|
Konusuz Konular-Soru Cevap Forumda bölümü olmayan konularınızı ve soru cevaplarınızı burada paylaşabilirsiniz. |
Seçenekler | Stil |
01-19-2009, 04:23 | #1 |
Fizan Nerede?
Biz ıraklığı, uzaklığı ifade eden "Fizan" kelimesini, genellikle coğrafi olarak nereyi tarif ettiğini bilmeden kullanırız. Gerçekte de Fizan, dünyanın en ırak, ulaşılması en güç ve en izole yerlerinden biridir. Hatta dilimizde "Fizan’a kadar yolun var!" sözü hala yaygın olarak kullanılmaktadır. Sürgün denince akla Fizan veya Yemen gelir. Bu kelimeler söylenince de sürgün...
Osmanlı döneminde, kervanlarla Fizan’a Trablusgarp’tan en az 30 günde ulaşılabiliyordu. Fizan’ı anlamak için öncelikle Libya’yı ve çölü iyi bilmek gerekiyor. Bu iki kelimenin birbiri içine geçmiş olduğunu ancak bu bölgeye gidince anlayabiliyorsunuz. Neyse ki biz sürgün olarak değil, gezmek için gidiyoruz Fizan’a. Aslında Fizan, Osmanlı Devleti’nin Trablusgarp eyaletine bağlı bir sancak merkeziydi. Bugün Libya’nın güneybatısında bir eyalet olan Fizan’a Araplar da Fezzan diyorlar. 1551’de Osmanlı topraklarına katılan bu yer, 1911’de Italyanların Trablusgarp’ı işgali sonrasında onların eline geçti (1912). 1943’ten sonra ise bölgede Ingiliz-Fransız hâkimiyeti basladı. Birleşmiş Milletler, 1949’da Libya Krallığı’nı ilan etmesi ile Senusi tarikatının Ingiliz yanlısı önderi Sidi Muhammed Idrisi 1950’de kral seçildi. Muammer Kaddafi öncülüğündeki Özgür Subaylar Hareketi 1969’da darbeyle bu krallığa son vererek cumhuriyeti ilan etti. Libya, Türkiye’nin iki misliden fazla yüzölçümüne (1 milyon 757 bin km²) sahip bir ülke. Başkent Trablus’tan sonra ikinci önemli şehri Bingazi. Yaklaşık 6,5 milyonluk ülke nüfusunun çok büyük kısmını Arap ve Berberiler teşkil etmekte. Halkın büyük bir kısmı, uzunluğu yaklaşık 2000 km’yi bulan Akdeniz sahili boyunca dağılış gösteriyor. Sahil boyunca Akdeniz iklimi görülürken, ülkenin iç kısımlarında oldukça sıcak ve kurak bir iklim görülmektedir. Bu büyük ülkenin ancak %2’si tarıma uygun durumda. Başkent Trablus’ta oldukça fazla Türk eseri görmek mümkün. Özellikle eski şehrin olduğu kısımda Türk eserleri canlılığını hala koruyor. Turgut Reis Türbesi, Türk İlköğretim Okulu ile Kapalı Türk Çarşısı, pek çok camii ve kale, eskinin izlerini taşıyor. Bunlar arasında en etkileyici olanı kuşkusuz Turgut Reis Türbesi. Osmanlının o muhteşem komutanının türbesi ne yazık ki kötü bir görüntü sergiliyor. Mezarın üzeri büyük bir Türk bayrağı ile kaplanmış. Ancak bayrağın üzeri, dökülen boya ve sıva parçalarıyla kaplı. Bir zamanların o kudretli devletinin kudretli komutanının türbesinin bu kötü hali, gören herkesi derinden etkiliyor. Özellikle Trablus’ta Osmanlıdan kalma pek çok Türk aile yaşıyor. Bunlar hala dedelerinin soyadlarını kullanıyorlar ve görünüşlerinden de kolayca Türk oldukları anlaşılabiliyor. Sebha, ülkenin çöl bölgesinde yer alan yaklaşık yüz bin nüfusa sahip bir şehir. Fizan eyaletinin başşehri. Insan, çölde nasıl yaşanabildiğini ancak burada anlayabiliyor. Sebha, Trablus’tan otobüs ile yaklaşık dokuz, uçak ile bir saat uzaklıkta yer alıyor. Şehrin girişinde, küçük bir tepe üzerinde Osmanlı kalesi bulunuyor. Halen askeri bölge olan kaleye gidemiyor ve uzaktan bakmakla yetiniyoruz. Şehrin kenarlarında hayvan yemi yetiştirilen küçük yeşil tarlalar mevcut. Yoncaya benzer bitkiler, hayvancılıkta yem olarak kullanılmak amacıyla, modern sulama yöntemleriyle yetiştiriliyor. Ancak ilginç bir durum, hemen dikkatimizi çekiyor. Tarlaların etrafı yaklaşık 2 metre boyunda hurma dalları veya bölgede yetişen diğer bitkilerin kuru dallarıyla sıkıca kuşatılmış. Rehberimiz bunların tarlaları çöl fırtınaları esnasındaki kumlardan korumak amacıyla yapılmış çitler olduğunu söylüyor. Bölgenin önemli gelir kaynaklarından biri hurma yetiştiriciliği. Şehrin kenarlarında hurma bahçelerine sıkça rastlanıyor. Gerçekten Libya hurmaları oldukça lezzetli. Bölgede oldukça zengin petrol yatakları mevcut. Öyle ki, bazı yerlerde yaklaşık üç yüz elli metre derinlikten petrol çıkartılabiliyor. Petrolden vergi alınmadığı için, petrol ürünleri burada çok ucuz: Hemen hemen bizdekinin 15’te biri kadar fiyata benzin alabiliyorsunuz. Gabar Oun adı verilen tuzlu vaha göllerinin bulunduğu turistik bölgeye ancak 4X4 arazi araçlarıyla gidebiliyoruz. Sebha’dan yaklaşık olarak iki saat süren bir yolculuktan sonra vadiye ulaşıyorsunuz. Çöl, kum ve vadi… Hepsini burada bir arada bulabiliyorsunuz. İncecik, yumuşacık kumlar arasında tuzlu küçük bir göl. Etrafında hurma ağaçları ve eski bir köy. Ancak filmlerde görebileceğiniz bu manzaranın tam ortasında bulunmak, insana çocuksu bir heyecan veriyor. Değişik satıcılar ve küçük lokantalar mevcut burada. Sadece Libyalı değil Çad ve çevre ülkelerden satıcılar da buluyor. İsteyen yüzerken, isteyen de kum sörfü yapıyor bu vadide. İlk defa bir Toğereği de burada görüyorum. Çölü yaşamak isteyenler için, susuzluk, sıcak ve yorgunluğuna rağmen görülmesi gereken bir yer burası. |
|
|
|
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|