1980 yılında kapatıldı. Okul 1989 senesine ka*dar Öğretmen Lisesi olarak eğitim-öğretimi sürdür*dü 1989 yılında ilk etapta Anadolu Öğretmen Lise*si statüsü kazanan ilk öğretmen liselerinden birisi oldu. Öğretmen Lisesi olarak son mezunlarını 1990-1991 öğretim yılında verdi ve böylece tamamen Anadolu Öğretmen Lisesi statüsü kazandı. Anado*lu Öğretmen Lisesi olarak ta ilk mezunlarını 1992-, 1993 öğretim yılında verdi. Okul binası derslikleri içeren iki blok halindedir. Pansiyon binası 260 kapasiteli olup, kampus içeri*sinde zemin dahil 4 kattan oluşur. Okul kampusu yaklaşık olarak 17.000 metrekare açık 4500 metrekare kapalı alandan oluşmakta olup, kampus içerisinde çok amaçlı planlanmış ka*palı spor salonu ile 8 daireli personel lojmanları bu*lunmaktadır. Kampusta bulunan tüm binalar kalo*riferli olup, fuel-oil ile ısıtılmaktadır. Bu ısıtma sis*temine 1992-1993 yılında geçilmiştir. Tüm bunlar*dan başka okul kampusunda ayrıca okula ait Otoyol-Fiat midibüse ait bir garaj bulunmaktadır. (Mayıs 2000) OKULUMUZA İSMİNİ VEREN MAREŞAL FEVZİ ÇAKMAK Fevzi Çakmak bir asker çocuğu idi. Babası, Miralay Sırrı Bey'di. Çakmakoğulları'ndan Sırrı Bey'in üç oğlu da onun yolunda yürümüşlerdi. Biri Manastır'da, diğeri Çanakkale'de şehit düşmüştü. Bu kardeşlerin üçüncüsünün adı Fevzi idi. Kurmay yüzbaşı rütbesiyle ordu saflarına katıldığı zaman önce Erkan-ı Harbiye Dördüncü Şubesi'ne atandı. Sonra da Rumeli'ye tayini çıktı. Balkanlarda geçen sekiz yıllık başarılı hizmet sonunda albaylığa yükseldi. 1908'de Hürriyet ilan edildiği zaman Taşlıca Mutasarrıfı ve 35'nci fırkanın kumandanı idi. Ancak gülünç bir iddia ile, albaylığa terfiinin bir "saray iltiması" olduğu ileri sürülerek rütbesinden iki yıldız geri alındı. Bu düpedüz bir haksızlıktı. Fakat Fevzi Bey mert bir asker ve olgun bir insandı, uğradığı bu haksızlık karşısında dahi bir infial göstermedi. Ancak haksızlıkla elinden alınan yıldızlarını pek kısa bir zamanda yine alnının teri ile geri almasını bildi. 1910 yılında Kosova Kolordusu Kurmay Başkanlığı'na, kısa bir süre sonra da Garp Kolordusu Kurmay Başkanlığına tayin edildi. Balkan Savaşında Vardar Ordusu Erkanı Harbiye Harekat Şubesi Müdürlüğü görevinde idi. Savaştan sonra merkezi Ankara'da bulunan Beşinci Kolordu Kumandanlığına getirilirken rütbesi büyümüş ve adı da Fevzi Paşa olmuştu. Birinci Dünya Savaşı başladığı zaman Fevzi Paşa, emrindeki kolordu ile Çanakkale'nin savunmasına katıldı. Oradan İkinci Kafkas Kolordusu Kumandanlığına tayini çıktı. Koca bir ömür harp alanlarında geçiyordu. Balkanlar'dan Kafkaslar'a kadar uzayan bu savaş hayatı daha sonra Suriye'de devam etti. Burada ferikliğe (Korgeneralliğe) terfi etti. Mütarekeyi müteakip İstanbul'a tayini çıktı. Bir süre İstanbul Büyük Erkan-ı Harbiye Reisliğinde bulunduktan sonra 1920 yılı başlarında Harbiye Nazırlığı'na getirildi. Böylelikle Salih Paşa'nın kurduğu hükümette kısa bir süre Nazırlık da yapmış oldu. Bu makamı işgal ederken, Anadolu'ya askeri eşya ve cephane göndermek suretiyle Milli Mücadele'ye büyük katkılarda bulundu. Bu milli harekat aleyhinde şiddetli tedbirler almak üzere iktidara getirilen Damat Ferit Paşa kabinesinin kurulmasından önce Harbiye Nazırlığı görevinden ayrıldı. Doğruca Ankara'ya giderek milli harekete katıldı. 1920 yılı Nisan ayında Ankara'ya gelen Fevzi Paşa, bir ay sonra Ankara Hükümeti'nin Milli Müdafaa Vekilliği'ne getirilirken Vekiller heyetine de reis oldu. İkinci İnönü zaferini mütekaip orgeneral rütbesi verilen Fevzi Paşa 1921 yılında Erkan-ı Harbiye Reis Vekili oldu. 1922 yılı Temmuz ayına kadar on bir ay süre ile bu vazifede ve Vekiller Heyeti Reisliği'nde kaldı. Sakarya'da kazanılan büyük zaferdeki üstün hizmetlerinden ötürü Birinci Ferik (Orgeneral) Fezvi Paşa, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kararı ile Müşir (Mareşal) rütbesini aldı. Mareşal Fevzi Çakmak büyük zafer ve cumhuriyetin ilanından sonra Genelkurmay Başkanı oldu. Yalnız ordunun değil, bütün bir milletin en sevip saydığı bir insandı da. Benliğini saran engin tevazu, sürdürdüğü alabildiğine sade ve tertemiz özel hayatı ona ayrı bir özellik vermekteydi. Bir sembol, bir bayrak olmuştu milletin kalbinde. 12 Ocak 1944 günü yalnız binbir şan ve şerefle dolu askerlik yaşantısının değil, hayatının da en hazin gününü yaşadı Mareşal Fevzi Çakmak. O gün, emekliye sevkedilmişti. 55 yıl sırtında şerefle taşıdığı üniformasına veda günüydü o gün. Genelkurmay Başkanlığı görevine ve vücudunun bir parçası olmuş bulunan ünifarmasına veda etti. Bir süre evinde sakin bir hayat yaşadı. Memleket çok partili bir devreye girince o sıralarda kurulmuş bulunan Millet Partisi'ne girdi. Demokrasi mücadelesine katıldı. Sembolleşmiş insan, büyük asker Mareşal Fevzi Çakmak, 10 Nisan 1950 günü İstanbul'da hayata gözlerini yumdu. Vefatı memlekette öylesine içten kopup gelen büyük bir üzüntü yaratmıştı ki, İstanbul Radyosu'nun müziği kesmemesi yüzünden radyo evi önünde iki gün süre ile büyük gösteriler yapıldı. Ve cenazesi 12 Nisan 1950 günü mahşeri bir kalabalığın da katılmasıyla kaldırıldı. Eyüp Sultan kabristanında toprağa verildi. MAREŞAL ÇAKMAK ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ'NİN MİLLİ EĞİTİMİN GENEL AMAÇ VE TEMEL İLKELERİ İLE TOPLAM KALİTE ANLAYIŞINA UYGUN OLARAK VİZYONU; TÜRK MİLLİ EĞİTİMİNİN AMAÇLARI IŞIĞINDA; DÜNÜ, BUGÜNÜ, VE GELECEĞİ BİRLEŞTİREREK ÖĞRETMEN OLMANIN İDEALİNİ VE DEĞİŞİMİNİ YAŞAYACAK ÖZGÜN, ETKİLİ VE NİTELİKLİ BİR OKUL TOPLUMU OLUŞTURMAKTIR. Toplantı Alanı Açık Spor Alanı Personel Lojmanları Doğal Dinlenme Alanı 180 Öğrenci Kapasiteli Pansiyon Etüt Sınıfları Öğrenci Yatakhaneleri Yemekhane Bir Ders Etkinliği Öğrencilerin Kullanımı İçin Fotokopi ve Baskı Makinesi Çağdaş Sınıflarımız Bilgisayar Laboratuarı Modern Laboratuarlar Harita Odası Okul kütüphanesi Çok Amaçlı Salon Eğitim Binası Giriş Öğretmenler Odası Okul Pansiyonu okul Kapalı Spor SalonuİLETİŞİM (0456) 213 16 22 (0456) 213 13 14 [email protected] |
|
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|