sonforum.org

Anasayfa Facebook Bugünki Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   sonforum.org > EĞLENCE - MUHABBET-YAŞAM > Komik Yazılar,Fıkralar ve Hikayeler
Kayıt ol Google Üye Listesi Market Girişi


Komik Yazılar,Fıkralar ve Hikayeler Komik yazıları burada paylaşabiliriz

Yeni Konu aç  Cevapla
Seçenekler Stil
Okunmamış 12-05-2007, 22:46   #1
Kullanıcı Adı
alfonzo28
Talking Kaleci Yaşar'ın İngiltere Maçları Anıları :))

Kaleci Yaşar'ın İngiltere Maçları Anıları
---------------------------------------------------
Aslında İngiltere ile 1984 yilinda oynayacagimiz o
maça kadar inanin 1 ay sürekli yan top çalistik. Ancak
o gün yedigimiz 8 golden 3'ü yan toptandi.Adamlarin
nasil gol atacagini biliyor ama çaresini
bulamiyorduk.Hayatimda oynadigim en tuhaf
maçti.Düsünün sahada 22 kisi var ve 20 tanesi bana
bakiyordu.Çünkü maç hep benim kalemin önünde oynandı.
Top sanki duvara çarpiyordu bana geri geliyordu.
Maçtaki tek sutumuzu Erdal Keser atmisti. Belki bin
maç yapsak 8 olmazdi. Ama oldu. 40'ıncı dakikada "beni
çıkarın" diye bagirdim. Hoca baska alana degisiklik
yaptı ben sahada kaldim 8 golü de ben yedim. Maç sonu
TRT spikeri geldi "Ne hissediyorsun" dedi. Adamın
suratına baktım 'Ne hissedeyim ki' dedim..

Wembley'deki 5-0'lik maç birde 5 gol yedigim bir
Ingiltere maçı var. Abdülkerim Lineker'i, Raşit
Çetiner de Hoddle'i tutuyor. Bir korner sirasında,
Abdülkerim ceza sahasında resmen "Lineker'i gördünüz
mü beyler?" diye sordu. Raşit de "Az önce
buralardaydı" yanıtını verdi. Maç mı, makara mı belli
değildi. Tabii 8 gollük maçtan sonra bu 5'lik
karşılaşma ciddiye alınmadı. Ama bizim bu maça bir
gidisimiz var,inanilmaz.Abdülkerim Wembley'deki ilk
idmana giderken bir kaç futbolcu ile birlikte yaris
yaptilar. Wembley'e ayak basan ilk biz olalim
dediler..Abdülkerim sanki Neil Armstrong gibiydi..
"Aya ilk ben ayak basacagim" diyordu.

Buda ikinci 8-0'ın öyküsü: Kaleci Fatih ile Milli
Takım'da oda arkadaşıydık. İngilizler'den 3 maçta 21
gol yiyince (Bir 8 de Fatih yemişti) gazeteler "Fatih
ile Yaşar öyle iyi arkadaşlar ki,yedikleri
içtikleri ayrı gitmez ( ! ) " diye yazdi. Ikinci 8-0'lik
maçta kalede o vardi. Çünkü ilk 2 maçta 13 gol yedigim
için oynamayacagimi biliyordum. Fatih sürekli beni
sikistiriyor ve "Abi ne olur, 8 olur mu? " diye
soruyordu. Ben de, "1-2 olur fazla olmaz" diyordum.
O kadar çok sordu ki, birgün darlandim, "Yeter be. 7
olur, 9 olur ama 8 olmaz. O bana has! " deyip
sıyrıldım. Maç 8 olunca, Fatih, "Abi be! Senin
yapacağın tahmin bu kadar olur" dedi, gülüştük.
8-0'lik bir ingiltere macinda 5. yada 6. golüyedikten
sonra TRT spikerinin dedikleri: "Evet sayin
izleyiciler,ingilizlerin bir atagini daha gol yiyerek
savusturduk" macin 90.dakikasi ve ingilizler bir gol
daha atiyorlar ve spiker yine patlatiyor "Evet sayın
izleyiciler, maç bitti daha gol yiyoruz...

Wembley’deki maçlarda makara da goller gibi bolmuş duyduğumuza göre?

“Abdülkerim’in Wembley’e ilk ayak basan Türk ben olacağım diye sahaya atlaması var, Lineker’i gördün mü olayı var onu demin anlattım, bir de maç öncesi İngiliz Kraliyet Ailesinin seromonisi vardı, dükler falan gelmişti, bir dükle karısı maç öncesi sahaya inip elimizi sıkmıştı, bize başarı dilemişlerdi, onları görünce ‘noluyo lan böyle operaya mı geldik’ demiştik.

-Fenerbahçe’de oynarken de 50 metreden gol yediğiniz söyleniyor, Göteborg maçında?

“50 olmasa da 40 metre vardı, ya ben öyle şanssız maçlarda şanssız goller yedim, yemedim dersem yalan olur, Göteborg maçı da onlardan biriydi.”

-Bir de bazı maçlarda kornerden gelen topa yükselip ‘bendeeeeee’ diye bağırıp sonra top kaleye girince ‘değillll’ dermişsiniz bu doğru mu?

“Evet doğru yandan orta gelince stoperlere çıkmayın derdim ‘bendeee’ diye bağırırdım onlar da topu bana bırakırlardı, bir maçta yine topa çıktım ‘bendeeee’ diye bağırdım, libero falan bıraktıklar topu tutayım diye, kaçırmışım kornerden gelen top gol oldu, sonra ‘değillll’ diye bağırmıştım.”

-Fiorentina maçında baraj kurdururken gol yemişsiniz o da talihsiz bir maçtı galiba?

“Buradaki maçtı o zaten mağluptuk, adamlar serbest vuruş kazandı ben barajın derdine düştüm o sırada hakem düdüğü çalıp, oyunu başlatmış, Pasarelli geldi çaktı gol oldu, biz baraj peşinde koşarken adam dinler mi attı golünü, Pasarelli de iyi vururdu toplara, siz hatırlamazsınız onu bizim zamanın en iyi oyuncularından biriydi. Socrates de onlarda oynuyordu o maçta.”

Başka makara goller var mı?

“Olmaz mı ya 1985 senesinde Almanya’da Berlin’de hazırlık kampına gittik, Fenerbahçe’de oynarken, bir salon turnuvasına katıldık, Almanlarla oynuyoruz. Karşı takımda Matteheus, Augenthaller falan var, maç başladı salon zaten 20-25 metre 5’er kişilikten oynuyoruz, adamlar saldırıyor, o ufacık salonda Matteheus ile karşı karşıya kaldım tam 5 metre, düşünsenize 20 metrelik salonda 10 kişi maç yapıyor, Matteheus benimle tam 5 metre mesafede bomboş karşı karşıya kalıyor, sonra Matteheus harika bir gol attı bana, yedim daha sonra geldi yanıma böyle ‘kusura bakma’ der gibi, başımı okşadı sanki özür diliyordu benden güzel gol attı diye, ben de ‘ at be abi bana kimler gol atıyor, sen atmışsın çok mu, bari golü senden yiyelim’ demiştim.”


Kötü gollerin yanında bir maçta 3 penaltı kurtardığınız da söyleniyor…

“O çok penaltı kurtarırdım ben, Adanademirspor-Fenerbahçe maçında 90 dakika içinde tam 3 tane penaltı kurtardım, sonra Bursaspor maçında yine bir maç içinde 2 penaltı kurtardım, Sarıyer’de oynarken bir sezonda toplam 11 penaltının 7’sini kurtarmıştım. Fatih Terim Galatasaray’da oynarken onun penaltısını da kurtarmıştım. Bir kez de Galatasaraylı Kosecki’nin penaltısını çıkarmıştım. Ayrıca penaltıdan gol de atardım, birinci ligde Gaziantepspor’dayken 5, Fenerdeyken de 3 golüm vardı yani kaleci olarak kariyerimde toplam 8 gol atmıştım.”

Peki o maçlarda yaşanan komik anılar vardır elbet, biraz onlardan anlatır mısınız?

“En komiği o Göteborg maçında İsveç’teki maçta yeniliyorduk, bizden 2 kişi kırmızı kartla atılmıştı, zaten mağluptuk, Abdülkerim delenmiş maçın hakemi yabancı, bizim Apo dil falan bilmez bir yerden bir küfür duymuş yarım yamalak hakeme sallıyor, bir baktık Apo hakemin karşısına geçmiş, ellerini kaldırmış ‘F…Me, F… Me’ diye bağırıyor, hakemin gözler faltaşı gibi açıldı, ‘ulan ne diyor bu manyak’ der gibi bakıyor Apo’ya, Apo ısrarla ‘F… Me’ diye söyleniyor falan hakem neye uğradığını şaşırdı, rakip takım futbolcular gülüyor, biz de Apo’yu çekiştiriyoruz ‘lan Apo manyadın mı oğlum o küfür öyle değil’ diyoruz.”

Avrupa maçlarında dil büyük sorun oluyordu herhalde?

“Tabi bir keresinde Milli Takımla Almanya’ya gittik, o zaman Gaziantepspor’da Reşit Kaynak vardı, eski Beşiktaşlı Orhan Kaynak ile Fenerbahçe’li rahmetli Kayhank Kaynak’ın abisi. Reşit’in annesi böbrek hastasıymış, taş düşürüyormuş kadın, Reşit bana ‘Yaşar annem böbrek hastası gel dışarı çıkalım hem bir eczane buluruz, anneme ilaç alırım buranın ilaçları iyi gelir sevinir kadın, hem de gezeriz biraz’ dedi. Çıktık dolandık bulduk bir eczane girdik içeri, bir kızcağız var, tabi bizde ne Almanca ne İngilizce, derdimizi anlatamıyoruz, biz ‘böbrek, taş, anne, mother’ falan bir şeyler saçmalıyoruz, kız boş boş bakıyor, sonra Reşit dedi ki ‘gel oğlum dışarı çıkalım bir taş bulalım öyle anlatırız derdimizi’ dedi, çıktık, sokakta taş bulana kadar yarım saat geçti, geldik geri eczaneye ben yattım yere, Reşit taşı karnımın üstüne koydu, sonra taşı elimizle itip, aşağı attık, böylelikle Alman kıza ‘böbrekten taş düşürme’ olayını anlatacağız hesapta, kız iyice çileden çıktı ne anlasın garip, iki arıza gelmiş, tuhaf tuhaf hareketler yapıyor, sonra Allahtan kafileden birileri geldi, tercüman buldular o anlattı kıza ‘bunlar böbrek ilacı istiyor’ diye, kız da reçete istemiş, tabi biz de reçete de yok ne bilelim Almanya’da reçetesiz ilaç verilmediğini, hem ilacı alamadık hem öyle bir rezillik yaşadık yani.”

İmkanlar da çok kısıtlıydı değil mi?

“Ya hiç yoktu hiç, şimdi hani bir moda var maçlarda herkes birbirinin formasını alır, hatıra olsun diye işte biz 80’li yıllarda yabancı takımlarla oynarken yapardık bunu ama hatıra olsun diye değil, adamların formaları Adidas, pırıl pırıl formalardı, bizde o zaman dandik kumaştan formalar vardı, bir kez Kuzey İrlanda ile oynadık, maç sonrası adamların peşine düştük, forma diye herkes şaşırmıştı, çok kıyak formaları vardı, alıyorduk onları, biz antrenmanda falan giyiyorduk.”

Sizin gibi Türk kaleci pek yoktu sanırım…

“Bana en çok benzeyen Hayrettin vardı, Galatasaray’ın kalecisi. Hayrettin ile bir çok özelliğimiz birbirine benzer o da benim gibi şanssız bir adamdı.”
alfonzo28 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Sonforum'un önerileri

Okunmamış 12-06-2007, 01:39   #2
Kullanıcı Adı
morciii
Standart

hepsini okumadım ama sağol...
morciii isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Okunmamış 12-06-2007, 11:43   #3
Kullanıcı Adı
alfonzo28
Standart

bişey değil böyle açık konuşan insanları severim:
alfonzo28 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz aktif değil dir.

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı


Saat: 17:15


lisanslı Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2022, Jelsoft Enterprises Ltd.
Forum SEO by Zoints
SonForum.org 2007-2023

2007-2023 © SonForum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " İletişim " kısmından bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog Snus Satın al düşmeyen takipçi satın al