Eymür ,Ergenekon da müdahil olmak istedi

[kelebek35]

Savcı Pekgüzel, bu talebin reddedilmesini istedi. Mahkeme, karararını 23 Ekim 2009 Cuma günü açıklayacak.
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, eski MİT Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür'ün, avukatı aracılığıyla davaya müdahil olmak amacıyla mahkemeye gönderdiği yazılı talebin reddine karar verilmesini istedi. Tutuklu sanık Alparslan Arslan'ın çapraz sorgusunda söylediği ancak iddianamede yer almayan suçlarla ilgili olarak ve Atatürk hakkındaki sözlerinden dolayı ilgili Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasını talep etti. Savcı Pekgüzel, aylardır üzerinde konuşulan ve taleplerle dile getirilen, Ümraniye Çakmak mahallesinde ele geçirilen el bombalarının yer aldığı görüntü CD'sini uzman olmamalarına rağmen defalarca izlediklerini ancak iddia edildiğinin aksine görüntüdeki polislerin "Ergenekon" kelimesini kullandıklarını duyamadıklarını söyledi. Savcı Pekgüzel, bu konudaki incelemenin bilirkişi tarafından da hala incelendiğini söyledi.
Savcı Pekgüzel, Prof. Dr. Nevzat Tarhan ve bir öğrencisinin, hazırlayacakları bir doktora tezi için duruşmayı izleme konusundaki taleplerinin, duruşmanın aleni olması nedeniyle kabulüne karar verilmesini istedi.
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, 8 Ekim 2009 tarihli oturumda avukat Servet Bora'nın, Mahkeme Başkanı Köksal Şengün'ün, heyetin diğer üyelerine karşı devamlı muhalif olduğunu ancak alınan kararlarda görüş birliğinde olduğu görüntüsü verme çabasında bulunduğunu, korkusundan muhalefet şerhi koyamadığı şeklindeki açıklamasını hatırlattı. Pekgüzel, Servet Bora'nın, Başkan Şengün'e hitaben "Hiçbir şey yapamıyorsanız bu iki üye ile birlikte çalışamayacağınızı bir dilekçe yazarak HSYK'ya bildirirerek kendinizi kurtarın" şeklindeki sözlerinin, Başkanlık makamına açıkça hakaret unsuru taşıdığını belirterek hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istedi. Ayrıca Pekgüzel, mahkemenin her aldığı kararda oy birliği şartının aranamayacağını, her hakimin kendi görüşünü bildirmesinin yasal hakkı olduğunu vurguladı.
Savcı Pekgüzel, talepler bölümünde tutuklu sanık Doğu Perinçek'in, AB ve ABD'nin 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne talimat verdiği ve Ergenekon soruşturmasının uluslararası bir komplo olduğu yönündeki iddialarına cevap verdi. Savcılar olarak bu dava için kimseden talimat almadıklarını ve kimse tarafından yönlendirilmediklerini belirten Pekgüzel, "Talimat almadığımız gibi yargılamanın başladığı günden beri defalarca iftira ve aşağılama ile karşılaştık. AB'nin övmesi ya da eleştirmesi savcılık makamını etkilemez. Ayrıca Karen Fogg'un elektronik postaları ile bu dava arasında ne gibi bir bağlantı kurulduğunu da anlamak mümkün değil." dedi.
Mahkeme Başkanı Köksal Şengün'ün duruşmaya ara vermeye hazırlandığı anda tutuklu sanık Doğu Perinçek ısrarla söz aldı. Savcının görüşünü açıklarken başkanlık makamını açık olarak tehdit etttiğini ileri süren Perinçek, "Bunu anlamamak için ahmak olmak lazım. Savcıların mahkemeyi tehdit etmesi bizi yaralamıştır. Savcılar duruşma sırasında mahkemeyi açıkca tehdit ederek suç işlemiştir. Silivri Savcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasını istiyorum." dedi. Bunun ardından Başkan Şengün, duruşmaya kısa bir süre ara verdiklerini açıkladı.
Mahkeme heyeti henüz yerinden ayrılmadan Doğu Perinçek, "Küstahça, apaçık, hangi istihbarat kaynağından bu bilgileri alıyorsunuz? Çığırından çıkarıyorsunuz. Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı açıkça savaş ilan ediyorsunuz' diye bağırmaya devam etti. Bu sırada tutuklu sanık Hayrettin Ertekin yanına giderek sakin olmasını söyleyince, "Ne demek bu. Sizin için yapıyorum. Yoksa buradan çıkamazsınız. Aklınızı başınıza toplayın" diye bağırdı.
Daha sonra yerinden elinde bisküvi ve meyve suyu ile kalkan Veli Küçük'ün Hayrettin Ertekin'e bazı sözler söylemesi üzerine izleyiciler arasında yer alan Ertekin'in kardeşi Mustafa Ertekin, "Küfür etmeyin" dedi. Bunun üzerine Küçük de, "Herşey senin başının altından çıkıyor" diye Hayrettin Ertekin'in kardeşine küfür etti. Bu gerginlik üzerine Jandarma komutanı, tutuklu sanıkları mahkeme salonundan çıkardı. İzleyiciler de görevliler tarafından mahkeme salonundan çıkarılırken Mustafa Ertekin, duruşmaya izleyici olarak katılan Veli Küçük'ün eşi Nejla Küçük'e, "Eşinize söyleyin, böyle ulu orta küfür etmesin." dedi. Nejla Küçük de "Durduk yere etmez" cevabını verdi. Bunun üzerine Mustafa Ertekin, "Terbiyesizliğin gereği yok. 70 yaşında bir adam. Söylediklerini aynen iade ediyorum" diye konuştu.
Yarım saatlik bir aranın ardından mahkeme heyeti, sanıkların tahliye talepleri ile diğer taleplerinin 23 Ekim 2009 tarihli oturumda değerlendirilmesine karar verdiklerini açıkladı. Ergenekon ana davasıyla birleştirilen Danıştay davası sanıkları İsmail Sağır ile Tekin Irşi için görevlendirilen avukat Burhanettin Aktürk'ün duruşmada bulunması için kendisine davetiye çıkarılmasına karar verildi. Ayrıca diğer Danıştay davası sanıkları Süleyman Esen ile Salih Kurter'e avukat tayin edilmesi ve bunun kamu görevi olduğunun İstanbul Barosu'na hatırlatılması da karara bağlandı. Duruşma, 22 Ekim 2009 Perşembe günü saat 09.30'a ertelendi.
Duruşmanın ertelenmesinin ardından tutuklu sanık Hayrettin Ertekin, izleyici olarak duruşmaya katılan eşi, oğlu ve kardeşine, ara verilmeden önce yaşanan olayın ne olduğunu sordu. Kardeşi Mustafa Ertekin'in, "Sen mahkemede ondan uzak dur yeter, önemli bir şey yok" demesi üzerine Hayrettin Ertekin, "Öldürürüm onu burada bak. Gebertirim onu. Eğer benden bir şey saklıyorsanız öldürürüm sizi" diye çıkıştı. Mustafa Ertekin, önemli bir şey olmadığını tekrar söyledi. Daha sonra tutuklu sanıklar, jandarmalar nezaretinde cezaevine götürüldü.

(Cihan)