02-19-2009, 13:37 | #1 |
Siirt Genel Bilgi
Siirt Genel Bilgi
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan Siirt, doğudan Şırnak ve Van, batısında batman, güneyinde Mardin ve Şırnak, kuzeyinde de Batman ve Bitlis ile çevrilidir. İl topraklarının büyük bölümü dağlarla kaplı olup, engebeli bir arazi yapısına sahiptir. Güneydoğu Torosların uzantıları olan dağların belli başlıları kuzeyde Bekovi Dağı (Doğruyol) (2.741 m.), doğuda Herakol Dağı (Yazlıca Dağı) (2.953 m.), güneyinde de Çerrand Dağı (Yassı Dağ) (2.280 m.)’dır. Bu dağ sıraları doğudan güneydoğuya doğru geniş bir yay çizerek Hakkari Dağları ile birleşir. Bunların dışında Şeyh Ömer Dağı (1.409 m.), Kapılı Dağı (2.631 m.), Koran Dağı (2.350 m.) ilin diğer yükseltileridir. Siirt dağları genellikle çıplak ve yalçın kayalıklar şeklinde olup, yalnızca kuzey yamaçlarında yer yer meşe ağaçlarından oluşan ormanlıklara rastlanmaktadır. Bu dağlar Dicle Nehri’ne karışan küçük akarsuların açtığı vadilerle parçalanmıştır. Siirt’in doğal oluşumu III.zamanda bugünkü görünümünü kazanmıştır. Kırılma ve kıvrılmalarla üst-eosen ve oligosen boyunca aşınarak yarı ova (Peneplen) niteliğini kazanmıştır. Bu oluşumlar sırasında Siirt’in güneybatısında çöküntü alanları meydana gelmiştir. İlin platoları kuzey bölümündeki Doğruyol, Kurtalan, Kapılı ve Yazlıca dağlarının Botan Suyu ve kollarının açmış olduğu vadilerin yamaçlarında toplanmıştır. Bunlar Pervari’de Cemikarı, Ceman ve Herekul Yaylaları ile Şirvan’daki Bacavan yaylasıdır. İlin kuzey ve doğusundaki dağlık kesimlerden güneye ve batıya doğru vadiler yer almaktadır. Bu vadilerin en önemlisi Botan (Uluçay) Suyu Vadisi ile Bitlis Çayı Vadisidir. Kurtalan Ovası da Bitlis Çayı Vadisinin genişleyen bölümünde yer almaktadır. Oldukça dar ve dik olan Behrancı Vadisi de güneydoğudan güneybatıya doğru geniş bir yay çizerek Türkiye-Suriye sınırlarında Habur Vadisi’ne açılır. Bunun dışında Siirt’te ovalık alanlara rastlanmaz. İl topraklarının büyük bir bölümü Dicle Havzası içerisine girmekte olup, bu havza Fırat, Kızılırmak ve Sakarya Havzaları’ndan sonra ülkenin dördüncü büyük su toplama alanıdır. İl topraklarından kaynaklanan sular, Dicle Nehri aracılığı ile Basra Körfezi’ne ulaşır. Bunların başında Dicle’nin kollarından Garzan ile Botan Suyu (Uluçay), il sınırları dışında Dicle’ye katılan Habur Çayı’nın kollarından Hezil Çayı ile Garzan Çayı, Kezer Çayı, Başur Çayı il topraklarını sulamaktadır. Yüzölçümü 6.186 km2 olup, 2000 Yılı Genel Nüfus Sayım Sonuçlarına göre; toplam nüfusu 263.676’dır. İlin deniz seviyesinden yüksekliği 600 m. ile 1.600 m. arasında değişmektedir. Doğu Anadolu yapraklı orman kuşağı ile Güneydoğu Anadolu bozkır kuşağı arasında kalan Siirt’in doğal bitki örtüsü step (bozkır) görünümünde olup, dağlık alanlarda meşe ağacı topluluklarına rastlanmaktadır. Siirt’te Karasal iklim hüküm sürmekte ve dört mevsim en belirgin özellikleriyle yaşanmakta, Yazları sıcak ve kuraktır. En az yağış Kurtalan’da, en fazla yağış Baykan’da görülür. GAP’ın devreye girmesiyle iklimde belirgin bir değişme gözlenmiş, İlkbaharda daha fazla yağış olmuş ve %40’ın altında olan nem oranı yükselmiştir.Gece ve gündüz arası sıcaklık farkı fazla olup, en yüksek ısı 43.3 C, en düşük ısı ise -19.5 C.dir İlin ekonomisi tarım, hayvancılık, sanayii, petrol ve ticarete dayalıdır. Ekime elverişli alanların kısıtlıdır. Bununla birlikte yetiştirilen tarımsal ürünler arasında buğday, arpa, kırmızı mercimek, tütün ve sebze ve meyve gelmektedir. İlin en önemli ekonomik etkinliği hayvancılık olup, yaylalarda koyun, kıl keçisi ve yöreye özgü Ankara keçisi yetiştirilip, arıcılık yapılır. Hayvancılığa bağlı olarak süt, beyaz peynir ve tulum peyniri üretilir. Yörede yetişen sirik isimli bitkinin yardımı ile bir tür otlu peynir yapılır. Siirt’te yetiştirilen keçilerin tiftiğinden dokunan Siirt battaniyeleri ülke çapında ün kazanmıştır. Ayrıca hayvanlardan sağlanan yün, kıl ve tiftiğin el tezgahlarında işlenmesi ile başta çadır olmak üzere dokuma ürünleri elde edilir. İlde sanayi kuruluşu olarak, un, yem, çimento, tuğla ve kiremit fabrikaları bulunmaktadır. Siirt Meyan Kökü Sanayii ve Ticaret Aş.’ye ait tesisler, Kurtalan’da yaprak tütün işletmesi bunların başında gelmektedir. Siirt’in en önemli yeraltı zenginliği petrol ürünüdür. Petrol Kurtalan ilçesinde çıkarılmaktadır. Ayrıca il topraklarında krom, prit ve bakır yatakları bulunmaktadır. Siirt maden suyu kaynakları bakımından da oldukça zengindir. Billoris Kaplıcası, Lif Kaplıcası, Hista Kaplıcası, Germiab Kaplıcası bu kaynakların başlıcalarıdır. Siirt, Keldaniler tarafından Keert, Araplar tarafından Esart, Sairt ve Siirt, Süryaniler tarafından da Seert isimleri ile anılmıştır. XIX.yüzyıl kaynaklarında buradan Sairt, Söört ve Seert olarak söz edilmiştir. Bu isimler zamanla Siirt’e dönüşmüştür. Siirt yöresinde yapılan araştırmalar MÖ.3000’lerde Hurrilerin buraya yerleştiğini göstermiştir. MÖ.XIII.yüzyılda küçük krallıkların birleşmesi ile oluşan Nairi Konfederasyonu buraya hakim olmuştur. Bunun ardından yörede Hubuşkia ve Şupria Krallıkları kurulmuştur. Asurlular buraya egemen olmuşlar, daha sonra Kimmerler ve İskitler istila etmişlerdir. Şupria Ülkesi diye isimlendirilen yöre MÖ.VII.yüzyılın sonlarında Medlerin hakimiyetini kabul etmiştir. MÖ.VI.yüzyılda Persler buraya hakim olmuş ve Nairi bölgesindeki Satraplarca yönetilmiştir. MÖ.332’de Anadolu’nun büyük bir bölümünü ele geçiren Büyük İskender Pers hakimiyetine son vermiştir. İskender’in ölümünden sonra yöre Seleukosların egemenliğine girmiştir. MÖ.129’da Partlar buraya hakim olmuş, ardından Romalılar ile Partlar arasında yöre, birkaç kez el değiştirmiştir. MS.63’te yapılan bir antlaşma ile Siirt yöresi Arsaklılar tarafından yönetilmek üzere Romalılara bırakılmıştır. MS.V.yüzyılda Sasaniler, 637’de de Araplar buraya hakim olmuştur. Bundan sonra Emevi ve Abbasi dönemlerinde “Amil” denilen beyler, ardından Ermeni prensleri ve Arap emirleri tarafından yönetilmiştir. Bizanslılar 927’de buraya hakim olmuştur. XI.yüzyılda Bizans’a bağlı olan Philaretos isimli bir Ermeni kral tarafından yönetilmiştir. XII.yüzyılda Artuklular yöreye egemen olmuş, XIII.yüzyılda İlhanlılar, XIV.yüzyılda Eyyubiler buraya hakim olmuşlardır. XIV.yüzyılda Artuklular ile Karakoyunlular arasında çekişmeler olmuş ve yöre birkaç kez el değiştirmiştir. Şerefhanlar tarafından bir süre yönetilen yöre 1514’te Çaldıran Savaşı’ndan sonra Osmanlı topraklarına katılmıştır. XIX.yüzyıl sonlarında Bitlis vilayetine bağlı Siirt Sancağı olarak yönetilmiş, XIX.yüzyıl sonlarında ve XX.yüzyıl başlarında etnik kökenli ayaklanmalara sahne olmuştur. 26 Eylül 1919 yılında 48 Sayılı Heyet-i Umumiye Kararı ile bağımsız sancak haline getirilen Siirt, Cumhuriyetin ilanından sonra, 1923 yılında il konumuna getirilmiştir. İlde günümüze gelebilen tarihi eserler arasında; Baykan’da Derzin Kalesi, Siirt Ulu Camisi (1129), Çarşı Camisi (Asakir Camisi) (1265), Cumhuriyet Camisi (Hıdrü’l-Ahdar Camisi), Botan Çayı üzerinde Nasreddin Köprüsü (XIII.yüzyıl), Baykan’da Dört Ulular Köprüsü, İbrahim Hakkı Türbesi (XVIII.yüzyıl), Sultan Memduh Cami ve Türbesi, İbrahim Bey Camisi, Veysel Karani Cami ve Türbesi, Şirvan’da Saman Köprüsü, Saat Kulesi, Siirt Evleri bulunmaktadır. |
|
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|