|
Köşe Yazıları Beğendiğimiz yada kendi yazdığımız köşe yazılarını paylaşabiliriz. |
Seçenekler | Stil |
02-07-2009, 12:58 | #1 |
İrtica esas bunların zihniyetidir (Fehmi KORU)
CHP'ye ve son açılımda payları olduğu düşünülen liderlerine karşı akıl almaz bir muhalefet başladı. Muhalefete muhalefet yine muhalif cepheden geliyor; medyanın gönülleri her zaman CHP'den yana olmuş kesimi, çarşaf açılımına her mahalleye Kur'an Kursu açılımını da eklemiş Deniz Baykal ve arkadaşları için, bugüne kadar ancak Tayyip Erdoğan hakkında kullandıkları sert ve yakışsız üslubu reva görüyorlar... Deniz Baykal hayatının en verimli yıllarını 'lâiklik' mücadelesi vererek geçirmiş bir politikacı olma özelliği yanında, 'siyaset bilimi' alanında doçentlik unvanını almış bir hukukçudur da... Kendisini lâiklik konusunda sınava tâbi tutanların cemaziyelevvellerine baktıkça, Deniz Baykal, hem gülüyor hem de yaptığının doğruluğuna tereddütsüz bir kez daha inanıyordur. Tereddüdü varsa kendisine buradan duyurayım: CHP'nin henüz mahçup bir edayla yaptığı açılımın siyasi değeri ve getirisi ne olabilir, tartışabiliriz; ancak başörtülü kadınlara parti rozeti takmanın veya her mahallede Kur'an Kursu açmanın 'lâikliğe aykırı' herhangi bir tarafı yoktur... Türkiye'de geçmişte 'lâiklik' diye sunulana ters düşebilir belki açılımlar, ancak bugünün dünyasında Türkiye'nin benimsediği 'Batılı değerler' arasında yer alan 'lâiklik' insanların din ve vicdan özgürlüğünü de garanti eden bir değerdir. Türkiye'nin lâikliği olduğu gibi ithal ettiği Fransa sert uygulamalarını zaman içerisinde gevşetti; bugün Türkiye'den beklenen de aynı yaklaşımı benimsemesidir. Türkiye'nin dostları bunu açıkça tavsiye ediyorlar zaten... Etrafından gelen baskılara direnebilecek mi Deniz Baykal, CHP bu kuru gürültüye rağmen yeni dönemin değerleriyle kendisini barıştırabilecek mi? Medyamızın bu konudaki en usanmak bilmez yazarının dün 'Lâikliğe ihanet' başlıklı yazısında ilk kez duyurduğu geçmişe ait bir olay umutlanmamızı mümkün kılıyor. Şunları yazdı: “Aslında biz Deniz Baykal'ı biliriz. Burada da kaç kere yazdık. Merhum Turgut Özal'ın 'anti-lâik' uygulamalarını göstererek 'Bu gidişe karşı –o zaman genel sekreter olduğu- SHP'nin karşı çıkması gerektiğini' söylediğimiz zaman (1988'de) bize 'Dünyada dinin siyasallaşması süreci yaşanıyor. Bu kaçınılmaz bir şey' diyerek nasıl bir aymazlık içinde olduğunu göstermişti.” Rahmetli sağ olsaydı, “Hâlâ bıraktığım yerde otluyor” derdi. “Turgut Özal'ın 'anti-lâik' uygulamaları” dediği, TCK 312. maddenin kaldırılması ve üniversitelerde başörtüsü yasağından vazgeçilmesi gibi girişimlerdi. Bazı yasaklar bu bağnaz tiplere ve akıl verdikleri partilere rağmen kaldırıldığı için bugün Türkiye geleceğe daha umutla bakabiliyor; hâlâ varolan yasaklar ise bu tiplerin baskısını aşamadığı için Deniz Baykal'ın CHP'sini aşağıya çekiyor. Dünya her bakımdan en hızlı değişim dönemlerinden birini yaşıyor. Teknoloji akıl almaz boyutlara ulaştı ve insanlığın ortak mirası olan düşünceler sınır tanımıyor. Yasakçılık devam ediyor da ne oluyor, insanlar çaresiz mi kalıyor? Uygunsuz bir klip yüzünden mahkemelerce yasaklanmış Youtube'a nasıl erişilebiliyorsa, okuma hakları ellerinden alınan genç kızlar da, Türkiye'de veya dışarıda, eğitim görme fırsatı buluyorlar. “Her mahallede Kur'an Kursu açmak” sanki bir lütufmuş sanılıyor; bugün internet üzerinden ulaşılabilen yüzlerce adreste isteyen herkese kutsal kitabını en güzel bir biçimde okuma öğretiliyor. Ne her mahallesinde? Her evde, her evde... Soğuk Savaş döneminde kalmış zavallı tipler bunlar... O dönemde “Bu kış komünizm gelecek” diye tükettikleri ömürlerini şimdi de “Lâiklik elden gidiyor” yavesiyle süründürmekteler. Bizler peşini bırakırsak, Deniz Baykal gibiler izin verirse, 'irticai faaliyetleri'ni sürdürecekler de... “Yeter” demesini bilmeli CHP lideri... Cahilliğe, bağnazlığa, irticanın en kötüsü olan 'çağdaş görünümlü irtica'ya geçit vermemeli... yeni şafak |
|
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|