sonforum.org

Anasayfa Facebook Bugünki Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   sonforum.org > TARİH - KÜLTÜR ve SANAT > Şiirler ve Yazılar
Kayıt ol Google Üye Listesi Market Girişi


Şiirler ve Yazılar Beğendiğimiz yada yazdığımız şiir ve yazıları burada paylaşabiliriz.


Yeni Konu aç  Cevapla
Seçenekler Stil
Okunmamış 02-20-2009, 01:23   #1
Kullanıcı Adı
Hasret
Standart kızıl bir düş...

adam tedirgin ve sabırsız oturduğu kanepeden gözünü ayıramadığı yağmurlu gökyüzü ile arasındaki pencere camına kıyısından da olsa
bakmadan edemiyordu.vakit sabahtı ama başka bir gezegene aitmişçesine
kendi içindeki ateşin rüzgarla oynaması gibi zamanla ve güneşle
oynuyordu.yağmur damlaları adamın parmaklarını kıtlatışına eşlik eder bir halde cama vururken an geliyor bir konçertonun coşkun anına gelinmiş gibi onu tırmalarcasına şiddetini artırıyordu.
O anlardan birinde artık dayanamayarak ayağa kalktı . Küçücük odasında rengi bir zamanlar kahverengi olduğu sanılan bozlaşmış
döşemesinden paslı makasların çıktığı ‘’dost’’ çekyatından başka
iki gözlü bir şifonyer yalnızlığına renk katıyordu.

Parmaklarıyla saçını büküp çevirdiği halde pencereye doğru
döndü.dışarıya bakamayacakmıydı yine? Yeniden başamı dönecekti?
Oysa burayabu odaya kadar gelebilmişti.
Baktı……
telefonuna gelen o çağrıdan bu yana bütün evi arkadaşlarının odalarını meraklı bir tarla faresi gibi defalarca gezinmişti.göreceğini bildiği fakat görmekten korktuğu birşey vardı orada o yüzden bakamazdı.
Ama baktı yüzleşti.
Başlangıçta göğe odaklanan bakışları yavaşça aşağıdaki bahçenin
parke taşlı dar yoluna oradan da yol boyunca bloğun kapısına doğru inmeye başladı orada olmasa daha mı iyiydi acaba?
Bunu bilemiyordu oysa kız oradaydı.
Gemici paltosuna benzeyen siyah kabanına dökülen o akşam güneşi gibi kızıl kızıl parlayan saçlarını gördü ilk andakenarları
kızarmış ve uyuşmuş gözkapaklarıyla yumdu gözlerini. Içinde nefret vardı……
ve karanlıkta düşündü
saçlarının arasından akan ve soğuk betona düşen damlaları düşündü.orada iki büklüm oturmuş çilli yanaklarından seken
buz gibi damlaları. Ara sıra hızlanan rüzgar aklına geldi saf ve sıcak dudaklarına ipek tenine dokunan rüzgarın onu üşütmesinden
içinden birşeyleri söküp karanlığa uçurmasından korktu.
Açtı gözlerini…
‘’saçları hala parlıyor tanrım’’ öfkeli bulutların arasından çıkmaya çalışan günışığına aldırmıyorlardı sanki ışığa ihtiyaç duymuyordu. ‘’hayır zayıflık bu’’
o anda bir kez daha çaldı telefon kız başını yana doğru hafifçe eğerken yukarı baktı. Bal rengi gözlerini görmeye çalıştı uzaktan
telefon hala çalıyordu…

‘’ merhaba.. Içeri gel lütfen lavobodaydım bakamadım ok’’
kelimeler dilinin üzerinde uçurumdan yuvarlanan kayalar gibiydi
ama kızın sevincini hissetti. Kız bir çırpıda ayağa kalkmaya çalıştıysa da zorlandı ama apartmanın kapısına doğru ilerledikçe hızlandı. Aynı onu izleyen adamın kalp atışları gibi.

Adam artık ayakta duramıyodu pencere çıtalarından destek alarak biraz soluklandı. ‘’ tamam geliyorum canım’’ demişti kız.
Sesi öylesine canlı öyle duru çıkmıştı ki adam artık bacaklarına söz geçiremediği gibi gözyaşı bezlerine de hükmedemiyordu. Bu kadar inat ne içindi? Kin ve intikama ne gerek vardı? Madem kendine itiraf edemiyordu bari ona söylemeliydi onu boşuna kırdığını yersizce kıskandığını ve mecburiyetten olduğunu ilgisizliğinin. ‘’ söyleyemem içimden geçenler bambaşka’’

kızın boy kompleksi yüzünden giydiği o kaba topuklu ayakkabılarının merdivenleri döverken çıkardığı ses apartman boşluğunu doldururken adam kendini kapıya doğru atmaktaydı.
Geçen ayrılık günlerinde ona yolladığı hakaret dolu mesajları düşünüyor aslında onu ne kadar çok sevdiğini kendisine anlatmanın da ne denli zor olduğu fikri içini kemiriyordu.
Kızın ona özür dilemesini onun peşinde koşmasını çok istediğini ve bunu başardığına neden sevinemediğini de hesaba katıyordu artık
birazdan ellerini uzatıp minicik parmaklarıyla kapı tokmağını kavrayacak ve ancak aşık bir kalbin duyabileceği kadar zarif bir edayla kapıyı vuracak.kapı açıldığında hüznün ve duruluğun kanat gerip anlam verdiği dünyalar güzeli gözleriyle adama bakacak hatta bakmayacak onu hapsedecek.
öyle de oldu….
Kızı ağırladı adam ikramlar yaptı onu küstürmemeye çalıştı.
Kızı konuşturmadı ilk başta aşkını anlattı gözyaşlarını lav nehri misali içine akıtırken şiirselleşmişti kendince.kendini ifade etti ettikçe de tükendi. Ve kız özetle şöyle karşılık verdi:
‘’ sen en iyi arkadaşımsın … zekana ve hırsına hayranım senin..
Seni kaybetmek dünyada isteyeceğim enson şey olsa gerek…
amaben sana hiçbir zaman ümit vermedim ki canım…eğer yanlış anlaşıldıysam özür dilerim … çok önemlisin benim için lütfen kendine bana arkadaşlığımıza zarar verme çünkü ben evleniyorum
nişanlandım’’

parmağındaki alyansa hiç dikkat etmemişti ya artık önemi yoktu. çünkü gözyaşının son damlasıda yüreğine düşmüş yakıp kül etmişti.

Hasret isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Sonforum'un önerileri

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz aktif değil dir.

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı


Saat: 16:42


lisanslı Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2022, Jelsoft Enterprises Ltd.
Forum SEO by Zoints
SonForum.org 2007-2023

2007-2023 © SonForum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " İletişim " kısmından bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



webmaster blog boşanma avukatı istanbul
Snus Satın al çarşamba pasta çarşamba koltuk yıkama çarşamba webtasarım