|
Aşk, Sevgi ve Evlilik Aşk, Sevgi ve Evlilik ile ilgili herşey . |
Seçenekler | Stil |
01-30-2009, 15:21 | #1 |
Söyle Yoksa Ölü / yorum
Şimdi neresinden tutayım zamanın…. hangi yanından vurayım akrebi,yelkovanı nerde boğazlayıp üstüne takvim yaprakları sereyim... sana geç kalışıma, kaç güneşi mahkum edip karanlıklara hapsedeyim... hangi yanımdan çıkartayım varlığını, hangi gerçeğimden yalanlar yaratayım kaçmak için senden...sana görelere göre geç kalışını bana vuruyorum en kahırlı yerinden..bırak seni saklayayım en iyi anlarıma... Susuyorum!! Sana diğer yarımı bırakarak gidiyorum, gözlerinin baktığı her yerden, Yadımda sen, omzumda İstanbul, ardım(d)a amedin sert surlarının gölgesi düşüyor, Asilce bir terk ediliş yazılıyor kentsizliğime,Yusuf oluyorum sonra, kuyudan avazım çıktığı kadar susarak haykırıyorum.ney oluyorum kederli bir nefesle seni içime çekiyorum,üflüyorum haliç’in serin sularına hicran düşen solugumu..Sen hangi güneşin koynunda saçlarını sarıya çaldın,hangi denizin sularına bıraktın mavi gözlerini söyle...yoksa...ölü/yorum... Kanıyorum... Bırakamadan sana benli bir zerreyi çekiliyorum yalnızlığıma... Gözbebeğimde titreyen bakışını Galata'dan atıyorum bir yakamoz üstüne... Gölgemde kale gibi sağlamlılığın koruyucusu oluyor gidişim... zamansız bir karşılaşmanın şahidi oluyor kimliksizliğim, xece oluyorum sonra, imkansızlığın çemberi içinde esir oluyorum etrafımda ki asla çizgisine...yine de olmazım oluyorsun yıkıyorum tüm yasakları gülüşünde... sen ne vakit karanlığın göğsünde uyumaya başladın, hangi ela gözde bıraktın gelişlerinin belirginliğini. söyle... yoksa... ölü/yorum... Beton duvar arasında can çekişir tekil hüznüm, duman çöker şakağıma, yaşlanırım.Buğulanır gözlerim, martı gibi usulca süzülür bakışlarım,ben yorgun; gece kederli, sonra yanık bir tren sesi takılıyor raylara, alıp götürüyor seni,katar yüklü acılar bırakıyor koynuma,Bir veda havası ellerimde dilimde bir havar,mem oluyorum mezarıma hasretin düşüyor… Özlüyorum… Bedenim; sen kokan toprağına, yasak bir kardelenle başkaldırıyor gidiyorsun deli bir tayın sırtında....rüyamı bunlar... söyle...yoksa..ölü/yorum Bir düşte büyütüyorsun gidişimi, Oysa yalnızlığının kalabalığında kalmışlığımla duruyorum karşında... Bazen yeniliyorum karamsarlığımıza bir düşte ben kuruyorum alıp götürüyor seni kâbuslar... Kervansarayların gizemli yolcularına benziyorsun gelip geçişinle... hep vuslat umudu yastığımın altında, gitme dileniyorum sabahlarıma... zin oluyorum mezar başına,kokun geliyor avuç içlerimden,yasak bir tümce dilimin ucunda isyan ediyor...Gelmiyorsun yarınımın aydınlık sabahına... kabusmu bunlar... söyle...yoksa…ölü/yorum... soruyorum kendime; sessizliğimin fırtına gemileri hangi limanda hoyrat kalmış, ıssızlığıma düşen ada'nın sularındamı boğuldu kimsesizliğim... D/üşüyorum, kıyıdan bir ölüm alıp götürüyor beni,Azrail zılgıta susamış, başucumda sagır eden bir senfoni.KARANLIKLARDAN KORKUYORUM Oysa sen aydınlıktın, dogarmısın içime..serap mı bunlar.. söyle yoksa ben ölü/yorum... Soruyorum kendime... Suskunluğumun çığlığı sende mi haykıracak özlemimi, şehrimin uzaklığındamı boğuluyor kimliksizliğim... Üşüyorum, bakışını özlüyorum, yokluğunun sağırı oluyorum elimdeki fotoğraf karelerinde... KORKMUYORUM KARANLIKTAN...çünkü sen doğmuşsun geceme..inandın mı bunlara söyle... yoksa ben ölü/yorum... Biliyorum güvertesine hüzün düşmüş yorgun bir gemi gibi bakışların, kanadı kırık bir martıya benzer serzenişlerin, bıraktığın yerde ömrüme bir parantez açtım, yüklemlerime sıfatlar ekledim,zamir yüklü imalı cümlelerin içinden ç/aldım seni ben, KIZILA BOYADIM YAR KEDERLİ BAKIŞLARINI...çünkü sen tan vaktim oldun,yorgun sabahlara açılan gözlerimde... inanmalıydım..yoksa ölürdüm |
|
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|