Özal iyidi ise, niye iptal davası açtınız? ( ALİ KARAHASANOĞLU )

[kayısıkentli]

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, başörtü yasakçılığının kendisine bir fayda getirmediğini hâlâ öğrenemedi. Artık yasakta sona yaklaşılırken, son bir can havliyle, “Acaba yasağı birkaç gün daha devam ettirebilir miyim” mantığı ile yalanlarını ardı ardına sıralamaya başladı.
Bir insan; yasağın sürmesinden, insanların acı çekmesinden bu kadar zevk alabilir mi?
Bir insan, bu kadar yalan söyleyebilir mi?
Bir insan, bu kadar cahil görüntüsü verebilir mi?
Buyrun sayın Baykal’ın zorbalık maskesi ile sıraladığı soruları! “Bu getirilen düzenleme, (...) dışarıdan Türkiye'ye belli siyasi amaçlarla dayatılmış olan ithal bir kıyafetin, Türkiye'de devlet sisteminin içine doğru gelişmesinin önünü açmıştır.”
Türban, hangi ülkeden ithaldir söyler misin sayınBaykal?
Arabistan mı? Arabistan’daki kadınların türban ile uzaktan yakından ilgileri yok.
İran mı? Onların kıyafeti çarşaf.
Peki söyler misin, hangi ülkeden ithaldir bu türban?
Sen onu söyleyemezsin ama; ben sana, senin önerdiğin “başı açıklığın” hangi ülkeden ithal olduğunu söyleyeyim.
Evet; başı açık dolaşmak, Fransa’dan ithaldir sayın Baykal. İtalya’dan ithaldir. Yunanistan’dan ithaldir.Kısacası, 1920’lerde Anadolu’muzu işgal eden ülkelerden ithaldir.
Biz; o ülkelerin askerlerini denize döktük ama, Baykal gibi siyasetçiler yüzünden, onların kıyafetlerini, şimdi kendi asli kıyafetlerimizmiş gibi zorla herkese tek tip giydirmeye çalışıyoruz!
öyle değil mi sayın Baykal?
Batı’daki ülkelerin kıyafetlerini dayatmıyor musunuz bize?
Hem suçlusunuz, hem güçlü!
Hıristiyan ülkelerden kıyafet ithal etmişsiniz. Türkiye’deki tüm Müslümanlara zorla dayatıyorsunuz. Sonra da utanmadan “Başörtü ithal kıyafettir” diye üste çıkmaya çalışıyorsunuz!
Yalancılığın, gerçekleri çarpıtmanın bu kadarına da pes doğrusu!
Başka ne diyor Baykal Bey: “Adnan Menderes, Süleyman Demirel ve Turgut özal, 'Laiklik' ilkesinden rahatsızlık duydukları konusunda bir talebi ortaya koymamışlardır. İlk kez AK Parti iktidarı döneminde, 'Laiklik', ilkesinin yanlış olduğu açıkça ifade edilmiştir.”
Menderes için ağıza alınmayacak küfürleri eden Baykal, şimdi kendisine onu referans alıyor. Menderes’in Türkçe ezandan ayrılmasını, devrimlere başkaldırı olarak ilan eden Baykal, Menderes’in idamını alkışlayan Baykal, şimdi Menderes’e tutunarak, yasakçılığı sürdürmek istiyor.
Demirel’in laiklikteki yanlış uygulamaları eleştirdiği konuşmalarını unutan Baykal, Turgut özal’ın aynı yasağı kaldırmak için verdiği uğraşı görmezden gelen Baykal, laf olsun torba dolsun mantığı ile konuşuyor, konuştukça batıyor!
özal’ın laiklik ile sorunu yokmuş da, AKParti’nin varmış!
Bu ne kadar basit bir politika. Ne kadar ikiyüzlü bir ifade tarzı..
Bugün kaldırılmak istenen başörtü yasağını, Turgut özal 1989 yılında kaldırmak için kanun çıkartmamış mıydı?
Madem özal’ı daha uyumlu buluyordunuz, onun çıkardığı kanunu niçin iptal etmek için Anayasa Mahkemesi’ne gittiniz?
Demirel; mütedeyyin insanlar lehine iki çift laf edince, “Sen Menderes’ten bile aşırısın” de, korkut. özal yasağı kaldıran kanunu çıkarınca, “Sen Menderes’ten de, Demirel’den de daha aşırı cumhuriyet düşmanısın” deyip korkut. Şimdi de, AKParti’yi hedefe oturtup, “Menderes, Demirel ve özal’dan daha tehlikeli” deyip korkut!
Resmen ikiyüzlülük.
özal’ı tercih ediyorsan, bıraksaydın özal’ın çıkardığı kanun yürürlükte kalsaydı. Niye iptali için gidip Anayasa Mahkemesi’nde dava açtınız?
Aynı Baykal, “başörtüsü konusunda kimsenin en küçük itirazı bulunmadığı”nı iddia ediyor!.
O zaman neyi tartışıyoruz be adam! Günlerdir, aylardır neyi tartışıyoruz?
Bizi aptal yerine mi koyuyorsun, yoksa senin kafan mı almıyor?
“Göster” diyoruz başörtüyü: ”Başörtü ile gitsin kızlar üniversiteye!”.
çıkıp başörtünün tarifini yapamıyorsun, sonra da halkı aptal yerine koyup, “Biz başörtüye karşı çıkmıyoruz, türbana karşı çıkıyoruz” diyorsun!
Bu kadar aptal mı Türk halkı? Senin yaptığın ucuz numaraları yutacak kadar enayi miyiz biz?
Ufala ufala, yakında İşçi Partisi’nin aldığı oya kadar düşeceksin.
Nedir istediğin, Atatürk’ün kurduğu partiyi tümüyle siyaset tarihinden silmek, sildirtmek mi?

Ali KARAHASANOĞLU / VAKİT 30/01/2008