12-24-2009, 14:05 | #1 |
maniheizm
maniheizm
Mani dini ya da maniheizm 3'ncü yy.'da Pers İmparatorluğu'nda Mani tarafından kurulan ve kısa sürede hızla büyük bir coğrafyaya yayılan bir din.Kutsal kitapları Arzhang'dır. Mani dini en parlak dönemini 8. yüzyılda Uygur devletinin milli dini olarak ilan edilmesi ile yaşamıştır. Mani kelimesinin eski Türkçe'deki kullanımı "Mengü" dür ve Çağatay Türkçesi'nde "Tanrı" demektir. Tarih Mani cihan Pers İmparatorluğunun Şapur I. (242–273) egemenliği altındaki döneminde, öğretilerini çok başarılı olarak halk arasında yayabilmişdir. Ancak Şapur I. 'in ardından tahta çıkan hükümdar Bahram I. (ya da Bahram II.) onu Mager'lerin bir şikayeti üzerine tutuklatıp idam ettirmişdir. Maniciler, Mani'nin bir haça çakılarak (İsa'daki gibi) idam edildiğini kayıt etmiş olsalarda, bunda bazı şüpheler vardır. Mani dini Antik Çağın sonlarında, 3. ve 4. yüzyıllarda Sasani İmparatorluğu ve çevresinde yayılmıştır. Kral Şapur I.'in bir kardeşi Mani dini'ni kabul etmiş; ancak Şapur'dan sonra gelen Fars kralları Manicilerin düşmanı olmuşlardır. 4. yüzyılda Roma İmparatorluğuna kadar yayılmış olan Mani dini, etkili misyoner uygulamaları sayesinde daha da ilerleyip Çin'e ve İspanya'ya kadar yayılmışdır. Mani dini en parlak dönemini Uygur hükümdarı Bögü Kağan'ın hüküm sürdüğü 762 yılında devlet dini olarak ilan etmesi ile yaşamışdır. Mani dini'nin misyoner uygulamalarının nasıl bukadar başarılı olduğu sorusu günümüzün birçok tarihçilerini meşgul etmişdir: Dini yaymak için kullanılan dini ifadelerin doğuda Budizm'e ve batıda Hıristiyanlığa yaklaştırılmış olması; ama buna rağmen dinin yöresel olarak ana hatlarından sapmaması buna neden olarak görülmektedir. Mani dini 5. yüzyılda özellikle Roma İmparatorluğunda hızla yayılan Hıristiyanlığa ciddi bir rakip olmuş , bu yüzden Romalılar bu dinin yayılmasını önlemek için çaba göstermişlerdir. Mani dini Çin'de 14. yüzyılda ortadan kaybolmuş, ama Çin'in Ming döneminin kuruluşunda önemli bir rol oynamışdır (Ming aydınlık ya da ışık anlamına gelir). Mani dini sonunda Avrasyada birçok dinin içine işlenmiş ve böylece başka dinlerin yeni kollarının ve tarikatlarının doğmasını sağlamıştır. Mani dini'nin dünyayı görüşünde tanrısal aydınlık ile karanlık iki rakip olarak karşı karşıya durur. Bu ikisinin birbirleri ile mücadelesinde aydınlığın bir kısmı karanlığın içinde (dünyanın içinde) tutsak kalmışdır. Herhangi bir canı söndürmek, hatta bir meyveyi dalından koparmak bile tanrısal maddeye zarar verip aydınlığın tutsaklığını dahada uzatır.Işığın (aydınlığın) tutsaklığına ancak „seçilmişler“in yardımı ile son verilebilir. Seçilmişler hiçbir canlıyı incitmezler ve asla cinsel ilişkide bulunmazlar. Bu yüzden kendi başlarına geçimlerini sağlıyamazlar ve „dinleyenler“ (bir tür asistanlar) onların ihtiyaçlarını temin ederler. Seçilmişlerin sindiriminde ışık ile karanlığın birbirinden ayrıldığına, dua ve şarkı yardımı ile bu elde edilen ışığın tekrar tanrıya geri döndüğüne inanılır. Ancak dinleyenler de günahlarını temizlemek için birçok inkarnasyonlardan geçmeleri gerekir.İnanca göre dünyanın sonunda ışık ile karanlık ebediyen ayrılacaklardır |
|
|
|
12-24-2009, 23:03 | #2 |
ilk defa duyduğum bir din
|
|
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|