sonforum.org

Anasayfa Facebook Bugünki Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   sonforum.org > SONFORUM BÜYÜK ATLAS - ŞEHİR REHBERİ > Akdeniz ve Ege Bölgesi > Adana
Kayıt ol Google Üye Listesi Market Girişi


Yeni Konu aç  Cevapla
Seçenekler Stil
Okunmamış 02-19-2009, 12:16   #1
Kullanıcı Adı
Fırtına_
Standart Adana Genel Bilgi

Adana, Türkiye'nin güneyindeki Çukurova Bölgesi'nde Seyhan Nehri'nin kolay geçit veren yerinde kurulmuş ve Bölgenin merkezi olmuştur. Akdeniz kıyısından kuzeye doğru, Toroslar'ın güney yamaçlarına kadar uzanan Adana'nın doğusunda Gaziantep ve Kahramanmaraş, kuzeyinde Kayseri, batısında Niğde ve İçel, güneydoğusunda da hatay illeri yer almaktadır.

Bölgenin hemen hemen yarısı Toroslar'ın ve Antitorosların uzantıları ile kaplıdır. Niğde ile olan sınırını Orta Torosların bir parçası olan Ala Dağlar oluşturur. Bu dağlar Seyhan Irmağı'nın kollarından Zamantı, Körkün, Pozantı ile yer yer kesilir. Türkiye'nin en önemli akarsularından Seyhan ve Ceyhan ırmaklarınca da sulanır. Adana ovaları Toroslardan kaynaklanan bu ırmakların taşıdığı alüvyonlardan oluşmuştur.

Eski çağlardan beri askeri ve ticari yollar üzerinde bulunuşundan ötürü tarihin çeşitli dönemlerinde istilâlara maruz kalmıştır. MÖ.XV.yüzyılda kentin bulunduğu Kilikya bölgesi Hititlerin egemenliği altına girerek Hitit Federasyonu'ndan Kızwatna Krallığına bağımlı olmuştur. Kızwatna Krallığının bir şehri olan Adana'nın ismi Boğazköy'de ele geçen tabletlerde "Uru Adania" olarak geçmiştir. Bununla beraber çevrede Hitit dönemine ve Kral Asitavandas zamanına ait pek fazla bir bilgi bulunmamaktadır.

Kilikya Bölgesinin Akdeniz'e açılan koyları, zengin gümüş madenleri, ormanları ve bereketli toprakları Asurluların dikkatini buraya çekmiştir. Asurlular bir süre bölgeyi egemenlikleri altına almışlarsa da sonunda Kilikyalılar onlara karşı ayaklanmışlardır. MÖ.VI.yüzyılın ortalarında Kilikya Bölgesi ile birlikte Adana Perslerin eline geçmiş ancak, MÖ.333 yılında Büyük İskender'in Pers İmparatoru Darius'u Adana'nın doğusundaki Dörtyol-Payas Ovası'nda yenmesinden sonra Makedonyalıların egemenliğine geçmiştir. Büyük İskender İmparatorluğu'nun parçalanmasından sonra bölge Seleukosların payına düşmüştür.

Akdeniz korsanlarının, Roma deniz ticaretine ağır darbeler vurmasından ötürü, Roma buraya güçlü bir ordu göndermiştir. Romalılar ilk savaşta başarılı olamamışlar, Pompeus'un emrine bütün eyalet kuvvetleri verilmiş ve bunlara 500 savaş gemisi de katılmıştır. Romalılar korsanların kalelerini ele geçirmiş ve böylece Kilikya bölgesi Roma İmparatorluğu'nun topraklarına katılmıştır. İmparator Hadrianus MS.120-135 yıllarında Adana'ya önem vermiş ve burasını önemli bir ticaret merkezi haline getirmiştir. MS.395'de Roma'nın ikiye ayrılmasından sonra Adana, Doğu Roma'nın yönetimine girmiş, İmparator Iustinianus (527-565) zamanında şehir imar edilmiş, köprüler, kemerler ve su yolları, hamamlar yapılmıştır.
MS.VII.yüzyılın ortalarında Arap akınlarının Anadolu'ya yönelmesinden sonra, Emevi halifesi Abdülmelik (685-705) şehri ele geçirmiş ve İslâm kültürünün kökleşmesinde etkili olmuştur. MS.XII.yüzyılda şehir Haçlılar tarafından istilâ edilmiş, zaman zaman Bizans ile Kilikya'daki Ermeni Prensliği arasında el değiştirmiştir. MS.XIII.yüzyılda Memlûklular Ermeni Prensliğini ortadan kaldırmış, Horasan'dan gelen oğuzların Yüreğir boyundan Ramazanoğulları Adana'ya yerleşmiştir. Ramazanoğulları Beyliği Osmanlı İmparatorluğu ile Mısır'ın Kölemen sultanları arasında sıkışıp kalmıştır.

Adana bölgesi Yavuz Sultan selim'in Mısır seferi sırasında (1517) Osmanlı topraklarına katılmışsa da, Ramazanoğlu Mahmut Bey'in Yavuz Sultan selim ile Mısır Seferine katılması ve Adana şehrinin anahtarını Ona vermesinden ötürü eyaletin yönetimi bir süre daha Ramazanoğulları'nın elinde kalmıştır. Ramazanoğulları babadan oğula geçen valilik sistemi ile Adana ve Çukurova bölgesini Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı kalarak idare etmiştir. XIX.yüzyılın ilk yarısında Osmanlı İmparatorluğuna karşı isyan eden Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa Adana'yı ele geçirmiş, Kütahya Antlaşması (1833) ile Mısır'a bağlanmış, ardından yapılan Londra Antlaşması (1840) ile tekrar Osmanlı topraklarına katılmıştır.

1886’da Mersin-Adana demiryolunun açılması, pamuk tarımının ve kentin ekonomisinin canlanmasına, nüfusun artmasına neden oldu. Adana'da Ermeniler’in 1909’daki ayaklanma girişimleri bastırılmıştır.

I. Dünya Savaşı sırasında (1914-1918) Toros ve Gavurdağı tünelleri ve Bağdat demiryoluyla kent İstanbul ile Suriye arasında bağlantı sağlanmıştır. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra 24 aralık 1918’de Fransız birlikleri, işbirlikçi Ermeni çeteleriyle Adana’yı işgal etmişler, Türk milis kuvvetlerinin şiddete direnmesi, işgalcilerin önemli kayba uğramalarına neden olmuştur. 20 Ekim 1921’de imzalanan Ankara Itilafnamesi hükümleri uyarınca 5 Ocak 1922’de Fransız işgal kuvvetleri kentten çekilmiş ve Türkiye Cumhuriye'tinin bir İli olmuştur. 5 Ocak tarihi Adana’nin kurtuluş günü olarak kutlanmaktadir.
Adana’da günümüze gelebilen tarihi eserler arasında;

Tufanbeyli Şar Harabeleri, İlk ve ortaçağda önemli bir yerleşim merkezi olan Yüreğir ve yöresinde eski eser olarak köprü ve höyük, yer mozaikleri ve su kemerleri, hamam ve kervansaray kalıntıları, Seyhan Tepebağ Höyüğü, Sirkeli Höyüğü, Mazılık Ören yeri ve Kalesi, Akören Kalesi, Postyağbasan Kalesi, Yılan Kale (Şahmeran Kale), Dumlu Kalesi, Feke Kalesi (XII.yüzyıl), Milvan Kalesi, Kozan Kalesi, Ayaş Kalesi, Bucak Kalesi, Anavarza Kale (MÖ.IX.yüzyıl), ve Romalılara ait su kemeri, tiyatro, saray, mabet, hamam kalıntıları, Anaşka Kalesi, Saimbeyli Kalesi, Yanık Kilise, Magarsus Antik Kilisesi, Pelesek Manastır Kalıntısı, St.Paul Katolik Kilisesi (Bebekli Kilise) (1880-1890), Saat Kulesi (1881), Süleyman Kulesi, Taş Köprü, Yakapınar Köprüsü, Kızıl Tabya, Ak tabya, Ceyhan Ulu Cami (1868), Muradiye Camisi, Seyhan Ulu Cami (1541), Yağ Cami (1501), Kemeraltı camisi (1599), Akça Mescit (Ağca Mescit) (1489), Hoşkadem Camisi(1448), Hasanağa Camisi (Hasan Kethüda Camisi) (1558), Bedesten (XVI.yüzyıl), Kurtkulağı Kervansarayı (1711), Durhasan Türbesi (1717-1720), Menzil Han (1782), Tarihi Han kalıntısı (1608), Çarşı Hamamı (1529), Irmak Hamamı, Gön Han Kalıntısı, Koyunevi Mozaikleri, Yer altı Şehri, Bahri paşa Çeşmesi (1890, 1993’te yeniden yapılmıştır) bulunmaktadır. Ayrıca Ramazanoğlu Konağı başta olmak üzere Türk sivil mimari örneklerinden evler vardır.
Fırtına_ isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Sonforum'un önerileri

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz aktif değil dir.

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı


Saat: 21:10


lisanslı Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2022, Jelsoft Enterprises Ltd.
Forum SEO by Zoints
SonForum.org 2007-2023

2007-2023 © SonForum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " İletişim " kısmından bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog Snus Satın al düşmeyen takipçi satın al