![]() |
![]() |
#1 |
![]() Doğudan esen bir rüzgar her şeyi birbirine karıp duruyor yine. Az ötede hırçın dalgalar kayalıkları dövüyor öfkeli mi öfkeli bir şekilde. Gökyüzünde simsiyah bulutlar toplanmış küme küme. Yol boyunca uzanan servi ağaçları semazenler gibi sağa sola yatıyor. Çok uzaktan bakıldığında denize battığı sanılan tekneler usta bir yüzücü gibi tekrar denizin yüzünde gözüküyor. Etrafta fırtına öncesi bir sessizlik var. Kent olabildiğince gizemli bir görsellikte. Kız ![]() Görünürde kimsecikler yoktu. Bu sesi aşırı yorgunluğa verdi. Hızlı adımlarla oradan uzaklaştı. Eve döndüğünde gün çoktan batmıştı. Mutfağa geçip karnını doyurdu. Sonra da her zamanki gibi kitaplarının başına geçti. İyi bir üniversite eğitimi görmek istiyordu. Anne babası da bunun için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlardı ![]() ![]() Arkadaşlarından ayrılıp evin yolunu tuttuğunda az ötede duran gizemli insana gözü ilişti. Ona sevgiyle gülümsedi o da bütün içtenliğiyle kıza karşılık verdi. Son günlerde bu adamla sıklıkla karşılaşıyordu. Ona karşı sıcak bir ilgi duymaya başlamıştı. Geçici bir sevgi diyerek üzerinde durmadı. Okul bitişi aşka benzer bir sızı tekrar yüreğini yakmaya başladı. Ne yana yönelse gizemli adamın sevgisi önünü kesiyordu. Kendinden kat kat büyük birine nasıl âşık olabilirdi? Bu aşk mıydı ![]() Adam çok tuhaftı. Yürüyüşüyle ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Vakit akşam olmuştu ve parti bitmişti. Her günü mutlulukla geçen kız ![]() ![]() Ne zaman ezan okunsa o ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çamların altına oturdular. Çaylarını aaaaaaamaya başladılar. Çevreyi bir sevgi nuru sarmaya başladı. Ötelerden gelen bir ruhani hava çepeçevre onları kuşatmaya başladı. Her taraftan coşkun bir sevgi yağıyordu sanki. Kız ![]() ![]() Baş başa verip saatlerce bilim üzerine söyleştiler. Birdenbire odanın manevi havası değişmişti yine. Oda ağzına kadar ruhanilerle doluydu sanki. Kız şaşkın şaşkın adamın yüzüne bakıp "Bu oda ağzına kadar dolu. Bizden başkaları var sanki... Anlatamıyorum işte!" dedi. Gizemli adam içinden "Algısı ne kadar güçlü. Tam da yolun aradığı bir kız. Bu yollar için hakkıyla çalışacak biri." dedi. Kız bir ara gizemli adamın dikkatli dikkatli gözlerine baktı. Aman Allahım! Gözlerinden yemyeşil ışık çakıyordu. Böyle bir şey olamazdı. "Gözleriniz gözleriniz!" diye bağırarak sarsıntı geçirdi. Gizemli adam "Olur böyle şeyler!" diyerek olayı geçiştirdi. Adam kıza haddinden fazla sevgi gösteriyordu. Onu bir kalıba girmeye de zorlamıyordu. Sadece ibadetlerini düzenli yapmasını öneriyordu. Onu ![]() Sınav zamanı gelip çatmıştı. Kız kendisi için dua etmesini diledi. Gizemli adam: "Olur inşallah. Yatsı namazına doğru sana çağrı bırakırsam duaya başlarsınız. Tekrar çağrı bırakırsam dua bitti; gözünü açabilirsin anlamına gelir." dedi. Kız sevinç içinde kasabaya gitti. Akrabalarıyla baş başa verip oradan buradan konuşuyorlarken yatsı namazı sonrasına doğru gelindiğini gördü. Hemen başını örtüp bir odaya geçti. Telefonu çalıyordu. Arayan gizemli adamdı. Hemen karşılık verdi. Gözlerini yumdu.Aman Allahım o da ne? İçeri dolunay gibi helezon yaparak dönen bir nur gelmişti. Korkunç bir güzellikle üzerine doğru geliyordu. İçi sevgiyle aşkla doldu. Böyle bir şey olamazdı! İçinden "İnşallah dua bitmez de bu nur hep böyle kalır!" dilekleriyle dopdolu kalmıştı. On dakika kadar sonra telefon çaldı. Kız gözlerini açıp dolunay gibi nura baktı. Son anlamına gelen telefon zili çalınca nur kaybolup gitti. Bu durumu gizemli adama anlatmamaya karar vermişti. Çünkü dua bir hafta kadar sürecekti. Günaşırı mesajlaşıyorlardı. Kız ![]() ![]() Sınav öncesi kente gelen kız olup bitenleri hayretler içinde kalan insanların ruh haliyle gizemli adama anlattı. Gizemli adam olanları Allahın bir ihsanı olarak değerlendirdi. Böyle şeylerin doğal olduğunu söyledi. Kız ![]() O sıralarda kız sınav esnasında heyecandan baygınlık geçiriyordu. Sınav görevlileri kızı teselli etmeye çabalıyordu ki gizemli adamım medet istemesinden sonra birdenbire kız kendine gelmişti. Sonra da kalan soruları yapıp sevinçle dışarı çıktı. Adamın yanına gelip ona olanları anlatacaktı ki gizemli adam söze başladı: "Sınavda zor an yaşadığını sezince...... ruhaniyatından medet istedim. Şu saatlerde oldu bu." deyince kız afallamıştı. Gerçekten de o saatler arasında rahatsızlanmıştı. Bu çok ilginç bir durumdu. Ona olan sevgisi bir kat daha artmıştı. Bütün kalbiyle gizemli adamı seviyordu. Gizemli adam bir ara "Okulunuzdaki ...... adlı kızı ötelerden istiyorlar. Onu bu yollara getirmek için uğraş verir misiniz?" dedi. Kız: "Onu boş verin!" dedi. Acaba neden böyle bir çıkış yapmıştı. Manevi bir sevgiyi paylaşmak istemiyor muydu? Bir ara sessizlik oldu ve kalktılar. Kız tatil için Akdeniz sahillerine gitmişti. Bir gün gizemli adama bir e-mektup yazmıştı. Mektupta yaşı çok ileri olan bir beyin kendisini rahatsız ettiğini ![]() ![]() ![]() Gizemli adam kıza: "Gezdiğiniz insanlara dikkat edin. Olur olmaz insanlarla arkadaşlık yapıyorsunuz. Başınıza böyle işlerin gelmesi de o yüzden. Seçtiğin arkadaşlarına dikkat et. Ya da bu yolları terk et." gibi bir takım uyarıcı şeyler söyledi. Kız böyle sözlere alışık değildi ![]() ![]() Aradan bir ay kadar zaman geçmişti. Gizemli adamdan ses seda çıkmıyordu. Kız da onu arayıp sormuyordu. Bir cuma vakti gizemli adam namaza gitti. Namaz boyunca telefonunu kapalı tutmuştu. Duasını edip dışarı çıktı. Telefonunu açtı. Bir ağacın altına bağdaş kurup oturdu. Hemen karşısında bir rüzgâr hortumu çıktı. Etraf bir anda toz duman içinde kalmıştı. Birdenbire bir telefon geldi. Ağzı bozuk bir çalçene kadın olanca saygısızlığıyla gizemli adama hakaretler ediyordu. Bir kızın cep telefonuna kendi adı ve soyadı kullanılarak iğrenç bir aşk mektubu yazılmıştı. Olduğu yerde afallayıp kalmıştı gizemli adam. Az önceki anafor bu belanın mı habercisiydi? Bayanı böyle bir şey yapmadığına iknaya çabalıyordu. Kızın babasıyla konuştu. Sonunda bir araya gelip kıza gelen mesajı okudular. Aşkım ![]() Bu arada sosyete kız üniversite sınavında derece yapıp yüksek bir puanla çok iyi bir üniversiteye gitmişti. Elinde gizemli adamdan emanet oltu taşından yapılmış doksan dokuzluk bir tespih vardı. Onunla yollarını ayırmıştı artık. Gizemli adamsa sessizliğe bürünmüştü. Bir gün gizemli adam evinde uyurken görünmeyen dünyadan kimi nurlar odasına dolmuştu. Onlar ![]() Diğerleri de öncülerinin sözlerine katılıp başlarıyla tamam işareti yaptılar. Gizemli ruhlar geldikleri gibi duvardan çıkıp gittiler. Bu arada üniversiteli kız ![]() ![]() ![]() Gizemli adam o günden sonra kendini tamamen kızlara hizmet götürmekten soyutlamıştı. Çünkü buna benzer en az elli serüven yaşamış ![]() ![]() ![]() ![]() Çağrılan bir ambulansla acile kaldırdılar. Kızın cep telefonu çalıp çalıp duruyordu. Arayanları vardı. O ![]() ![]() O sıralarda gizemli adam elindeki anı defterini inceliyordu. Anı defterini karıştırırken ansızın çok ilginç bir nota gözü ilişti. Bu yazıyı kim koymuştu buraya? Daha önceleri bu anı defterinde böyle bir yazıyı hiç görmemişti... Dikkatli dikkatli yazıyı okumaya başladı. Bir ara gözlerini gökyüzüne çevirip baktı dalgın dalgın. Sonra da içinden: "Eyvah! Yoksa yoksa!.." diye haykırdı. Anı defterine şunlar yazılmıştı: Ellerin ![]() İncitme sen bahçemizin güzide güllerini Onlar ![]() Özlerindeki aşk ![]() ![]() Kırmayın gül goncalarımızı ![]() Anlarsınız bir gün elbette ![]() Varın gezin şimdilik siz de neşe içinde Beş on yıla kalmaz yersiniz bir semavi sille Ellerin ![]() Dr.Hamza Metiner |
|
![]() |
![]() |
|
|
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|