|
Köşe Yazıları Beğendiğimiz yada kendi yazdığımız köşe yazılarını paylaşabiliriz. |
|
Seçenekler | Stil |
02-18-2008, 12:13 | #1 |
Bu Kin Ve Nefret Neden? (Ahmet Torun)
Türban, başörtüsü, yasak, özgürlük, üniversite, baskı, İran, Malezya, çarşaf, üniversite, devlet daireleri, zorlama, gerginlik, provokasyon, inanç…
Eylemler, haberler, gazete manşetleri, açık oturum programları, beyanatlar… Sanki bir meydan muharebesi yaşanır gibi. Ne oluyor! Biz anlıyoruz da başkalarına nasıl izah edeceğiz bütün bu olup bitenleri. İnançları gereği başını örten kızların üniversitelere girmelerine tahammül edemeyen, marjinal ama sesi çıkan oligarşik azınlığın tarihe geçecek demokrasi karşıtlığına şahit oluyoruz . Çok haşin ve hırçınlar. Kinlerini ve nefretlerini bir cinnet halinde ortaya koyuyorlar. *** Meclis kürsüsünden “Kara Devrim” dedi bir milletvekili, yapılan anayasa değişikliği için. “411 El Kaosa Kalktı” diye manşet attı bir gazete. TV ekranını ikiye bölerek bir tarafa Fatih Çarşamba’dan çekilen görüntüleri, diğer tarafa da İran görüntülerini koydu bir programcı. Başörtüsü karşıtı eylemde, “Tayyip şaşırma, Menderes’i unutma” diye bağırdı marjinal bir grup. *** Yapılanları akıl ve mantıkla izah etmek mümkün değil. Tamamen ideolojik. Paranoyaya bağlı, din düşmanlığından kaynaklanan, kaostan medet uman bir hal onların ki. Ülke huzurunu bozmak ve farklı toplum kesimlerini çatıştırmak istiyorlar. *** Şimdi bütün bunlar ne için kısaca bir hatırlayalım mı? Anayasanın 42. maddesine, “Kimse yükseköğrenim hakkını kullanmaktan mahrum edilemez” diye yapılan bir ek. Bir de anayasanın 10. maddesindeki, “Devlet organları ve makamları kanun önünde eşitlik ilkesine uygun hareket etmek zorundadır” şeklindeki bir değişiklik. Bir ek, bir değişiklik. Bir bardak suda kopartılan fırtına işte bu; bir ek bir de değişiklik için. Laikliği yerle bir eden de bu, Rejimi değiştiren de. Cumhuriyeti yıkan da bu, Türkiye’yi İran yapan da. Bir ek, bir değişiklik. İnsan hak ve özgürlüklerinin önündeki çağdışı yasağı kaldıran iki cümlelik bir anayasa değişikliği. Üniversitelerimizi daha özgür hale getiren, çağdaş demokrasi için gecikmiş bir adım. *** Ama direnenlere bakın. Nice ‘aydın’ zannettiğimiz ‘karanlık’lar. Nice ‘çağdaş’ bildiğimiz ‘yasakçı’lar. Nice ‘demokrat’ sandığımız ‘yalancı’lar. Durun bakalım daha neler göreceğiz Türkiye’de? |
|
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|