11-02-2008, 01:57 | #1 |
Kuran-ı Kerim'in Üstünlükleri
Kitap adı da verilen Kuranı Kerim şöyle tarif edilir: Yüce ALLAHımız Peygamberimiz Muhammed (s.a.v.)e Arapça olarak indirilmiş, bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş, Mushaflar da yazılı,Fatiha Suresi ile başlayıp Nas Suresi ile sona ermiş kelamıdır. Kuran, Peygamberimiz Muhammed (s.a.v.)in Peygamberliği süresince, 23 yılda parça parça indirilmiştir. 13 yıl kadar Mekke devrinde, daha çok inanç, ahlak, şirkle mücadele ve ibretli kıssalar ağırlıkta olmak üzere Kuranın üçte birinden az eksiği inmiştir. 622 Miladi yılında Medineye hicret vuku buldu. Hüküm ayetleri daha çok orada indi. Bir yandan ibadetler, cihad, aile, mirasla ilgili, diğer yandan da ceza, muhakeme usulü, muamelat ve devletler arası ilişkilerle ilgili prensipler, esaslar burada inzal buyruldu. Çünkü artık Medinede bu kaideleri uygulayacak bir İslam devleti doğmuştu. Kuranı Kerim bir benzeri meydana getirilmeyen bir mucizedir.Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Hiç bir peygamber yoktur ki, insanların kendisine inanmasına sebep olacak bir mucize olmasın. Bana verilen en büyük harika, ALLAHın bana vah yettiği Kurandır. Bunun için kıyamet gününden ben, peygamberlerin en çok ümmetlisi olacağımı ümit etmek teyim.(Buhari, Fazailül-Kuran, 1; Müslim, İman, 70) Cenab-ı Hak inkarcıların Kuranın benzeri on süre, hatta bir tek süre bile meydana getirmeyeceklerini bilmektedir. (Hud, 11/13/; El-Bakara, 2/23; Yunus 10/38) 15 asır geçmesine rağmen bu meydan okuma devam etmekte, henüz cevap veren çıkmamıştır ve çıkmayacaktır. KURAN-I KERİMİN ÜSTÜNLÜKLERİ 1) Kuranın uslüp ve belağatı eşsizdir. Kelimelerinde öyle bir akıcılık vardır ki, Arap dilinde bir benzeri yoktur. Bu uslup kimi zaman öyle şiddetlenir ki, insanın tüyleri ürperir. Buna şu ayeti örnek verebiliriz.:Ey insanlar! Rabbinizden sakının; doğrusu kıyamet saatinin sarsıntısı büyük bir şeydir. Kıyameti gören her emzikli kadın, emzirdiği yavrusunu unutur, her gebe kadın çocuğunu düşürür. İnsanları sarhoş gibi görürsün, halbuki onlar sarhoş değildirler, fakat ALLAHın azabı çok çetindir. (Hac, 22/1,2) 2) Kuran, yer ve zamanın değişmesiyle, değişmez. Onda tahrif, tağyir ve tebdil olmaz ve ilavede yapılmaz. Kitap kendilerine gelince, onlar onu inkar etmişlerdir, oysa o değerli bir kitaptır. Geçmişte ve gelecekte onu geçersiz kılabilecek bir güç yoktur. Hakim ve övülmeye layık olan ALLAH katından indirilmelidir. (Fussilet, 41/42)Doğrusu Kuranı biz indirdik, onu koruyacak olan da şüphesiz yine biziz. (100. El- Hicr, 15/9) 3) Kuranda geçmiş milletler hakkında da sağlam bilgiler vardır. Kuran, Ad, Semud kavimlerine; Lut, Nuh ve İbrahim peygamberlerle kavimlerine ait haberler vermektedir. Yine Musa (a.s.) ile Firavunun kıssalarını, Hz. Meryemi, Hz. İsa ve doğumunu, Yahya peygamber ve doğumunu gerçeğe uygun bir şekilde anlatmaktadır. Hiçbir kimseden ve hiçbir yerden okuma, yazma ve ilim tahsil yapmamış bulunan ümmi bir peygambere indirilen bir kitapta, böyle tarihi bilgilerin olduğu gibi bildirilmesi, onun ALLAH katından gelişinin delilidir. Kuranda sözü edilen bu kavimlerin ve olayları arkeolojik ve antropolojik açıdan incelenmesi pek çok gerçeğin su yüzüne çıkmasını sağlayacaktır. |
|
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|