sonforum.org

Anasayfa Facebook Bugünki Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   sonforum.org > TARİH - KÜLTÜR ve SANAT > Aşk, Sevgi ve Evlilik
Kayıt ol Google Üye Listesi Market Girişi


Aşk, Sevgi ve Evlilik Aşk, Sevgi ve Evlilik ile ilgili herşey .

Yeni Konu aç  Cevapla
Seçenekler Stil
Okunmamış 01-05-2010, 11:26   #1
Kullanıcı Adı
denizci
Exclamation internetten evlilikler

Günümüzde chatleşmek maalesef bir çeşit sanal beraberlik haline geldi. Adam, saatlerce bilgisayar başında oturup hanımını, çocuklarını bir kenara itip başka bir âlemde geziyor. Eşiyle ilgileneceğine, onun can yoldaşı olacağı yerde, gidiyor bilgisayarla arkadaşlık ediyor. Daha doğrusu bilgisayardakilerle... “Bu yaptığın uygun mu?” dediğin zaman da, “Ben faydalı olmak için yapıyorum” deniyor.

Bir kere, en büyük hatamız, faydalı olmaya evden başlamak yerine “el”den başlamak... Evdekiler dururken, eh nefsimize de hoş geliyor, önce “el”lerle uğraşıyoruz. Kişinin önce kendisine, ailesine, sonra da diğer yakın çevresine, daha sonra da uzak çevresine faydalı olması gerekir. Şimdi, chat hastalarına sormak lazım:

Elinizi vicdanınıza koyun ve itiraf edin, eşinizle çocuğunuzla mı daha çok meşgulsünüz, yoksa bilgisayarınızla mı? Bazı chat hastası erkekler diyebilir: “Benim eşim benimle ilgilenmiyor, ben de o yüzden chatlerde sürünüyorum.” Yapmayın, siz gerçek manada eşinizle ilgilendiniz de o sizinle ilgilenmedi mi? Bu kabul edilebilir bir mazeret değildir.

İnsanların kadın olsun erkek olsun, ilgiye, sevgiye ihtiyacı vardır. Siz verirseniz, alırsınız; ilgi, sevgi karşılıklı olur. Arkadaşlık, sevgiyi paylaşmak gibi değerlerimizi TV ve bilgisayar öldürüyor, güzelim aile yuvaları buzdolabına dönüyor adeta. Chat yüzünden kocasının yüzünü göremeyen, bunun için ruhî dengesini bozan çok kadın var.

Bir kişinin karşı cinsten birisiyle internet ortamında olsa dahi böylesi tehlikeli ilişkiler kurması elbette doğru değil. Öncelikle bunu söylemiş olalım.

Kişinin bu durumu devam ettirmesinin sebeplerinden birisi geçmişinde eşiyle ilgili yaşadığı negatif deneyimler olabilir. Bilinçaltında saklı intikam duygusu kişiye bunu yaptırıyor olabilir. Bunun dışında merakla başlamış ve zamanla alışkanlığa dönüşmüş bir davranış olabilir. Sebebi ne olursa olsun duyguların hoşnut olduğu fakat mantığın rahatsız olduğu bu durum, ruhu ikilemde bırakacak ve birtakım ruhsal sıkıntılara davetiye çıkaracaktır.

Bundan kurtulmak için

Bu konudan kurtulmak için öncelikle empati kurulmalı. Sonrasında atılacak en büyük adım kararlı olmak ve bu kararlılığı chat yapılan bireye hissettirerek bu duruma bir son vermek olacaktır. Tabii bununla birlikte kişinin eşiyle hâlihazırda yaşadıkları bu duruma son vermeyi engelliyor olabilir. Bu sebeple eş ile birebir paylaşımları artırmak ve eş olma rolüyle onunla birlikte daha fazla zaman geçirmek gerekir.

Bekarlara gelince

Art niyetli olanları bir tarafa bırakıp olayı iyimser bir şekilde ele alacak olursak, bunlar da genelde evlilik hayali ile chatleşiyorlar. İşi ileri götürüp tanıştıktan sonra da hayal kırıklığına uğruyorlar. Çünkü iki taraf da tam dürüst davranmıyor chatte... Sanki chatleşme yalan üzerine kurulmuş. Erkek kadın, kadın erkek numarası çekiyor. Daha nice yalanlar; her şey tozpembe...

Chatte tanışılan bir kişiyle gerçek bir evlilik kurulamaz. Maalesef dünya acımasızlaştı, güven duygusu yok oldu. Chatte tanışıp mutlu bir yuva kuranlar var demeyin, bu sadece bir ***** olur. O ancak binde birdir. Binde birin size isabet etmesini mi bekliyorsunuz? İnternet üzerinden tanışıp evlenen çiftler, sonra farklı dünyaların insanı olduklarını anladıklarında geride pişmanlıktan başka şey kalmıyor. Balın zehiri kıvrandırmaya başlıyor ve acı bir netice tecrübe hanesine yazılıyor.

Chat gerçeği aslında bu kadarla da bitmiyor, chat vakti öldürmekten pek de öteye geçen bir şey değil. Ve öldürdüğü şey sadece vakit de değil; insanın ailesiyle, akrabasıyla, arkadaşlarıyla ilgisini hatta sevgisini de öldürüyor. Hangi iş olursa olsun, yapılmasındaki zararı faydasından çoksa, o işi yapmamak aklın gereğidir. Buna göre tüm chatçiler; elinizi vicdanınıza koyup düşünün; eksiniz mi fazla, artınız mı? Tamam mı, devam mı? Kararınızı buna göre verin!

Sanal birliktelikler aileyi tehdit ediyor

Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi günümüzde sanal birliktelikler artıyor. Aslında bu, tamamen fantezilerden oluşan, gerçekle bağlantısı olmayan, içi boş, kandırıcı, kendini, karşısındaki kişiyi tatmin edecek bir “obje” haline getirici son derece çirkin bir durum.

Bunun için, utangaçlık, sıkıntı, eşiyle işlerin yolunda gitmemesi, aradığı gerçek mutluluğu bulamadığı için ne yaptığını bilememe gibi bahaneler öne sürülebilir.

Hatta başkalarına sorarsa ayıp olur diye düşünüp merak ettiği soruların cevabını bulmak için yapılmış bir hata; önce merakla başlayıp sonra kendine hâkim olamayarak devam etme; kendi tipini beğenmeyip aşağılık kompleksi yaşadığı için, sanal ortamda birliktelik yaşarsa kendisini daha iyi hissetme gibi daha pek çok gerekçe sayılabilir.

Sanal birliktelikler, ilk etapta kişiyi duygusal olarak tatmin ettiği ve karşılıklı kimseden kimseye zarar vermediği (!) için tercih ediliyor. Kadınlar ve erkekler, birbirlerini hiç tanımadan sanal ortamda rast gele birbirleriyle tanışıyorlar ve bir süre sohbetten sonra başlıyorlar: Eğitimli-eğitimsiz, evli-bekar, yaşlı-genç fark etmiyor. Birçoğu farklı bir kimliğe bürünüp kendi gerçek kişiliğini sakladığı için, ekran başında rahat rahat herşeyi yaşıyorlar.

Başlangıçta çok fazlasıyla işlerine gelen bu durum, zaman içinde psikolojilerinin bozulmasına neden oluyor. Yapılan davranış, kendi içinde düzenli ve dengeli bir formda olmadığı için, ilerleyen zamanla birlikte en hafifinden “suçluluk psikolojisi”ne neden oluyor. Neden suçluluk psikolojisi?

Çünkü ne kadar sanal olursa olsun, herkes bal gibi biliyor ki yaptığı şey yasak ilişki. Buna bir anlamda zina da diyebilirsiniz. Günlük yaşamında “namus timsali” edalarıyla dolaşan bu kişiler, kendi sanal âlemlerinde ağızlarına bile almak istemedikleri kelimeleri kendilerine yakıştırdıklarının farkında… Bu nedenle bilinçaltı vicdan devreye giriyor ve “Sen ne yaptığının farkında mısın?” diyor. Üstelik muhatabının kim olduğunu bile bilmeden…

Aslında bu, bir ruhsal bozukluktur. Böylelerinin en kısa zamanda tedavi olması gerekir. “–mış gibi” yaşamak, gerçekten koparak sanalda var olmaya gayret etmek, psikolojik bir sorunun varlığına işaret eder. Ve yitirilen değerlerin…

İnsan kendisini harama götürecek meraklarından korumalı. Kendi nefsine zulmeden zalimlerden olmamaya özen göstermeli. Kendi sınırlarını belirlemeye çalışmalı. Sınırlarını zorlayacak veya kişiyi yanlışlık yaptığı duygusuna götürecek faaliyetlerden uzak durmalı. Çünkü insan bir kez bulaşınca, kendisini oradan kurtarması zorlaşıyor. En baştan sapmamaya gayret edin. Oturup kendinizi suçlamak yerine, dürtülerinizin aksine kürek çevirin yeter.
denizci isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Sonforum'un önerileri

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz aktif değil dir.

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı


Saat: 12:58


lisanslı Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2022, Jelsoft Enterprises Ltd.
Forum SEO by Zoints
SonForum.org 2007-2023

2007-2023 © SonForum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " İletişim " kısmından bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog